ON BİRİNCİ REŞHA: Hem bu zâtın gidişatından görünüyor ki, o görmüş ve görüyor ve gördüğünü söylüyor. – Cumartesi Dersleri 19. 11.

ON BİRİNCİ REŞHA: Hem bu zâtın gidişatından görünüyor ki, o görmüş ve görüyor ve gördüğünü söylüyor. - Cumartesi Dersleri 19. 11.

https://dersdunyasi.net/ olarak düzenlediğimiz Cumartesi Derslerinde bu hafta “Hem bu zâtın gidişatından görünüyor ki, o görmüş ve görüyor ve gördüğünü söylüyor.” konusu işlenmektedir. Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından Sözler isimli eserinden On Dokuzuncu Söz On Birinci Reşha.

ON BİRİNCİ REŞHA: Hem bu zâtın gidişatından görünüyor ki, o görmüş ve görüyor ve gördüğünü söylüyor. - Cumartesi Dersleri 19. 11.
ON BİRİNCİ REŞHA: Hem bu zâtın gidişatından görünüyor ki, o görmüş ve görüyor ve gördüğünü söylüyor. – Cumartesi Dersleri 19. 11.

KISA VİDEO

UZUN VİDEO

On Dokuzuncu Söz

 Risalet-i Ahmediyeye dairdir

ON BİRİNCİ REŞHA

Böyle acip ve muammâ-âlûd şu kâinatın perde-i zahiriyesi altında, elbette ve elbette böyle acaip bizi bekliyor. Böyle acaibi haber verecek, böyle harika ve fevkalâde mu’ciznümâ bir zat lâzımdır.

Hem bu zâtın gidişatından görünüyor ki, o görmüş ve görüyor ve gördüğünü söylüyor.

Hem bizi nimetleriyle perverde eden şu semâvât ve arzın İlâhı bizden ne istiyor, marziyâtı nedir; pek sağlam olarak bize ders veriyor.

Hem bunlar gibi daha pek çok merak-âver, lüzumlu hakaikı ders veren bu zâta karşı herşeyi bırakıp ona koşmak, onu dinlemek lâzım gelirken, ekser insanlara ne olmuş ki, sağır olup kör olmuşlar, belki divane olmuşlar ki bu hakkı görmüyorlar, bu hakikati işitmiyorlar, anlamıyorlar?


ahbâr: haberler
ahvâl: haller, durumlar
arz: yeryüzü
Arz: Dünya
berk-i zâil: bir an parlayıp yok olan şimşek
burhan-ı katı: sağlam delil
burhan-ı nâtık: konuşan delil
delil-i sadık: doğru delil (bk. ṣ-d-ḳ)
delil-i sâtı: parlak delil
ekser: çoğunluk (bk. k-s̱-r)
hakaik: gerçekler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hakikî: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hakkaniyet: doğruluk (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
Hâlık: yaratıcı Allah (bk. ḫ-l-ḳ)
haşir: öldükten sonra âhirette yeniden diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)
hidayet: hak ve doğru yolda oluş (bk. h-d-y)
inkılâp: değişim, dönüşüm
istikbal: gelecek
kâinat: evren, yaratılmış her şey (bk. k-v-n)
Kamer: Ay
katre: damla
küre-i arz: yerküre, dünya
marziyât: Allah’ın rızasına uygun işler
menzil: mekan, yer (bk. n-z-l)
merak-âver: merak verici
mevcudat: varlıklar (bk. v-c-d)
misbah: lamba
mu’ciznümâ: mu’cize gösteren (bk. a-c-z)
muammâ-âlûd: anlaşılması zor ve karışık
nisbet: kıyas, oran (bk. n-s-b)
nisbeten: kıyasla (bk. n-s-b)
perde-i zahiriye: görünürdeki perde (bk. ẓ-h-r)
pervaz etmek: uçmak
perverde etmek: beslemek
saadet: mutluluk
saadet-i dünyeviye: dünyaya ait mutluluk
saadet-i ebediye: sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)
semâvat: gökler (bk. s-m-v)
şems-i sermed: devamlı ve sürekli güneş
serap: göz aldanması
Sultan: otorite, kudret ve egemenlik sahibi olan Allah (bk. s-l-ṭ)
vahdâniyet: birlik (bk. v-ḥ-d)

KAYNAKLAR

Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, On Dokuzuncu Söz, Onbirinci Reşha, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.

http://www.erisale.com/#content.tr.1.324


CUMARTESİ DERSLERİ

CUMARTESİ DERSLERİ
CUMARTESİ DERSLERİ

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından; Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şuâlar gibi kitaplarından alınarak her hafta Cumartesi günü Cumartesi Dersleri adı altında yapılan ve YouTube’da yüklenen dersler yer almaktadır.

Ayrıca; http://www.erisale.com/#home adresinde yer alan Risalelerin ekran kaydı yapılmakta ve sitemizde ilgili dersin bulunduğu sayfaya metinler ve sözlük konulmaktadır.

Dersler en son yapılan derslere göre sıralanmaktadır.

CUMARTESİ DERSLERİ

13. 3. On Üçüncü Söz – Birkaç biçare gençlere verilen bir tenbih, bir ders, bir ihtardır

13. 2. On Üçüncü Sözün İkinci Makamı

13.1. On Üçüncü Söz Ders – i İbret

12. 3. On İkinci Söz – Dördüncü Esas

12. 2. On İkinci Söz – İkinci ve Üçüncü Esas

12. 1. On İkinci Söz – Birinci Esas

11. 3. Onbirinci Söz Hakikatin Yüzü 2

10.16. Onuncu Söz Hatime

10.15. Onuncu Söz Onikinci Hakikat

10.14. Onuncu Söz Onbirinci Hakikat

10.13. Onuncu Söz Onuncu Hakikat

10.12. Onuncu Söz Dokuzuncu Hakikat

10.11. Onuncu Söz Sekizinci Hakikat

10.10. Onuncu Söz Yedinci Hakikat

10.9. Onuncu Söz Altıncı Hakikat

10.8. Onuncu Söz Beşinci Hakikat

10.7. Onuncu Söz Dördüncü Hakikat

10.6. Onuncu Söz Üçüncü Hakikat

10.5. Onuncu Söz İkinci Hakikat

10.4. Onuncu Söz 3. ve 4. İşaret ile 1. Hakikat

10.3. Onuncu Söz Mukaddime İkinci İşaret .

10.2. Onuncu Söz Mukaddime Birinci İşaret

10.1. Onuncu Söz Temsili Hikayecik 1-12. Suretler

9.2. Dokuzuncu Söz Beşinci Nükte

9. 1. Dokuzuncu Söz 1.-4. Nükteler

8. Sekizinci Söz

7. Yedinci Söz

6. Altıncı Söz

5. Beşinci Söz

4. Dördüncü Söz

3. Üçüncü Söz

2. İkinci Söz

1. Birinci Söz


ONUNCU REŞHA: Hem öyle bir istikbalden doğru olarak haber veriyor ki, şu dünyevî istikbal ona nisbeten bir katre serap hükmündedir. – Cumartesi Dersleri 19. 10.

ONUNCU REŞHA: Hem öyle bir istikbalden doğru olarak haber veriyor ki, şu dünyevî istikbal ona nisbeten bir katre serap hükmündedir. - Cumartesi Dersleri 19. 10.

https://dersdunyasi.net/ olarak düzenlediğimiz Cumartesi Derlerinde bu hafta “Hem öyle bir istikbalden doğru olarak haber veriyor ki, şu dünyevî istikbal ona nisbeten bir katre serap hükmündedir.” konusu işlenmektedir. Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından Sözler isimli eserinden On Dokuzuncu Söz Onuncu Reşha.

ONUNCU REŞHA: Hem öyle bir istikbalden doğru olarak haber veriyor ki, şu dünyevî istikbal ona nisbeten bir katre serap hükmündedir. - Cumartesi Dersleri 19. 10.
ONUNCU REŞHA: Hem öyle bir istikbalden doğru olarak haber veriyor ki, şu dünyevî istikbal ona nisbeten bir katre serap hükmündedir. – Cumartesi Dersleri 19. 10.

KISA VİDEO

UZUN VİDEO

On Dokuzuncu Söz

 Risalet-i Ahmediyeye dairdir

ONUNCU REŞHA

İşte, bak: Ne kadar merak-âver, ne kadar cazibedar, ne kadar lüzumlu, ne kadar dehşetli hakaikı gösterir ve mesâili ispat eder. Bilirsin ki, en ziyade insanı tahrik eden meraktır. Hattâ, eğer sana denilse, “Yarı ömrünü, yarı malını versen, Kamerden ve Müşteriden biri gelir, Kamerde ve Müşteride ne var, ne yok,

ahvâlini sana haber verecek. Hem doğru olarak senin istikbalini ve başına ne geleceğini doğru olarak haber verecek”; merakın varsa, vereceksin.

Halbuki, şu zat öyle bir Sultanın ahbârını söylüyor ki, memleketinde Kamer, bir sinek gibi, bir pervane etrafında döner. O Arz olan o pervane ise, bir lâmba etrafında pervaz eder. Ve o Güneş olan lâmba ise, o Sultanın binler menzillerinden bir misafirhanesinde, binler misbahlar içinde bir lâmbasıdır.

Hem öyle acaip bir âlemden hakikî olarak bahsediyor ve öyle bir inkılâptan haber veriyor ki, binler küre-i arz bomba olsa, patlasalar, o kadar acip olmaz. Bak, onun lisanında

 اَلْقَارِعَةُ     اِذَا السَّمَۤاءُ انْفَطَرَتْ     اِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ 

gibi sûreleri işit. Hem öyle bir istikbalden doğru olarak haber veriyor ki, şu dünyevî istikbal ona nisbeten bir katre serap hükmündedir.

Hem öyle bir saadetten pek ciddî olarak haber veriyor ki, bütün saadet-i dünyeviye ona nisbeten bir berk-i zâilin bir şems-i sermede nisbeti gibidir.


Dipnot-1

“Güneş dürülüp toplandığında…” Tekvir Sûresi, 81:1 • “Gök yarıldığı zaman…” İnfitar Sûresi, 82:1 • “Çarpacak olan felâket…” Kària Sûresi, 101:1.


ahbâr: haberler
ahvâl: haller, durumlar
arz: yeryüzü
Arz: Dünya
berk-i zâil: bir an parlayıp yok olan şimşek
burhan-ı katı: sağlam delil
burhan-ı nâtık: konuşan delil
cazibedar: çekici
delil-i sadık: doğru delil (bk. ṣ-d-ḳ)
delil-i sâtı: parlak delil
ekser: çoğunluk (bk. k-s̱-r)
hakaik: gerçekler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hakikî: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hakkaniyet: doğruluk (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
Hâlık: yaratıcı Allah (bk. ḫ-l-ḳ)
haşir: öldükten sonra âhirette yeniden diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)
hidayet: hak ve doğru yolda oluş (bk. h-d-y)
inkılâp: değişim, dönüşüm
istikbal: gelecek
kâinat: evren, yaratılmış her şey (bk. k-v-n)
Kamer: Ay
katre: damla
küre-i arz: yerküre, dünya
marziyât: Allah’ın rızasına uygun işler
menzil: mekan, yer (bk. n-z-l)
merak-âver: merak verici
mesâil: meseleler (bk. m-s̱-l)
mevcudat: varlıklar (bk. v-c-d)
misbah: lamba
mu’ciznümâ: mu’cize gösteren (bk. a-c-z)
muammâ-âlûd: anlaşılması zor ve karışık
Müşteri: Jüpiter gezegeni
nisbet: kıyas, oran (bk. n-s-b)
nisbeten: kıyasla (bk. n-s-b)
perde-i zahiriye: görünürdeki perde (bk. ẓ-h-r)
pervaz etmek: uçmak
perverde etmek: beslemek
saadet: mutluluk
saadet-i dünyeviye: dünyaya ait mutluluk
saadet-i ebediye: sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)
semâvat: gökler (bk. s-m-v)
şems-i sermed: devamlı ve sürekli güneş
serap: göz aldanması
Sultan: otorite, kudret ve egemenlik sahibi olan Allah (bk. s-l-ṭ)
tahrik eden: harekete geçiren
vahdâniyet: birlik (bk. v-ḥ-d)

KAYNAKLAR

Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, On Dokuzuncu Söz, Onuncu Reşha, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.

http://www.erisale.com/#content.tr.1.323


CUMARTESİ DERSLERİ

CUMARTESİ DERSLERİ
CUMARTESİ DERSLERİ

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından; Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şuâlar gibi kitaplarından alınarak her hafta Cumartesi günü Cumartesi Dersleri adı altında yapılan ve YouTube’da yüklenen dersler yer almaktadır.

Ayrıca; http://www.erisale.com/#home adresinde yer alan Risalelerin ekran kaydı yapılmakta ve sitemizde ilgili dersin bulunduğu sayfaya metinler ve sözlük konulmaktadır.

Dersler en son yapılan derslere göre sıralanmaktadır.

CUMARTESİ DERSLERİ

13. 3. On Üçüncü Söz – Birkaç biçare gençlere verilen bir tenbih, bir ders, bir ihtardır

13. 2. On Üçüncü Sözün İkinci Makamı

13.1. On Üçüncü Söz Ders – i İbret

12. 3. On İkinci Söz – Dördüncü Esas

12. 2. On İkinci Söz – İkinci ve Üçüncü Esas

12. 1. On İkinci Söz – Birinci Esas

11. 3. Onbirinci Söz Hakikatin Yüzü 2

10.16. Onuncu Söz Hatime

10.15. Onuncu Söz Onikinci Hakikat

10.14. Onuncu Söz Onbirinci Hakikat

10.13. Onuncu Söz Onuncu Hakikat

10.12. Onuncu Söz Dokuzuncu Hakikat

10.11. Onuncu Söz Sekizinci Hakikat

10.10. Onuncu Söz Yedinci Hakikat

10.9. Onuncu Söz Altıncı Hakikat

10.8. Onuncu Söz Beşinci Hakikat

10.7. Onuncu Söz Dördüncü Hakikat

10.6. Onuncu Söz Üçüncü Hakikat

10.5. Onuncu Söz İkinci Hakikat

10.4. Onuncu Söz 3. ve 4. İşaret ile 1. Hakikat

10.3. Onuncu Söz Mukaddime İkinci İşaret .

10.2. Onuncu Söz Mukaddime Birinci İşaret

10.1. Onuncu Söz Temsili Hikayecik 1-12. Suretler

9.2. Dokuzuncu Söz Beşinci Nükte

9. 1. Dokuzuncu Söz 1.-4. Nükteler

8. Sekizinci Söz

7. Yedinci Söz

6. Altıncı Söz

5. Beşinci Söz

4. Dördüncü Söz

3. Üçüncü Söz

2. İkinci Söz

1. Birinci Söz


DOKUZUNCU REŞHA: Evet, hak aldatmaz, hakikatbîn aldanmaz. Hak olan mesleği hileden müstağnîdir – Cumartesi Dersleri 19. 9.

DOKUZUNCU REŞHA: Evet, hak aldatmaz, hakikatbîn aldanmaz. Hak olan mesleği hileden müstağnîdir - Cumartesdi Dersleri 19. 9.

https://dersdunyasi.net/ olarak düzenlediğimiz Cumartesi Derslerinde bu hafta “Evet, hak aldatmaz, hakikatbîn aldanmaz. Hak olan mesleği hileden müstağnîdir.” konusu işlenmektedir. Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nın Risale-i Nur Külliyatı’ından Sözler isimli eserinden On Dokuzuncu Söz Dokuzuncu Reşha.

DOKUZUNCU REŞHA: Evet, hak aldatmaz, hakikatbîn aldanmaz. Hak olan mesleği hileden müstağnîdir - Cumartesdi Dersleri 19. 9.
DOKUZUNCU REŞHA: Evet, hak aldatmaz, hakikatbîn aldanmaz. Hak olan mesleği hileden müstağnîdir – Cumartesdi Dersleri 19. 9.

KISA VİDEO

UZUN VİDEO

On Dokuzuncu Söz

 Risalet-i Ahmediyeye dairdir

DOKUZUNCU REŞHA

Hem bilirsin: Küçük bir adam, küçük bir haysiyetle, küçük bir cemaatte, küçük bir meselede, münazaralı bir dâvâda, hicapsız, pervâsız, küçük fakat hacâlet-âver bir yalanı, düşmanları yanında hilesini hissettirmeyecek derecede teessür ve telâş göstermeden söyleyemez.

Şimdi bak bu zâta: Pek büyük bir vazifede, pek büyük bir vazifedar, pek büyük bir haysiyetle, pek büyük emniyete muhtaç bir halde, pek büyük bir cemaatte, pek büyük husumet karşısında, pek büyük meselelerde, pek büyük dâvâda, pek büyük bir serbestiyetle, bilâpervâ, bilâtereddüt, bilâhicap, telâşsız, samimî bir safvetle, büyük bir ciddiyetle, hasımlarının damarlarına dokunduracak şedit, ulvî bir surette söylediği sözlerinde hiç hilâf bulunabilir mi? Hiç hile karışması mümkün müdür? Kellâ!

اِنْ هُوَ اِلاَّ وَحْىٌ يُوحٰى 

Evet, hak aldatmaz, hakikatbîn aldanmaz. Hak olan mesleği hileden müstağnîdir, Hakikatbînin gözüne hayalin ne haddi var ki hakikat görünsün, aldatsın?


Dipnot-1

“Onun sözü, kendisine vahyolunandan başka birşey değildir.” Necm Sûresi, 53:4.


Asr-ı Saadet: Peygamberimizin yaşadığı dönem, mutluluk asrı
bilâhicap: utanmaksızın (bk. lâ)
bilâpervâ: korkmadan (bk. lâ)
bilâtereddüt: tereddütsüz (bk. lâ)
cazibedar: çekici
Ceziretü’l-Arab: (bk. bilgiler)
dem: kan
emniyet: güven (bk. e-m-n)
feylesof: filozof, felsefeci
hacâlet-âver: utanç verici
hak: doğru, gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hakaik: gerçekler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hakikatbîn: doğru görüşlü (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hâkim: idareci (bk. ḥ-k-m)
hasım: düşman
haysiyet: şeref, itibar
hicapsız: utanmadan
hilâf: aykırılık, terslik
himmet: ciddî gayret
husumet: düşmanlık (bk. lâ)
kellâ: asla öyle değil
merak-âver: merak verici
mesâil: meseleler (bk. m-s̱-l)
münazaralı: tartışmalı (bk. n-ẓ-r)
müstağnî: ihtiyaç duymayan (bk. ğ-n-y)
Müşteri: Jüpiter gezegeni
mutaassıp: tutucu
nisbeten: kıyasla, oranla (bk. n-s-b)
pervâsız: korkmadan, çekinmeden
ref etmek: kaldırmak
safvet: paklık, temizlik (bk. ṣ-f-y)
secâyâ-yı âliye: yüksek ve güzel huylar, yüksek karakter
şedit: şiddetli
tahrik eden: harekete geçiren Kamer
teessür: üzüntü
ulvî: yüce
vaz etmek: koymak, yerleştirmek
zahirî: görünürde (bk. ẓ-h-r)

KAYNAKLAR

Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, On Dokuzuncu Söz, Dokuzuncu Reşha, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.

http://www.erisale.com/#content.tr.1.323


CUMARTESİ DERSLERİ

CUMARTESİ DERSLERİ
CUMARTESİ DERSLERİ

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından; Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şuâlar gibi kitaplarından alınarak her hafta Cumartesi günü Cumartesi Dersleri adı altında yapılan ve YouTube’da yüklenen dersler yer almaktadır.

Ayrıca; http://www.erisale.com/#home adresinde yer alan Risalelerin ekran kaydı yapılmakta ve sitemizde ilgili dersin bulunduğu sayfaya metinler ve sözlük konulmaktadır.

Dersler en son yapılan derslere göre sıralanmaktadır.

CUMARTESİ DERSLERİ

13. 3. On Üçüncü Söz – Birkaç biçare gençlere verilen bir tenbih, bir ders, bir ihtardır

13. 2. On Üçüncü Sözün İkinci Makamı

13.1. On Üçüncü Söz Ders – i İbret

12. 3. On İkinci Söz – Dördüncü Esas

12. 2. On İkinci Söz – İkinci ve Üçüncü Esas

12. 1. On İkinci Söz – Birinci Esas

11. 3. Onbirinci Söz Hakikatin Yüzü 2

10.16. Onuncu Söz Hatime

10.15. Onuncu Söz Onikinci Hakikat

10.14. Onuncu Söz Onbirinci Hakikat

10.13. Onuncu Söz Onuncu Hakikat

10.12. Onuncu Söz Dokuzuncu Hakikat

10.11. Onuncu Söz Sekizinci Hakikat

10.10. Onuncu Söz Yedinci Hakikat

10.9. Onuncu Söz Altıncı Hakikat

10.8. Onuncu Söz Beşinci Hakikat

10.7. Onuncu Söz Dördüncü Hakikat

10.6. Onuncu Söz Üçüncü Hakikat

10.5. Onuncu Söz İkinci Hakikat

10.4. Onuncu Söz 3. ve 4. İşaret ile 1. Hakikat

10.3. Onuncu Söz Mukaddime İkinci İşaret .

10.2. Onuncu Söz Mukaddime Birinci İşaret

10.1. Onuncu Söz Temsili Hikayecik 1-12. Suretler

9.2. Dokuzuncu Söz Beşinci Nükte

9. 1. Dokuzuncu Söz 1.-4. Nükteler

8. Sekizinci Söz

7. Yedinci Söz

6. Altıncı Söz

5. Beşinci Söz

4. Dördüncü Söz

3. Üçüncü Söz

2. İkinci Söz

1. Birinci Söz


SEKİZİNCİ REŞHA: İşte, şu Asr-ı Saadeti görmeyenlere, Ceziretü’l-Arabı gözlerine sokuyoruz. – Cumartesi Dersleri 19. 8.

İşte, şu Asr-ı Saadeti görmeyenlere, Ceziretü'l-Arabı gözlerine sokuyoruz. - Cumartesi Dersleri 19. 8.

https://dersdunyasi.net/ olarak düzenlediğimiz Cumartesi Derslerinde bu hafta “İşte, şu Asr-ı Saadeti görmeyenlere, Ceziretü’l-Arabı gözlerine sokuyoruz.” konusu işlenmektedir. Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından Sözler isimli eserinden On Dokuzuncu Söz Sekizinci Reşha.

KISA VİDEO

UZUN VİDEO

On Dokuzuncu Söz

 Risalet-i Ahmediyeye dairdir

SEKİZİNCİ REŞHA

Bilirsin ki, sigara gibi küçük bir âdeti, küçük bir kavimde, büyük bir hâkim, büyük bir himmetle, ancak daimî kaldırabilir. Halbuki, bak: Bu zat, büyük ve çok âdetleri, hem inatçı, mutaassıp, büyük kavimlerden, zahirî küçük bir kuvvetle, küçük bir himmetle, az bir zamanda ref edip, yerlerine öyle secâyâ-yı âliyeyi—ki dem ve damarlarına karışmış derecede sabit olarak—vaz ve tesbit eyliyor. Bunun gibi daha pek çok harika icraatı yapıyor.

İşte, şu Asr-ı Saadeti görmeyenlere, Ceziretü’l-Arabı gözlerine sokuyoruz. Haydi, yüzer feylesofu alsınlar, oraya gitsinler, yüz sene çalışsınlar! O zâtın o zamana nisbeten bir senede yaptığının yüzden birisini acaba yapabilirler mi?


Asr-ı Saadet: Peygamberimizin yaşadığı dönem, mutluluk asrı
bilâhicap: utanmaksızın (bk. lâ)
bilâpervâ: korkmadan (bk. lâ)
bilâtereddüt: tereddütsüz (bk. lâ)
cazibedar: çekici
Ceziretü’l-Arab: (bk. bilgiler)
dem: kan
emniyet: güven (bk. e-m-n)
feylesof: filozof, felsefeci
hacâlet-âver: utanç verici
hak: doğru, gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hakaik: gerçekler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hakikatbîn: doğru görüşlü (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hâkim: idareci (bk. ḥ-k-m)
hasım: düşman
haysiyet: şeref, itibar
hicapsız: utanmadan
hilâf: aykırılık, terslik
himmet: ciddî gayret
husumet: düşmanlık (bk. lâ)
kellâ: asla öyle değil
merak-âver: merak verici
mesâil: meseleler (bk. m-s̱-l)
münazaralı: tartışmalı (bk. n-ẓ-r)
müstağnî: ihtiyaç duymayan (bk. ğ-n-y)
Müşteri: Jüpiter gezegeni
mutaassıp: tutucu
nisbeten: kıyasla, oranla (bk. n-s-b)
pervâsız: korkmadan, çekinmeden
ref etmek: kaldırmak
safvet: paklık, temizlik (bk. ṣ-f-y)
secâyâ-yı âliye: yüksek ve güzel huylar, yüksek karakter
şedit: şiddetli
tahrik eden: harekete geçiren Kamer
teessür: üzüntü
ulvî: yüce
vaz etmek: koymak, yerleştirmek
zahirî: görünürde (bk. ẓ-h-r)

KAYNAKLAR

Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, On Dokuzuncu Söz, Sekizinci Reşha, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.

http://www.erisale.com/#content.tr.1.323


CUMARTESİ DERSLERİ

CUMARTESİ DERSLERİ
CUMARTESİ DERSLERİ

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından; Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şuâlar gibi kitaplarından alınarak her hafta Cumartesi günü Cumartesi Dersleri adı altında yapılan ve YouTube’da yüklenen dersler yer almaktadır.

Ayrıca; http://www.erisale.com/#home adresinde yer alan Risalelerin ekran kaydı yapılmakta ve sitemizde ilgili dersin bulunduğu sayfaya metinler ve sözlük konulmaktadır.

Dersler en son yapılan derslere göre sıralanmaktadır.

CUMARTESİ DERSLERİ

13. 3. On Üçüncü Söz – Birkaç biçare gençlere verilen bir tenbih, bir ders, bir ihtardır

13. 2. On Üçüncü Sözün İkinci Makamı

13.1. On Üçüncü Söz Ders – i İbret

12. 3. On İkinci Söz – Dördüncü Esas

12. 2. On İkinci Söz – İkinci ve Üçüncü Esas

12. 1. On İkinci Söz – Birinci Esas

11. 3. Onbirinci Söz Hakikatin Yüzü 2

10.16. Onuncu Söz Hatime

10.15. Onuncu Söz Onikinci Hakikat

10.14. Onuncu Söz Onbirinci Hakikat

10.13. Onuncu Söz Onuncu Hakikat

10.12. Onuncu Söz Dokuzuncu Hakikat

10.11. Onuncu Söz Sekizinci Hakikat

10.10. Onuncu Söz Yedinci Hakikat

10.9. Onuncu Söz Altıncı Hakikat

10.8. Onuncu Söz Beşinci Hakikat

10.7. Onuncu Söz Dördüncü Hakikat

10.6. Onuncu Söz Üçüncü Hakikat

10.5. Onuncu Söz İkinci Hakikat

10.4. Onuncu Söz 3. ve 4. İşaret ile 1. Hakikat

10.3. Onuncu Söz Mukaddime İkinci İşaret .

10.2. Onuncu Söz Mukaddime Birinci İşaret

10.1. Onuncu Söz Temsili Hikayecik 1-12. Suretler

9.2. Dokuzuncu Söz Beşinci Nükte

9. 1. Dokuzuncu Söz 1.-4. Nükteler

8. Sekizinci Söz

7. Yedinci Söz

6. Altıncı Söz

5. Beşinci Söz

4. Dördüncü Söz

3. Üçüncü Söz

2. İkinci Söz

1. Birinci Söz


YEDİNCİ REŞHA: Mahbub-u kulûb, muallim-i ukul, mürebbi-i nüfus, sultan-ı ervah oldu. – Cumartesi Dersleri – 19. 7.

YEDİNCİ REŞHA: Mahbub-u kulûb, muallim-i ukul, mürebbi-i nüfus, sultan-ı ervah oldu. - Cumartesi Dersleri - 19. 7.

https://dersdunyasi.net/ olarak düzenlediğimiz Cumartesi Derslerinde bu hafta “YEDİNCİ REŞHA: Mahbub-u kulûb, muallim-i ukul, mürebbi-i nüfus, sultan-ı ervah oldu.” konusu işlenmektedir. Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale’i Nur Külliyatı’ından Sözler isimli eserinden On Dokuzuncu Söz Yedinci Reşha.

YEDİNCİ REŞHA: Mahbub-u kulûb, muallim-i ukul, mürebbi-i nüfus, sultan-ı ervah oldu. - Cumartesi Dersleri - 19. 7.
YEDİNCİ REŞHA: Mahbub-u kulûb, muallim-i ukul, mürebbi-i nüfus, sultan-ı ervah oldu. – Cumartesi Dersleri – 19. 7.

KISA VİDEO

UZUN VİDEO

On Dokuzuncu Söz

 Risalet-i Ahmediyeye dairdir

YEDİNCİ REŞHA

İşte, bak: Şu cezire-i vâsiada vahşî ve âdetlerine mutaassıp ve inatçı muhtelif akvâmı, ne çabuk âdât ve ahlâk-ı seyyie-i vahşiyânelerini def’aten kal’ ve ref’ ederek, bütün ahlâk-ı hasene ile teçhiz edip bütün âleme muallim ve medenî ümeme üstad eyledi. Bak, değil zahirî bir tasallut, belki akılları, ruhları, kalbleri, nefisleri fetih ve teshir ediyor. Mahbub-u kulûb, muallim-i ukul, mürebbi-i nüfus, sultan-ı ervah oldu.


acz: âcizlik, güçsüzlük (bk. a-c-z)
âdât: âdetler
ahlâk-ı hasene: güzel ahlâk (bk. ḫ-l-ḳ; ḥ-s-n)
ahlâk-ı seyyie-i vahşiyâne: ilkel ve kötü ahlâk (bk. ḫ-l-ḳ)
akvâm: kavimler
bedî: eşsiz güzel (bk. b-d-a)
berk-i hâtıf: göz kamaştıran şimşek
burhan-ı hak: hakkın delili (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
cezire-i vâsia: geniş yarımada
def’aten: birden bire
dellâl: ilancı, duyurucu
eflâk: felekler, âlemler
fakr: fakirlik, ihtiyaç hali (bk. f-ḳ-r)
fîzar: ağlayıp inleme
garp: batı
halife-i zemin: yeryüzü halifesi (bk. ḫ-l-f)
hayvanat: hayvanlar (bk. ḥ-y-y)
hediye-i hidayet: hak ve doğru yol hediyesi (bk. h-d-y)
hırz-ı can etmek: bağrına basıp canı gibi korumak
hums-u beşer: insanlığın beşte biri
kâinat: evren, yaratılmış her şey (bk. k-v-n)
kal’ ve ref’ etmek: söküp kaldırmak
kâşif/keşşâf: keşfedici, açığa çıkarıcı (bk. k-ş-f)
künûz-u esmâ-i İlâhiye: Allah’ın isimlerinin hazineleri (bk. s-m-v; e-l-h)
Lâ ilâhe illâllah: Allah’tan başka ilâh yoktur (bk. e-l-h)
mahbub-u kulûb: kalplerin sevgilisi (bk. ḥ-b-b)
mahlûkat: yaratılmışlar (bk. ḫ-l-ḳ)
mehâsin: güzellikler (bk. ḥ-s-n)
meratib: mertebeler, dereceler
misal-i muhabbet: sevgi misali (bk. m-s̱-l; ḥ-b-b)
muallim: öğretmen (bk. a-l-m)
muallim-i ukul: akılların öğretmeni (bk. a-l-m)
muhbir: haberci
mürebbi-i nüfus: nefislerin terbiyecisi (bk. r-b-b; n-f-s)
mutaassıp: tutucu, inanç veya geleneklerine aşırı derecede bağlı
nazdar: nazlı
nazenin: ince, duyarlı, nazlı
nefis: insanı maddî zevk ve isteklere sevk eden kuvvet (bk. n-f-s)
niyaz: dua, yalvarma
nısf-ı arz: yeryüzünün yarısı
nur: ışık, aydınlık (bk. n-v-r)
nuranî: nurlu, parlak (bk. n-v-r)
rahmet-i bînihâye: sonsuz rahmet (bk. r-ḥ-m)
risalet: peygamberlik (bk. r-s-l)
saadet-i ebediye: sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)
saltanat-ı Rububiyet: Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması (bk. s-l-ṭ; r-b-b)
şark: doğu
semere-i şecere-i hilkat: yaratılış ağacının meyvesi (bk. ḫ-l-ḳ)
şems-i hidayet: hak ve doğru yol güneşi (bk. h-d-y)
şeref-i insaniyet: insanlığın şerefi
sirac-ı hakikat: hakikatın ışığı (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
sultan-ı ervah: ruhların sultanı (bk. s-l-ṭ; r-v-h)
tasallut: sataşma
teçhiz etmek: donatmak
teshir: boyun eğdirme
timsal-i rahmet: rahmet örneği (bk. m-s̱-l; r-ḥ-m)
ubûdiyet: kulluk (bk. a-b-d)
ümem: milletler
vesile-i saadet: mutluluk vesilesi
zahirî: görünürdeki (bk. ẓ-h-r)

KAYNAKLAR

Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, On Dokuzuncu Söz, Yedinci Reşha, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.

http://www.erisale.com/#content.tr.1.322


CUMARTESİ DERSLERİ

CUMARTESİ DERSLERİ
CUMARTESİ DERSLERİ

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından; Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şuâlar gibi kitaplarından alınarak her hafta Cumartesi günü Cumartesi Dersleri adı altında yapılan ve YouTube’da yüklenen dersler yer almaktadır.

Ayrıca; http://www.erisale.com/#home adresinde yer alan Risalelerin ekran kaydı yapılmakta ve sitemizde ilgili dersin bulunduğu sayfaya metinler ve sözlük konulmaktadır.

Dersler en son yapılan derslere göre sıralanmaktadır.

CUMARTESİ DERSLERİ

13. 3. On Üçüncü Söz – Birkaç biçare gençlere verilen bir tenbih, bir ders, bir ihtardır

13. 2. On Üçüncü Sözün İkinci Makamı

13.1. On Üçüncü Söz Ders – i İbret

12. 3. On İkinci Söz – Dördüncü Esas

12. 2. On İkinci Söz – İkinci ve Üçüncü Esas

12. 1. On İkinci Söz – Birinci Esas

11. 3. Onbirinci Söz Hakikatin Yüzü 2

10.16. Onuncu Söz Hatime

10.15. Onuncu Söz Onikinci Hakikat

10.14. Onuncu Söz Onbirinci Hakikat

10.13. Onuncu Söz Onuncu Hakikat

10.12. Onuncu Söz Dokuzuncu Hakikat

10.11. Onuncu Söz Sekizinci Hakikat

10.10. Onuncu Söz Yedinci Hakikat

10.9. Onuncu Söz Altıncı Hakikat

10.8. Onuncu Söz Beşinci Hakikat

10.7. Onuncu Söz Dördüncü Hakikat

10.6. Onuncu Söz Üçüncü Hakikat

10.5. Onuncu Söz İkinci Hakikat

10.4. Onuncu Söz 3. ve 4. İşaret ile 1. Hakikat

10.3. Onuncu Söz Mukaddime İkinci İşaret .

10.2. Onuncu Söz Mukaddime Birinci İşaret

10.1. Onuncu Söz Temsili Hikayecik 1-12. Suretler

9.2. Dokuzuncu Söz Beşinci Nükte

9. 1. Dokuzuncu Söz 1.-4. Nükteler

8. Sekizinci Söz

7. Yedinci Söz

6. Altıncı Söz

5. Beşinci Söz

4. Dördüncü Söz

3. Üçüncü Söz

2. İkinci Söz

1. Birinci Söz


ALTINCI REŞHA: İşte, o zat, bir saadet-i ebediyenin muhbiri, müjdecisi, bir rahmet-i bînihâyenin kâşifi ve ilâncısı – Cumartesi Dersleri 19. 6.

ALTINCI REŞHA: İşte, o zat, bir saadet-i ebediyenin muhbiri, müjdecisi, bir rahmet-i bînihâyenin kâşifi ve ilâncısı - Cumartesi Dersleri 19. 6.

https://dersdunyasi.net/ olarak düzenlediğimiz Cumartesi Derslerinde bu hafta “ALTINCI REŞHA: İşte, o zat, bir saadet-i ebediyenin muhbiri, müjdecisi, bir rahmet-i bînihâyenin kâşifi ve ilâncısı” konusu işlenmektedir. Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından Sözler isimli eserinden On Dokuzuncu Söz Altıncı Reşha.

ALTINCI REŞHA: İşte, o zat, bir saadet-i ebediyenin muhbiri, müjdecisi, bir rahmet-i bînihâyenin kâşifi ve ilâncısı - Cumartesi Dersleri 19. 6.
ALTINCI REŞHA: İşte, o zat, bir saadet-i ebediyenin muhbiri, müjdecisi, bir rahmet-i bînihâyenin kâşifi ve ilâncısı – Cumartesi Dersleri 19. 6.

KISA VİDEO

UZUN VİDEO

On Dokuzuncu Söz

 Risalet-i Ahmediyeye dairdir

ALTINCI REŞHA

İşte, o zat, bir saadet-i ebediyenin muhbiri, müjdecisi, bir rahmet-i bînihâyenin kâşifi ve ilâncısı ve saltanat-ı Rububiyetin mehâsininin dellâlı, seyircisi ve künûz-u esmâ-i İlâhiyenin keşşâfı, göstericisi olduğundan, böyle baksan-yani ubûdiyeti cihetiyle-onu bir misal-i muhabbet, bir timsal-i rahmet, bir şeref-i insaniyet, en nuranî bir semere-i şecere-i hilkat göreceksin. Şöyle baksan—yani risaleti cihetiyle—bir burhan-ı hak, bir sirac-ı hakikat, bir şems-i hidayet, bir vesile-i saadet görürsün.

İşte, bak: Nasıl berk-i hâtıf gibi, onun nuru şarktan garbı tuttu. Ve nısf-ı arz ve hums-u beşer, onun hediye-i hidayetini kabul edip hırz-ı can etti. Bizim nefis ve şeytanımıza ne oluyor ki, böyle bir zâtın bütün dâvâlarının esası olan Lâ ilâhe illâllah’ı, bütün meratibiyle beraber kabul etmesin?


acz: âcizlik, güçsüzlük (bk. a-c-z)
âdât: âdetler
ahlâk-ı hasene: güzel ahlâk (bk. ḫ-l-ḳ; ḥ-s-n)
ahlâk-ı seyyie-i vahşiyâne: ilkel ve kötü ahlâk (bk. ḫ-l-ḳ)
akvâm: kavimler
bedî: eşsiz güzel (bk. b-d-a)
berk-i hâtıf: göz kamaştıran şimşek
burhan-ı hak: hakkın delili (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
cezire-i vâsia: geniş yarımada
def’aten: birden biredellâl: ilancı, duyurucu
eflâk: felekler, âlemlerfakr: fakirlik, ihtiyaç hali (bk. f-ḳ-r)
fîzar: ağlayıp inleme
garp: batı
halife-i zemin: yeryüzü halifesi (bk. ḫ-l-f)
hayvanat: hayvanlar (bk. ḥ-y-y)
hediye-i hidayet: hak ve doğru yol hediyesi (bk. h-d-y)
hırz-ı can etmek: bağrına basıp canı gibi korumak
hums-u beşer: insanlığın beşte biri
kâinat: evren, yaratılmış her şey (bk. k-v-n)
kal’ ve ref’ etmek: söküp kaldırmak
kâşif/keşşâf: keşfedici, açığa çıkarıcı (bk. k-ş-f)
künûz-u esmâ-i İlâhiye: Allah’ın isimlerinin hazineleri (bk. s-m-v; e-l-h)
Lâ ilâhe illâllah: Allah’tan başka ilâh yoktur (bk. e-l-h)
mahbub-u kulûb: kalplerin sevgilisi (bk. ḥ-b-b)
mahlûkat: yaratılmışlar (bk. ḫ-l-ḳ)
mehâsin: güzellikler (bk. ḥ-s-n)
meratib: mertebeler, dereceler
misal-i muhabbet: sevgi misali (bk. m-s̱-l; ḥ-b-b)
muallim: öğretmen (bk. a-l-m)
muallim-i ukul: akılların öğretmeni (bk. a-l-m)
muhbir: haberci
mürebbi-i nüfus: nefislerin terbiyecisi (bk. r-b-b; n-f-s)
mutaassıp: tutucu, inanç veya geleneklerine aşırı derecede bağlı
nazdar: nazlı
nazenin: ince, duyarlı, nazlı
nefis: insanı maddî zevk ve isteklere sevk eden kuvvet (bk. n-f-s)
niyaz: dua, yalvarma
nısf-ı arz: yeryüzünün yarısı
nur: ışık, aydınlık (bk. n-v-r)
nuranî: nurlu, parlak (bk. n-v-r)
rahmet-i bînihâye: sonsuz rahmet (bk. r-ḥ-m)
risalet: peygamberlik (bk. r-s-l)
saadet-i ebediye: sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)
saltanat-ı Rububiyet: Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması (bk. s-l-ṭ; r-b-b)
şark: doğu
semere-i şecere-i hilkat: yaratılış ağacının meyvesi (bk. ḫ-l-ḳ)
şems-i hidayet: hak ve doğru yol güneşi (bk. h-d-y)
şeref-i insaniyet: insanlığın şerefi
sirac-ı hakikat: hakikatın ışığı (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
sultan-ı ervah: ruhların sultanı (bk. s-l-ṭ; r-v-h)
tasallut: sataşma
teçhiz etmek: donatmak
teshir: boyun eğdirme
timsal-i rahmet: rahmet örneği (bk. m-s̱-l; r-ḥ-m)
ubûdiyet: kulluk (bk. a-b-d)
ümem: milletler
vesile-i saadet: mutluluk vesilesi
zahirî: görünürdeki (bk. ẓ-h-r)

KAYNAKLAR

Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, On Dokuzuncu Söz, Altıncı Reşha, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.

http://www.erisale.com/#content.tr.1.322


CUMARTESİ DERSLERİ

CUMARTESİ DERSLERİ
CUMARTESİ DERSLERİ

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından; Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şuâlar gibi kitaplarından alınarak her hafta Cumartesi günü Cumartesi Dersleri adı altında yapılan ve YouTube’da yüklenen dersler yer almaktadır.

Ayrıca; http://www.erisale.com/#home adresinde yer alan Risalelerin ekran kaydı yapılmakta ve sitemizde ilgili dersin bulunduğu sayfaya metinler ve sözlük konulmaktadır.

Dersler en son yapılan derslere göre sıralanmaktadır.

CUMARTESİ DERSLERİ

13. 3. On Üçüncü Söz – Birkaç biçare gençlere verilen bir tenbih, bir ders, bir ihtardır

13. 2. On Üçüncü Sözün İkinci Makamı

13.1. On Üçüncü Söz Ders – i İbret

12. 3. On İkinci Söz – Dördüncü Esas

12. 2. On İkinci Söz – İkinci ve Üçüncü Esas

12. 1. On İkinci Söz – Birinci Esas

11. 3. Onbirinci Söz Hakikatin Yüzü 2

10.11. Onuncu Söz Sekizinci Hakikat

10.10. Onuncu Söz Yedinci Hakikat

10.9. Onuncu Söz Altıncı Hakikat

10.8. Onuncu Söz Beşinci Hakikat

10.7. Onuncu Söz Dördüncü Hakikat

10.6. Onuncu Söz Üçüncü Hakikat

10.5. Onuncu Söz İkinci Hakikat

10.4. Onuncu Söz 3. ve 4. İşaret ile 1. Hakikat

10.3. Onuncu Söz Mukaddime İkinci İşaret .

10.2. Onuncu Söz Mukaddime Birinci İşaret

10.1. Onuncu Söz Temsili Hikayecik 1-12. Suretler

9.2. Dokuzuncu Söz Beşinci Nükte

9. 1. Dokuzuncu Söz 1.-4. Nükteler

8. Sekizinci Söz

7. Yedinci Söz

6. Altıncı Söz

5. Beşinci Söz

4. Dördüncü Söz

3. Üçüncü Söz

2. İkinci Söz

1. Birinci Söz


BEŞİNCİ REŞHA: Evet, elbette böyle bedî bir kâinatta böyle bir zat lâzımdır. – Cumartesi Dersleri 19. 5.

BEŞİNCİ REŞHA: Evet, elbette böyle bedî bir kâinatta böyle bir zat lâzımdır. - Cumartesi Dersleri 19. 5.

dersdunyasi.net olarak düzenlediğimiz Cumartesi Derslerinde bu hafta “Evet, elbette böyle bedî bir kâinatta böyle bir zat lâzımdır.” konusu işlenmektedir. Üstad Bediüzzan Said Nursi’nin Risale’i Nur Külliyatı’ından Sözler isimli eserinden On Dokuzuncu Söz Beşinci Reşha.

BEŞİNCİ REŞHA: Evet, elbette böyle bedî bir kâinatta böyle bir zat lâzımdır. - Cumartesi Dersleri 19. 5.
BEŞİNCİ REŞHA: Evet, elbette böyle bedî bir kâinatta böyle bir zat lâzımdır. – Cumartesi Dersleri 19. 5.

KISA VİDEO

UZUN VİDEO

On Dokuzuncu Söz

 Risalet-i Ahmediyeye dairdir

BEŞİNCİ REŞHA

Hem o nur ile, kâinattaki harekât, tenevvüat, tebeddülât, tagayyürat, mânâsızlıktan ve abesiyetten ve tesadüf oyuncaklığından çıkıp, birer mektubat-ı Rabbâniye, birer sahife-i âyât-ı tekvîniye, birer merâyâ-yı esmâ-i İlâhiye ve âlem dahi bir kitab-ı hikmet-i Samedâniye mertebesine çıktılar.

Hem insanı bütün hayvânâtın mâdûnuna düşüren hadsiz zaaf ve aczi, fakr ve ihtiyâcâtı ve bütün hayvanlardan daha bedbaht eden, vasıta-ı nakl-i hüzün ve elem ve gam olan aklı o nurla nurlandığı vakit, insan bütün hayvanat, bütün mahlûkat üstüne çıkar. O nurlanmış acz, fakr, akıl ile, niyaz ile nazenin bir sultan ve fîzar ile nazdar bir halife-i zemin olur.

Demek o nur olmazsa kâinat da, insan da, hattâ herşey dahi hiçe iner. Evet, elbette böyle bedî bir kâinatta böyle bir zat lâzımdır. Yoksa kâinat ve eflâk olmamalıdır.


abesiyet: faydasızlık, gayesizlik
acz: âcizlik, güçsüzlük (bk. a-c-z)
bedbaht: talihsiz, bahtsız
bedî: eşsiz güzel (bk. b-d-a)
benî Âdem: Âdemoğulları, insanlar
câmidât: cansızlar
câmidât-ı meyyite-i sâmite: suskun, ölü ve cansız varlıklar
cemâl-i suret: görünüş güzelliği (bk. c-m-l; ṣ-v-r)
cin ve ins: cinler ve insanlar
daire-i hakikat-ı irşad: doğru yolu gösteren hakikat dairesi (bk. ḥ-ḳ-ḳ; r-ş-d)
dehşetli: korkunç, ürküntü
ecnebî: yabancı
eflâk: felekler, âlemler
fakr: fakirlik, ihtiyaç hali (bk. f-ḳ-r)
fetih: açma
firak: ayrılık (bk. f-r-ḳ)
fîzar: ağlayıp inleme
hakaik-âşinâ: gerçekleri bilen (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
halife-i zemin: yeryüzü halifesi (bk. ḫ-l-f)
harekât: hareketler
hayvânât: hayvanlar
hüsn-ü sîret: ahlâk güzelliği (bk. ḥ-s-n)
hutbe-i ezeliye: ezelî hutbe (bk. ḫ-ṭ-b; e-z-l)
ihtiyâcât: ihtiyaçlar (bk. ḥ-v-c)
inkılâp: dönüşme
kâinat: evren, yaratılmış her şey (bk. k-v-n)
keşfetmek: gizli birşeyi ortaya çıkarmak (bk. k-ş-f)
kitab-ı hikmet-i Samedâniye: Samed olan Allah’ın hikmetli kitabı (bk. k-t-b; ḥ-k-m; ṣ-m-d)
lisan: dil
mâdûn: aşağı, alt derece
mahlûkat: yaratılmışlar (bk. ḫ-l-ḳ)
makbul: kabul gören
matemhane-i umumî: herkesin yas tuttuğu yer
mektubat-ı Rabbâni: Rabbânî mektuplar, İlâhî mesajlar (bk. k-t-b; r-b-b)
merâyâ-yı esmâ-i İlâhiye: İlâhî isimlerin aynaları (bk. s-m-v; e-l-h)
mevcudat: varlıklar (bk. v-c-d)
mu’ciznümâ: mu’cize gösteren (bk. a-c-z)
muammâ-i acibâne: hayret verici, bilinmeyen iş
mukni: ikna edici
mümtaz: seçkin
mûnis: canayakın, sevimli
musahhar: boyun eğen
müşkül: zor
nazdar: nazlı
nazenin: ince, duyarlı, nazlı
neşretmek: yaymak
niyaz: dua, yalvarma
nur: ışık, aydınlık (bk. n-v-r)
nuranî: nurlu, parlak (bk. n-v-r)
reşha: sızıntı, damla
sahife-i âyât-ı tekvîniye: yaratılışa ait delillerin sahifesi (bk. k-v-n)
şâkir: şükreden (bk. ş-k-r)
şekvâ: şikayet
şerh etmek: açıklamak
şevk u cezbe: şiddetli arzu ve istek ve kendinden geçme
sırr-ı hilkat-i âlem: âlemin yaratılış sırrı (bk. ḫ-l-ḳ; a-l-m)
sırr-ı kâinat: evrenin sırrı (bk. k-v-n)
sual-i azîm: büyük soru (bk. a-z-m)
suret: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)
tagayyürat: başkalaşmalar
tebeddülât: değişimler
tebliğ etmek: bildirmek (bk. b-l-ğ)
tenevvüat: çeşitlenmeler
tesbih: Allah’ı yüce şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ)
tılsım-ı muğlâk: anlaşılması zor sır
ukul: akıllar
vasıta-ı nakl-i hüzün ve elem ve gam: üzüntü, acı ve sıkıntı nakleden vasıta
zaaf: zayıflık
zâkir: zikreden
zevâl: sona erme (bk. z-v-l)zevilhayat: canlılar (bk. ḥ-y-y)
zikirhane: zikir edilen yer
ziya-yı hakikat: hakikat ışığı (bk. ḥ-ḳ-ḳ)

KAYNAKLAR

Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, On Dokuzuncu Söz, Beşinci Reşha, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.

http://www.erisale.com/#content.tr.1.321


CUMARTESİ DERSLERİ

CUMARTESİ DERSLERİ
CUMARTESİ DERSLERİ

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından; Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şuâlar gibi kitaplarından alınarak her hafta Cumartesi günü Cumartesi Dersleri adı altında yapılan ve YouTube’da yüklenen dersler yer almaktadır.

Ayrıca; http://www.erisale.com/#home adresinde yer alan Risalelerin ekran kaydı yapılmakta ve sitemizde ilgili dersin bulunduğu sayfaya metinler ve sözlük konulmaktadır.

Dersler en son yapılan derslere göre sıralanmaktadır.

CUMARTESİ DERSLERİ

13. 3. On Üçüncü Söz – Birkaç biçare gençlere verilen bir tenbih, bir ders, bir ihtardır

13. 2. On Üçüncü Sözün İkinci Makamı

13.1. On Üçüncü Söz Ders – i İbret

12. 3. On İkinci Söz – Dördüncü Esas

12. 2. On İkinci Söz – İkinci ve Üçüncü Esas

12. 1. On İkinci Söz – Birinci Esas

11. 3. Onbirinci Söz Hakikatin Yüzü 2

10.16. Onuncu Söz Hatime

10.15. Onuncu Söz Onikinci Hakikat

10.14. Onuncu Söz Onbirinci Hakikat

10.13. Onuncu Söz Onuncu Hakikat

10.12. Onuncu Söz Dokuzuncu Hakikat

10.11. Onuncu Söz Sekizinci Hakikat

10.10. Onuncu Söz Yedinci Hakikat

10.9. Onuncu Söz Altıncı Hakikat

10.8. Onuncu Söz Beşinci Hakikat

10.7. Onuncu Söz Dördüncü Hakikat

10.6. Onuncu Söz Üçüncü Hakikat

10.5. Onuncu Söz İkinci Hakikat

10.4. Onuncu Söz 3. ve 4. İşaret ile 1. Hakikat

10.3. Onuncu Söz Mukaddime İkinci İşaret .

10.2. Onuncu Söz Mukaddime Birinci İşaret

10.1. Onuncu Söz Temsili Hikayecik 1-12. Suretler

9.2. Dokuzuncu Söz Beşinci Nükte

9. 1. Dokuzuncu Söz 1.-4. Nükteler

8. Sekizinci Söz

7. Yedinci Söz

6. Altıncı Söz

5. Beşinci Söz

4. Dördüncü Söz

3. Üçüncü Söz

2. İkinci Söz

1. Birinci Söz


8. sınıf fen konuları Bediüzzaman Cumartesi Dersleri EĞİTİM Eğitim Eğitim Haberleri Eğitim ve Öğretim Fen Bilimleri Fen Bilimleri 8 Fen Bilimleri 8 Yaprak Test Fen Bilimleri 8 Yaprak Testler fen bilimleri 8. sınıf test çöz fiziksel olaylar Kur'an Kur'an-ı Kerim Kur'ân-ı Hakîm Liselere Geçiş Sistemi (LGS) Matematik Mucize Mu’cizât-ı enbiya yüzünde parlayan bir lem’a-i i’câz-ı Kur’ân On Dokuzuncu Söz On Dokuzuncu Söz – Risalet-i Ahmediyeye dairdir On Dördüncü Söz On Yedinci Söz On Üçüncü Söz Ortaokul Ortaokul Fen Bilimleri 8 Ortaokul Fen Bilimleri 8 Yaprak Test ORTAÖĞRETİM Partilerin Eğitim Programları POSTERLER Risale-i Nur Külliyatı Said Nursi Svenska Sözler SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI Yirmi Birinci Söz Yirminci Söz Yirminci Sözün İkinci Makamı Yirminci Söz İkinci Makam ÇALIŞMA YAPRAĞI Üstad İLKOKUL İSVEÇÇE / SWEDISH / SVENSKA Şeytan

DÖRDÜNCÜ REŞHA: Şimdi bak, onun neşrettiği nur ile, o matemhane-i umumî, şevk u cezbe içinde bir zikirhaneye inkılâp etti. – Cumartesi Dersleri 19. 4.

DÖRDÜNCÜ REŞHA Şimdi bak, onun neşrettiği nur ile, o matemhane-i umumî, şevk u cezbe içinde bir zikirhaneye inkılâp etti. - Cumartesi Dersleri 19. 4.

https://dersdunyasi.net/ olarak düzenlediğimiz Cumartesi Derslerinde bu hafta “Şimdi bak, onun neşrettiği nur ile, o matemhane-i umumî, şevk u cezbe içinde bir zikirhaneye inkılâp etti.” konusu işlenmektedir. Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ndan Sözler isimli eserinden On Dokuzuncu Söz Dördüncü Reşha.

DÖRDÜNCÜ REŞHA Şimdi bak, onun neşrettiği nur ile, o matemhane-i umumî, şevk u cezbe içinde bir zikirhaneye inkılâp etti. - Cumartesi Dersleri 19. 4.
DÖRDÜNCÜ REŞHA Şimdi bak, onun neşrettiği nur ile, o matemhane-i umumî, şevk u cezbe içinde bir zikirhaneye inkılâp etti. – Cumartesi Dersleri 19. 4.

KISA VİDEO

UZUN VİDEO

On Dokuzuncu Söz

 Risalet-i Ahmediyeye dairdir

DÖRDÜNCÜ REŞHA

Bak, öyle bir ziya-yı hakikat neşreder ki, eğer onun o nuranî daire-i hakikat-i irşadından hariç bir surette kâinata baksan, elbette kâinatın şeklini bir matemhane-i umumî hükmünde ve mevcudatı birbirine ecnebî, belki düşman ve câmidâtı dehşetli cenazeler ve bütün zevilhayatı zevâl ve firakın sillesiyle ağlayan yetimler hükmünde görürsün.

Şimdi bak, onun neşrettiği nur ile, o matemhane-i umumî, şevk u cezbe içinde bir zikirhaneye inkılâp etti. O ecnebî, düşman mevcudat, birer dost ve kardeş şekline girdi. O câmidât-ı meyyite-i sâmite, birer mûnis memur, birer musahhar hizmetkâr vaziyetini aldı. Ve o ağlayıcı ve şekvâ edici, kimsesiz yetimler, birer tesbih içinde zâkir veya vazife paydosundan şâkir suretine girdi.


abesiyet: faydasızlık, gayesizlik
acz: âcizlik, güçsüzlük (bk. a-c-z)
bedbaht: talihsiz, bahtsız
benî Âdem: Âdemoğulları, insanlar
câmidât: cansızlar
câmidât-ı meyyite-i sâmite: suskun, ölü ve cansız varlıklar
cemâl-i suret: görünüş güzelliği (bk. c-m-l; ṣ-v-r)
cin ve ins: cinler ve insanlar
daire-i hakikat-ı irşad: doğru yolu gösteren hakikat dairesi (bk. ḥ-ḳ-ḳ; r-ş-d)
dehşetli: korkunç, ürküntü
ecnebî: yabancı
fetih: açma
firak: ayrılık (bk. f-r-ḳ)
hakaik-âşinâ: gerçekleri bilen (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
harekât: hareketler
hayvânât: hayvanlar
hüsn-ü sîret: ahlâk güzelliği (bk. ḥ-s-n)
hutbe-i ezeliye: ezelî hutbe (bk. ḫ-ṭ-b; e-z-l)
ihtiyâcât: ihtiyaçlar (bk. ḥ-v-c)
inkılâp: dönüşme
kâinat: evren, yaratılmış her şey (bk. k-v-n)
keşfetmek: gizli birşeyi ortaya çıkarmak (bk. k-ş-f)
kitab-ı hikmet-i Samedâniye: Samed olan Allah’ın hikmetli kitabı (bk. k-t-b; ḥ-k-m; ṣ-m-d)
lisan: dil
mâdûn: aşağı, alt derece
makbul: kabul gören
matemhane-i umumî: herkesin yas tuttuğu yer
mektubat-ı Rabbâni: Rabbânî mektuplar, İlâhî mesajlar (bk. k-t-b; r-b-b)
merâyâ-yı esmâ-i İlâhiye: İlâhî isimlerin aynaları (bk. s-m-v; e-l-h)
mevcudat: varlıklar (bk. v-c-d)
mu’ciznümâ: mu’cize gösteren (bk. a-c-z)muammâ-i acibâne: hayret verici, bilinmeyen iş
mukni: ikna edici
mümtaz: seçkin
mûnis: canayakın, sevimli
musahhar: boyun eğen
müşkül: zor
neşretmek: yaymak
nuranî: nurlu, parlak (bk. n-v-r)
reşha: sızıntı, damla
sahife-i âyât-ı tekvîniye: yaratılışa ait delillerin sahifesi (bk. k-v-n)
şâkir: şükreden (bk. ş-k-r)
şekvâ: şikayet
şerh etmek: açıklamak
şevk u cezbe: şiddetli arzu ve istek ve kendinden geçme
sırr-ı hilkat-i âlem: âlemin yaratılış sırrı (bk. ḫ-l-ḳ; a-l-m)
sırr-ı kâinat: evrenin sırrı (bk. k-v-n)
sual-i azîm: büyük soru (bk. a-z-m)
suret: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)
tagayyürat: başkalaşmalar
tebeddülât: değişimler
tebliğ etmek: bildirmek (bk. b-l-ğ)
tenevvüat: çeşitlenmeler
tesbih: Allah’ı yüce şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ)
tılsım-ı muğlâk: anlaşılması zor sır
ukul: akıllar
vasıta-ı nakl-i hüzün ve elem ve gam: üzüntü, acı ve sıkıntı nakleden vasıta
zaaf: zayıflık
zâkir: zikreden
zevâl: sona erme (bk. z-v-l)
zevilhayat: canlılar (bk. ḥ-y-y)
zikirhane: zikir edilen yer
ziya-yı hakikat: hakikat ışığı (bk. ḥ-ḳ-ḳ)

KAYNAKLAR

Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, On Dokuzuncu Söz, Dördüncü Reşha, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.

http://www.erisale.com/#content.tr.1.321


CUMARTESİ DERSLERİ

CUMARTESİ DERSLERİ
CUMARTESİ DERSLERİ

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından; Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şuâlar gibi kitaplarından alınarak her hafta Cumartesi günü Cumartesi Dersleri adı altında yapılan ve YouTube’da yüklenen dersler yer almaktadır.

Ayrıca; http://www.erisale.com/#home adresinde yer alan Risalelerin ekran kaydı yapılmakta ve sitemizde ilgili dersin bulunduğu sayfaya metinler ve sözlük konulmaktadır.

Dersler en son yapılan derslere göre sıralanmaktadır.

CUMARTESİ DERSLERİ

13. 3. On Üçüncü Söz – Birkaç biçare gençlere verilen bir tenbih, bir ders, bir ihtardır

13. 2. On Üçüncü Sözün İkinci Makamı

13.1. On Üçüncü Söz Ders – i İbret

12. 3. On İkinci Söz – Dördüncü Esas

12. 2. On İkinci Söz – İkinci ve Üçüncü Esas

12. 1. On İkinci Söz – Birinci Esas

11. 3. Onbirinci Söz Hakikatin Yüzü 2

10.16. Onuncu Söz Hatime

10.15. Onuncu Söz Onikinci Hakikat

10.14. Onuncu Söz Onbirinci Hakikat

10.13. Onuncu Söz Onuncu Hakikat

10.12. Onuncu Söz Dokuzuncu Hakikat

10.11. Onuncu Söz Sekizinci Hakikat

10.10. Onuncu Söz Yedinci Hakikat

10.9. Onuncu Söz Altıncı Hakikat

10.8. Onuncu Söz Beşinci Hakikat

10.7. Onuncu Söz Dördüncü Hakikat

10.6. Onuncu Söz Üçüncü Hakikat

10.5. Onuncu Söz İkinci Hakikat

10.4. Onuncu Söz 3. ve 4. İşaret ile 1. Hakikat

10.3. Onuncu Söz Mukaddime İkinci İşaret .

10.2. Onuncu Söz Mukaddime Birinci İşaret

10.1. Onuncu Söz Temsili Hikayecik 1-12. Suretler

9.2. Dokuzuncu Söz Beşinci Nükte

9. 1. Dokuzuncu Söz 1.-4. Nükteler

8. Sekizinci Söz

7. Yedinci Söz

6. Altıncı Söz

5. Beşinci Söz

4. Dördüncü Söz

3. Üçüncü Söz

2. İkinci Söz

1. Birinci Söz


8. sınıf fen konuları Bediüzzaman Cumartesi Dersleri EĞİTİM Eğitim Eğitim Haberleri Eğitim ve Öğretim Fen Bilimleri Fen Bilimleri 8 Fen Bilimleri 8 Yaprak Test Fen Bilimleri 8 Yaprak Testler fen bilimleri 8. sınıf test çöz fiziksel olaylar Kur'an Kur'an-ı Kerim Kur'ân-ı Hakîm Liselere Geçiş Sistemi (LGS) Matematik Mucize Mu’cizât-ı enbiya yüzünde parlayan bir lem’a-i i’câz-ı Kur’ân On Dokuzuncu Söz On Dokuzuncu Söz – Risalet-i Ahmediyeye dairdir On Dördüncü Söz On Yedinci Söz On Üçüncü Söz Ortaokul Ortaokul Fen Bilimleri 8 Ortaokul Fen Bilimleri 8 Yaprak Test ORTAÖĞRETİM Partilerin Eğitim Programları POSTERLER Risale-i Nur Külliyatı Said Nursi Svenska Sözler SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI Yirmi Birinci Söz Yirminci Söz Yirminci Sözün İkinci Makamı Yirminci Söz İkinci Makam ÇALIŞMA YAPRAĞI Üstad İLKOKUL İSVEÇÇE / SWEDISH / SVENSKA Şeytan

ÜÇÜNCÜ REŞHA: Eğer istersen, gel, Asr-ı Saadete, Ceziretü’l-Araba gideriz. Hayalen olsun, onu vazife başında görüp ziyaret ederiz. – Cumartesi Dersleri 19. 3.

ÜÇÜNCÜ REŞHA Eğer istersen, gel, Asr-ı Saadete, Ceziretü'l-Araba gideriz. Hayalen olsun, onu vazife başında görüp ziyaret ederiz. - Cumartesi Dersleri 19. 3.

https://dersdunyasi.net/ olarak düzenlediğimiz Cumartesi Derslerinde bu hafta “ÜÇÜNCÜ REŞHA: Eğer istersen, gel, Asr-ı Saadete, Ceziretü’l-Araba gideriz. Hayalen olsun, onu vazife başında görüp ziyaret ederiz.” konusu işlenmektedir. Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından Sözler isimli eserinden On Dokuzuncu Söz Üçüncü Reşha.

ÜÇÜNCÜ REŞHA Eğer istersen, gel, Asr-ı Saadete, Ceziretü'l-Araba gideriz. Hayalen olsun, onu vazife başında görüp ziyaret ederiz. - Cumartesi Dersleri 19. 3.
ÜÇÜNCÜ REŞHA Eğer istersen, gel, Asr-ı Saadete, Ceziretü’l-Araba gideriz. Hayalen olsun, onu vazife başında görüp ziyaret ederiz. – Cumartesi Dersleri 19. 3.

KISA VİDEO

UZUN VİDEO

On Dokuzuncu Söz

 Risalet-i Ahmediyeye dairdir

ÜÇÜNCÜ REŞHA

Eğer istersen, gel, Asr-ı Saadete, Ceziretü’l-Araba gideriz. Hayalen olsun, onu vazife başında görüp ziyaret ederiz.

İşte, bak: Hüsn-ü sîret ve cemâl-i suretle mümtaz bir zâtı görüyoruz ki, elinde mu’ciznümâ bir kitap, lisanında hakaik-âşinâ bir hitap, bütün benî Âdeme, belki cin ve inse ve meleğe, belki bütün mevcudata karşı bir hutbe-i ezeliyeyi tebliğ ediyor. 

Sırr-ı hilkat-i âlem olan muammâ-i acibânesini hal ve şerh edip ve sırr-ı kâinat olan tılsım-ı muğlâkını fetih ve keşf ederek, bütün mevcudattan sorulan, bütün ukulü hayret içinde meşgul eden üç müşkül ve müthiş sual-i azîm olan “Necisin? Nereden geliyorsun? Nereye gidiyorsun?” suallerine mukni, makbul cevap verir.


abesiyet: faydasızlık, gayesizlik
acz: âcizlik, güçsüzlük (bk. a-c-z)
Asr-ı Saadet: Peygamberimizin (a.s.m.) yaşadığı dönem, mutluluk asrı
bedbaht: talihsiz, bahtsız
benî Âdem: Âdemoğulları, insanlar
câmidât: cansızlar
câmidât-ı meyyite-i sâmite: suskun, ölü ve cansız varlıklar
cemâl-i suret: görünüş güzelliği (bk. c-m-l; ṣ-v-r)
Ceziretü’l-Arap: Arap yarımadası; burada özellikle Arap Yarımadasında bulunan Arabistan kastedilir. (bk. bilgiler)
cin ve ins: cinler ve insanlar
daire-i hakikat-ı irşad: doğru yolu gösteren hakikat dairesi (bk. ḥ-ḳ-ḳ; r-ş-d)
dehşetli: korkunç, ürküntü
ecnebî: yabancı
fetih: açma
firak: ayrılık (bk. f-r-ḳ)
hakaik-âşinâ: gerçekleri bilen (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
harekât: hareketler
hayvânât: hayvanlar
hüsn-ü sîret: ahlâk güzelliği (bk. ḥ-s-n)
hutbe-i ezeliye: ezelî hutbe (bk. ḫ-ṭ-b; e-z-l)
ihtiyâcât: ihtiyaçlar (bk. ḥ-v-c)
inkılâp: dönüşme
kâinat: evren, yaratılmış her şey (bk. k-v-n)
keşfetmek: gizli birşeyi ortaya çıkarmak (bk. k-ş-f)
kitab-ı hikmet-i Samedâniye: Samed olan Allah’ın hikmetli kitabı (bk. k-t-b; ḥ-k-m; ṣ-m-d)
lisan: dil
mâdûn: aşağı, alt derece
makbul: kabul gören
matemhane-i umumî: herkesin yas tuttuğu yer
mektubat-ı Rabbâni: Rabbânî mektuplar, İlâhî mesajlar (bk. k-t-b; r-b-b)
merâyâ-yı esmâ-i İlâhiye: İlâhî isimlerin aynaları (bk. s-m-v; e-l-h)
mevcudat: varlıklar (bk. v-c-d)
mu’ciznümâ: mu’cize gösteren (bk. a-c-z)
muammâ-i acibâne: hayret verici, bilinmeyen iş
mukni: ikna edici
mümtaz: seçkin
mûnis: canayakın, sevimli
musahhar: boyun eğen
müşkül: zor
neşretmek: yaymak
nuranî: nurlu, parlak (bk. n-v-r)
reşha: sızıntı, damla
sahife-i âyât-ı tekvîniye: yaratılışa ait delillerin sahifesi (bk. k-v-n)
şâkir: şükreden (bk. ş-k-r)
şekvâ: şikayet
şerh etmek: açıklamak
şevk u cezbe: şiddetli arzu ve istek ve kendinden geçme
sırr-ı hilkat-i âlem: âlemin yaratılış sırrı (bk. ḫ-l-ḳ; a-l-m)
sırr-ı kâinat: evrenin sırrı (bk. k-v-n)
sual-i azîm: büyük soru (bk. a-z-m)
suret: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)
tagayyürat: başkalaşmalar
tebeddülât: değişimler
tebliğ etmek: bildirmek (bk. b-l-ğ)
tenevvüat: çeşitlenmeler
tesbih: Allah’ı yüce şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ)
tılsım-ı muğlâk: anlaşılması zor sır
ukul: akıllar
vasıta-ı nakl-i hüzün ve elem ve gam: üzüntü, acı ve sıkıntı nakleden vasıta
zaaf: zayıflık
zâkir: zikreden
zevâl: sona erme (bk. z-v-l)
zevilhayat: canlılar (bk. ḥ-y-y)
zikirhane: zikir edilen yer
ziya-yı hakikat: hakikat ışığı (bk. ḥ-ḳ-ḳ)

KAYNAKLAR

Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, On Dokuzuncu Söz, Üçüncü Reşha, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.

http://www.erisale.com/#content.tr.1.320


CUMARTESİ DERSLERİ

CUMARTESİ DERSLERİ
CUMARTESİ DERSLERİ

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından; Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şuâlar gibi kitaplarından alınarak her hafta Cumartesi günü Cumartesi Dersleri adı altında yapılan ve YouTube’da yüklenen dersler yer almaktadır.

Ayrıca; http://www.erisale.com/#home adresinde yer alan Risalelerin ekran kaydı yapılmakta ve sitemizde ilgili dersin bulunduğu sayfaya metinler ve sözlük konulmaktadır.

Dersler en son yapılan derslere göre sıralanmaktadır.

CUMARTESİ DERSLERİ

13. 3. On Üçüncü Söz – Birkaç biçare gençlere verilen bir tenbih, bir ders, bir ihtardır

13. 2. On Üçüncü Sözün İkinci Makamı

13.1. On Üçüncü Söz Ders – i İbret

12. 3. On İkinci Söz – Dördüncü Esas

12. 2. On İkinci Söz – İkinci ve Üçüncü Esas

12. 1. On İkinci Söz – Birinci Esas

11. 3. Onbirinci Söz Hakikatin Yüzü 2

10.16. Onuncu Söz Hatime

10.15. Onuncu Söz Onikinci Hakikat

10.14. Onuncu Söz Onbirinci Hakikat

10.13. Onuncu Söz Onuncu Hakikat

10.12. Onuncu Söz Dokuzuncu Hakikat

10.11. Onuncu Söz Sekizinci Hakikat

10.10. Onuncu Söz Yedinci Hakikat

10.9. Onuncu Söz Altıncı Hakikat

10.8. Onuncu Söz Beşinci Hakikat

10.7. Onuncu Söz Dördüncü Hakikat

10.6. Onuncu Söz Üçüncü Hakikat

10.5. Onuncu Söz İkinci Hakikat

10.4. Onuncu Söz 3. ve 4. İşaret ile 1. Hakikat

10.3. Onuncu Söz Mukaddime İkinci İşaret .

10.2. Onuncu Söz Mukaddime Birinci İşaret

10.1. Onuncu Söz Temsili Hikayecik 1-12. Suretler

9.2. Dokuzuncu Söz Beşinci Nükte

9. 1. Dokuzuncu Söz 1.-4. Nükteler

8. Sekizinci Söz

7. Yedinci Söz

6. Altıncı Söz

5. Beşinci Söz

4. Dördüncü Söz

3. Üçüncü Söz

2. İkinci Söz

1. Birinci Söz


8. sınıf fen konuları Bediüzzaman Cumartesi Dersleri EĞİTİM Eğitim Eğitim Haberleri Eğitim ve Öğretim Fen Bilimleri Fen Bilimleri 8 Fen Bilimleri 8 Yaprak Test Fen Bilimleri 8 Yaprak Testler fen bilimleri 8. sınıf test çöz fiziksel olaylar Kur'an Kur'an-ı Kerim Kur'ân-ı Hakîm Liselere Geçiş Sistemi (LGS) Matematik Mucize Mu’cizât-ı enbiya yüzünde parlayan bir lem’a-i i’câz-ı Kur’ân On Dokuzuncu Söz On Dokuzuncu Söz – Risalet-i Ahmediyeye dairdir On Dördüncü Söz On Yedinci Söz On Üçüncü Söz Ortaokul Ortaokul Fen Bilimleri 8 Ortaokul Fen Bilimleri 8 Yaprak Test ORTAÖĞRETİM Partilerin Eğitim Programları POSTERLER Risale-i Nur Külliyatı Said Nursi Svenska Sözler SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI Yirmi Birinci Söz Yirminci Söz Yirminci Sözün İkinci Makamı Yirminci Söz İkinci Makam ÇALIŞMA YAPRAĞI Üstad İLKOKUL İSVEÇÇE / SWEDISH / SVENSKA Şeytan

İKİNCİ REŞHA: Tevrat ve İncil gibi kütüb-ü semâviyenin yüzler işârâtı; fevkalâde takvâsı, fevkalâde ubûdiyeti, fevkalâde ciddiyeti, fevkalâde metaneti, dâvâsında nihayet derecede sadık olduğunu güneş gibi âşikâre gösteriyor. – Cumartesi Dersleri 19. 2.

İKİNCİ REŞHA: Tevrat ve İncil gibi kütüb-ü semâviyenin yüzler işârâtı; fevkalâde takvâsı, fevkalâde ubûdiyeti, fevkalâde ciddiyeti, fevkalâde metaneti, dâvâsında nihayet derecede sadık olduğunu güneş gibi âşikâre gösteriyor. - Cumartesi Dersleri 19. 2.

https://dersdunyasi.net/ olarak düzenlediğimiz Cumartesi Derslerinde bu hafta “İKİNCİ REŞHA: Tevrat ve İncil gibi kütüb-ü semâviyenin yüzler işârâtı;  fevkalâde takvâsı, fevkalâde ubûdiyeti, fevkalâde ciddiyeti, fevkalâde metaneti, dâvâsında nihayet derecede sadık olduğunu güneş gibi âşikâre gösteriyor.” konusu işlenmektedir. Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından Sözler isimli eserinden On Dokuzuncu Söz İkinci Reşha.

İKİNCİ REŞHA: Tevrat ve İncil gibi kütüb-ü semâviyenin yüzler işârâtı; fevkalâde takvâsı, fevkalâde ubûdiyeti, fevkalâde ciddiyeti, fevkalâde metaneti, dâvâsında nihayet derecede sadık olduğunu güneş gibi âşikâre gösteriyor. - Cumartesi Dersleri 19. 2.
İKİNCİ REŞHA: Tevrat ve İncil gibi kütüb-ü semâviyenin yüzler işârâtı; fevkalâde takvâsı, fevkalâde ubûdiyeti, fevkalâde ciddiyeti, fevkalâde metaneti, dâvâsında nihayet derecede sadık olduğunu güneş gibi âşikâre gösteriyor. – Cumartesi Dersleri 19. 2.

KISA VİDEO

UZUN VİDEO

On Dokuzuncu Söz

 Risalet-i Ahmediyeye dairdir

İKİNCİ REŞHA

O nuranî burhan-ı tevhid, nasıl ki iki cenâhın icmâ ve tevatürüyle teyid ediliyor. Öyle de, Tevrat ve İncil gibi kütüb-ü semâviyenin HAŞİYE-1 yüzler işârâtı1 ve irhâsâtın binler rumuzâtı2 ve hâtiflerin meşhur beşârâtı ve kâhinlerin mütevatir şehâdâtı3 ve şakk-ı kamer4 gibi binler mu’cizâtının delâlâtı ve şeriatın hakkaniyeti ile teyid ve tasdik ettikleri gibi, zâtında gayet kemâldeki ahlâk-ı hamîdesi ve vazifesinde nihayet hüsnündeki secâyâ-yı gàliyesi ve kemâl-i emniyeti ve kuvvet-i imanını ve gayet itminanını ve nihayet vüsukunu gösteren fevkalâde takvâsı, fevkalâde ubûdiyeti, fevkalâde ciddiyeti, fevkalâde metaneti, dâvâsında nihayet derecede sadık olduğunu güneş gibi âşikâre gösteriyor.


Haşiye-1

Hüseyin-i Cisrî Risale-i Hamidiye’sinde yüz on dört işârâtı o kitaplardan çıkarmıştır. Tahriften sonra bu kadar bulunsa, elbette daha evvel çok tasrihat varmış.

Dipnot-1

bk. Mektûbat, On Dokuzuncu Mektup, On Altıncı İşaret, Birinci Kısım.

Dipnot-2

bk. Mektûbât, On Dokuzuncu Mektup, On Altıncı İşaret, Üçüncü Kısım.

Dipnot-3

bk. Mektûbât, On Dokuzuncu Mektup, On Altıncı İşaret, İkinci Kısım.

Dipnot-4

bk. Mektûbât, On Dokuzuncu Mektup, On Yedinci İşaret.


ahlâk-ı hamîde: övülmüş, güzel ahlâk (bk. ḫ-l-ḳ; ḥ-m-d)
âşikâre: açıkça
Asr-ı Saadet: Peygamberimizin (a.s.m.) yaşadığı dönem, mutluluk asrı
beşârât: müjdeler
burhan-ı tevhid: Cenab-ı Allah’ın birlik delili (bk. v-ḥ-d)
cenâh: taraf, yön
Ceziretü’l-Arap: (bk. bilgiler)
delâlât: delil olmalar, işaretler
enbiya: peygamberler (bk. n-b-e)
evliya: veliler, Allah’ın sevgili kulları (bk. v-l-y)
fevkalâde: olağanüstü
hakkaniyet: doğruluk (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
haşiye: dipnot, açıklayıcı not
hâtif: gelecekten haber veren cinnî
Hüseyin-i Cisrî: (bk. bilgiler)
hüsün: güzellik (bk. ḥ-s-n)
icmâ: fikir birliği (bk. c-m-a)
irhâsât: Peygamberimizde (a.s.m.) peygamber olmadan önce görülen olağanüstü haller ve hadiseler
işârât: işaretler
istinat eden: dayanan (bk. s-n-d)
itimat: dayanma, güvenme
itminan: tam kanaatle inanma
kâhin: gelecekten haber veren kimse
kemâl: mükemmellik, kusursuzluk (bk. k-m-l)
kemâl-i emniyet: güvenilirliğin mükemmelliği (bk. k-m-l; e-m-n)
keramet: Allah’ın bir ikramı olarak, veli kullarda görünen olağanüstü haller (bk. k-r-m)
kütüb-ü semâviye: vahye dayanan mukaddes kitaplar (bk. k-t-b; s-m-v)
kuvvet-i iman: imanın kuvveti (bk. e-m-n)
Lâ ilâhe illâllah: Allah’tan başka ilâh yoktur (bk. e-l-h)
mânen: mânevî olarak (bk. a-n-y)
mazi: geçmiş zaman
metanet: sağlamlık, kararlılık
mu’cizât: mu’cizeler (bk. a-c-z)
müddeâ: iddia edilen şey
müstakbel: gelecek zaman
mütevatir: yalan üzerinde birleşmeleri mümkün olmayan topluluğun naklettiği haber
nuranî: nurlu, parlak (bk. n-v-r)
reşha: sızıntı, damla
rumuzât: remizler, işaretler
sadakte ve bilhakkı natakte: “Doğru söyledin ve hakkı konuştun” (bk. ṣ-d-ḳ; ḥ-ḳ-ḳ)
sadık: doğru (bk. ṣ-d-ḳ)
şakk-ı kamer: Ay’ın ikiye bölünmesi mu’cizesi
secâyâ-yı gàliye: çok kıymetli ve yüksek huylar
şehâdat: şahitlikler, tanıklıklar (bk. ş-h-d)
şeriat: İlahî kanun, İslâmiyet (bk. ş-r-a)
tahrif: değiştirme, bozma
takva: Allah’ın emir ve yasaklarına titizlikle uyma (bk. v-ḳ-y)
tasdik: doğrulama (bk. ṣ-d-ḳ)
tasrihat: açık şekilde anlatımlar
tevatür: çeşitli kanallardan gelen ve doğruluğu kesin olarak kanıtlanan haber
teyid: destekleme
ubûdiyet: kulluk (bk. a-b-d)
vehm: zan, kuruntu
vüsuk: doğruluk, güvenilirlik
zâkir: zikredenler, Allah’ı ananlar

On Dokuzuncu Mektup

On Altıncı İşaret

Birinci Kısım

….

Zebur’da, Yetmiş İkinci Bâbında şu âyet var: “Bahirden bahre malik ve nehirlerden, arzın makta’ ve müntehâsına kadar malik ola… Ve kendisine Yemen ve Cezayir mülûkü hediyeler götüreler… Ve padişahlar ona secde ve inkıyad edeler… Ve her vakit ona salât ve hergün kendisine bereketle dua oluna… Ve envârı, Medine’den münevver ola… Ve zikri, ebedü’l-âbâd devam ede… Onun ismi, şemsin vücudundan evvel mevcuttur; onun adı güneş durdukça münteşir ola…”2

İşte şu âyet, pek âşikâr bir tarzda Fahr-i Âlem aleyhissalâtü vesselâmı tavsif eder. Acaba Hazret-i Davud aleyhisselâmdan sonra, Muhammed-i Arabî aleyhissalâtü vesselâmdan başka hangi nebî gelmiş ki, şarktan garba kadar dinini neşretmiş ve mülûkü cizyeye bağlamış ve padişahları kendine secde eder gibi bir inkıyad altına almış ve hergün nev-i beşerin humsunun salâvat ve dualarını kendine kazanmış ve envârı Medine’den parlamış kim var? Kim gösterilebilir?

Hem Türkçe Yuhanna İncilinin On Dördüncü Bab ve otuzuncu âyeti şudur: “Artık sizinle çok söyleşmem. Zira bu Âlemin Reisi geliyor. Ve bende onun nesnesi asla yoktur.” İşte, “Âlemin Reisi” tabiri, “Fahr-i Âlem” demektir. “Fahr-i Âlem” ünvanı ise, Muhammed-i Arabî aleyhissalâtü vesselâmın en meşhur ünvanıdır.


Dipnot-2

Nebhânî, Hüccetüllah ale’l-Âlemîn, 91-104; Hüseyin-i Cisrî, Risale-i Hamidiye (Türkçe tercümesi), 1:410; Kitab-ı Mukaddes, Mezâmîr (Mezmurlar), Bab 72, âyet 8, 10, 11, 15-17.


Aleyhissalâtü Vesselâm: Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun (bk. ṣ-l-v; s-l-m)
Aleyhisselâm: Allah’ın selamı onun üzerine olsun (bk. s-l-m)
aşikâr: açık
bâb: kısım, bölüm
bâhirden bahre: denizden denize
Cebel-i Arafat: (bk. bilgiler – Arafat Dağı)
Cezayir: (bk. bilgiler)
cizye: vergi; müslümanların fethettikleri yerlerde, müslüman olmayanlardan alınan ve devlet teminatı altında bulunmanın karşılığı olan vergi
ebedü’l-âbâd: sonsuzlukların sonsuzluğu, âhiret hayatı (bk. e-b-d)
envâr: nurlar (bk. n-v-r)
Fahr-i Âlem: bütün dünyanın kendisiyle övündüğü Peygamberimiz (a.s.m.) (bk. a-l-m)
garb: batı
Hazret-i Davud: (bk. bilgiler – Davud (a.s.))
hums: beşte bir
inkıyâd: boyun eğme, itaat etme
makta’: kesilen yer, kesinti yeri, başlangıç yeri
mâlik: sahip (bk. m-l-k)
mevcut: var olan, yaratılmış (bk. v-c-d)
mübarek: hayırlı, uğurlu (bk. b-r-k)
Muhammed-i Arabî: Arapların içinden çıkan peygamberimiz Hz. Muhammed (bk. ḥ-m-d)
mülûk: melikler, hükümdarlar (bk. m-l-k)
münevver: aydın, aydınlanmış (bk. n-v-r)
müntehâ: uç, son nokta
münteşir: yayılmış, yaygın
nam: ad
nebî: peygamber (bk. n-b-e)
neşr: yayma
nev-i beşer: insanlık
Rabb-i Vâhid: tek ve eşsiz olan Allah, bir olan Allah (bk. r-b-b; v-ḥ-d)
salât: namaz , dua (bk. ṣ-l-v)
salâvât: rahmet ve esenlik duaları (bk. ṣ-l-v)
şark: doğu
şems: güneş
şirk: Allah’a ortak koşma
şöhret-şiâr: şöhretli, şöhret sahibi
suret: biçim, şekil (bk. ṣ-v-r)
tarif etme: tanıtma, bildirme (bk. a-r-f)
tavsif etme: vasıflandırma, özelliklerini anlatma (bk. v-ṣ-f)
tekbir: “Allah en büyüktür” mânâsında “Allahu Ekber” demek (bk. k-b-r)
ümmet-i merhume: ilâhî merhamete mazhar olan ümmet (bk. r-ḥ-m)
ümmet-i Muhammediye: Hz. Muhammed’e (a.s.m.) tâbi olan Müslümanlar (bk. ḥ-m-d)
vücud: varlık, var oluş (bk. v-c-d)
Yemen: (bk. bilgiler)
Yuhanna İncili: dört incilden birisi, Hz. İsa’nın (a.s.) havarilerinden Yuhanna tarafından yazılan İncil Hz. İsa’ya indirilen kitap
zahir: açık, gözle görünür (bk. ẓ-h-r)
Zebur: (bk. bilgiler)
zikr: anma

Yine İncil-i Yuhanna, On Altıncı Bab ve yedinci âyeti şudur: “Amma ben size hakkı söylüyorum. Benim gittiğim, size faidelidir. Zira ben gitmeyince Tesellici size gelmez.” İşte, bakınız: Reis-i Âlem ve insanlara hakikî teselli veren, Muhammed-i Arabî aleyhissalâtü vesselâmdan başka kimdir? Evet, Fahr-i Âlem odur ve fâni insanları idam-ı ebedîden kurtarıp teselli veren odur.

Hem İncil-i Yuhanna, On Altıncı Bab, sekizinci âyeti: “O dahi geldikte, dünyayı günaha dair, salâha dair ve hükme dair ilzam edecektir.”1 İşte, dünyanın fesadını salâha çeviren ve günahlardan ve şirkten kurtaran ve siyaset ve hâkimiyet-i dünyayı tebdil eden, Muhammed-i Arabî aleyhissalâtü vesselâmdan başka kim gelmiş?

Hem İncil-i Yuhanna, On Altıncı Bab, on birinci âyet: “Zira bu Âlemin Reisinin gelmesinin hükmü gelmiştir.”2 İşte, “Âlemin Reisi” HAŞİYE-1 elbette Seyyidü’l-Beşer olan Ahmed-i Muhammed aleyhissalâtü vesselâmdır.


Dipnot-1

Nebhânî, Hüccetüllah ale’l-Âlemîn, 95, 96, 97; el-Envârü’l-Muhammediyye.

Dipnot-2

Nebhânî, Hüccetüllah ale’l-Âlemîn, 95, 96, 97; el-Envârü’l-Muhammediyye.

Haşiye-1

Evet, o zat öyle bir reis ve sultandır ki, bin üç yüz elli senede ve ekser asırlardan herbir asırda, lâakal üç yüz elli milyon tebaası ve raiyeti var; kemal-i teslim ve inkıyadla evâmirine itaat ederler, hergün ona selam etmekle tecdid-i biat ederler.


Ahmed: çokça medhedilen, övülen (bk. ḥ-m-d)
Ahmed-i Muhammed: Hz. Muhammed (a.s.m.) (bk. ḥ-m-d)
Âlemin Reisi: Âlemlerin Efendisi olan Fahr-i Âlem Hz. Muhammed (a.s.m.) (bk. a-l-m)
Aleyhissalâtü Vesselâm: Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun (bk. ṣ-l-v; s-l-m)
bâb: kısım, bölüm
bilcümle: bütünüyle, tamamen
Cebrâil: (bk. bilgiler – Cebrâil (a.s.))
evâmir: emirler
Fahr-i Âlem: bütün âlemin kendisiyle övündüğü Peygamberimiz (a.s.m.) (bk. a-l-m)
fânî: geçici, ölümlü (bk. f-n-y)
hak: doğru, gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
Hak Ruhu: doğru, gerçek, hakikatin ruhu, Hz. Muhammed (a.s.m.) (bk. ḥ-ḳ-ḳ; ḥ-m-d)
hakikat: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hakikî: asıl, gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hâkimiyet-i dünya: dünya hakimiyeti, dünyaya hükmetme (bk. ḥ-k-m)
Hazret-i Şuayb: (bk. bilgiler – Şuayb (a.s.))
İbrânî: Yahudi kavminden olan kimse
idam-ı ebedî: dirilmemek üzere sonsuz yok oluş (bk. e-b-d)
ilzam etme: susturma, fikren mağlup etme
İncil-i Yuhanna: Yuhanna İncili dört incilden birisi, Hz. İsa’nın (a.s.) havarilerinden Yuhanna tarafından yazılan İncil, Hz. İsa’ya indirilen kitap
inkıyad: boyun eğmek
irşad: doğru yolu gösterme (bk. r-ş-d)
itaat etmek: uymak
kemâl-i teslim: tam bir bağlılık, teslimiyet
kütüb-ü enbiyâ: peygamberlere gelen kitaplar (bk. k-t-b; n-b-e)
lâakal: en az
Muhammed: methedilmiş, övülmüş (bk. ḥ-m-d)
Muhammed-i Arabî: Arapların arasından çıkmış olan peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.m.) (bk. ḥ-m-d)
muhtar: seçilmiş, seçkin (bk. ḫ-y-r)
raiyyet: halk, vatandaş
Reis-i Âlem: Âlemlerin Efendisi olan Fahr-i Âlem Hz. Muhammed (a.s.m.) (bk. a-l-m)
Resul-i Ekrem: Allah’ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.) (bk. r-s-l; k-r-m)
salâh: iyilik, rahatlık (bk. ṣ-l-ḥ)
sarih: açık
Seyyidü’l-Beşer: bütün insanlığın büyüğü, efendisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.)
şirk: Allah’a ortak koşma
tafsilen: ayrıntılı olarak
teba: ümmet, halk
tebdil etmek: değiştirmek
tecdid-i biat: bağlılığı yenilemek
umum: bütün
vahiy: Cenâb-ı Hak tarafından bir peygambere bildirilen emirler ve ona ilham olunan şeyler (bk. v-ḥ-y)

İncil’in bir yerinde, İsâ aleyhisselâm demiş: “Ben gideceğim, tâ Dünyanın Reisi gelsin.”2 Acaba Hazret-i İsâ aleyhisselâmdan sonra dünyanın reisi olacak ve hak ve bâtılı fark ve temyiz edip Hazret-i İsâ aleyhisselâmın yerinde insanları irşad edecek, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmdan başka kim gelmiştir? Demek Hazret-i İsâ aleyhisselâm ümmetine daima müjde ediyor ve haber veriyor ki, “Birisi gelecek, bana ihtiyaç kalmayacak. Ben onun bir mukaddimesiyim ve müjdecisiyim.” Nasıl ki şu âyet-i kerime:

وَاِذْ قَالَ عِيسَى ابْنُ مَرْيمَ يَابَنِۤى اِسْرَۤائِيلَ اِنِّى رَسُولُ اللهِ اِلَيْكُمْ مُصَدِّقًا لِمَا بَيْنَ يَدَىَّ مِنَ التَّوْرٰيةِ وَمُبَشِّرًا بِرَسُولٍ يَاْتِى مِنْ بَعْدِى اسْمُهُ اَحْمَدُ     3

HAŞİYE-1 Evet, İncil’de Hazret-i İsâ aleyhisselâm, çok defalar ümmetine müjde veriyor. İnsanların en mühim bir reisi geleceğini; ve o zâtı da bazı isimlerle yad ediyor. O isimler elbette Süryânî ve İbrânîdirler. Ehl-i tahkik görmüşler. O isimler, “Ahmed, Muhammed, Fârikun beyne’l Hakkı ve’l-Bâtıl” mânâsındadırlar.4


Dipnot-2

Halebî, Sîre, 1:214; Kitâb-ı Mukaddes (Türkçe terceme), Yeni Âhit, Yuhanna, Bâb: 16, Âyet: 7 (s. 112).

Dipnot-3

“Hani Meryem oğlu İsa ‘Ey İsrailoğulları,’ demişti. ‘Ben, daha önce indirilen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra gelecek Ahmed isminde bir peygamberi müjdelemek üzere size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim.'” Saf Sûresi, 61:6.

Haşiye-1

اُمَّتُهُ الْحَمَّادُونَ Seyyâh-ı Meşhur Evliyâ Çelebi, Hazret-i Şem’un-u Safâ’nın türbesinde, ceylân derisinde yazılı İncil-i Şerif’te, bu gelen âyeti okumuştur. Resûl-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm hakkında nâzil olan âyet:ايتون : Bir oğlan, ازربيون yani İbrahim neslinden ola, پروفتون peygamber ola, لوغسلين yalancı olmaya,بنت Onun افزولات mevlidi Mekke ola. كهكالو شير sâlihlikle gelmiş ola. تونو منينOnun mübarek adı مَوَامَيتَ (   ) Ahmet Muhammed ola. ايسفد وس Ona uyanlar, تاكرديس bu cihan ıssı olalar. پيستبيث dahi, ol cihan ıssı ola.(   ) Bu “Mevâmit” kelimesi “memed”den ve “memed” dahi “Muhammed”den tahrif edilmiş.


Ahmed Muhammed: tekrar tekrar övülmüş, methedilmiş (bk. h-m-d)
Aleyhissalâtü Vesselâm: Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun (bk. ṣ-l-v; s-l-m)
Aleyhisselâm: Allah’ın selâmı onun üzerine olsun (bk. s-l-m)
âyet-i kerime: şerefli âyet, Kur’ân’ın herbir cümlesi (bk. k-r-m)
bâtıl: doğru olmayan, yalan, yanlış
ehl-i tahkik: gerçeği delilleriyle bilen âlimler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
Evliya Çelebi: (bk. bilgiler)
Fârikun beyne’l-Hakk ve’l-Bâtıl: hak ve batılın arasını ayırt eden (bk. f-r-ḳ; ḥ-ḳ-ḳ)
hak: doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
hakperest: doğruluktan ayrılmayan, hakkı tutan (bk. ḥ-ḳ-ḳ)
haşiye: dipnot, açıklayıcı not
Hazret-i İsâ: (bk. bilgiler – İsâ (a.s.))
Hazret-i Şem’un-u Safâ: (bk. bilgiler – Şem’un-u Safâ)
İbrahim: (bk. bilgiler – İbrahim (a.s.))
İbrânî: Yahudi kavminden olan kimse
İncil: (bk. bilgiler)
irşad: doğru yolu gösterme (bk. r-ş-d)
mevlid: doğum
mübarek: hayırlı, uğurlu, (bk. b-r-k)
mukaddime: başlangıç (bk. ḳ-d-m)
nâzil olan: indirilen
reis: başkan, önder
Resul-i Ekrem: Allah’ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.) (bk. r-s-l; k-r-m)
salihlik: dinin emir ve yasaklarına uygunluk (bk. s-l-h)
Seyyah-ı Meşhur: meşhur gezgin
Süryânî: Âsurî halkından onların eski dinlerinden olanlar
tahrif edilmek: bozulmak, değiştirilmek
tefrik: ayırma (bk. f-r-ḳ)
tefsir: açıklama, yorum (bk. f-s-r)
temyiz: ayırd etme
ümmet: Peygambere inanıp onun yolundan gidenler

Demek İsâ aleyhisselâm, çok defa Ahmed aleyhissalâtü vesselâmdan beşaret veriyor.

Sual: Eğer desen, “Neden Hazret-i İsâ aleyhisselâm her nebîden ziyade müjde veriyor; başkalar yalnız haber veriyorlar, müjde sureti azdır?”

Elcevap: Çünkü, Ahmed aleyhissalâtü vesselâm, İsa aleyhisselâmı Yahudilerin müthiş tekzibinden ve müthiş iftiralarından ve dinini müthiş tahrifattan kurtarmakla beraber; İsâ aleyhisselâmı tanımayan Benî İsrail’in suubetli şeriatine mukàbil, suhuletli ve câmi ve ahkâmca şeriat-i İseviyenin noksanını ikmal edecek bir şeriat-i âliyeye sahiptir. İşte onun için, çok defa “Âlemin Reisi geliyor” diye müjde veriyor.1

İşte Tevrat, İncil, Zebur’da ve sair suhuf-u enbiyada çok ehemmiyetle, âhirde gelecek bir peygamberden bahisler var, çok âyetler var—nasıl bir kısım nümunelerini gösterdik. Hem çok namlarla o kitaplarda mezkûrdur. Acaba bütün bu kütüb-ü enbiyada, bu kadar ehemmiyetle, mükerrer âyetlerde bahsettikleri Âhirzaman Peygamberi, Hazret-i Muhammed aleyhissalâtü vesselâmdan başka kim olabilir?


âhir: son (bk. e-ḫ-r)
âhirzaman: dünya hayatının kıyamete yakın son devresi (bk. e-ḫ-r)
ahkâm: hükümler, esaslar (bk. ḥ-k-m)
Ahmed: çokça methedilen, övülen (bk. ḥ-m-d)
Âlemin Reisi: Âlemlerin Efendisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.) (bk. a-l-m)
Aleyhissalâtü Vesselâm: Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun (bk. ṣ-l-v; s-l-m)
Aleyhisselâm: Allah’ın selâmı onun üzerine olsun (bk. s-l-m)
ârif-i billâh: Allah’ı tanıyan (bk. a-r-f; e-l-h)
Benî İsrail: İsrailoğulları, Yahudiler
beşaret: müjdeleme
bi’set-i Ahmediye: Hz. Muhammed’in (a.s.m.) peygamber olarak gelişi, peygamberliğinin başlangıcı (bk. n-b-e)
câmi: kapsamlı (bk. c-m-a)
delâil-i nübüvvet: peygamberlik delilleri (bk. n-b-e)
ehemmiyet: önem
ehl-i siyer: Peygamber Efendimizin hayatını araştıranlar
evliya: velîler, Allah’ın sevgili kulları (bk. v-l-y)
Hazret-i İsâ: (bk. bilgiler – İsâ (a.s.))
ihbar: haber verme
ikmal etme: tamamlama (bk. k-m-l)
İncil: Hz. İsa’ya indirilen mukades kitap
irhâsât: Hz. Muhammed’in (a.s.m.) peygamberliğinden evvel meydana gelen ve peygamber olacağına işaret eden harika haller, belirtiler
kâhin: gelecekten haber veren kimse
kütüb-ü enbiyâ: peygamberlere gelen kitaplar (bk. k-t-b; n-b-e)
mezkûr: anılmış
mukàbil: karşılık
mükerrer: tekrarlanan
münteşir: yayılmış
nakil: aktarma, anlatma
nam: ad
nebî: peygamber (bk. n-b-e)
neşr: yayma
nümune: örnek, misal
Resul-i Ekrem: Allah’ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.) (bk. r-s-l; k-r-m)
sair: diğer
şeriat: din, Allah tarafından bildirilen kanun ve hükümler (bk. ş-r-a)
şeriat-i âliye: üstün, yüce, ilâhî şeriat (bk. ş-r-a)
şeriat-ı İsevîye: Hz. İsa’nın (a.s.) getirdiği şeriat, Hıristiyanlık (bk. ş-r-a)
suhuf-u enbiya: peygamberlere gelen sahifeler; küçük kitaplar (bk. n-b-e)
suhuletli: kolay
suret: biçim, şekil (bk. ṣ-v-r)
suûbetli: zor
tahrifat: bozulmalar, değiştirmeler
tekzip: yalanlama
Tevrat: (bk. bilgiler)
zaman-ı fetret: fetret dönemi, insanlara peygamber gönderilmeyen mânevî buhran zamanı
Zebur: (bk. bilgiler)
ziyade: çok, fazla

Mezmur 72:1-20


 Denizden denize,+Irmaktan+ yerin uçlarına kadar+ onun tebaaları olacak.

10  Tarşiş ve ada kralları,+Hediyeler getirecek.+Seba ve Saba krallarıArmağanlar verecek.+

11  Bütün krallar ayağına kapanacak,+Bütün milletler ona kulluk edecek.+


15 
 Yaşasın+ kral! Seba altınından ona pay verilsin,+Onun için hep dualar edilsin;Ve her gün övülsün.+

16  Yeryüzünde tahıl bolluğu olacak,+Dağların tepesi ekinlerle dolup taşacak,+Toprağının ürünü Lübnan’ınki gibi olacak.+Şehir halkı topraktan fışkıran ot gibi çok olacak.+

17  Onun adı devirler boyu yaşasın,+Güneş yüzünü gösterdikçe ünü yayılsın,Onun sayesinde nimetler elde etsinler;+“Ne mutlu ona!”+ desin bütün milletler.

https://www.jw.org/tr/kutuphane/kutsal-kitap/bi12/kitaplar/mezmurlar/72/

Yuhanna 14:1-31

30  Artık sizinle çok fazla konuşmayacağım, çünkü bu dünyanın hükümdarı+ geliyor. 

https://www.jw.org/tr/kutuphane/kutsal-kitap/bi12/kitaplar/yuhanna/14/

Yuhanna 16:1-33

  Ne var ki, size gerçeği söylüyorum. Benim gitmem sizin yararınızadır. Çünkü eğer gitmezsem yardımcı+ size asla gelmez. 

 O gelince, dünyaya günah hakkında, doğruluk hakkında ve hüküm+ hakkında ikna edici kanıtlar verecek.

11  Ayrıca hüküm hakkında;+ çünkü bu dünyanın hükümdarına hüküm verilmiştir.+

https://www.jw.org/tr/kutuphane/kutsal-kitap/bi12/kitaplar/yuhanna/16/

KAYNAKLAR

Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, On Dokuzuncu Söz, İkinci Reşha, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.

Risale-i Nur Külliyatı, Mektubat, On Dokuzuncu Mektup, On Altıncı İşaret, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.

http://www.erisale.com/#content.tr.1.320

https://www.jw.org/tr/kutuphane/kutsal-kitap/bi12/kitaplar/


CUMARTESİ DERSLERİ

CUMARTESİ DERSLERİ
CUMARTESİ DERSLERİ

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ından; Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şuâlar gibi kitaplarından alınarak her hafta Cumartesi günü Cumartesi Dersleri adı altında yapılan ve YouTube’da yüklenen dersler yer almaktadır.

Ayrıca; http://www.erisale.com/#home adresinde yer alan Risalelerin ekran kaydı yapılmakta ve sitemizde ilgili dersin bulunduğu sayfaya metinler ve sözlük konulmaktadır.

Dersler en son yapılan derslere göre sıralanmaktadır.

CUMARTESİ DERSLERİ

13. 3. On Üçüncü Söz – Birkaç biçare gençlere verilen bir tenbih, bir ders, bir ihtardır

13. 2. On Üçüncü Sözün İkinci Makamı

13.1. On Üçüncü Söz Ders – i İbret

12. 3. On İkinci Söz – Dördüncü Esas

12. 2. On İkinci Söz – İkinci ve Üçüncü Esas

12. 1. On İkinci Söz – Birinci Esas

11. 3. Onbirinci Söz Hakikatin Yüzü 2

10.16. Onuncu Söz Hatime

10.15. Onuncu Söz Onikinci Hakikat

10.14. Onuncu Söz Onbirinci Hakikat

10.13. Onuncu Söz Onuncu Hakikat

10.12. Onuncu Söz Dokuzuncu Hakikat

10.11. Onuncu Söz Sekizinci Hakikat

10.10. Onuncu Söz Yedinci Hakikat

10.9. Onuncu Söz Altıncı Hakikat

10.8. Onuncu Söz Beşinci Hakikat

10.7. Onuncu Söz Dördüncü Hakikat

10.6. Onuncu Söz Üçüncü Hakikat

10.5. Onuncu Söz İkinci Hakikat

10.4. Onuncu Söz 3. ve 4. İşaret ile 1. Hakikat

10.3. Onuncu Söz Mukaddime İkinci İşaret .

10.2. Onuncu Söz Mukaddime Birinci İşaret

10.1. Onuncu Söz Temsili Hikayecik 1-12. Suretler

9.2. Dokuzuncu Söz Beşinci Nükte

9. 1. Dokuzuncu Söz 1.-4. Nükteler

8. Sekizinci Söz

7. Yedinci Söz

6. Altıncı Söz

5. Beşinci Söz

4. Dördüncü Söz

3. Üçüncü Söz

2. İkinci Söz

1. Birinci Söz


8. sınıf fen konuları Bediüzzaman Cumartesi Dersleri EĞİTİM Eğitim Eğitim Haberleri Eğitim ve Öğretim Fen Bilimleri Fen Bilimleri 8 Fen Bilimleri 8 Yaprak Test Fen Bilimleri 8 Yaprak Testler fen bilimleri 8. sınıf test çöz fiziksel olaylar Kur'an Kur'an-ı Kerim Kur'ân-ı Hakîm Liselere Geçiş Sistemi (LGS) Matematik Mucize Mu’cizât-ı enbiya yüzünde parlayan bir lem’a-i i’câz-ı Kur’ân On Dokuzuncu Söz On Dokuzuncu Söz – Risalet-i Ahmediyeye dairdir On Dördüncü Söz On Yedinci Söz On Üçüncü Söz Ortaokul Ortaokul Fen Bilimleri 8 Ortaokul Fen Bilimleri 8 Yaprak Test ORTAÖĞRETİM Partilerin Eğitim Programları POSTERLER Risale-i Nur Külliyatı Said Nursi Svenska Sözler SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI Yirmi Birinci Söz Yirminci Söz Yirminci Sözün İkinci Makamı Yirminci Söz İkinci Makam ÇALIŞMA YAPRAĞI Üstad İLKOKUL İSVEÇÇE / SWEDISH / SVENSKA Şeytan