https://dersdunyasi.net/ olarak düzenlediğimiz Cumartesi Derslerinde bu hafta “Bir köyde iki müdür, bir şehirde iki vali, bir memlekette iki padişah bulunsa, karıştırır. Nerede kaldı, hadsiz hâkim-i mutlak beraber bulunsun!” konusu işlenmektedir.
Üstad Bediüzzaman Said Nursi Risale-i Nur Külliyatı Sözler Yirmi İkinci Söz Birinci Makam Dördüncü Burhan.
KISA VİDEO
UZUN VİDEO
Yirmi İkinci Söz
Birinci Makam
DÖRDÜNCÜ BURHAN
Ey muannid arkadaş! Gel, sana daha acibini göstereceğim. Bak, bu memlekette bütün bu işler, bu şeyler değişti, değişiyor. Bir halette durmuyor. Dikkat et ki, bu gördüğümüz câmid cisimler, hissiz kutular, birer hâkim-i mutlak suretini aldılar. Adeta herbir şey bütün eşyaya hükmediyor.
İşte, bu yanımızdaki bu makineye bak. HAŞİYE-1 Güya emrediyor; işte, onun tezyinatına ve işlemesine lâzım levazımat ve maddeler, uzak yerlerden koşup geliyorlar. İşte, oraya bak: O şuursuz cisim HAŞİYE-2 güya bir işaret ediyor; en büyük bir cismi kendine hizmetkâr ediyor, kendi işlerinde çalıştırıyor.
Daha başka şeyleri bunlara kıyas et. Adeta herbir şey, bütün bu âlemdeki hilkatleri musahhar ediyor. Eğer o gizli zâtı kabul etmezsen, bütün bu memleketteki taşında, toprağında, hayvanında, insana benzer mahlûklarda, o zâtın bütün hünerlerini, san’atlarını, kemâlâtlarını, birer birer o şeylere vereceksin. İşte, aklın uzak gördüğü birtek mu’ciznümâ zâtın bedeline, milyarlar onun gibi mu’ciznümâ, hem birbirine zıt, hem birbirine misil, hem birbiri içinde bulunsun, bu intizam bozulmasın, ortalığı karıştırmasınlar. Halbuki bu koca memlekette iki parmak karışsa, karıştırır. Çünkü bir köyde iki müdür, bir şehirde iki vali, bir memlekette iki padişah bulunsa, karıştırır. Nerede kaldı, hadsiz hâkim-i mutlak beraber bulunsun!
Haşiye-1
Makine, meyvedar ağaçlara işarettir. Çünkü yüzer tezgâhları, fabrikaları incecik dallarında taşıyor gibi, hayretnümâ yaprakları, çiçekleri, meyveleri dokuyor, süslendiriyor, pişiriyor, bizlere uzatıyor. Halbuki çam ve katran gibi muhteşem ağaçlar kuru bir taşta tezgâhını atmış, çalışıp duruyorlar.
Haşiye-2
Hububata, tohumlara, sineklerin tohumcuklarına işarettir. Meselâ, bir sinek, bir karaağacın yaprağında yumurtasını bırakır. Birden, o koca karaağaç, yapraklarını o yumurtalara bir rahm-ı mâder, bir beşik, bal gibi bir gıda ile dolu bir mahzene çeviriyor. Adeta o meyvesiz ağaç, o surette zîruh meyveler veriyor.
abes: faydasız, anlamsız acib: hayret verici, şaşırtıcı azîm: büyük (bk. a-ẓ-m) câmid: cansız dellâl: rehber, ilan edici eşya: şeyler, varlıklar hadsiz: sonsuz, sınırsız hâkim-i mutlak: tam ve kayıtsız egemenlik sahibi (bk. ḥ-k-m; ṭ-l-ḳ) halet: hal, vaziyet haşiye: dipnot, açıklayıcı not hayretnümâ: hayret verici, şaşırtıcı hilkat: yaratılış (bk. ḫ-l-ḳ) | hizmetkâr: hizmetçi hububat: tohumlar icad: var etme, yaratma (bk. v-c-d) ilânnâme: duyuru intizam: düzen (bk. n-ẓ-m) kemâlât: mükemmellikler (bk. k-m-l) levazımat: gerekli şeyler lisan-ı hâl: hal ve beden dili mahluk: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ) mahzen: depo misil: benzer mu’ciznümâ: mu’cize gösteren (bk. a-c-z) muannid: inatçı muhteşem: görkemli, ihtişamlı musahhar: boyun eğmiş | nakış: işleme (bk. n-ḳ-ş) rahm-ı mâder: anne karnı (bk. r-ḥ-m) sikke: madenî para gibi şeyler üstüne vurulan damga, mühür suhulet: kolaylık suret: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r) şuursuz: bilinçsiz, idraksiz (bk. ş-a-r) tesadüfî: tesadüfen, rastgelet ezyinat: süslemeler (bk. z-y-n) vesvese: şüphe, kuruntu zîruh: ruh sahibi (bk. ẕî; r-v-ḥ) |
KAYNAKLAR
Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, Yirmi İkinci Söz, Birinci Makam, DÖRDÜNCÜ BURHAN, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.
http://www.erisale.com/#content.tr.1.378
https://sorularlarisale.com/risale-i-nur-kulliyati/sozler/yirmi-ikinci-soz/378
CUMARTESİ DERSLERİ
Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından; Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şuâlar gibi kitaplarından alınarak her hafta Cumartesi günü Cumartesi Dersleri adı altında yapılan ve YouTube’da yüklenen dersler yer almaktadır.
Ayrıca; http://www.erisale.com/#home adresinde ve https://sorularlarisale.com/ adresinde yer alan Risalelerin ekran kaydı yapılmakta ve sitemizde ilgili dersin bulunduğu sayfaya metinler ve sözlük konulmaktadır.
Dersler en son yapılan derslere göre sıralanmaktadır.
CUMARTESİ DERSLERİ
- “Biz öyle bir zâtın san’atıyız ki, bütün bu âlemimizi, bizi yaptığı ve suhuletle icad ettiği gibi kolaylıkla yapabilir bir zattır.” – Cumartesi Dersleri 22. 3.
- Hem de bak, bu demiri, toprağı, suyu, kömürü, bakırı, gümüşü, altını gaybî avucuna aldı, bir et parçası yaptı. Bak, gör! – Cumartesi Dersleri 22. 2.
- Bir saray gibi şu âlemin, bir şehir gibi şu memleketin tek bir ustası vardır. – Cumartesi Dersleri 22. 1.
Ders Dünyası - WORLD OF COURSES sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
“Bir köyde iki müdür, bir şehirde iki vali, bir memlekette iki padişah bulunsa, karıştırır. Nerede kaldı, hadsiz hâkim-i mutlak beraber bulunsun! – Cumartesi Dersleri – 22. 4.” için 9 yanıt