“İnsan der: Çürümüş kemikleri kim diriltecek? Sen de: Kim onları bidayeten inşa edip hayat vermişse O diriltecek.” Yâsin Sûresi, 36:78-79. – Cumartesi Dersleri 25. 1. 9.

Cumartesi Derslerinde bu hafta:

“İnsan der: Çürümüş kemikleri kim diriltecek? Sen de: Kim onları bidayeten inşa edip hayat vermişse O diriltecek.” Yâsin Sûresi, 36:78-79.

konusu işlenmektedir.

Üstad Bediüzzaman Said Nursi Risale-i Nur Külliyatı Sözler Yirmi Beşinci Söz – Mu’cizât-ı Kur’âniye Risalesi – Birinci Şule – BİRİNCİ ŞUA – İKİNCİ SURETBEŞİNCİ NOKTA.

İnsan der Çürümüş kemikleri kim diriltecek Sen de Kim onları bidayeten inşa edip hayat vermişse O diriltecek. Yâsin Sûresi, 3678-79. - Cumartesi Dersleri 25. 1. 9.
İnsan der Çürümüş kemikleri kim diriltecek Sen de Kim onları bidayeten inşa edip hayat vermişse O diriltecek. Yâsin Sûresi, 3678-79. – Cumartesi Dersleri 25. 1. 9.

KISA VİDEO

UZUN VİDEO

SHORTS

Yirmi Beşinci Söz

Mu’cizât-ı Kur’âniye Risalesi

Birinci Şule

BİRİNCİ ŞUA

İKİNCİ SURET: 

BEŞİNCİ NOKTA: 

Hem makam-ı ispatın en lâtif misallerinden,

يٰسۤ     وَالْقُرْاٰنِ الْحَكِيمِ     اِنَّكَ لَمِنَ الْمُرْسَلِينَ     

der. Yani,

“Hikmetli Kur’ân’a kasem ederim, sen resullerdensin.” Şu kasem işaret eder ki, risaletin hücceti o derece yakinî ve haktır ki, hakkaniyette makam-ı tâzim ve hürmete çıkmış ki onunla kasem ediliyor. İşte şu işaretle der: “Sen resulsün. Çünkü senin elinde Kur’ân var. Kur’ân ise haktır ve Hakkın kelâmıdır. Çünkü içinde hakikî hikmet, üstünde sikke-i i’câz var.”

Hem makam-ı ispatın îcazlı ve i’câzlı misallerinden, şu:

قَالَ مَنْ يُحْيِى الْعِظَامَ وَهِىَ رَمِيمٌ     قُلْ يُحْيِيهَا الَّذِۤى اَنْشَأَهَۤا اَوَّلَ مَرَّةٍ وَهُوَ بِكُلِّ خَلْقٍ عَلِيمٌ     6

Yani, “İnsan der: Çürümüş kemikleri kim diriltecek? Sen de: Kim onları bidayeten  


Dipnot-5

Yâsin Sûresi, 36:1-3.

Dipnot-6

Yâsin Sûresi, 36:78-79.


acip: hayret verici, şaşırtıcı
beyan: açıklama (bk. b-y-n)
bidayeten: başlangıçta
ferman etmek: buyurmak
Hak: doğru, gerçek; her şeyi hakkıyla yaratan, varlığı hak olan ve her hakkın sahibi olan Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hakkaniyet: doğruluk (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
haşir: öldükten sonra âhirette yeniden diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)
hikmet: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)
hüccet: delil
i’câzlı: bir benzerini yapmakta başkalarını aciz bırakacak şekilde mucizeli (bk. a-c-z)
îcazlı: az sözle çok mânâlar anlatarak, özlü sözlü (bk. v-c-z)
ilâ âhir: sonuna kadar (bk. e-ḫ-r)
inkar: kabul etmeme, inanmama (bk. n-k-r)
kasem: yemin
kat’î: kesin
kelâm: söz (bk. k-l-m)
keyfe: “nasıl?”
keyfiyet: nitelik, özellik
kıyamet: dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması (bk. ḳ-v-m)
lâfz: ifade, kelime
lâtif: güzel, hoş (bk. l-ṭ-f)
makam-ı ispat: ispat makamı
makam-ı tâzim: saygı makamı (bk. a-ẓ-m)
resul: peygamber (bk. r-s-l)
risalet: peygamberlik (bk. r-s-l)
sikke-i i’câz: mu’cizelik damgası (bk. a-c-z)
suret: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)
tafsil: ayrıntı
yakinî: şüphe edilmeyecek kesinlikte (bk. y-ḳ-n)
zikretmek: anmak, belirtmek

inşa edip hayat vermişse O diriltecek.” Onuncu Sözün Dokuzuncu Hakikatinin üçüncü temsilinde tasvir edildiği gibi, bir zat, göz önünde, bir günde yeniden büyük bir orduyu teşkil ettiği halde, biri dese, “Şu zat, efradı istirahat için dağılmış olan bir taburu bir boru ile toplar, tabur nizamı altına getirebilir.” Sen, ey insan, desen, “İnanmam”; ne kadar divanece bir inkâr olduğunu bilirsin. Aynen onun gibi, hiçten, yeniden, ordu-misal bütün hayvânat ve sair zîhayatın tabur-misal cesetlerini kemâl-i intizamla ve mizan-ı hikmetle o bedenlerin zerrâtını ve letâifini emr-i

 كُنْ فَيَكُونُ 

ile kaydedip yerleştiren ve her karnda, hattâ her baharda rû-yi zeminde yüz binler ordu-misal zevilhayat envâlarını, taifelerini icad eden bir Zât-ı Kadîr-i Alîm, tabur-misal bir cesedin nizamı altına girmekle birbiriyle tanışmış zerrât-ı esasiye ve ecza-yı asliyeyi bir sayha ile, sûr-u İsrafil’in borusuyla nasıl toplayabilir, istib’âd suretinde denilir mi? Denilse, eblehçesine bir divaneliktir.

Makam-ı irşadda beyanat-ı Kur’âniye o derece müessir ve rakiktir ve o derece mûnis ve şefiktir ki, şevk ile ruhu, zevk ile kalbi, aklı merakla ve gözü yaşla doldurur. Binler misallerinden yalnız şu

ثُمَّ قَسَتْ قُلُوبُكُمْ مِنْ بَعْدِ ذٰلِكَ فَهِىَ كَالْحِجَارَةِ اَوْ اَشَدُّ قَسْوَةً     2

ilâ âhir. Yirminci Sözün Birinci Makamında, üçüncü âyet mebhasinde ispat ve izah edildiği gibi, Benî İsrail’e der: “Mûsâ aleyhisselâmın asâsı gibi bir mu’cizesine karşı sert taş, on iki gözünden çeşme gibi yaş akıttığı halde, size ne olmuş ki, Mûsâ aleyhisselâmın bütün mu’cizâtına karşı lâkayt kalıp gözünüz kuru, yaşsız, kalbiniz katı, ateşsiz duruyor?” O Sözde şu mânâ-yı irşadî izah edildiği için, oraya havale ederek burada kısa kesiyorum.


Dipnot-1

“(Cenâb-ı Hak) Birşeyin olmasını murad ettiği zaman, Onun işi sadece ‘Ol’ demektir; o da oluverir.” Yâsin Sûresi, 36:82.

Dipnot-2

“Sonra, bütün bunların ardından, kalbiniz yine katılaştı. Sanki taş kesildi, hattâ taştan da katılaştı.” Bakara Sûresi, 2:74.


Aleyhisselâm: Allah’ın selamı onun üzerine olsun (bk. s-l-m)
asâ: baston
Benî İsrail: İsrailoğulları
beyanat-ı Kur’âniye: Kur’ân’ın açıklamaları (bk. b-y-n)
divane: akılsız, deli
eblehçe: ahmakça
ecza-yı asliye: asıl parçalar (bk. c-z-e)
efrad: fertler (bk. f-r-d)
envâ: türler, çeşitler
hakikat: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hayvânat: hayvanlar (bk. ḥ-y-y)
icad: var etme, yaratma (bk. v-c-d)
ilâ âhir: sonuna kadar (bk. e-ḫ-r)
inkâr: kabul etmeme, inanmama (bk. n-k-r)
inşa etmek: yaratmak, vücuda getirmek (bk. n-ş-e)
istib’âd: inkâr, akıldan uzak görme
istirahat: dinlenme
izah: açıklama
karn: asır, çağ, devir
kemâl-i intizam: tam bir düzenlilik (bk. k-m-l; n-ẓ-m)
lâkayt: ilgisiz
letaif: latifeler, duyular (bk. l-ṭ-f)
makam-ı ifham ve ilzam: karşı tarafı susturma, âciz bırakma makamı
makam-ı irşad: doğru yolu gösterme makamı (bk. r-ş-d)
mânâ-yı irşadî: doğru yolu gösterici mânâ (bk. r-ş-d)
mebhas: bahis, kısım
mizan-ı hikmet: hikmet terazisi (bk. v-z-n; ḥ-k-m)
mu’cizât: mu’cizeler (bk. a-c-z)
mûnis: sevimli, dost
Mûsâ: (bk. bilgiler)
müessir: tesirli, etkili
nizam: düzen (bk. n-ẓ-m)
ordu-misal: ordu gibi (bk. m-s̱-l)
rakik: ince, nazik
rû-yi zemin: yeryüzü
sair: diğer
sayha: sesleniş
Sûr-u İsrâfil: Allah’ın emri ile Hz. İsrafil’in kıyamet kopacağı zaman üfleyeceği boru (bk. bilgiler-İsrafil)
suret: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)
şefik: çok şefkatli (bk. ş-f-ḳ)
tabur-misal: tabur gibi (bk. m-s̱-l)
taife: topluluk
tasvir etmek: anlatmak, ifade etmek (bk. ṣ-v-r)
temsil: kıyaslama tarzında benzetme, analoji (bk. m-s̱-l)
teşkil etmek: meydana getirmek
Zât-ı Kadîr-i Alîm: herşeye gücü yeten ve herşeyi bilen zât, Allah (bk. ḳ-d-r; a-l-m)
zerrât: zerreler
zerrât-ı esasiya: temel zerreler
zevilhayat: canlılar (bk. ḥ-y-y)
zîhayat: canlı (bk. ẕî; h-y-y)

KAYNAKLAR

Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, Yirmi Beşinci Söz – Mu’cizât-ı Kur’âniye Risalesi – Birinci Şule – BİRİNCİ ŞUA – İKİNCİ SURETBEŞİNCİ NOKTA, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.

http://www.erisale.com/#content.tr.1.512

https://sorularlarisale.com/risale-i-nur-kulliyati/sozler/yirmi-besinci-soz/512


CUMARTESİ DERSLERİ

Evet, tergib ve terhib, medih ve zem, ispat ve irşad, ifham ve ifhâm gibi bütün aksâm-ı kelâmiyede ve tabakat-ı hitabiyede beyânât-ı Kur'âniye en yüksek mertebededir. - Cumartesi Dersleri 25. 1. 8.
Evet, tergib ve terhib, medih ve zem, ispat ve irşad, ifham ve ifhâm gibi bütün aksâm-ı kelâmiyede ve tabakat-ı hitabiyede beyânât-ı Kur’âniye en yüksek mertebededir. – Cumartesi Dersleri 25. 1. 8.

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından; Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şuâlar gibi kitaplarından alınarak her hafta Cumartesi günü Cumartesi Dersleri adı altında yapılan ve YouTube’da yüklenen dersler yer almaktadır.

Ayrıca; http://www.erisale.com/#home adresinde ve https://sorularlarisale.com/ adresinde yer alan Risalelerin ekran kaydı yapılmakta ve sitemizde ilgili dersin bulunduğu sayfaya metinler ve sözlük konulmaktadır.

Dersler en son yapılan derslere göre sıralanmaktadır.

CUMARTESİ DERSLERİ


Ders Dünyası - WORLD OF COURSES sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Feel free to comment. Yorum yapmaktan çekinmeyin.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.