Eğitim ve Öğretime, Bilgi ve Bilime Farklı Bir Bakış; MÂNÂ-YI İSMÎ Yerine MÂNÂ-YI HARFİ İle Bakış. Kâr Amacı Gütmeyen Ücretsiz Açık Kaynak Bir Eğitim Sitesi. A Different Perspective on Education and Teaching, Knowledge and Science; Glance with the LETTER MEANING instead of the NAME MEANING. A Free Non-Profit Open Source Education Site.
Allah bunların hepsi ile cennette buluşmayı ve hep birlikte Cuma Yamaçlarında Kendi Cemalini seyretmeyi bizlere, hepimize nasip etsin.
Amin.
Facebook’ta paylaştığımız bir grupta bir katılımcı bu gönderiye şöyle bir yorum yazmış:
“Tabii, aynı önermeler tersine de çevrilebilir. Bir erkek, bir kadının neyi olabilir? şeklinde…
Ancak erkek ya da kadın farketmeksizin öncelikle bir birey olabilmek, yaşam yolculuğumuzda kendimizi erdemli bir insan olmaya dönüştürebilmek esastır…”
Biz de altına “Aynen katılıyoruz” diye yazdık.
Bu durumda “Bir erkek, bir kadının neyi olabilir?” sorusunu da aşağıda cevaplamaya çalışalım:
Bir erkek, bir kadının neyi olabilir?
Büyükbabası olabilir
Dedesi olabilir
Babası olabilir
Kayınbabası olabilir
Kocası olabilir
Erkek kardeşi olabilir
Süt kardeşi olabilir
Oğlu olabilir
Amcası olabilir
Dayısı olabilir
Erkek kardeşinin oğlu olabilir
Kız kardeşinin oğlu olabilir
Amcasının oğlu olabilir
Teyzesinin oğlu olabilir
Dayısının oğlu olabilir
Halasının oğlu olabilir
Öğretmeni olabilir
Kayın biraderi olabilir
Eniştesi olabilir
Damadı olabilir
Torunu olabilir
Allah bunların hepsi ile de cennette buluşmayı ve hep birlikte Cuma Yamaçlarında Kendi Cemalini seyretmeyi bizlere, hepimize nasip etsin.
Amin.
Please inform your circles. Thank you. Lütfen çevrelerinizi haberdar edin. Teşekkürler.
Karı – koca; zevc ve zevce ile ilgili Güzel Sözler kategorisi altındaki bu paylaşımda Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı’ndan Lem’alar isimli eserinden Yirmi Dördüncü Lema’nın İkinci Hikmeti verilmiştir. Zevce – Zevc yanı karı ve koca ile ilgili son derece önemli ve çarpıcı tespitler yer almaktadır.
Ne mutlu o kocaya ki, kadınının diyanetine bakıp taklit eder; refikasını hayat-ı ebediyede kaybetmemek için mütedeyyin olur.
Bahtiyardır o kadın ki, kocasının diyanetine bakıp “Ebedî arkadaşımı kaybetmeyeyim” diye takvâya girer.
Veyl o erkeğe ki, saliha kadınını ebedî kaybettirecek olan sefahete girer.
Ne bedbahttır o kadın ki, müttakî kocasını taklit etmez, o mübarek ebedî arkadaşını kaybeder.
Binler veyl o iki bedbaht zevc ve zevceye ki, birbirinin fıskını ve sefahetini taklit ediyorlar, birbirine ateşe atılmasında yardım ediyorlar.
Risale-i Nur Külliyatı, Lem’alar, Yirmi Dördüncü Lem’a,
İKİNCİ HİKMET
Kadın ve erkek ortasında gayet esaslı ve şiddetli münasebet, muhabbet ve alâka, yalnız dünyevî hayatın ihtiyacından ileri gelmiyor. Evet, bir kadın, kocasına yalnız hayat-ı dünyeviyeye mahsus bir refika-i hayat değildir. Belki hayat-ı ebediyede dahi bir refika-i hayattır.
Madem hayat-ı ebediyede dahi kocasına refika-i hayattır; elbette, ebedî arkadaşı ve dostu olan kocasının nazarından gayrı, başkasının nazarını kendi mehâsinine celb etmemek ve onu darıltmamak ve kıskandırmamak lâzım gelir. Madem mü’min olan kocası, sırr-ı imana binaen, onunla alâkası hayat-ı dünyeviyeye münhasır ve yalnız hayvânî ve güzellik vaktine mahsus, muvakkat bir muhabbet değil, belki hayat-ı ebediyede dahi bir refika-i hayat noktasında esaslı ve ciddî bir muhabbetle, bir hürmetle alâkadardır. Hem yalnız gençliğinde ve güzellik zamanında değil, belki ihtiyarlık ve çirkinlik vaktinde dahi o ciddî hürmet ve muhabbeti taşıyor. Elbette ona mukabil, o da kendi mehâsinini onun nazarına tahsis ve muhabbetini ona hasretmesi, mukteza-yı insaniyettir. Yoksa pek az kazanır, fakat pek çok kaybeder.
Şer’an koca, karıya küfüv olmalı, yani, birbirine münasip olmalı. Bu küfüv ve denk olmak, en mühimi, diyanet noktasındadır.
Ne mutlu o kocaya ki, kadınının diyanetine bakıp taklit eder; refikasını hayat-ı ebediyede kaybetmemek için mütedeyyin olur.
Bahtiyardır o kadın ki, kocasının diyanetine bakıp “Ebedî arkadaşımı kaybetmeyeyim” diye takvâya girer.
Veyl o erkeğe ki, saliha kadınını ebedî kaybettirecek olan sefahete girer.
Ne bedbahttır o kadın ki, müttakî kocasını taklit etmez, o mübarek ebedî arkadaşını kaybeder.
Binler veyl o iki bedbaht zevc ve zevceye ki, birbirinin fıskını ve sefahetini taklit ediyorlar, birbirine ateşe atılmasında yardım ediyorlar.
âdi: basit, sıradan ahali: halk alâkadar: alakalı, ilgili aleyhinde: karşısında bahtiyar: talihli, mutlu bedbaht: talihsiz, bahtsız bilfiil: fiilen, uygulamaya koyarak binaen: dayanarak celb etmek: çekmek ciddî: gerçek diyanet: dindarlık dünyevî: dünya ile ilgili ebedî: sonsuz esaslı: köklü fısk: günah gayr: hariç, başka hasretmek: yalnız birşeye mahsus kılma, yalnız birşeye kullanma hayâsız: utanmaz hayat-ı dünyeviye: dünya hayatı hayat-ı ebediye: sonsuz hayat, âhiret hayatı hayvânî: hayvansal, cismanî özellik
hikmet: fayda, gaye hürmet: saygı küfüv olmak: denk, uygun olmak mahsus: has, özel mehâsin: güzellikler mesmûât: işitilenler, duyulanlar mü’min: Allah’a inanan mübarek: hayırlı muhabbet: sevgi mühim: önemli mukabil: karşılık mukteza-yı insaniyet: insanlığın gereği münasebet: bağlantı, ilişki münasip olmak: uygun olmak münhasır: ait, sınırlı mütedeyyin: dinin emirlerini eksiksiz yerine getiren, dindar müttakî: takva sahibi, Allah’tan korkup emir ve yasaklarını titizlikle uyan muvakkat: gelip geçici nazar: bakış payitaht-ı hükûmet: başkent
refika: eş, hanım refika-i hayat: hayat arkadaşı, eş rütbeten: rütbece saliha: dinin emir ve yasaklarına uygun hareket eden, Allah’ın sevgili kulu olan kadın şamar: tokat sefahet: yasak zevk ve eğlenceye düşkünlük şer’an: şeriat hükmünce, dine göre sırr-ı iman: iman sırrı tahsis: özel olarak belirleme takvâ: Allah’ın emirlerini tutup, günahlardan sakınmak tesettür: örtünme veyl: yazık zevc: erkek eş, koca zevce: eş, hanım
KAYNAK:
Risale-i Nur Külliyatı, Lem’alar, Yirmi Dördüncü Lem’a, İkinci Hikmet, Söz Basım Yayın Ltd. Şti., Mart 2012, İstanbul.