https://dersdunyasi.net/ olarak düzenlediğimiz Cumartesi Derslerinde bu hafta “Ey sevgili Peygamberim De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin.” ayetinin kısa bir tefsiri işlenmektedir. Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından Sözler isimli eserinden On Sekizinci Söz Üçüncü Nokta.

KISA VİDEO
UZUN VİDEO
On Sekizinci Söz
ÜÇÜNCÜ NOKTA
قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللهَ فَاتَّبِعُونِى يُحْبِبْكُمُ اللهُ 1
Madem kâinatta hüsn-ü san’at, bilmüşahede vardır ve kat’îdir. Elbette, risalet-i Ahmediye (a.s.m.), şuhud derecesinde bir kat’iyetle sübutu lâzım gelir. Zira, şu güzel masnuattaki hüsn-ü san’at ve ziynet-i suret gösteriyor ki, onların San’atkârında ehemmiyetli bir irade-i tahsin ve kuvvetli bir taleb-i tezyin vardır. Ve şu irade ve talep ise, o Sânide ulvî bir muhabbet ve masnularında izhar ettiği kemâlât-ı san’atına karşı kudsî bir rağbet var olduğunu gösteriyor. Ve şu muhabbet ve rağbet ise, masnuat içinde en münevver ve mükemmel fert olan insana daha ziyade müteveccih olup temerküz etmek ister.
İnsan ise, şecere-i hilkatin zîşuur meyvesidir. Meyve ise, en cemiyetli ve en uzak ve en ziyade nazarı âmm ve şuuru küllî bir cüz’îdir. Nazarı âmm ve şuuru küllî zat ise, o San’atkâr-ı Zülcemâle muhatap olup görüşen ve küllî şuurunu ve âmm nazarını tamamen Sâniinin perestişliğine ve san’atının istihsanına ve nimetinin şükrüne sarf eden en yüksek, en parlak bir fert olabilir.
Şimdi iki levha, iki daire görünüyor:
Biri, gayet muhteşem, muntazam bir daire-i Rububiyet ve gayet musannâ, murassâ bir levha-i san’at.
Diğeri, gayet münevver, müzehher bir daire-i ubûdiyet ve gayet vâsi, câmi’ bir levha-i tefekkür ve istihsan ve teşekkür ve iman vardır—ki, ikinci daire, bütün kuvvetiyle birinci dairenin namına hareket eder.
İşte, o Sâniin bütün makàsıd-ı san’atperverânesine hizmet eden o daire reisinin ne derece o Sâni ile münasebettar ve onun nazarında ne kadar mahbup ve makbul olduğu bilbedâhe anlaşılır.
Dipnot-1
“Ey sevgili Peygamberim De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin.” Âl-i İmrân Sûresi, 3:31.
bilbedâhe: ap açık bir şekilde bilmüşahede: görüldüğü gibi (bk. ş-h-d) câmi’: kapsamlı (bk. c-m-a) cemiyetli: geniş kapsamlı (bk. c-m-a) cüz’î: fert, birey (bk. c-z-e) daire-i Rububiyet: Rububiyet dairesi (bk. r-b-b) daire-i ubûdiyet: kulluk dairesi (bk. a-b-d) hüsn-ü san’at: san’atın güzelliği (bk. ḥ-s-n; ṣ-n-a) irade: dileme, tercih (bk. r-v-d) irade-i tahsin: güzelleştirme kastı (bk. r-v-d; ḥ-s-n) istihsan: beğenme, güzel bulma (bk. ḥ-s-n) izhar etmek: göstermek (bk. ẓ-h-r) kâinat: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n) kat’î: kesin kemâlât-ı san’at: san’attaki mükemmellik (bk. k-m-l; ṣ-n-a) kudsî: kusursuz ve yüce (bk. ḳ-d-s) levha-i san’at: san’at tablosu (bk. ṣ-n-a) | levha-i tefekkür: tefekkür levhası (bk. f-k-r) mahbup: sevgili (bk. ḥ-b-b) makàsıd-ı san’atperverâne: san’ata olan düşkünlüğü ortaya koyan maksatlar (bk. ḳ-ṣ-d; ṣ-n-a) masnu: san’at eseri varlık (bk. ṣ-n-a) masnuat: san’at eseri varlıklar (bk. ṣ-n-a) muhabbet: sevgi (bk. ḥ-b-b) münasebettar: ilişkili (bk. n-s-b) münevver: nurlanmış, aydınlanmış (bk. n-v-r) muntazam: düzenli (bk. n-ẓ-m) murassâ: mücevherlerle süslü musannâ: san’atlı (bk. ṣ-n-a) müteveccih olmak: yönelmek müzehher: çiçeklerle bezenmiş nazar: bakış dikkat (bk. n-ẓ-r) nazarı âmm: bakışı geniş ve kuşatıcı (bk. n-ẓ-r) perestiş: kulluk, tapınma risalet-i Ahmediye: Hz. Muhammed’in (a.s.m.) peygamberliği (bk. r-s-l; ḥ-m-d) | San’atkâr-ı Zülcemâl: sonsuz güzellik sahibi olan ve herşeyi san’atlı bir şekilde yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-m-l) Sâni: herşeyi san’atlı bir şekilde yaratan Allah (bk. ṣ-n-a) şecere-i hilkat: yaratılış ağacı (bk. ḫ-l-ḳ) sübut: gerçekleşme şuhud: gözle görme (bk. ş-h-d) şuuru küllî: bilgi ve kavrayışı kapsamlı (bk. ş-a-r; k-l-l) taleb-i tezyin: süsleme isteği (bk. ṭ-l-b; z-y-n) talep: istek (bk. ṭ-l-b) temerküz etmek: odaklaşmak ulvî: yüce vâsi: geniş zîşuur: şuurlu (bk. ẕî; ş-a-r) ziynet-i suret: süslü görünüm (bk. z-y-n; ṣ-v-r) |
Acaba hiç akıl kabul eder mi ki, şu güzel masnuâtın bu derece san’atperver, hattâ ağzın her çeşit tadını nazara alan in’âmperver San’atkârı, Arş ve ferşi çınlattıracak bir velvele-i istihsan ve takdir içinde, ber ve bahri cezbeye getirecek bir zemzeme-i şükran ve tekbirle, perestişkârâne Ona müteveccih olan en güzel masnuuna karşı lâkayt kalsın ve onunla konuşmasın ve alâkadarâne onu resul yapıp güzel vaziyetinin başkalara da sirayet etmesini istemesin?
Kellâ! Konuşmamak ve onu resul yapmamak mümkün değil…
اِنَّ الدِّينَ عِنْدَ اللهِ اْلاِسْلاَمُ 1
مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ وَالَّذِينَ مَعَهُۤ اَشِدَّۤاءُ عَلَى الْكُفَّارِ رُحَمَۤاءُ بَيْنَهُمْ 2
Dipnot-1
“Şüphesiz ki, Allah katında makbul olan din, İslâm dinidir.” Âl-i İmrân Sûresi, 3:19.
Dipnot-2
“Muhammed, Allah’ın resulüdür. Onunla beraber olanlar da, kâfirlere karşı şiddetli, kendi aralarında ise pek merhametlidirler.” Fetih Sûresi, 48:29.
alâkadarâne: ilgilenmek suretiyle Arş: göğün en yüksek katı; Cenab-ı Allah’ın büyüklük ve yüceliğinin tecelli ettiği yer (bk. a-r-ş) bahr: deniz ber: kara cezbeye getirmek: kendinden geçirmek ferş: yer in’amperver: nimetlendirmeyi seven (bk. n-a-m) | kellâ: asla lâkayt: duyarsız masnu: san’at eseri varlık (bk. ṣ-n-a) masnuat: san’at eseri varlıklar (bk. ṣ-n-a) müteveccih: yönelme nazar: dikkat (bk. n-ẓ-r) perestişkârâne: taparcasına resul: peygamber, elçi (bk. r-s-l) san’atperver: san’ata düşkün (bk. ṣ-n-a) | sirayet: bulaşma tekbir: Allah’ın büyüklüğünü dile getirme (bk. k-b-r) velvele-i istihsan: güzellikleri pek çok dille bir arada haykıran sesler (bk. ḥ-s-n) zemzeme-i şükran: teşekkür ifade eden nağmeler (bk. ş-k-r) |
KAYNAKLAR
Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, On Sekizinci Söz, Üçüncü Nokta, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.
http://www.erisale.com/#content.tr.1.316
CUMARTESİ DERSLERİ

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından; Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şuâlar gibi kitaplarından alınarak her hafta Cumartesi günü Cumartesi Dersleri adı altında yapılan ve YouTube’da yüklenen dersler yer almaktadır.
Ayrıca; http://www.erisale.com/#home adresinde yer alan Risalelerin ekran kaydı yapılmakta ve sitemizde ilgili dersin bulunduğu sayfaya metinler ve sözlük konulmaktadır.
Dersler en son yapılan derslere göre sıralanmaktadır.
CUMARTESİ DERSLERİ
- Nefs-i emmâreme bir sille-i tedip – On Sekizinci Söz Birinci Nokta – Cumartesi Dersleri 18. 1.
- Yıldızları konuşturan bir yıldızname – Cumartesi Dersleri 17. 9.
- Barla Yaylası, çam, katran, ardıç, karakavağın bir meyvesidir – Cumartesi Dersleri 17. 8.
- Fâniyim, fâni olanı istemem. Âcizim, âciz olanı istemem. – Cumartesi Dersleri 17. 7.
- Kalbe Hutur Eden İki Levha – On Yedinci Sözün İkinci Makamı – Cumartesi Dersleri 17. 6.
- “Batıp gidenleri sevmem” Hz. İbrahim (A.S.)- Yalnız Biri iste; Biri çağır; Biri talep et; Biri gör; Biri bil; Biri söyle; – Cumartesi Dersleri 17. 5.
- Eyvah, aldandık! Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik – Kalbe Farisî olarak tahattur eden bir münacat – Cumartesi Dersleri 17. 4.
- Muhatabım Ziya Paşa değil, Avrupa meftunlarıdır – Siyah Dutun Bir Meyvesi – Cumartesi Dersleri 17. 3.
- Bırak biçare feryadı, belâdan gel, tevekkül kıl – On Yedinci Sözün İkinci Makamı – Cumartesi Dersleri 17. 2.
- Dünyaya düşkün ve bağımlı insana dünyadan nefret edip sonsuzluk alemine geçme arzusu veren haller – Cumartesi Dersleri 17. 1.
- Kanun – Kural ile Kanun Dışı – Kural Dışı Olma, Monotonluk – Değişim ve Sebepler – On Altıncı Söz Küçük Bir Zeyl – Cumartesi Dersleri 16. 5.
- Allahu Ekber’in Manası, Hac, Kabe ve Namaz, Cemaatle Yapılan İbadetler ve Kılınan Namazlar – On Altıncı Söz Dördüncü Şua – Cumartesi Dersleri 16. 4.
- Allah şah damarından daha yakın olduğu halde varlıkların son derece O’ndan uzak olması ne demek? – Cumartesi Dersleri 16. 3.
- Kur’an ve Kainat Kitabına Göre Varlıkların Ani veya Tedricî – Yavaş Yavaş Derecelerle Yaratılmasının Sırrı ve Hikmeti Nedir? – Cumartesi Dersleri 16. 2.
- Allah’ın herşeye yakın olması; ve birliği ile her işi bizzat elinde tutması – On Altıncı Söz – Birinci Şua – Cumartesi Dersleri 16. 1.
- Şeytanın İkinci Küçük Bir İtirazı – Kur’an’ın vecizliği, az sözle çok mânâlar ifade etmesi ve mucizeliği – On Beşinci Sözün Zeyli – Cumartesi Dersleri 15. 9.
- Şeytan ve onun taraftarlarına karşı Kur’ân’ın delili – Tarafsız olarak değerlendirme ne demek? – Cumartesi Dersleri 15. 8.
- Şeytanların Taşlanmasında Atılan Şahapların – Göktaşlarının – Metorların Üç Anlamı Olabilir – Cumartesi Dersleri 15. 7.
- “Ey cinler ve insanlar topluluğu! Eğer göklerin ve yerin sınırlarından çıkıp gitmeye gücünüz yeterse, haydi, çıkın. Fakat Allah’ın vereceği bir kuvvet olmadan çıkamazsınız. Artık Rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkâr edersiniz?” – Cumartesi Dersleri 15. 6.
- Ateş Topu – Fireball – Göktaşı Meteor Yağmuru- Yıldız Kayması – Şeytan Taşlama – Dünyadan Uzaya Gidip Gelme ve Uzaydan Dünyaya İnip Çıkma – Cumartesi Dersleri 15. 5.
- Melekler ve Şeytanlar – İyiler ve Kötüler Arasındaki Mübareze – Mücadele ve Çatışma – Cumartesi Dersleri 15. 4.
- Yer ile Gök, Dünya ile Uzay Kıyaslaması – Dünya Evrene Nispeten Bir Ölçek Gibidir, Bir Çeşme Gibidir – Cumartesi Dersleri 15. 3.
- Yer ve Gök Arasındaki İlişki ve Uzaya Çıkmak – Cumartesi Dersleri 15. 2.
- UFO ya da Uçan Daire Gerçeği – Cumartesi Dersleri 15. 1.
- Deprem İlahi İkazdır – On Dördüncü Sözün Zeyli – Cumartesi Dersleri 14. 7.
- Gafil kafaya bir tokmak ve bir ders-i ibrettir – Kafayı kuma sokmak – Deprem – Hatime – Cumartesi Dersleri 14. 6.
- Kur’an’da insanın şiddetli şikayet edilmesi, büyük tehditler edilmesi ve müthiş korkutulması hangi hikmete dayanmaktadır, hangi yönden bağdaştırılabilir ve ne şekilde uygun düşer? – Cumartesi Dersleri 14. 5.
- Güneş ve Nur Temsili ile Uzaklık – Yakınlık; Büyüklük – Küçüklük; Aracısız – Temassız Yaratma – Cumartesi Dersleri 14. 4.
- Kırk binler başlı melek – melekler, her başında kırk binler lisan ve her lisanda kırk binler tarzda tesbihat
- “Yaş ve kuru ne varsa, hepsi ap açık bir kitapta yazılmıştır.” – On Dördüncü Söz – İkinci Mesele
- Kuran Araf Suresi 7/54: “Altı günde gökleri ve yeri yarattık” On Dördüncü Söz Birinci Mesele
- Hava ve O – Hüve Nüktesi – Hava – Zerre – Atom – Tabiat – Doğa ve O – Hû – Hüve
- “Bize Hâlıkımızı tanıttır; muallimlerimiz (öğretmenlerimiz) Allah’tan bahsetmiyorlar” – Meyve Risalesi’nden Altıncı Mesele
- Leyle-i Kadîrde ihtar edilen bir mesele-i mühimme – On Üçüncü Sözün İkinci Makamının Zeyli
- Ahiretimizi ağlamaktan kurtaran tam bir teselli: KARDEŞ OLMAK
- Hem dünya azabından, hem âhiret azabından kurtaracak bir hakikat: BARIŞMAK –
- Hapis musibetine düşenlere ve onlara nezaret ve yardım edenlere kuvvetli bir teselli – On Üçüncü Söz İkinci Makam
- HAPİS, MAHPUS VE GENÇLİK – Risale-i Nur mizanlarından On Üçüncü Sözün İkinci Makamının haşiyesidir
13. 3. On Üçüncü Söz – Birkaç biçare gençlere verilen bir tenbih, bir ders, bir ihtardır
13. 2. On Üçüncü Sözün İkinci Makamı
13.1. On Üçüncü Söz Ders – i İbret
12. 3. On İkinci Söz – Dördüncü Esas
12. 2. On İkinci Söz – İkinci ve Üçüncü Esas
12. 1. On İkinci Söz – Birinci Esas
11. 3. Onbirinci Söz Hakikatin Yüzü 2
- On Birinci Söz Hakikatin Yüzü 1
- On Birinci Söz Temsili Hikayecik
- Onuncu Söz Zeylin Beşinci Parçası
- Onuncu Söz Zeylin Dördüncü Parçası
- Onuncu Söz Zeylin Üçüncü Parçası
- Onuncu Söz Zeylin İkinci Parçası ve OTUZUNCU LEM’ANIN BEŞİNCİ NÜKTESİNİN DÖRDÜNCÜ REMZİ
- Onuncu Sözün Mühim Bir Zeyli ve Lâhikasının Birinci Parçası Mukaddime İkinci Nokta
- Onuncu Sözün Mühim Bir Zeyli ve Lâhikasının Birinci Parçası
10.15. Onuncu Söz Onikinci Hakikat
10.14. Onuncu Söz Onbirinci Hakikat
10.13. Onuncu Söz Onuncu Hakikat
10.12. Onuncu Söz Dokuzuncu Hakikat
10.11. Onuncu Söz Sekizinci Hakikat
10.10. Onuncu Söz Yedinci Hakikat
10.9. Onuncu Söz Altıncı Hakikat
10.8. Onuncu Söz Beşinci Hakikat
10.7. Onuncu Söz Dördüncü Hakikat
10.6. Onuncu Söz Üçüncü Hakikat
10.5. Onuncu Söz İkinci Hakikat
10.4. Onuncu Söz 3. ve 4. İşaret ile 1. Hakikat
10.3. Onuncu Söz Mukaddime İkinci İşaret .
10.2. Onuncu Söz Mukaddime Birinci İşaret
10.1. Onuncu Söz Temsili Hikayecik 1-12. Suretler
9.2. Dokuzuncu Söz Beşinci Nükte
9. 1. Dokuzuncu Söz 1.-4. Nükteler
Ders Dünyası - WORLD OF COURSES sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.