https://dersdunyasi.net/ olarak düzenlediğimiz Cumartesi Derslerinde bu hafta “Kalbe Hutur Eden İki Levha” konusu işlenmektedir. Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ndan Sözler isimli eserinden On Yedinci Sözün İkinci Makamı.
KISA VİDEO
UZUN VİDEO
On Yedinci Sözün İkinci Makamı
Kalbe Hutur Eden İki Levha
Bundan yirmi beş sene kadar evvel İstanbul Boğazındaki Yuşa Tepesinde, dünyanın terkine karar verdiğim bir zamanda, bir kısım mühim dostlarım beni dünyaya, eski vaziyetime döndürmek için yanıma geldiler. Dedim: “Yarına kadar beni bırakınız; istihare edeyim.” Sabahleyin kalbime bu iki levha hutur etti. Şiire benzer, fakat şiir değiller. O mübarek hatıranın hatırı için ilişmedim. Geldiği gibi muhafaza edildi. Yirmi Üçüncü Sözün âhirine ilhak edilmişti. Makam münasebetiyle buraya alındı.
Birinci Levha
Ehl-i gaflet dünyasının hakikatini tasvir eder levhadır.
Beni dünyaya çağırma, …. Ona geldim fenâ gördüm.
Demâ gaflet hicab oldu …. Ve nur-u Hak nihan gördüm.
Bütün eşya u mevcudat …. Birer fâni muzır gördüm.
Vücut desen, onu giydim, …. Ah, ademdi, çok belâ gördüm.
Hayat desen onu tattım …. Azap-ender azap gördüm.
Akıl ayn-ı ikab oldu, …. Bekàyı bir belâ gördüm.
Ömür ayn-ı heva oldu, …. Kemâl ayn-ı heba gördüm.
Amel ayn-ı riya oldu, …. Emel ayn-ı elem gördüm.
Visal nefs-i zevâl oldu, …. Devâyı ayn-ı dâ gördüm.
Bu envar zulümat oldu, …. Bu ahbabı yetim gördüm.
Bu savtlar nây-ı mevt oldu, … Bu ahyâyı mevat gördüm.
Ulûm evhâma kalb oldu, …. Hikemde bin sekam gördüm.
Lezzet ayn-ı elem oldu, …. Vücutta bin adem gördüm.
Habib desen onu buldum, …. Ah, firakta çok elem gördüm.
adem: yokluk, hiçlik ahbap: sevgililer, dostlar (bk. ḥ-b-b) âhir: son (bk. e-ḫ-r) ahyâ: canlılar (bk. ḥ-y-y) ayn-ı dâ: hastalığın tâ kendisi ayn-ı elem: acının tâ kendisi ayn-ı heba: zararın tâ kendisi ayn-ı heva: boş istek ve arzunun tâ kendisi ayn-ı ikab: azabın tâ kendisi ayn-ı riya: gösterişin tâ kendisi azap-ender azap: azap içinde azap bekà: devamlılık, sonsuzluk (bk. b-ḳ-y) demâ: her zaman, dâima ehl-i gaflet: âhiretten habersiz, mânevî sorumluluklarına karşı duyarsız kimseler (bk. ğ-f-l) elem: acı, üzüntü emel: arzu, istek envar: nurlar, aydınlıklar (bk. n-v-r) | eşya u mevcudat: var olan şeyler, varlıklar (bk. v-c-d) evhâm: vehimler, kuruntular fâni: geçici, ölümlü (bk. f-n-y) fenâ: yokluk, ölümlülük (bk. f-n-y) firak: ayrılık (bk. f-r-ḳ) gaflet: umursamazlık, duyarsızlık; âhirete, Allah’ın emir ve yasaklarına duyarsız davranma hâli (bk. ğ-f-l) habib: sevgili (bk. ḥ-b-b) hakikat: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ) hicab: perde hikem: hikmetler (bk. ḥ-k-m) hutur etme: hatıra gelme ilhak: ekleme istihare: bir işin hayırlı olup olmayacağını anlamak niyetiyle abdest alıp, dua edip, rüya görmek üzere uykuyu yatma | kalb olmak: dönüşmek kemâl: mükemmellik, olgunluk (bk. k-m-l) mevat: ölmüş (bk. m-v-t) mübarek: bereketli, hayırlı (bk. b-r-k) muhafaza: koruma (bk. ḥ-f-ẓ) münasebet: ilişki, bağlantı (bk. n-s-b) muzır: zararlı nây-ı mevt: ölüm haberi (bk. m-v-t) nefs-i zevâl: sona ermenin kendisi (bk. n-f-s; z-v-l) nihan: gizli, saklı nur-u Hak: Cenab-ı Hakkın nuru (bk. n-v-r; ḥ-ḳ-ḳ) savt: ses sekam: hastalık tasvir: anlatma, ifade etme (bk. ṣ-v-r) ulûm: ilimler (bk. a-l-m) visal: kavuşma Yûşâ Tepesi: (bk. bilgiler)zulümat: karanlıklar (bk. ẓ-l-m) |
İkinci Levha
Ehl-i hidayet ve huzurun hakikat-i dünyalarına işaret eder levhadır.
Demâ gaflet zevâl buldu, …. Ve nur-u Hak ayan gördüm.
Vücut burhan-ı Zât oldu, …. Hayat, mir’ât-ı Haktır, gör.
Akıl miftah-ı kenz oldu, …. Fenâ, bâb-ı bekàdır, gör.
Kemâlin lem’ası söndü, …. Fakat şems-i cemâl var, gör.
Zevâl ayn-ı visal oldu, …. Elem ayn-ı lezzettir, gör.
Ömür nefs-i amel oldu, …. Ebed ayn-ı ömürdür, gör.
Zalâm zarf-ı ziya oldu, …. Bu mevtte hak hayat var, gör.
Bütün eşya enîs oldu, …. Bütün asvat zikirdir, gör.
Bütün zerrat-ı mevcudat…. Birer zâkir, müsebbih gör.
Fakrı kenz-i gınâ buldum, …. Aczde tam kuvvet var, gör.
Eğer Allah’ı buldunsa…… Bütün eşya senindir, gör.
Eğer Mâlik-i Mülke memlûk isen…. Onun mülkü senindir, gör.
Eğer hodbin ve kendi nefsine mâliksen… Bilâ-addin belâdır, gör,
Bilâ-haddin azaptır, tad, …. Bilâ gayet ağırdır, gör.
Eğer hakikî abd-i hüdâbin isen, …. Hudutsuz bir safâdır, gör,
Hesapsız bir sevap var, tad, …. Nihayetsiz saadet gör.
abd-i hüdâbin: Cenab-ı Hakkı tanıyan kul (bk. a-b-d) acz: âcizlik, güçsüzlük (bk. a-c-z) asvat: sesler ayan: aşikâr, belli ayn-ı lezzet: lezzetin tâ kendisi ayn-ı ömür: hayatın tâ kendisi ayn-ı visal: kavuşmanın tâ kendisi bâb-ı bekà: sonsuzluk kapısı (bk. b-ḳ-y) bilâ-addin: sayısız (bk. lâ) bilâ-haddin: sınırsız (bk. lâ) burhan-ı Zât: Cenab-ı Allah’ın varlığının delili demâ: her zaman ebed: sonsuzluk (bk. e-b-d) ehl-i hidayet ve huzur: doğru ve hak yolda ve huzurda olanlar (bk. h-d-y; ḥ-ḍ-r) elem: acı, üzüntü enîs: canayakın, dost eşya: şeyler, varlıklar | fenâ: yokluk, ölümlülük (bk. f-n-y) gaflet: umursamazlık, duyarsızlık; âhirete, Allah’ın emir ve yasaklarına duyarsız davranma hâli (bk. ğ-f-l) hak: doğru, gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ) hakikat-i dünya: dünyanın gerçeği (bk. ḥ-ḳ-ḳ) hakikî: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ) hodbin: bencil kemâl: mükemmellik, kusursuzluk (bk. k-m-l) kenz-i gınâ: zenginliğin hazinesi (bk. ğ-n-y) lem’a: parıltı mâlik: sahip (bk. m-l-k) Mâlik-i Mülk: bütün mülkün gerçek sahibi olan Allah (bk. m-l-k) memlûk: köle, kul (bk. m-l-k) mevt: ölüm (bk. m-v-t) miftah-ı kenz: hazinenin anahtarı | mir’ât-ı Hak: Hakkın aynası (bk. ḥ-ḳ-ḳ) mülk: sahip olunan ve hükmedilen yer (bk. m-l-k) müsebbih: tesbih eden (bk. s-b-ḥ) nefis: kişinin kendisi (bk. n-f-s) nefs-i amel: amelin kendisi (bk. n-f-s) nihayetsiz: sonsuz nur-u Hak: Cenab-ı Hakkın nuru (bk. n-v-r; ḥ-ḳ-ḳ) saadet: mutluluk safâ: gönül hoşnutluğu şems-i cemâl: güzelliğin güneşi (bk. c-m-l) vücut: varlık (bk. v-c-d) zâkir: zikreden zalâm: karanlıklar (bk. ẓ-l-m) zarf-ı ziya: ışığın kılıfı zerrat-ı mevcudat: varlıkların zerreleri (bk. v-c-d) zevâl: sona erme (bk. z-v-l) |
KAYNAKLAR
Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, On Yedinci Söz, İkinci Makam, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.
http://www.erisale.com/#content.tr.1.301
Ders Dünyası - WORLD OF COURSES sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.