HÜDA PAR – Hür Dava Partisi Eğitim Programı

Bu sayfada HÜDA PAR – Hür Dava Partisi Eğitim Programı yer almaktadır. Kaynak olarak partinin kendi internet sitesi kullanılmıştır.

HÜDA PAR - Hür Dava Partisi Eğitim Programı
HÜDA PAR – Hür Dava Partisi Eğitim Programı

HÜDA PAR – Hür Dava Partisi Eğitim Programı

Ç – EĞİTİM VE KENDİNİ GELİŞTİRME HÜRRİYETİ


Dili, ırkı, cinsiyeti, dini ne olursa olsun herkes eğitim ve kendini geliştirme hakkına sahiptir. Hiç kimse dili, ırkı, cinsiyeti, dini veya kılık kıyafeti nedeniyle bu haktan mahrum edilemez.
Devlet, eğitim ve öğretim ile ilgili görevlerini yerine getirirken ayrımcılık yapamaz. Devlet, zorunlu eğitimi parasız vermek zorundadır.


Çocukların dini eğitimi, velilerinin istediği şekilde verilmelidir. Hiçbir çocuğa ebeveyninin istemediği bir din eğitimi verilemez. Hiçbir ebeveynin, çocuğuna dini eğitim verme hakkı da engellenemez.


Anadilde eğitim herkes için tabii, insani bir haktır. Çocukları bilmedikleri bir dilde eğitmek eğitimde fırsat eşitliğine de aykırıdır.

VI – SOSYAL POLİTİKALAR


A – EĞİTİM


Eğitim, insanın doğuştan getirdiği yeteneklerini geliştirme ve şekillendirme; onu, din ve dünya ile ilgili vazifelerini hakkıyla yapabilecek duruma getirme faaliyetidir.


Eğitimin esas amacı; bedenin ve aklın geliştirilmesi, iradenin güçlendirilmesi, ruh ve bedene edebin verilmesi, güzel ahlak sahibi, iyi ve olgun insan yetiştirilmesi, yeni neslin hayata ve geleceğe hazırlanmasıdır.


Dün olduğu gibi bugün de bilgisini ve inancını kendisine rehber edinen, İslam’ı tam olarak özümseyip yaşama zevkini Allah sevgisiyle bütünleştiren, sosyal hayata aktif ve olumlu biçimde katılıp öncülük eden iyi yetişmiş bir nesle ihtiyaç vardır. Kuşkusuz bu ihtiyaç, bilgi ile hikmeti bütünleştiren, insanı aktif ve verimli kılan ideal bir eğitimle karşılanabilecektir.
Eğitimin en önemli öğesi doğru bilgidir. İdeal bir eğitimin önündeki en büyük engel ise bilginin yozlaştırılmasıdır. Yozlaşmanın asıl kaynağı, toplumsal değerlere kaynaklık eden bilginin dünyevi çıkar ve ideolojik amaçlar için bir araç haline getirilmiş olmasıdır.


Eğitim sisteminin, bugünün ve yarının anlaşılması için İslamî değerleri ve Müslümanların kabul görmüş tarihi tecrübeleri doğrultusunda düzenlenmesi, sadece bilgi devreden ezberci değil, insan yetiştiren, talim eden, terbiye eden bir anlayışla ele alınması gerekliliği üzerinde durulmalıdır.


Eğitim sistemi “eğitim” kelimesinden başlayarak terimleriyle, bilgi kaynaklarıyla, tanımlarıyla ve örnekleriyle baştan sona sorgulanmalı, Fransız eğitim sisteminin kabul edildiği 1867’den bu yana eğitimde kaybedilen bütün İslamî değerler, eğitim sistemine yeniden kazandırılmalıdır. Bununla kastedilen, mekânda ve araçlarda geriye dönüş değil, bütün unsurlarda batı taklidinden kurtulmak ve çağın gereklilikleri doğrultusunda eğitimi yeniden düzenlemek, tanzim etmektir. Hedef yeniden MAARİFE ulaşmaktır.


Batıda pratik ürünlere dönüşen ve bu dönüşüm sırasında insanlığa hizmet hedefinden saptırılan bilim, aslı itibariyle insanlığın ortak tecrübesidir. Bu ortak tecrübede en büyük pay şüphesiz tevhid ehlinindir. “Bilimsel gelişme” vakıa olarak reddedilemez. Ancak “bilimsel doğruların”, “mutlak doğru” olarak tanımlanması insanın kendi üretimine, kendi eserine tapması anlamına gelir. Bu tanımlayış kabul edilemez. Bilim mutlak doğru değil, yanılma ihtimalini özünde barındıran bir tecrübeler bütünüdür.


Her alandaki ilerleme, iyi eğitilmiş insan potansiyeline bağlıdır. Eğitim, birey ve toplumun en üst düzeyde gelişimini ve refahını hedeflediği halde ülkemizde bu amaca istenen seviyede ulaşılamamıştır. Bunun sebebi eğitimin, siyasi ve ideolojik müdahalelerin etkisinde kalmasıdır. Eğitim kurumları, belirli bir yaşama biçimini dayatmanın aracı haline getirilmiş, kalite düşmüş, fırsat eşitliği ortadan kaldırılmış, eğitim ortamları bireyin değerlerinden ve maneviyatından uzaklaştırıldığı yerler haline getirilmiştir.


Bu uygulamalar birçok insanın eğitim hakkını elinden almıştır. İnsanımızın tabiatına uymayan bu uygulamalardan dolayı ülkede yıllardır milyonlarca kız çocuğu eğitimden mahrum bırakılmıştır. Dayatılan eğitim sistemi ile içinde yaşadığı toplumun değerleriyle çelişen ve çatışan nesiller yetiştirilmiştir. Bu uygulamaların sonucu olarak toplumsal tekâmül, huzur ve barış sağlanamamıştır. Eğitim ve öğretim müfredatı ideolojik unsurlardan temizlenmelidir.
Eğitim ve öğretimde insanlarımızın bilgi ve becerilerle donatılmasının yanında yüksek bir ahlak ve terbiye ile yetişmelerini önemsiyoruz. Değerlerimiz çerçevesinde en önemli meselemiz olarak telakki ettiğimiz eğitim, öğretim ve terbiye unsurlarını; insan hakları ve özgürlüklerin değer olarak yükseldiği, uluslararası rekabetin hızlandığı, baş döndürücü değişimlerin olduğu bu zamanda ancak yüksek düzeyde donanımlı bireylerle koruyup güçlendirebiliriz.


Gelecek neslin gelişim ve refahı, uygulanan eğitim sürecine ve standardına bağlıdır. Ülkenin bütün alanlardaki başarıları, iyi eğitilmiş bireylerin başarısının sonucudur. Bu nedenle bütçeden en yüksek pay eğitime ayrılmalıdır.


Devlet okullarının eğitim kalitelerinin arttırılması, teknolojik olanaklarının geliştirilmesi ve müfredatın yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Eğitim sadece eğitilen kesim açısından değil aynı zamanda eğitici açısından da geliştirilmesi ve güçlendirilmesi gereken bir alandır. Öğretmen yetiştiren okullar bu anlayışa göre yeniden yapılandırılarak, ahlak ve toplum değerlerine bağlı öğretmenlerin yetiştirilmesi sağlanmalıdır.


Mesleki eğitim yeniden yapılandırılmalı, ülke ekonomisine katkı sağlayacak, kalifiye eleman ihtiyacını karşılayacak hale getirilmelidir. İlköğretimin birinci kademesinden sonra öğrencinin meslek seçimine yönlendirilmesi sağlanmalıdır. Öğretim kurumları; sanayi ile işbirliği arttırılmış, teknik bilgi donanımı yüksek, teknoloji üreten kurumlar haline getirilmelidir. Amacımız, memleketin ihtiyaç duyduğu alanlarda; uygun, dinamik, üretken bir mesleki eğitim sistemi geliştirmektir.


Üniversitelerimizin iş dünyası ile işbirliği içerisinde, sanayi ticaret odaları, meslek örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile birlikte iş dünyasının ihtiyaç alanları belirlenerek buna göre eleman yetiştirilmesi sağlanmalıdır.


Adeta küçük bir köy haline gelen, küreselleşen dünyada milletlerarası münasebetlerde, bilim, sağlık, teknoloji v.b. alanlarda bilgi paylaşımında dil bilmenin öneminden dolayı yabancı dil bilme oranının yükseltilmesi sağlanmalıdır.


Kur’an-ı Kerim, Arapça, hadis, ilmihal ve siyer dersleri ilköğretim birinci sınıftan itibaren ders olarak okutulmalıdır. Bu konuda ehil kurum ve kuruluşların desteklerinden istifade edilmelidir. Bu alanda çalışma yapan sivil kuruluşların önündeki engeller kaldırılmalıdır. Camilerin eğitimdeki fonksiyonundan azami derecede istifade edilmelidir. Özel eğitim ve öğretim kurumlarının açılması serbest olmalıdır.


Medeniyetimizin gelişmesinde medreselerin rolü çok büyüktür. Bu sebeple eski medreselerimiz restore edilip onarılmalı, medrese eğitiminde geçen süre zorunlu eğitim süresinden sayılmalıdır. Buralardan mezun olan öğrencilere belli sınavlardan geçtikten sonra denklik diploması verilmelidir.


Din ve edebiyat alanında şaheserler bırakmış olan âlimlerimizin hayatlarına ve eserlerine ders kitaplarında yer verilmelidir.


Devleti oluşturan halkların dilleri resmi olarak tanınmalıdır. Herkesin kendi ana diliyle eğitim yapması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.


Zorunlu karma eğitimden vazgeçilmeli, isteyen aileler çocuklarını yüksek öğrenim dâhil eğitimin her kademesinde erkek veya kız okullarında okutabilmelidir.


Eğitim kurumlarında okul aile birlikleri etkinleştirilmelidir. Velilerin eğitim-öğretim süreçlerine aktif katılımı ile denetlenebilir eğitim modeli geliştirilmelidir.


Engelli bireylerin eğitim ve öğretim hakkından yararlanabilmeleri için gerekli tedbirler alınmalıdır.


Yıllardır ülke insanımıza ve özellikle kızlarımıza kâbus dolu günler yaşatan başörtüsü yasağının tamamıyla kaldırılarak, her kademedeki eğitim kurumlarında bulunan eğitimci ve öğrenciler diledikleri şekilde örtünebilmelidirler.


Yükseköğretime geçiş sınavında fırsat eşitliği sağlanmalıdır. Öğrencilerin burs imkânlarından azami derecede faydalanmasına yönelik fonlar oluşturulmalıdır. Müsadere edilen şeyler eğitim bursu için kaynak olarak kullanılmalıdır.


Yükseköğretim öğrencilerinin ihtiyaçları dikkate alınarak yeteri kadar kız-erkek ve evli yurtları oluşturulmalıdır.

YÖK kaldırılarak üniversiteler, akademik, idari ve mali yönden özerk bir yapıya kavuşturulmalı, yükseköğretim kurumları arasında koordinasyonu sağlayan yatay bir organizasyon oluşturulmalıdır.


Üniversiteler asli hüviyetlerine büründürülerek, öğretim elemanları ve öğrenciler üzerinde baskı ve dayatmaların bulunmadığı kurumlar haline getirilmelidir.


Her kademede ve alanda özel eğitim ve öğretim kurumlarının açılması serbest olmalıdır. Vakıf üniversiteleri desteklenmelidir.


Yoksul öğrencilerin de kaliteli eğitim alması sağlanmalıdır. Üstün zekâlı öğrencilerin zaman kaybını önlemek için, özel eğitim programlarıyla çok daha kısa sürede yüksek öğrenime başlamaları sağlanmalıdır.


Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın ve çocuklarının inançlarına göre uygun eğitim ve öğrenim görmeleri için gerekli tedbirler alınmalıdır.


Anadilde eğitim veren kurumlarda bütün dallarda eğitim ve öğretimi verebilecek kadroların yetiştirilmesi için üniversitelerde yeterli bölümler açılmalıdır.

Kaynak

https://hudapar.org/parti/parti-programi-76/genel-merkez/


SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI

SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI
SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI

Feel free to comment. Yorum yapmaktan çekinmeyin.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.