ON ÜÇÜNCÜ REŞHA: Bak, dinle: Saadet-i ebediye istiyor. Bekà istiyor. Lika istiyor. Cennet istiyor. – Cumartesi Dersleri 19. 13.

ON ÜÇÜNCÜ REŞHA: Bak, dinle: Saadet-i ebediye istiyor. Bekà istiyor. Lika istiyor. Cennet istiyor. - Cumartesi Dersleri 19. 13.

https://dersdunyasi.net/ olarak düzenlediğimiz Cumartesi Derslerinde bu hafta “Bak, dinle: Saadet-i ebediye istiyor. Bekà istiyor. Lika istiyor. Cennet istiyor.” konusu işlenmektedir. Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından Sözler isimli eserinden On Dokuzuncu Söz On Üçüncü Reşha.

ON ÜÇÜNCÜ REŞHA: Bak, dinle: Saadet-i ebediye istiyor. Bekà istiyor. Lika istiyor. Cennet istiyor. - Cumartesi Dersleri 19. 13.
ON ÜÇÜNCÜ REŞHA: Bak, dinle: Saadet-i ebediye istiyor. Bekà istiyor. Lika istiyor. Cennet istiyor. – Cumartesi Dersleri 19. 13.

KISA VİDEO

UZUN VİDEO

On Dokuzuncu Söz

 Risalet-i Ahmediyeye dairdir

ON ÜÇÜNCÜ REŞHA

Acaba bütün efâzıl-ı benî Âdemi arkasına alıp, arz üstünde durup, Arş-ı Âzama müteveccihen el kaldırıp dua eden şu şeref-i nev-i insan ve ferîd-i kevn ü zaman ve bihakkın fahr-i kâinat ne istiyor?

Bak, dinle: Saadet-i ebediye istiyor. Bekà istiyor. Lika istiyor. Cennet istiyor. Hem, merâyâ-yı mevcudatta ahkâmını ve cemâllerini gösteren bütün esmâ-i kudsiye-i İlâhiye ile beraber istiyor. Hattâ, eğer rahmet, inâyet, hikmet, adalet gibi hesapsız o matlubun esbab-ı mucibesi olmasaydı, şu zâtın tek duası, baharımızın icadı kadar kudretine hafif gelen şu Cennetin binasına sebebiyet verecekti.

Evet, nasıl ki onun risaleti şu dâr-ı imtihanın açılmasına sebebiyet verdi. Öyle de, onun ubûdiyeti dahi öteki dârın açılmasına sebeptir. Acaba ehl-i akıl ve tahkike

 لَيْسَ فِى اْلاِمْكَانِ اَبْدَعُ مِمَّا كَانَ 

dedirten şu meşhud intizam-ı fâik, şu rahmet içinde kusursuz hüsn-ü san’at ve misilsiz cemâl-i Rububiyet, hiç böyle bir çirkinliği, böyle bir merhametsizliği, böyle bir intizamsızlığı kabul eder mi ki, en cüz’î, en ehemmiyetsiz arzuları, sesleri ehemmiyetle işitip ifa etsin; en ehemmiyetli, en lüzumlu arzuları ehemmiyetsiz görüp işitmesin, anlamasın, yapmasın? Hâşâ ve kellâ!. Yüz bin defa hâşâ! Böyle bir cemâl, böyle bir çirkinliği kabul etmez, çirkin olmaz.

Yahu, ey hayalî arkadaşım! Şimdilik kâfidir, geri gitmeliyiz. Yoksa, yüz sene şu zamanda, şu cezirede kalsak, yine o zâtın garaib-i icraatını ve acaib-i vezâifini, yüzden birisine tamamen ihata edip temâşâsında doyamayız. Şimdi, gel, üstünde döneceğimiz her asra birer birer bakacağız. Bak, nasıl her asır, o şems-i hidayetten aldıkları feyizle çiçek açmışlar; Ebû Hanife, Şâfiî, Ebû Bayezid-i Bistâmî,


Dipnot-1

“İmkân dairesinde, şu varlık âleminden daha mükemmeli, daha üstünü yoktur.” İmam-ı Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn 4:258; İbni Arabî, el-Fütûhâtü’l-Mekkiyye, 1:53, 4:154.


acaib-i vezâif: vazifelerin şaşırtıcılıkları
ahkâm: hükümler (bk. ḥ-k-m)
Arş-ı Âzam: Cenab-ı Hakkın yücelik ve egemenliğinin tecelli ettiği yer (bk. a-r-ş; a-z-m)
arz: yeryüzü
bekà: devamlılık, sonsuzluk (bk. b-ḳ-y)
bihakkın: gerçek anlamıyla (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
cemâl: güzellik (bk. c-m-l)
cemâl-i Rububiyet: Allah’ın bütün mahlukâtı terbiye ediciliğinin güzelliği (bk. c-m-l; r-b-b)
cezire: yarımada
cüz’î: küçük, basit (bk. c-z-e)
dâr: yer
dâr-ı imtihan: imtihan yeri
Ebû Bayezid-i Bistâmî: (bk. bilgiler)
Ebû Hanife: (bk. bilgiler-İmâm-ı Âzam)
efâzıl-ı benî Âdem: insanlığın en faziletlileri (bk. f-ḍ-l)
ehl-i akıl ve tahkik: gerçeği araştıran akıl sahipleri (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
esbab-ı mucibe: gerektirici sebepler (bk. s-b-b; c-v-b)
esmâ-i kudsiye-i İlâhiye: Allah’ın mukaddes isimleri (bk. s-m-v; ḳ-d-s; e-l-h)
fahr-i kâinat: bütün âlemin kendisiyle övündüğü Peygamberimiz (a.s.m.) (bk. k-v-n)
ferîd-i kevn ü zaman: zaman ve varlığın bir tanesi (bk. f-r-d; k-v-n)
feyiz: ilham, bolluk, bereket (bk. f-y-ḍ)
garaib-i icraat: icraatın gariplikleri
hâşâ ve kellâ: asla ve asla
hikmet: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)
hüsn-ü san’at: sanat güzelliği (bk. ḥ-s-n; ṣ-n-a)
icad: var etme, yaratma (bk. v-c-d)
ifa etme: yerine getirme
ihata etmek: kavramak
inâyet: bütün yararların, hikmetlerin ve faydaların kaynağı olan düzenlilik (bk. a-n-y)
intizam: düzenlilik (bk. n-ẓ-m)
intizam-ı fâik: üstün düzenlilik (bk. n-ẓ-m)
kudret: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)
lika: Allah’a kavuşma
matlup: istek (bk. ṭ-l-b)
merâyâ-yı mevcudat: varlıklar aynası (bk. v-c-d)
meşhud: görünen (bk. ş-h-d)
misilsiz: benzersiz (bk. m-s̱-l)
müteveccihen: yönelerek
risalet: peygamberlik (bk. r-s-l)
saadet-i ebediye: sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)
Şâfiî: (bk. bilgiler-İmâm-ı Şâfiî)
şems-i hidayet: hidayet güneşi (bk. h-d-y)
şeref-i nev-i insan: insanlığın şerefi
temâşâ: seyretme
ubûdiyet: kulluk (bk. a-b-d)

Şah-ı Geylânî, Şah-ı Nakşibend, İmam-ı Gazâlî, İmam-ı Rabbânî gibi milyonlar münevver meyveler veriyor.

Meşhudâtımızın tafsilâtını başka vakte tâlik edip, o mu’ciznümâ ve hidayet-edâya, bir kısım kat’î mu’cizâtına işaret eden bir salâvat getirmeliyiz.

عَلٰى مَنْ اُنْزِلَ عَلَيْهِ الْفُرْقَانُ الْحَكِيمُ مِنَ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ     مِنَ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ     سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ اَلْفُ اَلْفِ صَلاَةٍ وَاَلْفُ اَلْفِ سَلاَمٍ بِعَدَدِ حَسَنَاتِ اُمَّتِهِ     عَلٰى مَنْ بَشَّرَ بِرِسَالَتِهِ التَّوْرٰيةُ وَاْلاِنْجِيلُ وَالزَّبُورُ     وَبَشَّرَ بِنُبُوَّتِهِ اْلاِرْهَاصَاتُ وَهَوَاتِفُ الْجِنِّ وَاَوْلِيَۤاءُ اْلاِنْسِ وَكَوَاهِنُ الْبَشَرِ     وَانْشَقَّ بِاِشَارَتِهِ الْقَمَرُ     سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ اَلْفُ اَلْفِ صَلاَةٍ وَسَلاَمٍ بِعَدَدِ اَنْفَاسِ اُمَّتِهِ     عَلٰى مَنْ جَۤائَتْ لِدَعْوَتِهِ الشَّجَرُ، وَنَزَلَ سُرْعَةً بِدُعَۤائِهِ الْمَطَرُ، وَاَظَلَّتْهُ الْغَمَامَةُ مِنَ الْحَرِّ     وَشَبِعَ مِنْ صَاعٍ مِنْ طَعَامِهِ مِاٰۤتٌ مِنَ الْبَشَرِ، وَنَبَعَ الْمَۤاءُ مِنْ بَيْنِ اَصَابِعِهِ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ كَالْكَوْثَرِ، وَاَنْطَقَ اللهُ لَهُ الضَّبَّ وَالظَّبْىَ وَالْجِذْعَ وَالزِّرَاعَ وَالْجَمَلَ وَالْجَبَلَ وَالْحَجَرَ وَالْمَدَرَ صَاحِبِ الْمِعْرَاجِ وَمَا زَاغَ الْبَصَرُ     سَيِّدِنَا وَشَفِيعِنَا مُحَمَّدٍ اَلْفُ اَلْفِ صَلاَةٍ وَسَلاَمٍ بِعَدَدِ كُلِّ الْحُرُوفِ الْمُتَشَكِّلَةِ فِى الْكَلِمَاتِ الْمُتَمَثِّلَةِ بِاِذْنِ الرَّحْمٰنِ فِى مَرَايَا تَمَوُّجَاتِ الْهَوَۤاءِ عِنْدَ قِرَاءَةِ كُلِّ كَلِمَةٍ مِنَ الْقُرْاٰنِ مِنْ كُلِّ قَارِئٍ مِنْ اَوَّلِ النُّزُولِ اِلٰۤى اٰخِرِ الزَّمَانِ     وَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا يَۤا اِلٰهَنَا بِكُلِّ صَلاَةٍ مِنْهَا.. اٰمِينَ     1


Dipnot-1

Rahmânü’r-Rahîmden, Arş-ı Âzamdan gelen Furkan-ı Hakîmin kendisine indiği Efendimiz Muhammed’e, ümmetinin hasenatı adedince milyonlar salât ve milyonlar selâm olsun.

Risaleti Tevrat, İncil ve Zebur’da müjdelenen; nübüvveti irhâsâtla, cinlerin hâtifleriyle, insanlık âleminin evliyalarıyla, beşerin kâhinleriyle müjdelenen; bir işaretiyle ay parçalanan Efendimiz Muhammed’e, ümmetinin hasenâtı adedince milyonlar salât ve selâm olsun.

Davetine ağaçların koşup geldiği, duâsıyla yağmurun hemen iniverdiği, sıcaktan korumak için bulutların ona gölge yaptığı, bir ölçek yemeğiyle yüzlerce insanın doyduğu, parmaklarının arasından üç defa kevser gibi suların çağladığı, onun hürmetine Allah’ın, kertenkeleyi, ceylânı, ağaç kütüğünü, zehirli keçinin kolunu, deveyi, dağı, taşı ve toprağı konuşturduğu, Miracın sahibi ve gözünün asla şaşmadığı o mu’cize-i kübrâda ruyetullaha mazhar olan Efendimiz ve Şefîimiz Muhammed’e, Kur’ân’ın ilk indiği zamandan kıyamete kadar onu okuyan herbir okuyucunun okuduğu herbir kelimenin hava dalgalarının aynalarına Rahmân’ın izniyle yansıyan bütün kelimelerinin bütün harfleri adedince, milyonlar salât ve selâm olsun.

Bütün bu salâvatlardan herbiri hürmetine bizi bağışla, ey İlâhımız, bize merhamet et. Âmin.


hidayet-edâ: hidayet verici (bk. h-d-y)
İmam-ı Gazâlî: (bk. bilgiler)
İmam-ı Rabbânî: (bk. bilgiler)
kat’i: kesin
meşhudât: görünenler (bk. ş-h-d)
mu’cizât: mu’cizeler (bk. a-c-z)
mu’ciznümâ: mu’cize gösteren (bk. a-c-z)
münevver: nurlu, aydınlanmış (bk. n-v-r)
Şah-ı Geylânî: (bk. bilgiler-Abdülkâdir-i Geylânî)
Şah-ı Nakşibend: (bk. bilgiler)
salâvat: Peygamberimize edilen rahmet ve esenlik duası (bk. ṣ-l-v)
tafsilât: ayrıntılar
tâlik etmek: sonraya bırakmak

KAYNAKLAR

Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, On Dokuzuncu Söz, On Üçüncü Reşha, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.

http://www.erisale.com/#content.tr.1.326


CUMARTESİ DERSLERİ

CUMARTESİ DERSLERİ
CUMARTESİ DERSLERİ

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından; Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şuâlar gibi kitaplarından alınarak her hafta Cumartesi günü Cumartesi Dersleri adı altında yapılan ve YouTube’da yüklenen dersler yer almaktadır.

Ayrıca; http://www.erisale.com/#home adresinde yer alan Risalelerin ekran kaydı yapılmakta ve sitemizde ilgili dersin bulunduğu sayfaya metinler ve sözlük konulmaktadır.

Dersler en son yapılan derslere göre sıralanmaktadır.

CUMARTESİ DERSLERİ

13. 3. On Üçüncü Söz – Birkaç biçare gençlere verilen bir tenbih, bir ders, bir ihtardır

13. 2. On Üçüncü Sözün İkinci Makamı

13.1. On Üçüncü Söz Ders – i İbret

12. 3. On İkinci Söz – Dördüncü Esas

12. 2. On İkinci Söz – İkinci ve Üçüncü Esas

12. 1. On İkinci Söz – Birinci Esas

11. 3. Onbirinci Söz Hakikatin Yüzü 2

10.16. Onuncu Söz Hatime

10.15. Onuncu Söz Onikinci Hakikat

10.14. Onuncu Söz Onbirinci Hakikat

10.13. Onuncu Söz Onuncu Hakikat

10.12. Onuncu Söz Dokuzuncu Hakikat

10.11. Onuncu Söz Sekizinci Hakikat

10.10. Onuncu Söz Yedinci Hakikat

10.9. Onuncu Söz Altıncı Hakikat

10.8. Onuncu Söz Beşinci Hakikat

10.7. Onuncu Söz Dördüncü Hakikat

10.6. Onuncu Söz Üçüncü Hakikat

10.5. Onuncu Söz İkinci Hakikat

10.4. Onuncu Söz 3. ve 4. İşaret ile 1. Hakikat

10.3. Onuncu Söz Mukaddime İkinci İşaret .

10.2. Onuncu Söz Mukaddime Birinci İşaret

10.1. Onuncu Söz Temsili Hikayecik 1-12. Suretler

9.2. Dokuzuncu Söz Beşinci Nükte

9. 1. Dokuzuncu Söz 1.-4. Nükteler

8. Sekizinci Söz

7. Yedinci Söz

6. Altıncı Söz

5. Beşinci Söz

4. Dördüncü Söz

3. Üçüncü Söz

2. İkinci Söz

1. Birinci Söz


ON İKİNCİ REŞHA: Belki, nasıl ki o zat, hidayetiyle saadet-i ebediyenin sebeb-i husulü ve vesile-i vusulüdür; öyle de, duasıyla, niyazıyla o saadetin sebeb-i vücudu ve vesile-i icadıdır. – Cumartesi Dersleri – 19. 12.

ON İKİNCİ REŞHA: Belki, nasıl ki o zat, hidayetiyle saadet-i ebediyenin sebeb-i husulü ve vesile-i vusulüdür; öyle de, duasıyla, niyazıyla o saadetin sebeb-i vücudu ve vesile-i icadıdır. - Cumartesi Dersleri - 19. 12.

https://dersdunyasi.net/ olarak düzenlediğimiz Cumartesi Derslerinde bu hafta “Belki, nasıl ki o zat, hidayetiyle saadet-i ebediyenin sebeb-i husulü ve vesile-i vusulüdür; öyle de, duasıyla, niyazıyla o saadetin sebeb-i vücudu ve vesile-i icadıdır.” konusu işlenmektedir. Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından Sözler isimli eserinden On Dokuzuncu Söz On İkinci Reşha.

ON İKİNCİ REŞHA: Belki, nasıl ki o zat, hidayetiyle saadet-i ebediyenin sebeb-i husulü ve vesile-i vusulüdür; öyle de, duasıyla, niyazıyla o saadetin sebeb-i vücudu ve vesile-i icadıdır. - Cumartesi Dersleri - 19. 12.
ON İKİNCİ REŞHA: Belki, nasıl ki o zat, hidayetiyle saadet-i ebediyenin sebeb-i husulü ve vesile-i vusulüdür; öyle de, duasıyla, niyazıyla o saadetin sebeb-i vücudu ve vesile-i icadıdır. – Cumartesi Dersleri – 19. 12.

KISA VİDEO

UZUN VİDEO

On Dokuzuncu Söz

 Risalet-i Ahmediyeye dairdir

ON İKİNCİ REŞHA

İşte, şu zat, şu mevcudat Hâlıkının vahdâniyetinin hakkaniyeti derecesinde hak bir burhan-ı nâtık, bir delil-i sadık olduğu gibi, haşrin ve saadet-i ebediyenin dahi bir burhan-ı katıı, bir delil-i sâtııdır. Belki, nasıl ki o zat, hidayetiyle saadet-i ebediyenin sebeb-i husulü ve vesile-i vusulüdür; öyle de, duasıyla, niyazıyla o saadetin sebeb-i vücudu ve vesile-i icadıdır. Haşir meselesinde geçen1 şu sırrı, makam münasebetiyle tekrar ederiz.

İşte, bak: O zat öyle bir salât-ı kübrâda dua ediyor ki, güya şu cezire, belki arz, onun azametli namazıyla namaz kılar, niyaz eder.

Bak, hem öyle bir cemaat-i uzmâda niyaz ediyor ki, güya benî Âdemin zaman-ı Âdemden asrımıza, kıyamete kadar bütün nuranî, kâmil insanlar, ona ittibâ ile iktidâ edip duasına âmin diyorlar.

Hem bak, öyle bir hâcet-i âmme için dua ediyor ki, değil ehl-i arz, belki ehl-i semâvât, belki bütün mevcudat, niyazına, “Evet, yâ Rabbenâ, ver, biz dahi istiyoruz” deyip iştirak ediyorlar.

Hem öyle fakirâne, öyle hazinâne, öyle mahbubâne, öyle müştakâne, öyle tazarrukârâne niyaz ediyor ki, bütün kâinatı ağlattırıyor, duasına iştirak ettiriyor.

Bak, hem öyle bir maksat, öyle bir gaye için dua ediyor ki, insanı ve âlemi, belki bütün mahlûkatı esfel-i sâfilînden, sukuttan, kıymetsizlikten, faidesizlikten, âlâ-yı illiyyîne, yani kıymete, bekàya, ulvî vazifeye çıkarıyor.

Bak, hem öyle yüksek bir fizâr-ı istimdatkârâne ve öyle tatlı bir niyaz-ı istirhamkârâne ile istiyor, yalvarıyor ki, güya bütün mevcudata ve semâvâta ve Arşa işittirip, vecde getirip, duasına “Âmin Allahümme âmin” dedirtiyor.

Bak, hem öyle Semî, Kerîm bir Kadîrden, öyle Basîr, Rahîm bir Alîmden hâcetini istiyor ki, bilmüşahede, en hafî bir zîhayatın en hafî bir hâcetini, bir niyazını görür, işitir, kabul eder, merhamet eder. Çünkü istediğini—velev lisan-ı hâl ile olsun—verir. Ve öyle bir suret-i hakîmâne, basîrâne, rahîmânede verir ki, şüphe bırakmaz, bu terbiye ve tedbir öyle bir Semî ve Basîr ve öyle bir Kerîm ve Rahîme hastır.


Dipnot-1

bk. Onuncu Söz, Mukaddime, Dördüncü İşaret, Beşinci Hakikat.

âlâ-yı illiyyîn: yücelerin en yücesi
Alîm: sonsuz ilim sahibi ve ilmi her şeyi kuşatan Allah (bk. a-l-m)
Allahümme âmin: ey Allahım, kabul eyle (bk. e-m-n)
âmin: Allahım kabul eyle (bk. e-m-n)
Arş: Allah’ın hüküm ve egemenliğinin tecelli ettiği yer (bk. a-r-ş)
arz: yeryüzü
azametli: büyük (bk. a-z-m)
Basîr: her şeyi gören Allah (bk. b-ṣ-r)
basîrâne: görerek (bk. b-ṣ-r)
bekà: süreklilik, sonsuzluk (bk. b-ḳ-y)
benî Âdem: Âdemoğulları, insanlar
bilmüşahede: görüldüğü gibi (bk. ş-h-d)
burhan-ı katı: sağlam delil
burhan-ı nâtık: konuşan delil
cemaat-i uzmâ: büyük cemaat (bk. c-m-a; a-ẓ-m)
cezire: yarımada
delil-i sadık: doğru delil (bk. ṣ-d-ḳ)
delil-i sâtı: parlak delil
ehl-i arz: yeryüzündekiler
ehl-i semâvat: göktekiler (bk. s-m-v)
esfel-i sâfilîn: aşağıların en aşağısı
fakirâne: muhtaç bir şekilde (bk. f-ḳ-r)
fizâr-ı istimdatkârâne: yardım isteyerek inleyip ağlamak
hâcet: ihtiyaç (bk. ḥ-v-c)
hâcet-i âmme: genel ihtiyaç (bk. ḥ-v-c)
hafî: gizli
Hâlık: yaratıcı Allah (bk. ḫ-l-ḳ)
hakkaniyet: doğruluk (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
haşir: öldükten sonra âhirette yeniden diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)
hazinâne: hüzünlü bir şekilde
hidayet: hak ve doğru yolda oluş (bk. h-d-y)
iktida: uyma
iştirak etmek: katılmak
ittibâ: tabi olma, uyma
Kadîr: sonsuz güç ve kudret sahibi Allah (bk. ḳ-d-r)
kâinat: evren, yaratılmış her şey (bk. k-v-n)
kâmil: kemâl ve fazilet sahibi (bk. k-m-l)
Kerîm: sonsuz cömertlik ve ikram sahibi Allah (bk. k-r-m)
lisan-ı hâl: hal ve beden dili
mahbubâne: sevimli bir şekilde (bk. ḥ-b-b)
mahlukât: yaratılmışlar (bk. ḫ-l-ḳ)
mevcudat: varlıklar (bk. v-c-d)
müştakâne: iştiyakla, çok isteyerek
niyaz: dua, yalvarma
niyaz-ı istirhamkârâne: rahmet dilercesine dua (bk. r-ḥ-m)
nuranî: nurlu, aydınlık (bk. n-v-r)
Rahîm: sonsuz şefkat ve merhamet sahibi Allah (bk. r-ḥ-m)
rahîmâne: merhametli bir şekilde (bk. r-ḥ-m)
saadet: mutluluk
saadet-i ebediye: sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)
salât-ı kübrâ: en büyük namaz (bk. ṣ-l-v; k-b-r)
sebeb-i husul: meydana gelme sebebi
sebeb-i vücud: varlık sebebi (bk. v-c-d)
semâvât: gökler (bk. s-m-v)
Semî: her şeyi işiten Allah (bk. s-m-a)
sukut: düşüş, alçalış
suret-i hakîmâne: hikmetli bir şekilde (bk. ṣ-v-r ; ḥ-k-m)
tazarrukârâne: yalvarıp yakararak
tedbir: idare etme (bk. d-b-r)
ulvî: yüce
vahdâniyet: birlik (bk. v-ḥ-d)
vecd: coşku
velev: eğer, hatta
vesile-i icad: var ediliş vesilesi (bk. v-c-d)
vesile-i vusul: kavuşma vesilesi
yâ Rabbenâ: ey Rabbimiz (bk. r-b-b)
zaman-ı Âdem: Âdem Peygamberin (a.s.) zamanı
zîhayat: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)

KAYNAKLAR

Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, On Dokuzuncu Söz, On İkinci Reşha, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.

http://www.erisale.com/#content.tr.1.324


CUMARTESİ DERSLERİ

CUMARTESİ DERSLERİ
CUMARTESİ DERSLERİ

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından; Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şuâlar gibi kitaplarından alınarak her hafta Cumartesi günü Cumartesi Dersleri adı altında yapılan ve YouTube’da yüklenen dersler yer almaktadır.

Ayrıca; http://www.erisale.com/#home adresinde yer alan Risalelerin ekran kaydı yapılmakta ve sitemizde ilgili dersin bulunduğu sayfaya metinler ve sözlük konulmaktadır.

Dersler en son yapılan derslere göre sıralanmaktadır.

CUMARTESİ DERSLERİ

13. 3. On Üçüncü Söz – Birkaç biçare gençlere verilen bir tenbih, bir ders, bir ihtardır

13. 2. On Üçüncü Sözün İkinci Makamı

13.1. On Üçüncü Söz Ders – i İbret

12. 3. On İkinci Söz – Dördüncü Esas

12. 2. On İkinci Söz – İkinci ve Üçüncü Esas

12. 1. On İkinci Söz – Birinci Esas

11. 3. Onbirinci Söz Hakikatin Yüzü 2

10.16. Onuncu Söz Hatime

10.15. Onuncu Söz Onikinci Hakikat

10.14. Onuncu Söz Onbirinci Hakikat

10.13. Onuncu Söz Onuncu Hakikat

10.12. Onuncu Söz Dokuzuncu Hakikat

10.11. Onuncu Söz Sekizinci Hakikat

10.10. Onuncu Söz Yedinci Hakikat

10.9. Onuncu Söz Altıncı Hakikat

10.8. Onuncu Söz Beşinci Hakikat

10.7. Onuncu Söz Dördüncü Hakikat

10.6. Onuncu Söz Üçüncü Hakikat

10.5. Onuncu Söz İkinci Hakikat

10.4. Onuncu Söz 3. ve 4. İşaret ile 1. Hakikat

10.3. Onuncu Söz Mukaddime İkinci İşaret .

10.2. Onuncu Söz Mukaddime Birinci İşaret

10.1. Onuncu Söz Temsili Hikayecik 1-12. Suretler

9.2. Dokuzuncu Söz Beşinci Nükte

9. 1. Dokuzuncu Söz 1.-4. Nükteler

8. Sekizinci Söz

7. Yedinci Söz

6. Altıncı Söz

5. Beşinci Söz

4. Dördüncü Söz

3. Üçüncü Söz

2. İkinci Söz

1. Birinci Söz


ON BİRİNCİ REŞHA: Hem bu zâtın gidişatından görünüyor ki, o görmüş ve görüyor ve gördüğünü söylüyor. – Cumartesi Dersleri 19. 11.

ON BİRİNCİ REŞHA: Hem bu zâtın gidişatından görünüyor ki, o görmüş ve görüyor ve gördüğünü söylüyor. - Cumartesi Dersleri 19. 11.

https://dersdunyasi.net/ olarak düzenlediğimiz Cumartesi Derslerinde bu hafta “Hem bu zâtın gidişatından görünüyor ki, o görmüş ve görüyor ve gördüğünü söylüyor.” konusu işlenmektedir. Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından Sözler isimli eserinden On Dokuzuncu Söz On Birinci Reşha.

ON BİRİNCİ REŞHA: Hem bu zâtın gidişatından görünüyor ki, o görmüş ve görüyor ve gördüğünü söylüyor. - Cumartesi Dersleri 19. 11.
ON BİRİNCİ REŞHA: Hem bu zâtın gidişatından görünüyor ki, o görmüş ve görüyor ve gördüğünü söylüyor. – Cumartesi Dersleri 19. 11.

KISA VİDEO

UZUN VİDEO

On Dokuzuncu Söz

 Risalet-i Ahmediyeye dairdir

ON BİRİNCİ REŞHA

Böyle acip ve muammâ-âlûd şu kâinatın perde-i zahiriyesi altında, elbette ve elbette böyle acaip bizi bekliyor. Böyle acaibi haber verecek, böyle harika ve fevkalâde mu’ciznümâ bir zat lâzımdır.

Hem bu zâtın gidişatından görünüyor ki, o görmüş ve görüyor ve gördüğünü söylüyor.

Hem bizi nimetleriyle perverde eden şu semâvât ve arzın İlâhı bizden ne istiyor, marziyâtı nedir; pek sağlam olarak bize ders veriyor.

Hem bunlar gibi daha pek çok merak-âver, lüzumlu hakaikı ders veren bu zâta karşı herşeyi bırakıp ona koşmak, onu dinlemek lâzım gelirken, ekser insanlara ne olmuş ki, sağır olup kör olmuşlar, belki divane olmuşlar ki bu hakkı görmüyorlar, bu hakikati işitmiyorlar, anlamıyorlar?


ahbâr: haberler
ahvâl: haller, durumlar
arz: yeryüzü
Arz: Dünya
berk-i zâil: bir an parlayıp yok olan şimşek
burhan-ı katı: sağlam delil
burhan-ı nâtık: konuşan delil
delil-i sadık: doğru delil (bk. ṣ-d-ḳ)
delil-i sâtı: parlak delil
ekser: çoğunluk (bk. k-s̱-r)
hakaik: gerçekler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hakikî: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hakkaniyet: doğruluk (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
Hâlık: yaratıcı Allah (bk. ḫ-l-ḳ)
haşir: öldükten sonra âhirette yeniden diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)
hidayet: hak ve doğru yolda oluş (bk. h-d-y)
inkılâp: değişim, dönüşüm
istikbal: gelecek
kâinat: evren, yaratılmış her şey (bk. k-v-n)
Kamer: Ay
katre: damla
küre-i arz: yerküre, dünya
marziyât: Allah’ın rızasına uygun işler
menzil: mekan, yer (bk. n-z-l)
merak-âver: merak verici
mevcudat: varlıklar (bk. v-c-d)
misbah: lamba
mu’ciznümâ: mu’cize gösteren (bk. a-c-z)
muammâ-âlûd: anlaşılması zor ve karışık
nisbet: kıyas, oran (bk. n-s-b)
nisbeten: kıyasla (bk. n-s-b)
perde-i zahiriye: görünürdeki perde (bk. ẓ-h-r)
pervaz etmek: uçmak
perverde etmek: beslemek
saadet: mutluluk
saadet-i dünyeviye: dünyaya ait mutluluk
saadet-i ebediye: sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)
semâvat: gökler (bk. s-m-v)
şems-i sermed: devamlı ve sürekli güneş
serap: göz aldanması
Sultan: otorite, kudret ve egemenlik sahibi olan Allah (bk. s-l-ṭ)
vahdâniyet: birlik (bk. v-ḥ-d)

KAYNAKLAR

Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, On Dokuzuncu Söz, Onbirinci Reşha, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.

http://www.erisale.com/#content.tr.1.324


CUMARTESİ DERSLERİ

CUMARTESİ DERSLERİ
CUMARTESİ DERSLERİ

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından; Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şuâlar gibi kitaplarından alınarak her hafta Cumartesi günü Cumartesi Dersleri adı altında yapılan ve YouTube’da yüklenen dersler yer almaktadır.

Ayrıca; http://www.erisale.com/#home adresinde yer alan Risalelerin ekran kaydı yapılmakta ve sitemizde ilgili dersin bulunduğu sayfaya metinler ve sözlük konulmaktadır.

Dersler en son yapılan derslere göre sıralanmaktadır.

CUMARTESİ DERSLERİ

13. 3. On Üçüncü Söz – Birkaç biçare gençlere verilen bir tenbih, bir ders, bir ihtardır

13. 2. On Üçüncü Sözün İkinci Makamı

13.1. On Üçüncü Söz Ders – i İbret

12. 3. On İkinci Söz – Dördüncü Esas

12. 2. On İkinci Söz – İkinci ve Üçüncü Esas

12. 1. On İkinci Söz – Birinci Esas

11. 3. Onbirinci Söz Hakikatin Yüzü 2

10.16. Onuncu Söz Hatime

10.15. Onuncu Söz Onikinci Hakikat

10.14. Onuncu Söz Onbirinci Hakikat

10.13. Onuncu Söz Onuncu Hakikat

10.12. Onuncu Söz Dokuzuncu Hakikat

10.11. Onuncu Söz Sekizinci Hakikat

10.10. Onuncu Söz Yedinci Hakikat

10.9. Onuncu Söz Altıncı Hakikat

10.8. Onuncu Söz Beşinci Hakikat

10.7. Onuncu Söz Dördüncü Hakikat

10.6. Onuncu Söz Üçüncü Hakikat

10.5. Onuncu Söz İkinci Hakikat

10.4. Onuncu Söz 3. ve 4. İşaret ile 1. Hakikat

10.3. Onuncu Söz Mukaddime İkinci İşaret .

10.2. Onuncu Söz Mukaddime Birinci İşaret

10.1. Onuncu Söz Temsili Hikayecik 1-12. Suretler

9.2. Dokuzuncu Söz Beşinci Nükte

9. 1. Dokuzuncu Söz 1.-4. Nükteler

8. Sekizinci Söz

7. Yedinci Söz

6. Altıncı Söz

5. Beşinci Söz

4. Dördüncü Söz

3. Üçüncü Söz

2. İkinci Söz

1. Birinci Söz


DOKUZUNCU REŞHA: Evet, hak aldatmaz, hakikatbîn aldanmaz. Hak olan mesleği hileden müstağnîdir – Cumartesi Dersleri 19. 9.

DOKUZUNCU REŞHA: Evet, hak aldatmaz, hakikatbîn aldanmaz. Hak olan mesleği hileden müstağnîdir - Cumartesdi Dersleri 19. 9.

https://dersdunyasi.net/ olarak düzenlediğimiz Cumartesi Derslerinde bu hafta “Evet, hak aldatmaz, hakikatbîn aldanmaz. Hak olan mesleği hileden müstağnîdir.” konusu işlenmektedir. Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nın Risale-i Nur Külliyatı’ından Sözler isimli eserinden On Dokuzuncu Söz Dokuzuncu Reşha.

DOKUZUNCU REŞHA: Evet, hak aldatmaz, hakikatbîn aldanmaz. Hak olan mesleği hileden müstağnîdir - Cumartesdi Dersleri 19. 9.
DOKUZUNCU REŞHA: Evet, hak aldatmaz, hakikatbîn aldanmaz. Hak olan mesleği hileden müstağnîdir – Cumartesdi Dersleri 19. 9.

KISA VİDEO

UZUN VİDEO

On Dokuzuncu Söz

 Risalet-i Ahmediyeye dairdir

DOKUZUNCU REŞHA

Hem bilirsin: Küçük bir adam, küçük bir haysiyetle, küçük bir cemaatte, küçük bir meselede, münazaralı bir dâvâda, hicapsız, pervâsız, küçük fakat hacâlet-âver bir yalanı, düşmanları yanında hilesini hissettirmeyecek derecede teessür ve telâş göstermeden söyleyemez.

Şimdi bak bu zâta: Pek büyük bir vazifede, pek büyük bir vazifedar, pek büyük bir haysiyetle, pek büyük emniyete muhtaç bir halde, pek büyük bir cemaatte, pek büyük husumet karşısında, pek büyük meselelerde, pek büyük dâvâda, pek büyük bir serbestiyetle, bilâpervâ, bilâtereddüt, bilâhicap, telâşsız, samimî bir safvetle, büyük bir ciddiyetle, hasımlarının damarlarına dokunduracak şedit, ulvî bir surette söylediği sözlerinde hiç hilâf bulunabilir mi? Hiç hile karışması mümkün müdür? Kellâ!

اِنْ هُوَ اِلاَّ وَحْىٌ يُوحٰى 

Evet, hak aldatmaz, hakikatbîn aldanmaz. Hak olan mesleği hileden müstağnîdir, Hakikatbînin gözüne hayalin ne haddi var ki hakikat görünsün, aldatsın?


Dipnot-1

“Onun sözü, kendisine vahyolunandan başka birşey değildir.” Necm Sûresi, 53:4.


Asr-ı Saadet: Peygamberimizin yaşadığı dönem, mutluluk asrı
bilâhicap: utanmaksızın (bk. lâ)
bilâpervâ: korkmadan (bk. lâ)
bilâtereddüt: tereddütsüz (bk. lâ)
cazibedar: çekici
Ceziretü’l-Arab: (bk. bilgiler)
dem: kan
emniyet: güven (bk. e-m-n)
feylesof: filozof, felsefeci
hacâlet-âver: utanç verici
hak: doğru, gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hakaik: gerçekler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hakikatbîn: doğru görüşlü (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hâkim: idareci (bk. ḥ-k-m)
hasım: düşman
haysiyet: şeref, itibar
hicapsız: utanmadan
hilâf: aykırılık, terslik
himmet: ciddî gayret
husumet: düşmanlık (bk. lâ)
kellâ: asla öyle değil
merak-âver: merak verici
mesâil: meseleler (bk. m-s̱-l)
münazaralı: tartışmalı (bk. n-ẓ-r)
müstağnî: ihtiyaç duymayan (bk. ğ-n-y)
Müşteri: Jüpiter gezegeni
mutaassıp: tutucu
nisbeten: kıyasla, oranla (bk. n-s-b)
pervâsız: korkmadan, çekinmeden
ref etmek: kaldırmak
safvet: paklık, temizlik (bk. ṣ-f-y)
secâyâ-yı âliye: yüksek ve güzel huylar, yüksek karakter
şedit: şiddetli
tahrik eden: harekete geçiren Kamer
teessür: üzüntü
ulvî: yüce
vaz etmek: koymak, yerleştirmek
zahirî: görünürde (bk. ẓ-h-r)

KAYNAKLAR

Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, On Dokuzuncu Söz, Dokuzuncu Reşha, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.

http://www.erisale.com/#content.tr.1.323


CUMARTESİ DERSLERİ

CUMARTESİ DERSLERİ
CUMARTESİ DERSLERİ

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından; Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şuâlar gibi kitaplarından alınarak her hafta Cumartesi günü Cumartesi Dersleri adı altında yapılan ve YouTube’da yüklenen dersler yer almaktadır.

Ayrıca; http://www.erisale.com/#home adresinde yer alan Risalelerin ekran kaydı yapılmakta ve sitemizde ilgili dersin bulunduğu sayfaya metinler ve sözlük konulmaktadır.

Dersler en son yapılan derslere göre sıralanmaktadır.

CUMARTESİ DERSLERİ

13. 3. On Üçüncü Söz – Birkaç biçare gençlere verilen bir tenbih, bir ders, bir ihtardır

13. 2. On Üçüncü Sözün İkinci Makamı

13.1. On Üçüncü Söz Ders – i İbret

12. 3. On İkinci Söz – Dördüncü Esas

12. 2. On İkinci Söz – İkinci ve Üçüncü Esas

12. 1. On İkinci Söz – Birinci Esas

11. 3. Onbirinci Söz Hakikatin Yüzü 2

10.16. Onuncu Söz Hatime

10.15. Onuncu Söz Onikinci Hakikat

10.14. Onuncu Söz Onbirinci Hakikat

10.13. Onuncu Söz Onuncu Hakikat

10.12. Onuncu Söz Dokuzuncu Hakikat

10.11. Onuncu Söz Sekizinci Hakikat

10.10. Onuncu Söz Yedinci Hakikat

10.9. Onuncu Söz Altıncı Hakikat

10.8. Onuncu Söz Beşinci Hakikat

10.7. Onuncu Söz Dördüncü Hakikat

10.6. Onuncu Söz Üçüncü Hakikat

10.5. Onuncu Söz İkinci Hakikat

10.4. Onuncu Söz 3. ve 4. İşaret ile 1. Hakikat

10.3. Onuncu Söz Mukaddime İkinci İşaret .

10.2. Onuncu Söz Mukaddime Birinci İşaret

10.1. Onuncu Söz Temsili Hikayecik 1-12. Suretler

9.2. Dokuzuncu Söz Beşinci Nükte

9. 1. Dokuzuncu Söz 1.-4. Nükteler

8. Sekizinci Söz

7. Yedinci Söz

6. Altıncı Söz

5. Beşinci Söz

4. Dördüncü Söz

3. Üçüncü Söz

2. İkinci Söz

1. Birinci Söz


SEKİZİNCİ REŞHA: İşte, şu Asr-ı Saadeti görmeyenlere, Ceziretü’l-Arabı gözlerine sokuyoruz. – Cumartesi Dersleri 19. 8.

İşte, şu Asr-ı Saadeti görmeyenlere, Ceziretü'l-Arabı gözlerine sokuyoruz. - Cumartesi Dersleri 19. 8.

https://dersdunyasi.net/ olarak düzenlediğimiz Cumartesi Derslerinde bu hafta “İşte, şu Asr-ı Saadeti görmeyenlere, Ceziretü’l-Arabı gözlerine sokuyoruz.” konusu işlenmektedir. Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından Sözler isimli eserinden On Dokuzuncu Söz Sekizinci Reşha.

KISA VİDEO

UZUN VİDEO

On Dokuzuncu Söz

 Risalet-i Ahmediyeye dairdir

SEKİZİNCİ REŞHA

Bilirsin ki, sigara gibi küçük bir âdeti, küçük bir kavimde, büyük bir hâkim, büyük bir himmetle, ancak daimî kaldırabilir. Halbuki, bak: Bu zat, büyük ve çok âdetleri, hem inatçı, mutaassıp, büyük kavimlerden, zahirî küçük bir kuvvetle, küçük bir himmetle, az bir zamanda ref edip, yerlerine öyle secâyâ-yı âliyeyi—ki dem ve damarlarına karışmış derecede sabit olarak—vaz ve tesbit eyliyor. Bunun gibi daha pek çok harika icraatı yapıyor.

İşte, şu Asr-ı Saadeti görmeyenlere, Ceziretü’l-Arabı gözlerine sokuyoruz. Haydi, yüzer feylesofu alsınlar, oraya gitsinler, yüz sene çalışsınlar! O zâtın o zamana nisbeten bir senede yaptığının yüzden birisini acaba yapabilirler mi?


Asr-ı Saadet: Peygamberimizin yaşadığı dönem, mutluluk asrı
bilâhicap: utanmaksızın (bk. lâ)
bilâpervâ: korkmadan (bk. lâ)
bilâtereddüt: tereddütsüz (bk. lâ)
cazibedar: çekici
Ceziretü’l-Arab: (bk. bilgiler)
dem: kan
emniyet: güven (bk. e-m-n)
feylesof: filozof, felsefeci
hacâlet-âver: utanç verici
hak: doğru, gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hakaik: gerçekler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hakikatbîn: doğru görüşlü (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hâkim: idareci (bk. ḥ-k-m)
hasım: düşman
haysiyet: şeref, itibar
hicapsız: utanmadan
hilâf: aykırılık, terslik
himmet: ciddî gayret
husumet: düşmanlık (bk. lâ)
kellâ: asla öyle değil
merak-âver: merak verici
mesâil: meseleler (bk. m-s̱-l)
münazaralı: tartışmalı (bk. n-ẓ-r)
müstağnî: ihtiyaç duymayan (bk. ğ-n-y)
Müşteri: Jüpiter gezegeni
mutaassıp: tutucu
nisbeten: kıyasla, oranla (bk. n-s-b)
pervâsız: korkmadan, çekinmeden
ref etmek: kaldırmak
safvet: paklık, temizlik (bk. ṣ-f-y)
secâyâ-yı âliye: yüksek ve güzel huylar, yüksek karakter
şedit: şiddetli
tahrik eden: harekete geçiren Kamer
teessür: üzüntü
ulvî: yüce
vaz etmek: koymak, yerleştirmek
zahirî: görünürde (bk. ẓ-h-r)

KAYNAKLAR

Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, On Dokuzuncu Söz, Sekizinci Reşha, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.

http://www.erisale.com/#content.tr.1.323


CUMARTESİ DERSLERİ

CUMARTESİ DERSLERİ
CUMARTESİ DERSLERİ

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından; Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şuâlar gibi kitaplarından alınarak her hafta Cumartesi günü Cumartesi Dersleri adı altında yapılan ve YouTube’da yüklenen dersler yer almaktadır.

Ayrıca; http://www.erisale.com/#home adresinde yer alan Risalelerin ekran kaydı yapılmakta ve sitemizde ilgili dersin bulunduğu sayfaya metinler ve sözlük konulmaktadır.

Dersler en son yapılan derslere göre sıralanmaktadır.

CUMARTESİ DERSLERİ

13. 3. On Üçüncü Söz – Birkaç biçare gençlere verilen bir tenbih, bir ders, bir ihtardır

13. 2. On Üçüncü Sözün İkinci Makamı

13.1. On Üçüncü Söz Ders – i İbret

12. 3. On İkinci Söz – Dördüncü Esas

12. 2. On İkinci Söz – İkinci ve Üçüncü Esas

12. 1. On İkinci Söz – Birinci Esas

11. 3. Onbirinci Söz Hakikatin Yüzü 2

10.16. Onuncu Söz Hatime

10.15. Onuncu Söz Onikinci Hakikat

10.14. Onuncu Söz Onbirinci Hakikat

10.13. Onuncu Söz Onuncu Hakikat

10.12. Onuncu Söz Dokuzuncu Hakikat

10.11. Onuncu Söz Sekizinci Hakikat

10.10. Onuncu Söz Yedinci Hakikat

10.9. Onuncu Söz Altıncı Hakikat

10.8. Onuncu Söz Beşinci Hakikat

10.7. Onuncu Söz Dördüncü Hakikat

10.6. Onuncu Söz Üçüncü Hakikat

10.5. Onuncu Söz İkinci Hakikat

10.4. Onuncu Söz 3. ve 4. İşaret ile 1. Hakikat

10.3. Onuncu Söz Mukaddime İkinci İşaret .

10.2. Onuncu Söz Mukaddime Birinci İşaret

10.1. Onuncu Söz Temsili Hikayecik 1-12. Suretler

9.2. Dokuzuncu Söz Beşinci Nükte

9. 1. Dokuzuncu Söz 1.-4. Nükteler

8. Sekizinci Söz

7. Yedinci Söz

6. Altıncı Söz

5. Beşinci Söz

4. Dördüncü Söz

3. Üçüncü Söz

2. İkinci Söz

1. Birinci Söz


ÜÇÜNCÜ REŞHA: Eğer istersen, gel, Asr-ı Saadete, Ceziretü’l-Araba gideriz. Hayalen olsun, onu vazife başında görüp ziyaret ederiz. – Cumartesi Dersleri 19. 3.

ÜÇÜNCÜ REŞHA Eğer istersen, gel, Asr-ı Saadete, Ceziretü'l-Araba gideriz. Hayalen olsun, onu vazife başında görüp ziyaret ederiz. - Cumartesi Dersleri 19. 3.

https://dersdunyasi.net/ olarak düzenlediğimiz Cumartesi Derslerinde bu hafta “ÜÇÜNCÜ REŞHA: Eğer istersen, gel, Asr-ı Saadete, Ceziretü’l-Araba gideriz. Hayalen olsun, onu vazife başında görüp ziyaret ederiz.” konusu işlenmektedir. Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından Sözler isimli eserinden On Dokuzuncu Söz Üçüncü Reşha.

ÜÇÜNCÜ REŞHA Eğer istersen, gel, Asr-ı Saadete, Ceziretü'l-Araba gideriz. Hayalen olsun, onu vazife başında görüp ziyaret ederiz. - Cumartesi Dersleri 19. 3.
ÜÇÜNCÜ REŞHA Eğer istersen, gel, Asr-ı Saadete, Ceziretü’l-Araba gideriz. Hayalen olsun, onu vazife başında görüp ziyaret ederiz. – Cumartesi Dersleri 19. 3.

KISA VİDEO

UZUN VİDEO

On Dokuzuncu Söz

 Risalet-i Ahmediyeye dairdir

ÜÇÜNCÜ REŞHA

Eğer istersen, gel, Asr-ı Saadete, Ceziretü’l-Araba gideriz. Hayalen olsun, onu vazife başında görüp ziyaret ederiz.

İşte, bak: Hüsn-ü sîret ve cemâl-i suretle mümtaz bir zâtı görüyoruz ki, elinde mu’ciznümâ bir kitap, lisanında hakaik-âşinâ bir hitap, bütün benî Âdeme, belki cin ve inse ve meleğe, belki bütün mevcudata karşı bir hutbe-i ezeliyeyi tebliğ ediyor. 

Sırr-ı hilkat-i âlem olan muammâ-i acibânesini hal ve şerh edip ve sırr-ı kâinat olan tılsım-ı muğlâkını fetih ve keşf ederek, bütün mevcudattan sorulan, bütün ukulü hayret içinde meşgul eden üç müşkül ve müthiş sual-i azîm olan “Necisin? Nereden geliyorsun? Nereye gidiyorsun?” suallerine mukni, makbul cevap verir.


abesiyet: faydasızlık, gayesizlik
acz: âcizlik, güçsüzlük (bk. a-c-z)
Asr-ı Saadet: Peygamberimizin (a.s.m.) yaşadığı dönem, mutluluk asrı
bedbaht: talihsiz, bahtsız
benî Âdem: Âdemoğulları, insanlar
câmidât: cansızlar
câmidât-ı meyyite-i sâmite: suskun, ölü ve cansız varlıklar
cemâl-i suret: görünüş güzelliği (bk. c-m-l; ṣ-v-r)
Ceziretü’l-Arap: Arap yarımadası; burada özellikle Arap Yarımadasında bulunan Arabistan kastedilir. (bk. bilgiler)
cin ve ins: cinler ve insanlar
daire-i hakikat-ı irşad: doğru yolu gösteren hakikat dairesi (bk. ḥ-ḳ-ḳ; r-ş-d)
dehşetli: korkunç, ürküntü
ecnebî: yabancı
fetih: açma
firak: ayrılık (bk. f-r-ḳ)
hakaik-âşinâ: gerçekleri bilen (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
harekât: hareketler
hayvânât: hayvanlar
hüsn-ü sîret: ahlâk güzelliği (bk. ḥ-s-n)
hutbe-i ezeliye: ezelî hutbe (bk. ḫ-ṭ-b; e-z-l)
ihtiyâcât: ihtiyaçlar (bk. ḥ-v-c)
inkılâp: dönüşme
kâinat: evren, yaratılmış her şey (bk. k-v-n)
keşfetmek: gizli birşeyi ortaya çıkarmak (bk. k-ş-f)
kitab-ı hikmet-i Samedâniye: Samed olan Allah’ın hikmetli kitabı (bk. k-t-b; ḥ-k-m; ṣ-m-d)
lisan: dil
mâdûn: aşağı, alt derece
makbul: kabul gören
matemhane-i umumî: herkesin yas tuttuğu yer
mektubat-ı Rabbâni: Rabbânî mektuplar, İlâhî mesajlar (bk. k-t-b; r-b-b)
merâyâ-yı esmâ-i İlâhiye: İlâhî isimlerin aynaları (bk. s-m-v; e-l-h)
mevcudat: varlıklar (bk. v-c-d)
mu’ciznümâ: mu’cize gösteren (bk. a-c-z)
muammâ-i acibâne: hayret verici, bilinmeyen iş
mukni: ikna edici
mümtaz: seçkin
mûnis: canayakın, sevimli
musahhar: boyun eğen
müşkül: zor
neşretmek: yaymak
nuranî: nurlu, parlak (bk. n-v-r)
reşha: sızıntı, damla
sahife-i âyât-ı tekvîniye: yaratılışa ait delillerin sahifesi (bk. k-v-n)
şâkir: şükreden (bk. ş-k-r)
şekvâ: şikayet
şerh etmek: açıklamak
şevk u cezbe: şiddetli arzu ve istek ve kendinden geçme
sırr-ı hilkat-i âlem: âlemin yaratılış sırrı (bk. ḫ-l-ḳ; a-l-m)
sırr-ı kâinat: evrenin sırrı (bk. k-v-n)
sual-i azîm: büyük soru (bk. a-z-m)
suret: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)
tagayyürat: başkalaşmalar
tebeddülât: değişimler
tebliğ etmek: bildirmek (bk. b-l-ğ)
tenevvüat: çeşitlenmeler
tesbih: Allah’ı yüce şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ)
tılsım-ı muğlâk: anlaşılması zor sır
ukul: akıllar
vasıta-ı nakl-i hüzün ve elem ve gam: üzüntü, acı ve sıkıntı nakleden vasıta
zaaf: zayıflık
zâkir: zikreden
zevâl: sona erme (bk. z-v-l)
zevilhayat: canlılar (bk. ḥ-y-y)
zikirhane: zikir edilen yer
ziya-yı hakikat: hakikat ışığı (bk. ḥ-ḳ-ḳ)

KAYNAKLAR

Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, On Dokuzuncu Söz, Üçüncü Reşha, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.

http://www.erisale.com/#content.tr.1.320


CUMARTESİ DERSLERİ

CUMARTESİ DERSLERİ
CUMARTESİ DERSLERİ

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından; Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şuâlar gibi kitaplarından alınarak her hafta Cumartesi günü Cumartesi Dersleri adı altında yapılan ve YouTube’da yüklenen dersler yer almaktadır.

Ayrıca; http://www.erisale.com/#home adresinde yer alan Risalelerin ekran kaydı yapılmakta ve sitemizde ilgili dersin bulunduğu sayfaya metinler ve sözlük konulmaktadır.

Dersler en son yapılan derslere göre sıralanmaktadır.

CUMARTESİ DERSLERİ

13. 3. On Üçüncü Söz – Birkaç biçare gençlere verilen bir tenbih, bir ders, bir ihtardır

13. 2. On Üçüncü Sözün İkinci Makamı

13.1. On Üçüncü Söz Ders – i İbret

12. 3. On İkinci Söz – Dördüncü Esas

12. 2. On İkinci Söz – İkinci ve Üçüncü Esas

12. 1. On İkinci Söz – Birinci Esas

11. 3. Onbirinci Söz Hakikatin Yüzü 2

10.16. Onuncu Söz Hatime

10.15. Onuncu Söz Onikinci Hakikat

10.14. Onuncu Söz Onbirinci Hakikat

10.13. Onuncu Söz Onuncu Hakikat

10.12. Onuncu Söz Dokuzuncu Hakikat

10.11. Onuncu Söz Sekizinci Hakikat

10.10. Onuncu Söz Yedinci Hakikat

10.9. Onuncu Söz Altıncı Hakikat

10.8. Onuncu Söz Beşinci Hakikat

10.7. Onuncu Söz Dördüncü Hakikat

10.6. Onuncu Söz Üçüncü Hakikat

10.5. Onuncu Söz İkinci Hakikat

10.4. Onuncu Söz 3. ve 4. İşaret ile 1. Hakikat

10.3. Onuncu Söz Mukaddime İkinci İşaret .

10.2. Onuncu Söz Mukaddime Birinci İşaret

10.1. Onuncu Söz Temsili Hikayecik 1-12. Suretler

9.2. Dokuzuncu Söz Beşinci Nükte

9. 1. Dokuzuncu Söz 1.-4. Nükteler

8. Sekizinci Söz

7. Yedinci Söz

6. Altıncı Söz

5. Beşinci Söz

4. Dördüncü Söz

3. Üçüncü Söz

2. İkinci Söz

1. Birinci Söz


8. sınıf fen konuları Bediüzzaman Cumartesi Dersleri EĞİTİM Eğitim Eğitim Haberleri Eğitim ve Öğretim Fen Bilimleri Fen Bilimleri 8 Fen Bilimleri 8 Yaprak Test Fen Bilimleri 8 Yaprak Testler fen bilimleri 8. sınıf test çöz fiziksel olaylar Kur'an Kur'an-ı Kerim Kur'ân-ı Hakîm Matematik Mucize On Dokuzuncu Söz On Dokuzuncu Söz – Risalet-i Ahmediyeye dairdir On Dördüncü Söz On Yedinci Söz On Üçüncü Söz Ortaokul Ortaokul Fen Bilimleri 8 Ortaokul Fen Bilimleri 8 Yaprak Test ORTAÖĞRETİM Partilerin Eğitim Programları POSTERLER Risale-i Nur Külliyatı Said Nursi Svenska Sözler SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI Yirmi Birinci Söz Yirminci Söz Yirminci Sözün İkinci Makamı Yirminci Söz İkinci Makam Yirmi İkinci Söz Yirmi İkinci Söz Birinci Makam ÇALIŞMA YAPRAĞI Üstad İLKOKUL İSVEÇÇE / SWEDISH / SVENSKA Şeytan