ÖNSÖZ – GENÇLİK REHBERİ OKUMALARI – 1

Bu sayfada Gençlik Rehberi ile ilgili okumalardan ilki yani Önsöz yer almaktadır. Önsözde geçen bazı kelimeler, kavramlar, ifadeler, kişiler ve yerler açıklanmaktadır. Ayrıca önsözde verilen bilgileri içeren bir Kahoot bilgi yarışmasının da bağlantısı paylaşılmaktadır.

Gençlik Rehberi Kapak
Gençlik Rehberi Kapak

Risale-i Nur Külliyatından

Gençlik Rehberi

Müellifi

Bedîüzzaman Said Nursi


Risale: Mektub. * Bir ilme dair yazılmış küçük kitap. * Haber göndermek. * Elçinin götürdüğü mektub, name. * Fık: Bir kimsenin sözünü veya emrini başka birisine tebliğ etmek.

Risale-i Nur: f. Nurun Risalesi. Kur’an’dan alınan âyetlerin tefsiri ile tahkikî iman dersi veren kitap. Büyük mücahid Bediüzzaman Hazretlerinin eserleri. (Risale-i Nur’un vazifesi:… Hayat-ı ebediyeyi mahveden ve hayat-ı dünyeviyeyi de dehşetli bir zehire çeviren küfr-ü mutlaka karşı, imanî olan hakikatlarla, gayet kat’i ve en mütemerrid zındık feylesofları dahi imana getiren kuvvetli bürhanlarla Kur’ana hizmet etmektir. Ş.)

Külliyat: (Külliyet. C.) Bütün. Hepsi. Hepsi birden. Bir müellifin bütün eserleri.

Risale-i Nur Külliyatı:

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin yazdığı eserlerin toplandığı kitapların bütünüdür. Risale-i Nur Külliyatı içinde yer alan kitaplardan bazıları:

Sözler

Mektubat

Lem’alar

Şualar

Barla Lâhikası

Kastamonu Lâhikası

Emirdağ Lâhikası – I

Emirdağ Lâhikası – II

Sikke-i Tasdik-i Gaybi

Tarihçe-i Hayat

Mesnevi-i Nuriye

İşaratü’l-İ’caz

Asa-yı Musa

Muhakemat

Bu kitaplar büyük kitaplardır ayrıca Külliyattan alınmış küçük kitaplar da bulunmaktadır. Bunlardan birisi de Gençlik Rehberi kitabıdır.

Bunların dışında Eski Said Dönemine ait İlk Dönem Eserleri de yayınlanmıştır.

Risale-i Nur Külliyatı
Risale-i Nur Külliyatı
Risale-i Nur Külliyatı Şeması
Risale-i Nur Külliyatı Şeması

Gençlik Rehberi:

Gençlik Rehberi (Osmanlıcaگنچلك رهبرىSaid Nursî‘nin eseri. Risale-i Nur koleksiyonunun müstakil kitaplarında geçen gençlik, iman ve ahiret konulu kitapçıklardan derlenmiştir.

Eserin 1952 yılında İstanbul’da basılması dolayısıyla Said Nursi ve eseri bastıran üniversite öğrencisi mahkemeye verilmiş, mahkeme beraatle neticelenmiştir.[1]

Kitapta, gençleri asrın çekici günahlarından sakındırmak için, İslam inancına göre haram olan her lezzetin netice vereceği kabir ve cehennem azabının yanı sıra, bu lezzetlerin hemen sonrasında beraberinde getirdiği bu dünyadaki manevi acıları gösterme metodu izlenmiştir. Böylelikle insanların akıllarını tatmin ederek, manevi hayatı zehirleyen günahlara karşı vicdanlarda ve akıllarda bir kaçınma isteği oluşturulması hedeflenmiştir.

Gençlik Rehberi Mahkemesi Gazete Haberi
Gençlik Rehberi Mahkemesi Gazete Haberi
Gençlik Rehberi Mahkemesi
Gençlik Rehberi Mahkemesi

Müellif: (Ülfet. den) Te’lif eden. Kitab tertib eden, kitab yazan. Kitab meydana getiren.
İmtizac ettiren.

Bedîüzzaman:

Zamanın bedi’i olan. Zamanında kendisi gibi görülmedik olan. Kimseye benzemiyen ve zamanın garib ve acibi bulunan. Bilinmeyen taraflariyle Bediüzzaman Said Nursî isimli eserin kronolojik fihristinden seçmeler:

1894 – 1895- Müsbet ilimleri tetkik ve kısa zamanda her birisine vâkıf olması.- “Bediüzzaman” lâkabının verilmesi.- 80-90 cild kitabı üç ayda bir defa ezberden tekrarlaması.

1907- İstanbul’a üniversite açtırmak niyetiyle gelmesi. – Şekerci Hanı’nın kapısına ” Her suale cevap verilir” levhasını asıp âlimleri sual sormaya dâveti.- Sultan Abdülhamid’e Şarkta üniversite açılması için müracaatı.

1909 – 31 Mart’ta Bediüzzaman’ın yatıştırıcılığı.- İsyan etmiş olan sekiz taburu itaate getirmesi – Bediüzzaman’ın Divan-ı Harb’e verilişi.- Divan-ı Harb’de beraet edişi ve serbest bırakılması.

1911 – 1914- Şam’a gelişi ve Câmi-i Emeviye’de muhteşem bir hutbe irad etmesi.- Sultan Reşad’la beraber Rumeli seyahatine çıkması. – Van’a gitmesi ve Şark Üniversitesinin temelini attırması.

1915 – 1916- Milis Kumandanı Bediüzzaman, Pasinler cephesinde Ruslarla çarpışıyor.- Bediüzzaman’ın Ruslara esir düşmesi.

1918- Bir bahar günü Bediüzzaman’ın Kosturma’dan firar edişi.-

17 Haziran 1918 : Bediüzzaman’ın Varşova, Viyana ve Sofya tarikıyla İstanbul’a avdeti.- Enver Paşa’nın vazife teklifini kabul etmeyen Bediüzzaman’a Harbiye Nezareti ikramiye ve harb madalyası veriyor.-

13 Ağustos 1918 : Ordu-yu Hümayun’un tavsiyesiyle Dâr-ül Hikmet’e âzâ oluşu.

1920- İngiliz işgaline karşı “Hutuvât-ı Sitte” yi neşrederek mücadele etmesi.

1922- Bediüzzaman güz mevsiminde İstanbul’dan Ankara’ya geliyor.-

9 Kasım 1922: Bediüzzaman’a Meclis’te hoşâmedî yapılması.

1923 -19 Ocak 1923 : Bediüzzaman Meclis’te mebuslara hitaben bir beyanname neşrediyor.-

17 Nisan 1923 : Ankara’da umduğunu bulamayan Bediüzzaman’ın Van’a gitmek üzere yola çıkması.

1925 – 1927-Bediüzzaman’ın Van’dan nefyi. – Isparta’da bir müddet kalan Bediüzzaman önce Eğridir oradan da Barla’ya getiriliyor.- Risale-i Nur’lar te’lif edilmeye başlanıyor.

1934 -Yaz ortalarında Barla’dan alınan Bediüzzaman’ın Isparta’ya getirilişi.-

27 Nisan 1935 : Dahiliye Vekili Şükrü Kaya ve Jandarma Umum Kumandanı askerî bir kıt’a ile Isparta’ya geliyor ve Bediüzzaman tevkif olunuyor.- Tevkif edilen Bediüzzaman ve talebeleri, muhakeme edilmek üzere Eskişehir’e götürülüyor.

1936 -27 Mart 1936 : Tahliye edilen Bediüzzaman, Kastamonu’da ikamete mecbur ediliyor.

1943 – 20 Eylül 1943 : Bediüzzaman’ın tevkif edilerek Çankırı yoluyla Ankara’ya getirilmesi.

1944 – Denizli mahkemesinin başlaması.-

15 Haziran 1944 : Denizli Ağır Ceza Mahkemesi Bediüzzaman’ın beraetini ilân ediyor.-

Ağustos 1944 sonlarında Ankara’dan gelen emirle Bediüzzaman Emirdağ’da ikamete mecbur ediliyor.

1948-23 Ocak 1948 : Emirdağ’da kış ortasında Bediüzzaman ve talebelerinin tevkif edilişi ve Afyon mahkemesine sevki.-

6 Aralık 1948 : Afyon Mahkemesinin mevhum ve mesnedsiz iddialarla Bediüzzaman ve talebelerine mahkûmiyet kararı verişi ve temyiz.

1952- Ocak 1952 de İstanbul’da mahkeme için gelen Bediüzzaman Sirkeci’de Akşehir Palas Oteline yerleşti.-

5 Mart 1952 Salı: Bediüzzaman’ın Gençlik Rehberi dâvasından beraeti.

1958- Nur Risalelerinin ve bu arada Tarihçe-i Hayat’ın matbaalarda neşredilmesi.-

23 Mart 1960 Çarşamba : Bediüzzaman Ramazan’ın 25. günü gece saat 03.00 civarı Urfa’da bu fani âleme veda etti.

Üstad Bediüzzaman Said Nursi Biyografisi - 1
Üstad Bediüzzaman Said Nursi Biyografisi – 1
Üstad Bediüzzaman Said Nursi Biyografisi - 2
Üstad Bediüzzaman Said Nursi Biyografisi – 2

Üstad: (Üstaz) İlim veya san’atta üstün olan kimse. Usta, san’atkâr. Muallim, profesör. Bilgide veya san’atta veya amelde meharetli zât.

Said Nursi:

Bediüzzaman kimdir; kısaca bir bilgi verir misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Üstad Bediüzzaman’ın kimliği gerçek manada ancak eserlerinin tamamında kendini gösterir.

Ben imanın cereyanındayım. Karşımda imansızlık cereyanı var. Başka cereyanlarla alâkam yok…”(1)

diyen bu büyük insan, bütün ömrü boyunca aynı çizgide bir manevi cihat yapmış ve milyonların imanının kurtuluşuna vesile olmuştu. Onun hayatı hakkında bilgi edinmekte en temel kaynak Tarihçe-i Hayat isimli eserdir. Bizzat kendisinin tashihinden geçmiş olan bu eser sorunuza güzel bir cevaptır.

Bununla birlikte Üstad’ın hayatının bir özetini aşağıda takdim ediyoruz:

Bediüzzaman Said Nursî, 1878’da Bitlis vilayetine bağlı Hizan ilçesi Nurs köyünde dünyaya geldi. Çocukluğunda çevresindeki medreselerde eğitim gördü. Kendisinde görülen harikulade zeka ve hafıza sebebiyle, önceleri Molla Said-i Meşhur diye tanındı. Daha sonra “Zamanın Harikası” anlamında “Bediüzzaman” ünvanıyla şöhret buldu.

Molla Said-i Meşhur

Talebelik yıllarında temel İslamî ilimlerle ilgili doksan kitabı ezberledi. Her gece bunlardan birini tekrar ediyordu. Bu tekrarlar O’nu, Kur’an ayetlerini derinlemesine anlamasına birer basamak oldu ve her bir Kur’an ayetinin bütün kâinatı ihata ettiğini gördü.

1900’lü yılların başında doğuda Medresetü-z Zehra adında, din ve fen ilimlerinin birlikte okutulduğu bir İslam üniversitesi kurmak fikriyle hilafet merkezi olan İstanbul’a geldi ve hayatı boyunca bu fikrini gerçekleştirmek için gayret gösterdi. Doğrudan, istediği şekilde bir üniversite kuramamakla birlikte memleketin her tarafında şubeleri bulunan yaygın bir medrese sistemi tesis etti.

I. Dünya Savaşı yıllarında doğu cephesinde gönüllü alay komutanı olarak hizmet etti. Savaş esnasında yaralanıp iki buçuk yıl Rusya’da esir kaldı. 1917’deki Bolşevik İhtilali esnasındaki kargaşadan yararlanıp esaretten kurtuldu. Dönüşte, Genelkurmay’ın kontenjanından Osmanlı’nın en üst düzey dinî danışma merkezi olan Darü’l-Hikmeti’l-İslamiye‘de görev yaptı. İngilizlerin İstanbul’u işgali yıllarında onların aleyhinde Hutuvat-ı Sitte adıyla bir risale neşretti.

Anadolu’da başlatılan İstiklal mücadelesine destek verdi.

1925 yılında Van’da eğitim faaliyetlerinde bulunurken, o sırada meydana gelen Şeyh Said hareketi sebebiyle, bu harekete karşı çıktığı hâlde, tedbir olarak önce Burdur’a, ardından Isparta ve Barla’ya gönderildi. Burada sekiz yıl kaldı. Risale-i Nur isimli Kur’an tefsirinin çoğu bölümlerini burada yazdı. Eserleri ve fikirleri sebebiyle Eskişehir Mahkemesine sevk edildi.

Sürgüne gönderildiği Kastamonu’da eserlerini yazmaya devam etti. 1943’te Denizli Mahkemesi’ne, 1948’de Afyon Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkemeler beraatla neticelendi.

1950’de çok partili hayata geçildiğinde, dini hak ve hürriyetler genişledi. Bediüzzaman, bu dönemde eserlerini matbaalarda bastırdı.

Bediüzzaman Said Nursi, 23 Mart 1960’ta Urfa’da Hakk’ın rahmetine kavuştu.

(1) bk. Mektubat, On Altıncı Mektup.

Selam ve dua ile…
Sorularla Risale Editörü


Önsöz

Bu Gençlik Rehberi, yeni harfle basıldığı gibi, eski harfle Isparta’da dahi teksir edilip, hükûmetin ve zabıtanın ilişmemesi ve her tarafta iştiyakla okunması ve intişarı gösteriyor ki; bu Rehber’in millete, hususan gençlere çok menfaati var. Yalnız Ankara’nın emniyet müdürü elliikinci sahifede beşinci satırında “dinî tedrisat için hususî dershaneler açılmağa izin verilmesine binaen” cümlesini okumadan, sekizinci satırdaki “Mümkün olduğu kadar her yerde küçük birer dershane-i Nuriye açmak lâzımdır” cümlesine ilişmişti. Demek sonra hakikatini anlamış ki, daha intişarına mâni’ olmadı.


“Hüve Nüktesi” gerçi derindir, herkes birden kavramaz. Fakat o nükte, tabiiyyunun ve ehl-i küfrün temel taşını parça parça ettiği gibi, muannid feylesofları hayretler içinde bırakıp çoklarını imana getirmiş. Hem o nükte anahtarıyla açılan âlem-i misaldeki seyahat-ı maneviye miftahı ile, âhiretin bir sineması “aynelyakîn” görülmüş. Fakat çok ince olmasından neşredilmedi.

Bedîüzzaman

Said Nursî

* * *

Ön söz: Kitapların giriş kısmına konulan, o eserin konusunu, amacını, işleniş biçimini anlatan yazı, sunuş, söz başı, ön deyi, mukaddime:

yeni harf:

Harf Devrimi, Türkiye’de 1 Kasım 1928 tarihinde 1353 sayılı “Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun”un kabul edilmesi ve yeni alfabenin yerleştirilmesi sürecine genel olarak verilen isimdir. Kanun, 3 Kasım 1928 günü Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yasanın kabulüyle o güne kadar kullanılan Arap harfleri esaslı Osmanlı alfabesinin resmiyeti son buldu ve Latin harflerini esas alan Türk alfabesi yürürlüğe kondu.

eski harf:

Osmanlı alfabesi (Osmanlı Türkçesiالفبا elifbâ), 1928’de Latin tabanlı Türk alfabesi kabul edilinceye dek Osmanlı Türkçesini yazmak için kullanılmış bir Fars-Arap alfabesi uyarlamasıdır.

Osmanlıca Gençlik Rehberi Kitap Kapağı - Hayrat Neşriyat
Osmanlıca Gençlik Rehberi Kitap Kapağı – Hayrat Neşriyat

Isparta:

Isparta, Türkiye’nin güneybatısında yer alan bir ildir. Akdeniz Bölgesi’nin kuzeyindeki Göller Yöresi’nde bulunan Isparta ili; batıda Burdur, kuzeyde Afyonkarahisar, doğuda Konya, güneyde ise Antalya ile çevrilidir.

teksir etmek:

Yazıyı çoğaltmak.

Yazının eski bir teknik olan teksir makinesi ile elle çoğaltılmasıdır.

– 1946’ ya kadar telifat orijinal olarak elle, Osmanlıca yazılıp çeşitli şekil ve tarzlarda etrafa gönderilmiş ve elle çoğaltılarak yayılmıştır.

Üstad Hazretleri yarım ümmi olmasından, okuması var, fakat yazısı yoktu. Tüm hayatı boyunca kendi el yazısıyla yazdığı risale sayısı çok azdır. Risaleler kendi yanında bulunan Husrev Ağabey, Şamlı Hafız Tevfik Ağabey vb. Nur talebeleri tarafından yazılıyordu. Katiplerin sayısını net olarak ifade edemeyeceğiz. Ancak toplam, yedi-sekiz katip olabileceğini tahmin ediyoruz.

– 1946’ da üç teksir makinesi alınarak, risaleler kolayca çoğaltılıp istifadesi temin edilmiştir.

Bediüzzaman’ın “bin kalemli kâtip” sözüyle tarif ettiği teksir makinesi. Bu makine, Ahmet Nazif Çelebi ile oğlu Salâhaddin Çelebi tarafından İnebolu’ya getirilen ve Risâlelerin çoğaltılmasında bir çığır açan orijinal makinenin ta kendisi.
Bediüzzaman’ın “bin kalemli kâtip” sözüyle tarif ettiği teksir makinesi. Bu makine, Ahmet Nazif Çelebi ile oğlu Salâhaddin Çelebi tarafından İnebolu’ya getirilen ve Risâlelerin çoğaltılmasında bir çığır açan orijinal makinenin ta kendisi.

– 1950 yılına kadar teksir makineleriyle çoğaltılan risaleler; 1950’den sonra Latin harfleriyle Türkçe olarak matbalarda basılmaya başlanmıştır. Yeni harfle matbada ilk basılan eser, Üstadımız’ın Küçük Tarihçe-i Hayat’ıdır.

– 1954’ den itibaren de Külliyat’ın matbalarda Latin harfleriyle bastırılması azami derecede inkişaf etmiştir.

hükûmet: Bir memleketi idare edenler. Vekiller hey’eti. Devlet.

zabıta: Yurt içinde emniyet ve intizamı korumakla vazifeli devlet kuvveti, polis.

iştiyak: Fazla arzu ve şevk. Tahassür. Hasret çekmek. Özlemek. Göreceği gelmek.

intişar: Dağılmak. Yayılmak. Üremek. * Tıb: Yorgunluktan damar şişip kabarmak. Umumileşmek.

Rehber:

Gençlik Rehberi kitabı kastedilmektedir.

f. Yol gösteren, kılavuz. (Bak: Mürşid)

(…Hem Rabb-ül-Âlemîn, meyve-i âlem olan insana âlemi içine alacak bir vüs’at-ı istidat verdiğinden ve bir ubudiyet-i külliyeye müheyya ettiğinden ve hissiyatça kesrete ve dünyaya mübtelâ olduğundan; bir rehber vasıtasiyle yüzlerini kesretten vahdete, fâniden bâkiye çevirmek istemesine mukabil; en âzami bir derecede, en eblâğ bir surette, Kur’an vasıtasiyle en ahsen bir tarzda rehberlik eden ve risaletin vazifesini en ekmel bir tarzda ifa eden yine bilbedahe O Zâttır… S.)

hususan: Özellikle.

menfaat: Fayda. Kâr. Gelir. İhtiyaç karşılığı olan şey.

Ankara:

Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentidir. İç Anadolu Bölgesinde bulunmaktadır ve İstanbul’dan sonra Türkiye’nin ikinci büyük şehiridir.

emniyet müdürü: İlin genel güvenliğinden valiye karşı sorumlu olan görevli, müdür, idareci, amir.

dinî tedrisat: Dine ait tedrisler. Dine ait ders vermeler. Din ile ilgili eğitim – öğretim.

hususî dershaneler: Özel dershaneler, özel ders verilen yerler.

binaen: …den dolayı, bu sebepten. Mebni ve müstenid olarak. Dayanarak.

dershane-i Nuriye: Risale-i Nur’daki iman hakikatlerinin yazıldığı, okunduğu ve anlatıldığı yer

mâni’ olmadı: Men’etmedi. Geri bırakmadı. Engel olmadı.

Hüve Nüktesi:

Hüve’nin kelime manası ve bu nüktenin muhteviyatını kısaca açıklar mısınız? Yani “Hüve Nüktesi” denilince akla ne gelmelidir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Hüve” bir zamirdir ve “O” demektir. Üstad Hazretleri bu risalede, hava unsurunun Allah’ın varlığını ve birliğini nasıl gösterdiğini açıklamakta ve hu (hüve) dememizi temin edecek kadar bir havada bu hakikati ispat etmektedir. O bir parçacık hava, bir anda sesleri taşımak, tohumlaşma, nefesi tazelemek, elektrik, çekme ve itme kuvvetlerinin iş yapmasını temin etmek v.s sayısız işler görmekle, Allah’ın varlığını ve birliğini gösterdiği gibi, hüve zamiri de Allah’a işaret etmektedir.

Burada, hüveden başka bir kelime ele alınıp, izahlar onun üzerinden de yapılabilirdi. “Hüve”nin seçilmiş olmasında ayrı ince nükteler vardır. Yani hüve” zamiri, hem bu kadar işleri bu şuursuz hava zerresine yaptıran sonsuz güç sahibi olan Allah’ı göstermektedir hem de onu söylememize yardım eden bir özellikte yaratılmıştır.

“Hava zerresinden havanın yaptığı bütün bu işleri ona kim yaptırıyor?” sorusuna yine hava zerresi “O zat ancak Allah’tır.” cevabını fıtrat ve hâl diliyle cevap vermektedir.

Selam ve dua ile…
Sorularla Risale Editörü

Hüve Nüktesi
Hüve Nüktesi

Hüve Nüktesi nerede, hangi tarihte ve ne maksatla telif edilmiştir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

“Nur Âleminin Bir Anahtarı” ile “Hüve Nüktesi”, 1946-1947 yıllarında Emirdağ’ında telif edilmiştir.

“Hüve Nüktesi”, ehl-i zındıkanın fikirlerini çürüten, iki kere iki dört eder derecesinde tevhidi isbat eden, hârika bir eserdir.

Üstadımız bu eserin telif sebebini bir mektubunda şöyle ifade ediyor:

“Ben zannederim ki; ‘Hüve Nüktesi’ gizli zındık düşmanlarımızın bellerini kırmış. Onların istinatgâhı olan tabiat tağutunu, kesif toprakta bir derece saklanabilirken, şeffaf havada, hüve nüktesinden sonra hiçbir cihetle o tağutu saklamak imkânı kalmamış ki; küfr-ü inadi ve temerrüd-i irtidadi sebebiyle adliyeyi aldatıp aleyhimize sevk ediyorlar. İnşallah nurlar adliyeleri lehine çevirip bu hücumunu dahi akim bırakacaktır.”(1)

Burada hedef şahıslar değil fikirler, ideolojiler ve düşüncelerdir.

(1) bk. Şualar, On Dördüncü Şua, Muhtelif Mektuplar.

Selam ve dua ile…
Sorularla Risale Editörü

nükte: İnce mânalı söz, idraki ve anlaşılması nezâket ve zarifliğe dayanan nazik husus. İbarenin asıl mânasından başka olan nazik ve lâtif mânâ, dikkatle anlaşılabilen ince mânâ.

tabiiyyun: Tabiatçılar. Naturalistler. “Her şeyi tabiat yapıyor” diyen, maddeye dalmış, Allah’tan (C.C.) mânen uzaklaşmış kişiler.

ehl-i küfür: küfür ehli, inanmayanlar (bk. k-f-r)

muannid feylesoflar: inatçı, direnen filozof; felsefe ile uğraşan, felsefeci

âlem-i misal:

Rüyâda görülen âlem.

Dünyada mevcud bulunan bütün eşya ve zuhura gelen bütün ef’âlin aynısı ile müretteb ve mütekevvin olan bir tarzı veya âlem-i ruhâninin bir nev’i. (L.R.)

(Gördüm ki: Âlem-i misâl, nihâyetsiz fotoğraflar ve her bir fotoğraf, hadsiz hâdisât-ı dünyeviyeyi aynı zamanda hiç karıştırmıyarak alıyor. Binler dünya kadar büyük ve geniş bir sinema-i uhreviyye ve fâniyatın fâni ve zâil hallerini ve vaziyetlerini ve geçici hayatlarının meyvelerini sermedi temâşâgâhlarda ve Cennette Saadet-i ebediyye ashâblarına dünya macerâlarını ve eski hâtıralarını levhaları ile gözlerine göstermek için pek büyük bir fotoğraf makinesi olarak bildim. S.) (Bak: Âlem-i hâb)

“Alem-i şehadet” ile “alem-i misal” ne demektir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Berzah, köprü mânâsına geliyor. Sonbahar; yaz ile kış arasında bir köprüdür; yazdan daha serin, kıştan daha sıcaktır. İlkbahar; kış ile yaz arasında ayrı bir köprüdür; kıştan daha sıcak, yazdan daha serindir.

Bu köprüler her iki âlemle de bağlantılıdırlar. Bir yönleriyle birine, diğeriyle berikine benzerler.

Âlem-i misâl, ruhlar âlemi ile cisim âlemi (alem-i şahadet) arasındaki geçiş âlemi diye tarif edilmiştir.

Berzah kelimesinden anlaşıldığına göre, nasıl toprak sudan daha katı, taştan daha latif ise, âlem-i misâl de şu görünen âlemden daha latif, ama ruhlar âleminden daha kesiftir. Bu yönüyle de ikisi arasında bir köprü gibidir.

Diğer âlemlerin olduğu gibi bu âlemin de küçük bir misali insanda mevcut. Nur Külliyatından, bu misalin, “hayal” olduğunu anlıyoruz. Daha önce gittiğimiz bir beldeyi hayâlimizde canlandırdığımızda, hayal âlemimizde o şehrin bir misali teşekkül eder. İşte bu şehrin aslı âlem-i şehadetten, hayaldeki şekli ise âlem-i misâldendir. Bir aynanın karşısında durduğumuzda iki şahıs karşı karşıya gelir. Bunlardan birisi hakiki, ikincisi ise misalîdir.

Alem-i Misal bir örnek
Alem-i Misal bir örnek

Bu misallerin ışığında diyebiliriz ki, şu gördüğümüz âlemdeki her şeyin, her hâdisenin bir misalinin mevcut olduğu ayrı bir âlem var. Ve o âleme, âlem-i misal deniliyor.

Öte yandan, alem-i misal kâinatta cereyan eden her olayın, her sevap ve günahın şekil giydiği bir âlemdir. Bir sahabî, “rüyasında kendisine süt ikram edildiğini” görür. Allah Resulü (asm.) rüyada süt içmeyi “ilim” olarak tevil eder. Demek ki ilim manası rüyada süt olarak kendini göstermiş oluyor. Alem-i misalde de bunun çok daha ilerisi bir tecelli olduğu anlaşılıyor…

Selam ve dua ile…
Sorularla Risale Editörü

seyahat-ı mâneviye: mânen yapılan seyâhat

miftah: Açan âlet. Anahtar. Kilidleri açan anahtar.

aynelyakîn:

“Hakkelyakîn” ve “aynelyakîn” ne demektir? Bu mertebeye ulaşan kişi, sadece tefekkürü ile Allah´ın isimlerini mi okuyabilmektedir? Yoksa, bir şeyler mi görüyor ve müşahade ediyor?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Yakin, bir şeyin katilik ve kesinlik kazanmış haline denir. Bir şeyin kati ve kesin olabilmesi de, ancak kuvvetli delil ve ispatlar ile mümkündür. Bu kuvvetli delil ve ispatların da kendi arasında makamları çoktur. İşte ilmelyakin, aynelyakin ve hakkelyakin tabirleri, bu delil ve ispatların kuvvet ve makamına işaret eden özel birer terimdirler.

İmanın bu üç mertebesinin derece ve manasına işaret eden bir misal şöyle ifade edilmiştir;

Bir tepenin arkasında bir ateş yanıyor; biz ise tepenin beri tarafındayız. Dumanından, tepenin ardında bir ateş olduğuna intikalimiz ilmelyakini ifade eder.

Tepenin başına çıkıp ateşi gözümüzle görmemiz aynelyakini ifade eder. Bu yakin, derece ve sağlamlık bakımından öncekinden daha sağlamdır.

Ateşin içine elimizi sokup, ateşi hissetmemiz ise hakkelyakini ifade eder ki, bu mertebe evvel ikisinden daha sağlam ve katiyet ifade eder.

Allah’ın her bir isminin mana ve tecellisini kainat sayfasında görüp okumak, ayrı ve ziyade bir iman mertebesidir.

Mesela birisi Allah’ı on ismi ile tanıyor ve ona göre bir marifet kesp ediyor, diğer birisi ise yirmi ismi ile tanıyıp ona göre marifet kesp ediyor. Elbette ikisinin iman ve marifet mertebesi aynı ve müsavı olmaz. Allah’ın her bir ismi ayrı bir marifet penceresi olup insana ayrı bir iman değeri kazandırıyor. Her penceresinde ayrı bir manzara olan bir sarayın bir iki penceresine hapis olanlar, sarayın sair pencerelerinden ve o pencerelerde tezahür eden manzaralardan da mahrumdurlar.

Ayrıca, Allah’ın isimlerinin tecellilerini görmek ile gaybi alemleri görmek farklı şeylerdir. Allah’ın isimleri maddi manevi her alemde ihata ile tecelli etmiştir. Bu isimleri görmek için ille de gaybi ve manevi alemleri görmek gerekmiyor.

Selam ve dua ile…
Sorularla Risale Editörü

neşr: Neşretmek, yaymak, bir haberi fâşetmek, herkese duyurmak, şâyi kılmak.

KAHOOT BİLGİ YARIŞMASI

ÖNSÖZ - GENÇLİK REHBERİ OKUMALARI - 1 - KAHOOT BİLGİ YARIŞMASI
ÖNSÖZ – GENÇLİK REHBERİ OKUMALARI – 1 – KAHOOT BİLGİ YARIŞMASI

Bu sayfada yer alan bilgiler ile ilgili KAHOOT hesabımızda bir bilgi yarışması yer almaktadır.

Yukarıdaki görseli ya da aşağıdaki bağlantıyı tıklayarak bu yarışmaya ulaşabilirsiniz.

İsterseniz kendinizi test edebilirsiniz.

İsterseniz arkadaşlarınızla birlikte de yarışabilirsiniz.

Eğer öğretmen ya da belletmenseniz öğrencilerinize bu sayfayı okuttuktan sonra da sınıfınıza ya da grubunuza bu bilgi yarışmasını uygulayabilirsiniz.

Başarılar dileriz.

KAHOOT BİLGİ YARIŞMASI İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ

https://create.kahoot.it/share/onsoz-genclik-rehberi-okumalar-1-1/f547cffb-b05e-47a9-8f6d-f3f8fda22fee

KAYNAKLAR

https://www.envarnesriyat.com/index.php?route=product/product&product_id=243

https://sorularlarisale.com/

https://www.risaleinur.hizmetvakfi.org/genclik-rehberi/

https://www.yeniasyakitap.com/bediuzzaman-said-nursi/risale-i-nur-kulliyati-8355-ozel-baskili-orta-boy-lugatceli

https://risaleoku.com/oku/gencreh/2

https://tr.wikipedia.org/wiki/Gen%C3%A7lik_Rehberi

https://www.risalehaber.com/said-nursinin-genclik-rehberi-mahkemesinin-bilinmeyenleri-258466h.htm

Gençlik Rehberi Kategorisindeki Tüm İçerikler

https://sorularlarisale.com/bediuzzaman-kimdir-kisaca-bir-bilgi-verir-misiniz

https://sorularlarisale.com/osmanlica-ve-dini-terimler-lugati

https://sorularlarisale.com/risale-i-nur-kulliyatini-sematik-olarak-gosterir-misiniz

https://tr.wikipedia.org/wiki/Harf_Devrimi

https://tr.wikipedia.org/wiki/Osmanl%C4%B1_alfabesi

https://www.hayrat.com.tr/canta-boy-genclik-rehberi-mecmuasi-osmanlica

https://www.yeniasya.com.tr/2009/09/13/guncel/h7.htm

https://sozluk.gov.tr/

http://www.erisale.com/

https://sorularlarisale.com/huvenin-kelime-manasi-ve-bu-nuktenin-muhteviyatini-kisaca-aciklar-misiniz-yani-huve-nuktesi-denilince-akla-ne-gelmelidir

https://sorularlarisale.com/huve-nuktesi-nerede-hangi-tarihte-ve-ne-maksatla-telif-edilmistir

https://sorularlarisale.com/alem-i-sehadet-ile-alem-i-misal-ne-demektir

https://sorularlarisale.com/hakkelyakin-ve-aynelyakin-ne-demektir-bu-mertebeye-ulasan-kisi-sadece-tefekkuru-ile-allahin-isimlerini-mi

Feel free to comment. Yorum yapmaktan çekinmeyin.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.