MEMLEKET Partisi Eğitim Programı

MEMLEKET Partisi Eğitim Programı

Bu sayfada MEMLEKET Partisi Eğitim Programı Eğitim Programı yer almaktadır. Kaynak olarak partinin kendi internet sitesi kullanılmıştır.

MEMLEKET Partisi Eğitim Programı

MEMLEKET Partisi Eğitim Programı

“Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.” Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade ettiği gibi eğitim, toplumun var olma çabalarının en önemli araçlarından biridir. Çocuklarımızı yetiştirirken şu eğitim kazanımlarını hedefleyeceğiz:

-Ulusal ve evrensel değerleri önemseyen,

-Bilimin yol göstericiliğine inanan, analitik düşünme becerisine sahip,

-Yaratıcı, yenilikçi, sorgulayan, sorun çözen ve özgür karakterli,

-Milli kültürünü, dilini ve tarihini çok iyi bilen ve bunları özümsemiş,

-Her türlü ayrımcılığa karşı çıkan,

-Kültürel ve sanatsal gelişimi hedefleyen,

-Empati kurabilen, kendini başkalarına karşı sorumlu hisseden,

-Teknolojik yetkinlikleri edinmiş,

-Hayvanları, doğayı ve gezegeni korumave sürdürülebilir çevre bilincine sahip,

-Üretim odaklı ve aynı zamanda bilinçli bir tüketici haline gelmiş,

-Medya okuryazarlığı yapabilen,

-Sporu yaşamının bir parçası haline getirmiş,

-Kendi kendine yetebilen.

-Eğitim sistemini Atatürk ilkeleri ışığında yeniden yapılandıracağız.

-Eğitimde fırsat eşitliğini benimseyerek tüm çocuklarımızın parasız ve nitelikli eğitim almalarını sağlayacağız.

-Öğrenciyi yaşama ve çağın gereklerine hazırlayacak içeriklere ve kazanımlara odaklanacağız. Çağdaş, demokratik, laik, bilimsel, bireysel yeteneklerini ve ilgi alanlarını geliştirebilecekleri bir eğitim programı oluşturacağız.

-Zorunlu eğitimi iki yıl okul öncesi, sekiz yıl ilköğretim ve dört yıl ortaöğretim olmak üzere toplam on dört yıl olarak uygulayacağız.

-Her okulda bir öğün ücretsiz yemek vereceğiz.

-Taşımalı eğitime son vereceğiz. “Her köye bir okul” temel hedefimiz olacaktır.

-Okullarımızı akademik, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif çekim merkezleri olarak düzenleyeceğiz.

-Resmi ve eğitim dilimiz Türkçe’dir. Milli ve evrensel kültürün en önemli aktarıcısı dildir. Bu nedenle ulusal dilimiz Türkçe’nin doğru bir biçimde öğretilmesini öncelikli olarak ele alacağız.

-Evlatlarımızın bilim ve küresel iletişim dili olarak kabul edilen en az bir yabancı dili iyi düzeyde konuşmalarını, anlamalarını, yazmalarını ve okumalarını sağlayacağız.

-Ülkemizde Türkçe dışında konuşulan, ulusal birliğimizin ve kültürel zenginliğimizin önemli parçaları olan diğer dillerin korunması, geliştirilmesi ve öğrenilmesi olanaklarını yaratacağız.

-Güzel sanatlar ve sporu, zorunlu eğitimini tamamlayan tüm yurttaşlarımızın yaşamlarının bir parçası haline getireceğiz. Tüm öğrencilerimizin en az bir müzik aleti çalabilmelerini, en az bir spor dalı ile uğraşmalarını eğitim sistemimizin önemli amaçlarından biri haline getireceğiz.

-Zorunlu eğitimini tamamlamış tüm gençlerimizi; ilk yardım, trafik bilgisi, küçük tamiratları yapabilme, bisiklete binebilme, yüzme, teknolojik aletleri kullanabilme gibi becerilere sahip olarak mezun edeceğiz.

-Eğitim sistemimizin tüm kademelerinde yazılım dilini, kodlamayı ve teknoloji kullanımını programın bir parçası haline getireceğiz. Teknoloji ile barışık, teknolojiyi kullanan ve onu geliştirme çabası içinde olan nesiller yetiştirmek için her türlü eğitsel düzenlemeyi hayata geçireceğiz.

-Üstün ve özel yetenekli çocukların geçerli ve güvenilir araçlarla erken yaşta tespit edilmesini kolaylaştıracağız. Bu amaçla bütün okullar Yetenek Merkezleri gibi çalışacaktır. Bu öğrencilerin yetiştirilmelerine yönelik çağdaş eğitim modellerini hayata geçireceğiz.

-Özel gereksinimli öğrencileri bağımsız, kendine güvenen, üretken, okul ve toplumla bütünleşmiş bireyler olarakyetiştireceğiz. Eğitim ortamlarını iyileştirecek ve geliştireceğiz. Kaynaştırma sınıflarına alınmalarının önündeki engelleri kaldıracağız. Eğitimlerini, sosyal ve fiziksel çevrelerinden mümkün olduğu kadar ayırmadan planlayacak ve yürüteceğiz.

-Öğrencilerimizin doğa sevgisi ve ekolojik farkındalıklarını akademik programların yanında uygulamalı etkinliklerle artıracağız. Her okulda bir fidanlık yeşerteceğiz.

-Okullarda kuracağımız atölyeler aracılığıyla öğrencilerimizin, günlük yaşam becerileri kazanmalarına olanak tanıyacak, bilinçli tüketim alışkanlığı edinmelerini ve üretim odaklı bilinçlenmelerini amaçlayacağız.

-Çağdaş eğitim modellerinin uygulandığı ülkelerdeki gibi başarı ölçümlerini sadece sınav tabanlı değil, aynı zamanda yeteneğe, yaratıcılığa, tasarıma, katılıma, takım çalışmasına, proje ve ödev sunumuna, kişisel gelişime, sosyal sorumluluk alanlarına, laboratuvar ve atölye çalışmalarına, bilgiyi uygulayabilme becerisine, veri analiz kabiliyetine ve proje bazlı bilgi üretimine dayalı olarak yapacağız.

-Öğrencilerimizi PISA ve benzeri uluslararası değerlendirme alanlarında en kısa sürede dünyada hak ettiği seviyeye ulaştıracağız.

-Karma eğitim modelini ödünsüz bir biçimde uygulayacağız. Okullarda kız ve erkek öğrencilerin birlikte eğitim almalarını engelleyen tüm uygulamaları kaldıracağız. Kız çocuklarının okullaşma oranını artıracağız.

-Tarikatların eğitim üstünde etkili olmasını engelleyeceğiz. Eğitimde laiklik, bilimsellik, demokratiklik, ayrımcılığın reddi ilkelerini titizlikle uygulayacağız.

-Yoksul çocuk ve gençlerimizi, tarikat ve cemaat yurtlarına mahkûm etmeyecek, başta barınma olmak üzere tüm ihtiyaçlarını devlet tarafından karşılayacak ve yatılı bölge okullarını yaygınlaştıracağız.

-Teftiş sistemini yeniden yapılandıracak, objektif bir değerlendirme sistemi kuracağız.

-Gelişmiş ülkelerde bulunmayan ve ezberci eğitimin bir ürünü olan, bilimi, bilgiyi ve yeteneği ölçemeyen ve sadece sıralama yapan merkezî ÖSYM toplu yerleştirme sistemini yeniden ele alacağız. Teknolojik imkânlardan en yüksek faydayı sağlayarak her aşamada sınav güvenliğini kuvvetlendireceğiz.

-Bilgisayara ulaşamayan ve teknolojinin sunduğu bilgi edinme alanlarından yararlanamayan öğrenci bırakmayacağız.

-Öğrencilerin okul öncesinden itibaren bilişsel, duyuşsal, psikomotor, akademik ve sosyal alanlardaki gelişimlerinin dikkatle izlenmesini sağlayacağız. Söz konusu takip; hem ihtiyaç duydukları anda öğrencilere yardım edilebilmesini, hem de akademik, gelişimsel ve mesleki yönlendirme çalışmalarının daha sağlıklı yapılmasını mümkün kılacaktır.

-Öğrenci sayısına bakılmaksızın her okulda en az bir rehber öğretmen bulundurulmasını sağlayacağız.Böylece çocuklarımızın psikolojik, pedagojik ve akademik gelişimlerini yakından takip edeceğiz.

-Okullarda sigara, alkol ve uyuşturucuya karşı en yüksek düzeyde güvenlik tedbirini alarak çocuklarımızı koruyacağız. Madde kullanımın zararları konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapacağız.

-Geniş katılımlı “Eğitim ve Yükseköğretim Şurası” toplayarak, tüm eğitim politikalarının en üst düzeyde bir toplumsal mutabakata dayanmasını sağlayacağız.

-KYK kredisinin geri ödemesinde faiz uygulamasını kaldıracağız. Borçları yeniden yapılandıracağız.

-Yetişkin nüfusun, başta kadınların okuma yazma ihtiyaçlarının karşılanması olmak üzere temel ve daha ileri eğitim olanaklarına erişimini sağlayacak politikalar geliştireceğiz.

ÖĞRETMENLER

-Öğretmen yetiştirme modelini yasayla yeniden düzenleyeceğiz.

-Öğretmen yetiştirme programını, Öğretmen Liselerinden başlatıp Öğretmen Akademileriyle devam eden toplam on yıllık bir süreyi kapsayacak şekilde tekrar kuracağız. Böylece tüm öğretmenlerimizin bilgi, beceri ve donanımlarını arttırmak için yüksek lisans düzeyinde eğitime sahip olmalarını teşvik edeceğiz.

-Öğretmen adaylarının hem eğitimleri sırasında hem de öğretmen olduklarında belirli aralıklarla yurt içi ve yurt dışı eğitim uygulama program ve projelerine katılmalarını sağlayacağız. Bu projelerde kazandıkları bilgi ve becerileri öğrencilere, okula ve topluma aktarmalarını sağlayacak birimler oluşturacağız.

-Öğretmen Liseleri ve Öğretmen Akademilerinde okuyan öğretmen adayı öğrencilere, eğitimleri boyunca öğretmen maaşının belirli bir oranında burs vereceğiz.

-Öğretmenlerin meslek, özlük, sosyal haklar ve ilerleme sorunlarının çözümünde yıllardır sürüncemede kalan” Öğretmenlik Meslek Kanunu”nu çıkaracağız.

-Öğretmenlerin insanca bir yaşam sürmeleri için gerekli ekonomik şartları sağlayacak, 3600 ek göstergelerini vereceğiz.

-Tüm öğretmenleri kadroya alarak ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen, kadrolu öğretmen ayrımına son verecek, istihdamda birlik sağlayacağız.

-Atanmayan öğretmen sorununu uygun planlama ile çözeceğiz.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM

Zorunlu eğitimin ilk aşaması okul öncesi eğitim olacaktır. Zorunlu eğitim kapsamında Türkçe ve yabancı dil bilgisi, müzik, drama, dans ve sanatsal yeterlilikler, teknoloji kullanımı, doğa ve hayvan sevgisi gibi kazanımları Okul Öncesi Programının temel hedefleri haline getireceğiz.

Erken çocukluk eğitim merkezlerinin sayısını artıracağız. Uzman öğretmenlerin istihdamını sağlayacağız.

İLKÖĞRETİM

-Kesintisiz sekiz yıl olarak uygulanacak ilköğretime başlama yaşını 72 ay olacak şekilde düzenleyeceğiz.

-İlköğretimde önceliğimiz öğrencilerin bilişsel, duygusal, kişilik ve değer gelişimleri olacaktır. Ortaöğretim akademik programlarına hazırlık yanında sanat, spor, sosyal sorumluklar, ulusal ve evrensel kültür değerleri, teknolojiyi kullanma bilincine önem vereceğiz.

-İlkokulda, sınıf öğretmenlerinin yanında okuma uzmanı, dil terapisti, psikolog, rehber öğretmen gibi uzmanlar istihdam edilmesini sağlayacak ve öğrencilere sınav kaygısı yaşatmayacağız.

-Bilişsel ve algoritmik düşünme, kodlama derslerini birinci sınıftan itibaren başlatacağız.

-İlköğretimi bitiren çocuklarımızı ilgi alanlarına ve yeteneklerine göre yönlendirerek mutlu ve başarılı bir lise yaşamı kurmalarını sağlayacağız.

ORTAÖĞRETİM

-Mevcut liseleri, tüm gençlerimizin yeteneklerini en üst düzeyde geliştirebilecekleri, kendilerini yaşama hazırlayabilecekleri ve farklılaşan eğitim taleplerini karşılayabilecekleri eğitim kurumları olarak tekrar düzenleyeceğiz.

-Sadece üniversiteye girişi hedefleyen eğitim modelinden uzaklaşarak, yaşamlarının en verimli çağında çocuklarımızın ve gençlerimizin birden fazla yetenek kazanmalarını sağlayacağız.

-Bilim insanlarının, öğretmenlerin, sanatçıların, spor insanlarının ve üst düzey eğitim gerektiren meslek sahiplerinin eğitim alacakları, üniversitelerle ortak programlar yürütecek Bilim Sanat Spor (BİSAS) / Yetenek Liselerini kuracağız.

-“Nitelikli ara eleman” yetiştirmeyi ülkenin kalkınmasının ve bireysel gelişiminin temeli olarak gören bir anlayışla meslekî eğitimi dikkatle ele alacağız. Ortaöğretimde öğrenci sayısının en yoğun olacağı meslek okullarımızı, eleman yetiştirdikleri iş kollarına yakın bölgelerde açacak ve bu sektörlerle organik bir iş birliği içinde bulunmalarını sağlayacağız. Meslek Liselerinin mezun ettikleri öğrencilerine iş bulma sorumlulukları bulunacağından, bu okulları öğrenciler için cazibe merkezleri olarak tekrar biçimlendireceğiz.

-Özel eğitime ihtiyacı olan tüm dezavantajlı ve özel gereksinimli öğrencilerimizin nitelikli eğitim olanaklarına kavuşturulması amacıyla yeterli sayıda “Özel Gereksinimli Öğrenci Lisesi” açacak, bununla birlikte her kademede kaynaştırma uygulamalarına önem vereceğiz.

-Lise eğitimi zorunlu eğitimin son aşamasıdır. Bu seviyeyi tamamlayan tüm gençlerimizi kültürel ve bilimsel bir anlayışa sahip, sanat ve sporla ilgilenen, en az bir yabancı dil bilen, günlük yaşam becerilerine sahip, teknolojiyi kullanabilen ve geliştirme isteğindeki yurttaşlar olarak mezun edeceğiz.

YÜKSEKÖĞRETİM

-Akademik özgürlüğün ve özerkliğin önündeki en büyük engel olan, bilimi siyasallaştıran ve sıradanlaştıran YÖK kanununu evrensel üniversite, akademik ve idari özerklik anlayışına göre tekrar düzenleyeceğiz.

-Bilimsel özerklik ve demokratik üniversite yönetimi anlayışıyla bilim insanlarının özgürce çalışmalarının koşullarını oluşturacağız.

-Üniversitelere, dijital dönüşümü ve Endüstri 5.0 altyapısını gerçekleştirmek üzere gerekli desteği vereceğiz.

-Üniversitelerimizin sahip olduğu bilimsel altyapının ilgili sektörlerle paylaşılmasını sağlayacağız. Böylece üniversitelerimizin üretime daha çok katkı vermesinin önündeki tüm engelleri kaldıracağız.

-Her üniversitenin özgün uzmanlık alanlarına sahip olmalarının yolunu açacağız. Üniversiteleri, temel bilim alanlarına göre yapılandıracağız. Sadece öğrenci sayısına odaklı olmaktan çıkaracağız.

-TÜBA ve TÜBİTAK üyeliklerini bilimsel ölçütlere bağlayacağız.

-Üniversitelerimizin dünyanın önde gelen üniversiteleriyle iş birliği yaparak öğrenci değişim programlarına ağırlık vermelerini sağlayacağız.

-Üniversitelerimizi “Sürekli Eğitim Merkezleri” ile halk eğitiminde daha etkin hale getirecek, yurttaşlarımızla buluşturacağız.

-Akademisyenlere ödenen performans ücretini kaldıracak sosyal ücret anlayışıyla maaşlarını iyileştireceğiz.

-Akademisyenlerin kadro sorunlarının çözümüne ilişkin politikalar geliştireceğiz. 50/d olarak bilinen madde ile istihdam edilen araştırma görevlilerini güvencesiz bırakmayacağız.

-Akademisyenlerin yurtdışına gidip kendilerini yetiştirmeleri için her türlü desteği sağlayacak, burs olanaklarını artıracağız.

-Üniversitelere araştırma desteklerini artıracak, akademik kadronun bilimsel araştırma yapması önündeki tüm engelleri kaldıracağız.

KAYNAK

https://www.memleketpartisi.org.tr/parti/parti-programi


SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI

SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI
SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI

YENİDEN REFAH Partisi Eğitim Programı

YENİDEN REFAH Partisi Eğitim Programı

Bu sayfada YENİDEN REFAH Partisi Eğitim Programı Eğitim Programı yer almaktadır. Kaynak olarak partinin kendi internet sitesi kullanılmıştır.

YENİDEN REFAH Partisi Eğitim Programı
YENİDEN REFAH Partisi Eğitim Programı

YENİDEN REFAH Partisi Eğitim Programı

MİLLİ EĞİTİM POLİTİKAMIZ

  • İlim ve irfan alanında ilerleme, bilimsel ve teknik güce erişmenin en önemli unsurlarındandır.
  • İlim ve irfanı esas alan medeniyetimiz özellikle bilimin manevi ve ahlaki değerler sistemi ile bütünleştiğinde insanlığa faydalı olacağı gerçeğini ortaya koymuştur. Eğitim politikamız bu çok önemli gerçeği temel alacaktır.
  • Çocuklarımıza ve gençlerimize büyük hedefler göstermeyen ve gerçek hayatta bir karşılığı olmayan mevcut eğitim sistemimiz ile ‘Yeniden Büyük Türkiye’ ve ‘Yeni bir Dünya’ hedeflerine ulaşmamız mümkün değildir. Eğitim sistemimizde esaslı bir dönüşüm gerçekleştirilmeden yapılacak birtakım yüzeysel değişiklikler ile de sonuç alınması mümkün değildir. Bu nedenle eğitim-öğretim sürecini kapsayan bütün faktörleri dönüştürerek yeni bir eğitim-öğretim sistemini hayata geçireceğiz.
  • Bu gerçekler ışığında, öğrenmenin ve ilim tahsil etmenin en önemli insani ve manevi sorumluluk olduğunun bilincinde olarak, ırk, cinsiyet ve bölgesel ayrım gözetmeksizin en geniş manada eğitim ve öğretim seferberliğinin gerçekleştirilmesini temel vazife olarak görüyoruz.
  • Kendi değerler sistemimize dayanan eğitim modeline göre oluşturulacak yeni eğitim sistemimiz yeni nesillerimizin kendilerine ve bütün insanlığa faydalı olmasını sağlayacaktır.
  • Ülkemizin bilgi ve teknoloji çağında geride kalmaması için doğru bir eğitim sistemi ile yenilikçi ve kâşif ruha, sorgulama ve analitik kavrama yeteneğine sahip bireyler yetiştirilmesi, ar-ge, innovasyon ve girişimciliğin önündeki tüm engellerin kaldırılması büyük öneme sahiptir.
  • İnsanımızın, yeni bilgiler üreterek ve keşifler yaparak dünyaya öncülük edecek bireyler olmasını sağlayacak eğitim sisteminden geçmesini temin etmek en temel görevlerimizdendir.
  • Bu hedef doğrultusunda öğrencilerimiz sadece dersi geçmek, iyi notlar almak, iyi üniversiteleri kazanmak, diploma sahibi olmak ve iyi gelirli işlere girerek kendilerini kurtarmak için ders çalışmayacaklardır. Bütün derslerde ortaya bir eser çıkarmayı, üretmeyi, yenilik getirmeyi, insanlığa faydalı olmayı esas alan bir yaklaşım hâkim kılınacak. Böylelikle gençlerimiz ülkemiz ve tüm insanlığın yararına olacak yenilikler yapmak, ürün ve proje geliştirmek ve büyük işler başarmak için derslerine çalışacaklardır.
  • Mevcut sistem içerisinde her okul döneminde her seviyedeki öğrencileri sınav stresine sokmaktayız. Bilgi ölçmek yerine çoktan seçmeli test çözmeyi öğrenen öğrencilerin bilgi seviyelerinin çok da artmadığı, PISA gibi uluslararası öğrenci değerlendirme programlarında açıkça görülmektedir. PISA 2009 sıralamasında 39. olan ülkemiz, PISA 2012 sıralamasında 42. olmuş ve nihayet PISA 2015 incelemesinde, 72 ülke içinde ancak 54. olabilmiştir. Araştırma yapılan 72 ülke içinde 54. sırada olmak üzerinde çok düşünmemiz ve çözmemiz gereken bir konu olacaktır.
  • Başarı değerlendirme sistemi not odaklı değil, ürün odaklı olacaktır. Öğrenciler hayatın her alanında yenilikler yapmak, teknoloji üretmek, sanat eserleri ortaya koymak için derslerine çalışacak ve bu amaçlara uygun sınavlara gireceklerdir. Gençlerimiz ezberledikleri bilgi miktarına ve sınavlardan aldıkları notlara göre değil, o dersin bilgilerini kullanarak bir eser üretip üretmediklerine göre değerlendirileceklerdir. Böylece çocuklarımız ve gençlerimiz derslerine sınavdan geçmek için değil, kendilerine ait olan ve gerçek hayatta sorun çözen projeleri ve eserleri üretmek için çalışacaklardır. Yeni eğitim sistemiyle çocuklarımızın ve gençlerimizin büyük hedeflere ulaşmaları için onlara her türlü desteği vereceğiz.
  • Eğitimde teorik bilgi biriktirme ve ezbercilik mantığı yerine, bilgilerin uygulaması ile teorik alt yapının mantığının zihinlere yerleştirilmesi öncelenecektir. Örneğin, fizikte elektrik devreleri teorisi basit eğitici devrelerin laboratuvar ortamında uygulanmasına yönelik oyunlar ile öğretilecektir.
  • Liseyi, hatta üniversiteyi bitirdikten sonra bile iş bulamayan milyonlarca öğrenci mezun ettiğimiz hepimizin malumudur. Yeni Eğitim Sistemimizde ülke ve dünya gerçeklerini göz önünde bulundurarak her genç evladımızın geleceğe güvenle bakabileceği bir meslek-zanaat-sanat sahibi olmasını sağlayacağız. Üniversiteden mezun olan tek bir gencimiz dahi işsiz kalmayacak, üniversite diploması ‘işsizlik sertifikası’ olmaktan kurtarılacaktır. 
  • Türkiye’mizdeki gelir dağılımının eşit olmadığı, bununda, yetişen gençler arasında bir fırsat eşitsizliğine yol açtığı bilinmektedir. Hatta bölgesel eğitim-öğretim farklılıkların da öğrenciler arasında çok haksız bir rekabete yol açtığı bilinmektedir. Eşit şartlar altında eğitilmeyen öğrencilerin aynı sınavlara sokulmasının adaletli olmadığını da biliyoruz. Bu adaletsizliğin giderilmesi için gerekli adımlar süratle atılacaktır.
  • Gelecekte ihtiyaç duyulacak bilim dalları bilimsel veriler ışığında belirlenerek öğrencilerin eğitim öğretim program ve müfredatında gerekli değişiklikler yapılacaktır.
  • İçinde bulunduğumuz çağda dünya ile iletişimin önemi son derece yüksektir. Bu bakımdan, Arapça, Çince, İngilizce, Rusça, başta olmak üzere en az bir yabancı dilin en iyi şekilde öğretilmesi amaçlanacak, ancak diğer derslerin eğitim dili Türkçe olacaktır.
  • Öğrencilerimiz seçecekleri mesleklere göre, ihtiyaç duyuyorlarsa, seçmeli yabancı dil eğitimi almak isteyebilirler. Öğretmen, polis, ordu mensubu, hemşire, doktor ve benzeri meslek sahiplerinin görev yerlerinde halk ile kolay iletişim kurabilecekleri dilleri öğrenmesi, teşvik edilecek ve gerekli ortam hazırlanacaktır. Bu gayret halk ile iletişimi kolaylaştıracaktır.
  • Eğitimde en temel prensiplerimizden bir tanesi de anayasamızda devlete bir görev olarak verilmiş olan bireylerin manevi yönünü geliştirme vazifesinin devlet tarafından etkin şekilde yerine getirilmesi suretiyle yeni nesillerimizin ahlak ve fazilet bakımından üst düzeyde yetiştirilmesidir.
  • Yeni nesillerimizin dini ve ahlaki hasletlerle donanması, helal ve haram bilincine sahip şuurlu bireyler olarak yetişmeleri için gerekli her türlü tedbir alınacak, eğitim politikamızda ‘önce ahlak ve maneviyat’, ‘nefis terbiyesi’ ve ‘hakkı üstün tutma’ prensipleri hâkim olacaktır.
  • Yeni Eğitim-Öğretim sistemimiz, bu gerçekler ve temel prensipler ışığında düzenlenecektir.

Okul Öncesi Eğitim Dönemi

  • Yarınlarımız olan çocuklarımızın fiziksel, ruhsal ve zihinsel gelişiminin devlet güvencesinde en üst seviyede korunmasına önem verilecektir.
  • 0-5 yaş grubu çocuklarımızın bu dönemde özellikle annesi ile olmak üzere ailesiyle bağlarının güçlendirilmesi amacıyla annelere çocuk bakım maaşı bağlanacaktır.  Bu imkana rağmen çalışma hayatına devam etmek isteyen anneler çocuklarını MEB tarafından denetlenen kreşlere gönderebileceklerdir.
  • Kreş dönemi çocukların anaokulu eğitimine hazırlandığı, ihtiyaç duyacakları temel bilgilerin oyun olarak basitçe öğretildiği bir dönem olacaktır. Toplumun örf ve adetlerine uygun şekilde ortak değerlerinin öğretildiği bir dönem olacaktır. Bu eğitim dönemi mecburi olmayacak, ancak devlet bu konuda ailelere yardımcı olmak için her türlü tedbiri alacak ve destekleyecektir.

Anaokulu Dönemi

  • Temel eğitim öncesinde çocuğun gelişimi ve okula hazır hale gelmesi için pedagoglar yönetiminde hazırlanan bir müfredat uygulanacaktır. Bu eğitim dönemi “Anaokulu” hizmeti veren ve müfredatı MEB tarafından denetlenen kurumlarda yapılacaktır.
  • Anaokullarında görev alacak bütün öğretmenlerin yeni eğitim sistemimiz çerçevesinde yeniden kurulacak olan “Öğretmen Okulu” mezunları arasından çocuklarımızın psikolojik, zihinsel ve ahlaki gelişimine uygun kimseler olması sağlanacaktır.
  • Çocuklarımıza milli ve manevi değerlerimizin erken yaşta aşılanması da anaokulu eğitiminin temel amaçlarından olacaktır.

Temel Eğitim Dönemi

  • Temel eğitim dönemi, uygun geçiş süreciyle süratle değiştirilecek. Müfredat öğrenciyi sorgulayan, araştıran, ve uygulamaya ve yenilik yapmaya yönelten bir eğitim dönemine hazırlayacak ve öğrencinin uygulama becerisinin gelişmesine yardımcı olacak bir hale dönüştürecektir.
  • Temel eğitim dönemi okullarımızda modern binalar, akıllı tahtalar, tabletler bilgisayarlar gibi faydalı yeniliklerle yetinilmeyecek, eğitimin sistemimizin sadece fiziksel değil, bilimsel kalitesinin de artırılması için gereken önlemler alınacaktır.
  • Sistemimizde, ilkokul ve ortaokul seviyelerindeki müfredat hızla gelişen dünyanın ihtiyaçları göz önüne alınarak, bilimsel bir yaklaşımla yeniden düzenlenecektir.
  • Bilimin manevi ve ahlaki değerler sistemi ile bütünleştiğinde insanlığa faydalı olacağı gerçeğinden hareketle temel eğitim dönemi müfredatında öğrencinin ahlak ve maneviyat bakımından gelişmesine özel önem verilecek, ayrıca ‘gerçek’ bilimler tarihi dersi ile ecdadımızın ve tüm İslam alimlerinin bilime katkıları tam manasıyla ortaya konarak yeni nesillerimizin bilimsel alanda özgüven kazanmaları da sağlanacaktır.
  • Okulların fiziki yapısı, mümkün olduğu ölçüde sınıflara düşen öğrenci sayısı, eğitim öğretim araç ve gereçleri, laboratuvarlar, kütüphaneler ve spor alanları bakımından eşit hizmet sunabilir hale getirilecektir.
  • Öğretmenlerimizin gelir seviyesi artırılarak yeni eğitim sistemimizin büyük hedefleri doğrultusunda öğrencilerini başarıyla yetiştirmeleri ve manevi tatmin yaşamaları sağlanacak. Öğretmenlerin maaşları en az AB ülkeleri seviyesine çıkarılacaktır.
  • Türkiye’nin her yerinde hizmet sunan eğiticilerin mesleki donanımlarının geliştirilmesi için gereken her türlü teşvik uygulanacaktır. Bölgesel farklılıkları ortadan kaldırmak için az gelişmiş bölgelerde görev alacak eğiticilere ek ödemeler yapılacaktır.
  • Temel eğitim döneminde öğretmen ve öğretim görevlileri öğrenciler tarafından seçilebilecektir. Öğretmen maaşları öğrenci sayısı, seçilen öğrencilerin üst eğitim kurumlarındaki başarısı ve kıdem esasına göre oluşturulan katsayılara göre adalet esasına göre belirlenecektir. 
  • Özellikle ilkokullarda görev alan eğiticiler pedagoji eğitiminden geçmemişlerse bu eksikleri süratle tamamlatılacaktır.
  • Eğitici ve öğrencilerin yenilenen bilgi teknolojilerini, başta bilgisayar olmak üzere etkili bir şekilde kullanabilmeleri için her türlü destek verilecektir.
  • Öğrencilerin bireysel farklılıklarını göz önüne alarak farklı eğitim kurumlarının kuruluşu desteklenecektir. Bu kapsamda ülkemiz için çok önemli bir cevher olan üstün zekâlı öğrenciler zamanında tespit edilerek daha üstün ve farklı müfredatlardan geçirilmesi sağlanacak, bu çocuklarımızın yabancı ülkeler tarafından sahiplenilmesinin önüne geçmek için gerekli tedbirler alınacaktır.
  •  Engelli öğrencilerimizin eğitim öğretim haklarından sonuna kadar faydalanması için gereken her türlü imkân sağlanacaktır.
  • İmkânı olmayan bütün öğrencilerin devlet bursu ile okutulması ve farklı şehirlerde okuyacaklarsa huzurla kalabilecekleri yurtların temininde de gerekli her türlü özen gösterilecektir.
  • Sanat ve spor konusunda özel yetenekli öğrencilerin gelişimi için her türlü destek verilecektir.
  • Lise düzeyindeki eğitim müfredatı temelden değiştirilecektir. Liseye başlayan öğrencilerden, hali hazırdaki sınıflandırmadan daha geniş şekilde çeşitlendirilecek ANA dallardan bir tanesini tercih etmesi istenecek, buna göre yönlendirme yapılacaktır. Bu yönlendirmenin olabilmesi için ortaokul düzeyinden sonra öğrencilerin ana dallardan birine yönlenmeleri için öğrenci, aile, okul yönetimi ve pedagogların tavsiye ve yardımıyla karar verilecektir.
  • Öğrencilerin üniversite bölüm tercihleri lise döneminde seçtikleri ANA dallara bağlı olacaktır. Bu ana dallara göre hangi bölümlere gidebilecekleri Yüksek Öğretim İdaresi tarafından listeler halinde belirlenecektir.
  • Öğrencilerin üniversiteye girişinde orta öğretim başarılarının payı artırılacak,  ayrıca üniversiteye giriş için salt bilgiyi ölçen, öğrencinin bütün geleceğinin 3 saat içerisinde belirlendiği bir tek sınav değil, bir “sınavlar kümesi” uygulanacaktır. Üniversite adayı öğrenci belli derslerin sınavlarına ayrı ayrı girecek, aynı dersin sınavı yıl içerisinde birkaç kez uygulanacağından, öğrencinin ilk girdiği sınavda başarılı olamaması durumunda tekrar deneme şansı bulunacaktır.
  • Üniversiteye giriş için farklı ders alanlarında ve yıl içerisinde birkaç defa uygulanan bu sınavların uygulamaya yönelik olması veya açık uçlu sorular içermesi de ayrıca değerlendirilecektir.
  • Lise düzeyinde zanaat okullarını seçerek bu okullardan bir tanesini bitiren öğrenciler ise iki yıllık bir üst meslek okuluna sınavsız gidebilecek, başarı ile bitirmeleri halinde zanaat okullarında profesyonel eğitici olabileceklerdir. Devlet kadrolarında ve özel sektörde tercihli olarak iş bulmaları da sağlanacaktır. Arzu ederlerse konuları ile ilgili üniversite bölümlerine yatay geçiş yapıp ek dersler alarak mühendis diploması da alabileceklerdir.
  • Zanaat okullarına gereken ehemmiyetin verilmesiyle, mesleki ve teknik eğitim güçlendirilecek ve teşvik edilecek, sanayi ve iş hayatımızın büyük eksikliğini hissettiği ara eleman ihtiyacının karşılanmasına katkı sağlanacak.

Yükseköğretim

  • Ülkemizde son yıllarda onlarca yeni üniversite açılmıştır. Her şehirde açılmaya çalışılan bu üniversitelerin birçoğunun öğretim üyesi, laboratuvar, araç, gereç bakımından yeterli olmadığı bilinmektedir.
  • Bazı üniversitelerin de binalarının tamamlandığı, kimlerin tarafından kurulduğu belli olmayan bazı laboratuvarların bile hazır olduğu, ancak bu laboratuvarlar ile ilgili öğretim üyelerinin bulunmadığı bilinmektedir.
  • Devlet, üniversitelerimiz, YÖK, siyasetçiler, önümüzdeki on yıllar için herhangi bir planlama yapmadığından, siyasal baskılar etkisinde kalarak aynı, benzer bölümler onlarca üniversitede açılmakta, Türkiye’nin ihtiyacından çok fazla eğitilmiş işsiz ordusu oluşturulmaktadır.
  • Bu gerçekleri göz önünde bulunduran partimiz, gelecek on yıllar için, Dünya’nın da gelişen ihtiyaçlarını göz önüne alarak bir program yapacak ve üniversitelere verilen kaynakların boşa gitmemesi için gerekli önlemleri alacaktır.
  • Üniversite sayımızın artırılması kadar üniversite eğitiminin kalitesinin artırılmasına da gereken önem verilecek, üniversitelerimizin uluslararası alanda yetkinlik kazanması için gerekli adımlar atılacaktır.
  • Üniversitelerimiz İhtisas üniversiteleri haline dönüştürülecek, yeterli öğrencisi ve öğretim üyesi bulunmayan bölümlerin kapatılması sağlanarak kaynak israfı engellenecektir.
  • Üniversite eğitiminin salt bilimsel bilgi biriktirme yerine, araştırma, uygulama, keşfetme ve gerçek hayatta sorun çözmeye yönelik bir yapıya kavuşturulması hedeflenecektir.
  • Üniversitelerde akademik unvan yükseltme ve kadroya atama kıstaslarının çok farklı olması da adaletsizliğe yol açmaktadır. Bu haksızlık, gerekçesi ne olursa olsun, ortadan kaldırılacaktır. Üniversitelerde Akademik Unvanı aldıktan sonra ilgili kadroya atanmalardaki keyfilik de mutlaka ortadan kaldırılacaktır.
  • Yüksek Lisans eğitiminin yeniden düzenlenmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle uygulamalı bilim dallarında Yüksek Lisans yapmak isteyen öğrencilerin devlette veya özel sektörde 2-3 yıl çalıştıktan sonra yüksek lisans yapmasının ideal olduğunu düşünmekteyiz. Şimdiki haliyle, öğretim üyesinin belirlediği herhangi bir konu seçilmekte, bu konu da her zaman için bir problemi çözmeye yönelik olmamaktadır.
  • Yurtdışında saygın üniversitelerde görev yapan tanınmış yabancı bilim adamları ile ülkemizdeki akademisyenlerin ortak olarak hazırlayacakları özgün projeler desteklenecektir. Proje sayısının arttırılması için her üniversitede yönlendirici “Proje Hazırlama Büroları” kurulması da maddi olarak desteklenecektir.
  • Yurtdışında tanınmış Türk asıllı akademisyenlerin Türkiye’de istihdamının yolları aranacak, mümkün olmadığı takdirde bir-iki yıl, Sabbatical süreçlerini kullanarak Türkiye’de ortak çalışma yapmaları için her türlü maddi destek verilecektir.
  • Kütüphanelerin ve Dijital-Sayısal kütüphanelerin geliştirilmesi desteklenecektir.

KAYNAK

https://yenidenrefahpartisi.org.tr/page/parti-programi/14

VATAN Partisi Eğitim Programı

VATAN Partisi Eğitim Programı

Bu sayfada VATAN Partisi Eğitim Programı Eğitim Programı yer almaktadır. Kaynak olarak partinin kendi internet sitesi kullanılmıştır.

VATAN Partisi Eğitim Programı
VATAN Partisi Eğitim Programı

VATAN PARTİSİ EĞİTİM PROGRAMI

VATAN Partisi Eğitim Programı

V

CUMHURİYET EĞİTİMİ VE AYDINLANMA

68. Parasız Eğitim ve Spor

Anaokulundan üniversite sonuna kadar parasız eğitim, kültür ve spor hizmeti sağlanacaktır. Eğitimde öğrencilerden ve ailelerinden katkı payı, yardım ve benzeri adlarla para alınamaz. Ailesinden uzakta öğrenim gören, kimsesiz veya yardıma muhtaç öğrencilerin beslenme, giyim, uygarca eğlenme ve kültür ihtiyaçlarını devlet karşılayacaktır.

69. Türkçenin Kurtarılması ve Geliştirilmesi

Millî Hükümet, “Türkiye’yi kurtarmak için Türkçe’yi kurtarma” bilinciyle, bütün yurttaşlarımızın dilimizi iyi bilmesini sağlayacak uzun süreli bir seferberlik yürütecektir. Anaokulundan üniversite sonuna kadar eğitim ve öğretim dili Türkçe olacaktır. Yabancı diller, yetkin ölçülerde öğretilecektir.

Millî Hükümet, kamu yönetiminde, eğitimde, yayın alanında, ticarette, sanayide, kültürde, sanat, eğlence ve sporda yabancı dillerin Türkçe’yi bozan etkilerini önlemek, Türkçemizin bir uygarlık ve bilim dili olarak gelişme olanaklarını değerlendirmek amacıyla “Türkçe’yi Geliştirme Yasası”nı çıkaracak ve uygulayacaktır. Başta TRT Kanunu olmak üzere görsel, yazılı ve sözlü basınla ilgili yasalar, bu amaca uygun olarak yeniden düzenlenecektir. Türkiye’de kurulan bütün şirketlerin, basın kuruluşlarının, derneklerin ve diğer kurumların yabancı dillerden isim, unvan, marka vb kullanmaları önlenecektir.

Türkçenin ve Türk kültürünün öğretilmesi ve yaygınlaştırılması için, yurtta ve dünyanın önemli kentlerinde “Yunus Emre Enstitüleri” kurulacaktır.

70. Cumhuriyet Eğitiminin Birliği ve Felsefesi

Millî Hükümet, Cumhuriyet’in devrimci felsefesi kılavuzluğunda, bağımsız, toplumcu, demokratik, laik, bilimsel ve halkçı ekonominin ihtiyaçlarına cevap veren, tek bir eğitim sistemi uygulayacaktır. Bu bağlamda emperyalist çıkar sistemine eleman yetiştiren bugünkü eğitim sistemi temelden değiştirilecektir. Türkçemizi iyi bilen, yurtsever, halka hizmet aşkıyla dolu, devrimci, özgür düşünceli, yaratıcı, başı dik, haksızlığa direnen, cesur, barışçı, dayanışmacı, emeğe saygılı, kamu mülkiyetine özen gösteren, paylaşmacı, insanlığa kardeşlikle bağlı, yetenekli, bilgili, sorumlu, “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” kuşaklar yetiştirilecektir. Müzik, resim, tiyatro gibi kültür ve sanat derslerine ve faaliyetine önem verilecektir. Köy Enstitüleri tecrübesi, çağdaş eğitimin ihtiyaçlarına uygun olarak değerlendirilecektir.

Millî Hükümet, öğrenciyi ve öğretmeni, eğitimin merkezine yerleştirecektir.

71. Özel Kesime ve Tarikatlara Ait Eğitim Kurumları Kamulaştırılacak

Cumhuriyet Devrimi Kanunları’na göre yasadışı olan tarikatlara ve vakıflara ait okullar ve yurtlar ile bütün özel okullar, özel üniversiteler ve özel eğitim kurumları kamulaştırılarak, Cumhuriyet eğitiminin halka hizmet eden kurumları haline getirilecek, Eğitimin Birliği (Tevhidi Tedrisat) sağlanacaktır.

72. Üniversiteye Giriş Orta Öğretime Dayandırılacak

Ülkemizin yetişmiş insan gücü en önemli kamu değerlerimizdendir. İlk ve orta öğretim güçlendirilerek, bu eğitim kurumlarında yetişen gençlerimizin, hayatın her alanında yol gösterici ve nitelikli bilgi ve becerilerle donanmaları sağlanacaktır. Giriş sistemi, ortaöğretime dayandırılacak ve fırsat eşitliği gerçekleştirilecektir. Ortaöğretimin amacını, üniversite giriş sınavını kazanma becerilerinin verilmesine indirgeyen eğitim karşıtı anlayış ve uygulamaya son verilecektir. Yetişmiş insan gücümüzün dağılımı, Üniversite Giriş Sınavı’nın bozucu ve yıpratıcı etkilerinden kurtarılacaktır. Giriş sınavları ve diğer araçlar, eğitim planının uygulanmasına hizmet eden yönlendirici unsurlar olarak işlev görecektir. Üniversiteye giriş sınavı adım adım kaldırılacaktır. Gençlerimizin ilgi ve yetenekleri ile seçtikleri meslekler arasında uyum sağlanacaktır.

73. Meslek Okulları

Millî plana göre, ekonomik, toplumsal ve kültürel kalkınmanın ihtiyaçlarına cevap veren meslek eğitimi geliştirilecektir.

74. Üniversitelerde Bilimsel Nitelik ve Kamuya Hizmet

Üniversitelerimiz, bilimsel araştırma ve bilim eğitimi yanında, halka sundukları hizmetlerle, milletin geleceğinin kurulmasına katkıda bulunan Cumhuriyet kurumları olarak yeniden düzenlenecektir. Üniversiteler, çalışmalarını, bilimden ve bilimin evrensel ölçütlerinden ödün vermeksizin, oluşturulacak millî bilim gündemleri doğrultusunda yürüteceklerdir. Özel olarak bilim gücümüzün, genel olarak insan gücümüzün yetiştirilmesi planlanacak ve üniversitelerimiz bu planların uygulanmasında temel unsur işlevi göreceklerdir. Öncelikle seçilmiş bazı alanlardan başlanarak, üniversitelerimizin dünyada bilimin öncüleri arasında yer alması sağlanacaktır. Üniversite içindeki atama ve yükseltme kuralları, bu ölçütlere göre yeniden düzenlenecektir.

Üniversitelerimizde, Kemalist Devrim’i tamamlama amacının gereği olarak, idarî, malî özerklik ve bilimsel özgürlük hayata geçirilecek ve iç işleyiş demokratik bir yapıya kavuşturulacaktır.

75. Bilim İnsanına Özgürlük ve Araştırmanın Özendirilmesi

Halkçı ve özgürlükçü siyasetler sayesinde bilim alanında yeteneklerin ortaya çıkması sağlanacak; gençler bilimsel buluş ve araştırmaya yönlendirilecektir. Bilimsel çalışmanın özgürleştirilmesi ve araştırmanın özendirilmesiyle yurtdışına beyin göçü durdurulacak ve dışardan yurdumuza beyin göçünün koşulları yaratılacaktır.

Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu yeniden özerk yapıya kavuşturulacak ve bu kurumlara yeterli kaynak ayrılacaktır. Türk tarihi ve dilini araştırmak için binlerce bilim insanı yetiştirilecek ve seferber edilecektir.

76. Devrimci Eğitim ve Aydınlanma Seferberliği

Batı destekli gericiliğin ve bölücülüğün iç çatışma olanaklarını ortadan kaldırmak, millî birliği sağlamlaştırmak, çağdaş bir ekonominin insan gücünü yaratmak ve yurttaşlarımızın yeteneklerini geliştirmek amacıyla bütün toplumu kucaklayan bir Devrimci Eğitim ve Aydınlanma Seferberliği ve sürekli eğitim yürütülecektir. Bu seferberliğin kurum ve araçları oluşturulacaktır. Radyo ve Televizyon Yasası ile Basın Yasası, bu amaca uygun olarak yeniden düzenlenecektir. Halk kütüphaneleri, müzeler ve kültür sarayları yaygınlaştırılacak ve geliştirilecektir. Halkevleri, günümüz koşullarına göre köy ve mahallelere kadar yeniden örgütlenecek, halkı eğitecek ve sanat çalışmasına katacaktır.

KAYNAK:

https://vatanpartisi.org.tr/genel-merkez/temel-belgeler/milli-hukumet-programi-4126


SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI

SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI
SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI

HÜDA PAR – Hür Dava Partisi Eğitim Programı

HÜDA PAR - Hür Dava Partisi Eğitim Programı

Bu sayfada HÜDA PAR – Hür Dava Partisi Eğitim Programı yer almaktadır. Kaynak olarak partinin kendi internet sitesi kullanılmıştır.

HÜDA PAR - Hür Dava Partisi Eğitim Programı
HÜDA PAR – Hür Dava Partisi Eğitim Programı

HÜDA PAR – Hür Dava Partisi Eğitim Programı

Ç – EĞİTİM VE KENDİNİ GELİŞTİRME HÜRRİYETİ


Dili, ırkı, cinsiyeti, dini ne olursa olsun herkes eğitim ve kendini geliştirme hakkına sahiptir. Hiç kimse dili, ırkı, cinsiyeti, dini veya kılık kıyafeti nedeniyle bu haktan mahrum edilemez.
Devlet, eğitim ve öğretim ile ilgili görevlerini yerine getirirken ayrımcılık yapamaz. Devlet, zorunlu eğitimi parasız vermek zorundadır.


Çocukların dini eğitimi, velilerinin istediği şekilde verilmelidir. Hiçbir çocuğa ebeveyninin istemediği bir din eğitimi verilemez. Hiçbir ebeveynin, çocuğuna dini eğitim verme hakkı da engellenemez.


Anadilde eğitim herkes için tabii, insani bir haktır. Çocukları bilmedikleri bir dilde eğitmek eğitimde fırsat eşitliğine de aykırıdır.

VI – SOSYAL POLİTİKALAR


A – EĞİTİM


Eğitim, insanın doğuştan getirdiği yeteneklerini geliştirme ve şekillendirme; onu, din ve dünya ile ilgili vazifelerini hakkıyla yapabilecek duruma getirme faaliyetidir.


Eğitimin esas amacı; bedenin ve aklın geliştirilmesi, iradenin güçlendirilmesi, ruh ve bedene edebin verilmesi, güzel ahlak sahibi, iyi ve olgun insan yetiştirilmesi, yeni neslin hayata ve geleceğe hazırlanmasıdır.


Dün olduğu gibi bugün de bilgisini ve inancını kendisine rehber edinen, İslam’ı tam olarak özümseyip yaşama zevkini Allah sevgisiyle bütünleştiren, sosyal hayata aktif ve olumlu biçimde katılıp öncülük eden iyi yetişmiş bir nesle ihtiyaç vardır. Kuşkusuz bu ihtiyaç, bilgi ile hikmeti bütünleştiren, insanı aktif ve verimli kılan ideal bir eğitimle karşılanabilecektir.
Eğitimin en önemli öğesi doğru bilgidir. İdeal bir eğitimin önündeki en büyük engel ise bilginin yozlaştırılmasıdır. Yozlaşmanın asıl kaynağı, toplumsal değerlere kaynaklık eden bilginin dünyevi çıkar ve ideolojik amaçlar için bir araç haline getirilmiş olmasıdır.


Eğitim sisteminin, bugünün ve yarının anlaşılması için İslamî değerleri ve Müslümanların kabul görmüş tarihi tecrübeleri doğrultusunda düzenlenmesi, sadece bilgi devreden ezberci değil, insan yetiştiren, talim eden, terbiye eden bir anlayışla ele alınması gerekliliği üzerinde durulmalıdır.


Eğitim sistemi “eğitim” kelimesinden başlayarak terimleriyle, bilgi kaynaklarıyla, tanımlarıyla ve örnekleriyle baştan sona sorgulanmalı, Fransız eğitim sisteminin kabul edildiği 1867’den bu yana eğitimde kaybedilen bütün İslamî değerler, eğitim sistemine yeniden kazandırılmalıdır. Bununla kastedilen, mekânda ve araçlarda geriye dönüş değil, bütün unsurlarda batı taklidinden kurtulmak ve çağın gereklilikleri doğrultusunda eğitimi yeniden düzenlemek, tanzim etmektir. Hedef yeniden MAARİFE ulaşmaktır.


Batıda pratik ürünlere dönüşen ve bu dönüşüm sırasında insanlığa hizmet hedefinden saptırılan bilim, aslı itibariyle insanlığın ortak tecrübesidir. Bu ortak tecrübede en büyük pay şüphesiz tevhid ehlinindir. “Bilimsel gelişme” vakıa olarak reddedilemez. Ancak “bilimsel doğruların”, “mutlak doğru” olarak tanımlanması insanın kendi üretimine, kendi eserine tapması anlamına gelir. Bu tanımlayış kabul edilemez. Bilim mutlak doğru değil, yanılma ihtimalini özünde barındıran bir tecrübeler bütünüdür.


Her alandaki ilerleme, iyi eğitilmiş insan potansiyeline bağlıdır. Eğitim, birey ve toplumun en üst düzeyde gelişimini ve refahını hedeflediği halde ülkemizde bu amaca istenen seviyede ulaşılamamıştır. Bunun sebebi eğitimin, siyasi ve ideolojik müdahalelerin etkisinde kalmasıdır. Eğitim kurumları, belirli bir yaşama biçimini dayatmanın aracı haline getirilmiş, kalite düşmüş, fırsat eşitliği ortadan kaldırılmış, eğitim ortamları bireyin değerlerinden ve maneviyatından uzaklaştırıldığı yerler haline getirilmiştir.


Bu uygulamalar birçok insanın eğitim hakkını elinden almıştır. İnsanımızın tabiatına uymayan bu uygulamalardan dolayı ülkede yıllardır milyonlarca kız çocuğu eğitimden mahrum bırakılmıştır. Dayatılan eğitim sistemi ile içinde yaşadığı toplumun değerleriyle çelişen ve çatışan nesiller yetiştirilmiştir. Bu uygulamaların sonucu olarak toplumsal tekâmül, huzur ve barış sağlanamamıştır. Eğitim ve öğretim müfredatı ideolojik unsurlardan temizlenmelidir.
Eğitim ve öğretimde insanlarımızın bilgi ve becerilerle donatılmasının yanında yüksek bir ahlak ve terbiye ile yetişmelerini önemsiyoruz. Değerlerimiz çerçevesinde en önemli meselemiz olarak telakki ettiğimiz eğitim, öğretim ve terbiye unsurlarını; insan hakları ve özgürlüklerin değer olarak yükseldiği, uluslararası rekabetin hızlandığı, baş döndürücü değişimlerin olduğu bu zamanda ancak yüksek düzeyde donanımlı bireylerle koruyup güçlendirebiliriz.


Gelecek neslin gelişim ve refahı, uygulanan eğitim sürecine ve standardına bağlıdır. Ülkenin bütün alanlardaki başarıları, iyi eğitilmiş bireylerin başarısının sonucudur. Bu nedenle bütçeden en yüksek pay eğitime ayrılmalıdır.


Devlet okullarının eğitim kalitelerinin arttırılması, teknolojik olanaklarının geliştirilmesi ve müfredatın yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Eğitim sadece eğitilen kesim açısından değil aynı zamanda eğitici açısından da geliştirilmesi ve güçlendirilmesi gereken bir alandır. Öğretmen yetiştiren okullar bu anlayışa göre yeniden yapılandırılarak, ahlak ve toplum değerlerine bağlı öğretmenlerin yetiştirilmesi sağlanmalıdır.


Mesleki eğitim yeniden yapılandırılmalı, ülke ekonomisine katkı sağlayacak, kalifiye eleman ihtiyacını karşılayacak hale getirilmelidir. İlköğretimin birinci kademesinden sonra öğrencinin meslek seçimine yönlendirilmesi sağlanmalıdır. Öğretim kurumları; sanayi ile işbirliği arttırılmış, teknik bilgi donanımı yüksek, teknoloji üreten kurumlar haline getirilmelidir. Amacımız, memleketin ihtiyaç duyduğu alanlarda; uygun, dinamik, üretken bir mesleki eğitim sistemi geliştirmektir.


Üniversitelerimizin iş dünyası ile işbirliği içerisinde, sanayi ticaret odaları, meslek örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile birlikte iş dünyasının ihtiyaç alanları belirlenerek buna göre eleman yetiştirilmesi sağlanmalıdır.


Adeta küçük bir köy haline gelen, küreselleşen dünyada milletlerarası münasebetlerde, bilim, sağlık, teknoloji v.b. alanlarda bilgi paylaşımında dil bilmenin öneminden dolayı yabancı dil bilme oranının yükseltilmesi sağlanmalıdır.


Kur’an-ı Kerim, Arapça, hadis, ilmihal ve siyer dersleri ilköğretim birinci sınıftan itibaren ders olarak okutulmalıdır. Bu konuda ehil kurum ve kuruluşların desteklerinden istifade edilmelidir. Bu alanda çalışma yapan sivil kuruluşların önündeki engeller kaldırılmalıdır. Camilerin eğitimdeki fonksiyonundan azami derecede istifade edilmelidir. Özel eğitim ve öğretim kurumlarının açılması serbest olmalıdır.


Medeniyetimizin gelişmesinde medreselerin rolü çok büyüktür. Bu sebeple eski medreselerimiz restore edilip onarılmalı, medrese eğitiminde geçen süre zorunlu eğitim süresinden sayılmalıdır. Buralardan mezun olan öğrencilere belli sınavlardan geçtikten sonra denklik diploması verilmelidir.


Din ve edebiyat alanında şaheserler bırakmış olan âlimlerimizin hayatlarına ve eserlerine ders kitaplarında yer verilmelidir.


Devleti oluşturan halkların dilleri resmi olarak tanınmalıdır. Herkesin kendi ana diliyle eğitim yapması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.


Zorunlu karma eğitimden vazgeçilmeli, isteyen aileler çocuklarını yüksek öğrenim dâhil eğitimin her kademesinde erkek veya kız okullarında okutabilmelidir.


Eğitim kurumlarında okul aile birlikleri etkinleştirilmelidir. Velilerin eğitim-öğretim süreçlerine aktif katılımı ile denetlenebilir eğitim modeli geliştirilmelidir.


Engelli bireylerin eğitim ve öğretim hakkından yararlanabilmeleri için gerekli tedbirler alınmalıdır.


Yıllardır ülke insanımıza ve özellikle kızlarımıza kâbus dolu günler yaşatan başörtüsü yasağının tamamıyla kaldırılarak, her kademedeki eğitim kurumlarında bulunan eğitimci ve öğrenciler diledikleri şekilde örtünebilmelidirler.


Yükseköğretime geçiş sınavında fırsat eşitliği sağlanmalıdır. Öğrencilerin burs imkânlarından azami derecede faydalanmasına yönelik fonlar oluşturulmalıdır. Müsadere edilen şeyler eğitim bursu için kaynak olarak kullanılmalıdır.


Yükseköğretim öğrencilerinin ihtiyaçları dikkate alınarak yeteri kadar kız-erkek ve evli yurtları oluşturulmalıdır.

YÖK kaldırılarak üniversiteler, akademik, idari ve mali yönden özerk bir yapıya kavuşturulmalı, yükseköğretim kurumları arasında koordinasyonu sağlayan yatay bir organizasyon oluşturulmalıdır.


Üniversiteler asli hüviyetlerine büründürülerek, öğretim elemanları ve öğrenciler üzerinde baskı ve dayatmaların bulunmadığı kurumlar haline getirilmelidir.


Her kademede ve alanda özel eğitim ve öğretim kurumlarının açılması serbest olmalıdır. Vakıf üniversiteleri desteklenmelidir.


Yoksul öğrencilerin de kaliteli eğitim alması sağlanmalıdır. Üstün zekâlı öğrencilerin zaman kaybını önlemek için, özel eğitim programlarıyla çok daha kısa sürede yüksek öğrenime başlamaları sağlanmalıdır.


Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın ve çocuklarının inançlarına göre uygun eğitim ve öğrenim görmeleri için gerekli tedbirler alınmalıdır.


Anadilde eğitim veren kurumlarda bütün dallarda eğitim ve öğretimi verebilecek kadroların yetiştirilmesi için üniversitelerde yeterli bölümler açılmalıdır.

Kaynak

https://hudapar.org/parti/parti-programi-76/genel-merkez/


SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI

SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI
SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI

ORTAK POLİTİKALAR MUTABAKAT METNİ – EĞİTİM POLİTİKALARI

ORTAK POLİTİKALAR MUTABAKAT METNİ - EĞİTİM POLİTİKALARI

Bu sayfada Türkiye’deki 14 Mayıs 2023 seçimlerinde ittifak kuran siyasi partilerin ortak politiklar mutabakat metninde bulunan eğitim ile ilgili politikalar yer almaktadır. Kaynak olarak siyasi partilerin kendi internet siteleri kullanılmıştır.

ORTAK POLİTİKALAR MUTABAKAT METNİ - EĞİTİM POLİTİKALARI
ORTAK POLİTİKALAR MUTABAKAT METNİ – EĞİTİM POLİTİKALARI

ORTAK POLİTİKALAR MUTABAKAT METNİ – EĞİTİM POLİTİKALARI

VII
EĞİTİM ve ÖĞRETİM

Okul Öncesi Eğitim
İlköğretim
Ortaöğretim
Yükseköğretim
Öğretmen
Özel Eğitim, Özel Yetenekli Öğrenciler,
Yaşam Boyu Eğitim ve Okullar

• Milli Eğitimi bir ideolojik çatışma alanı olmaktan çıkaracağız.
• Muasır medeniyet seviyesine çıkmak için eğitimi toplumsal ve ekonomik kalkınmanın temel unsuru olarak tüm paydaşların katılımıyla yapılandıracağız.
• Fikri, irfanı ve vicdanı hür nesiller yetiştireceğiz.
• Eğitim kurum ve süreçlerini cinsiyet, etnik köken, din, dil, yerleşim yeri, sağlık durumu,
sosyo-ekonomik koşulları ayırt etmeden, fırsat eşitliği ve adaletini ve herkesin nitelikli
eğitim hakkını garanti altına alan kapsayıcı bir anlayışla düzenleyeceğiz.
• Öğrenme-öğretme ortamlarını, beceri odaklı öğrenmeye dayalı, eleştirel düşünmeyi ve sorgulamayı geliştirecek biçimde düzenleyeceğiz.
• Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’nı içerik, akademik kadro, fiziki alt yapı, finans, ölçme, değerlendirme ve teftiş mekanizmalarını yeniden yapılandırarak, bilimsel veriye dayalı, şeffaf ve
hesap verebilir biçimde yöneteceğiz.
• MEB’i dijitalleştirecek ve eğitim teknolojilerinin geliştirilmesinde öncü ve ön açıcı bir kurum
haline getireceğiz.
• MEB ana hizmet birimlerindeki idari pozisyonlara eğitim kökenli ve liyakatli atamaların yapılmasını esas alacağız.
• Okul yöneticiliğinde ve bakanlık bünyesindeki görevlendirme ve ilerlemelerde kıdem, yönetim tecrübesi, yeterlilik, proje, ödül, yüksek lisans, doktora ve benzeri somut kriterleri esas alacağız.
• Talim ve Terbiye Kurulunu liyakati esas alan yapısıyla politika belirleyen, eğitim öğretime
yön veren etkin bir konuma kavuşturacağız.
• Devlet okullarındaki öğrencilere ücretsiz süt, su ve öğle yemeği vereceğiz.
• Okul öncesi, ilköğretim ve orta öğretimdeki tüm öğrencilere yardımcı kitaba ihtiyaç duymayacak şekilde ders kitaplarını yerel esnafa ve ekonomiye katkıda bulunacak şekilde ücretsiz temin edeceğiz.
• “Eğitim Destek Kartı” ile anaokulundan üniversiteye kadar devlet okullarındaki ihtiyaç sahibi öğrencilerin kırtasiye, çanta, kıyafet ihtiyaçlarını ve internete erişimlerini ücretsiz karşılayacağız.
• Okul öncesi eğitimi çalışan ebeveynlerin ihtiyaçlarını da gözeterek “tam gün tam destek”
ilkesi çerçevesinde düzenleyeceğiz.
• Ebeveynlerin gün içi kısa süreli işlerini görebilmek için, büyükşehirler başta olmak üzere her mahallede en az bir okulda bir sınıfı çocuk bakım merkezi haline getireceğiz.

• Sınav güvenliğini kamu vicdanında hiçbir tereddüt oluşturmayacak şekilde sağlayacağız.
• Ortaöğretime geçişlerde sınav odaklı değil süreç odaklı bir sistemi geliştirecek, öğrencinin
öğrenim sürecindeki notlarını, performansını, ilgisini, yeteneğini ve becerilerini dikkate alarak fırsat eşitliği ve adaleti çerçevesinde bir yönlendirme yapacağız.
• Liselere Giriş Sınavlarında yıldan yıla değişen uygulamalara son verecek, LGS sınavını süreç içinde kaldıracağız.
• Üniversiteye girişte yılda bir defa yapılan sınav yerine çoklu sınav imkânı sunacağız.
• Zorunlu eğitimi 1 yılı okul öncesi eğitim, 5 yılı ilkokul, 4 yılı ortaokul, 3 yılı ise lise olmak üzere 1+5+4+3 şeklinde uygulayacağız.

Okul Öncesi Eğitim

• Altyapıları oluşturarak okul öncesi eğitimi 1 yıl zorunlu tutarak ücretsiz sağlayacak ve isteğe bağlı olarak 3 yaş ve üzerine erken çocukluk eğitimi imkânı sunacağız.
• Çocuklarımıza üç yaşından itibaren; dil, zeka ve beceri gelişimlerini, doğayı tanımalarını,
değerler eğitimini, kişisel, fiziksel ve eğitsel gelişmelerini bütüncül bir yaklaşım ile sağlayacağız.
• Kreşleri ülke çapında yaygınlaştırarak okul öncesi çocukların eğitim hayatına başlamalarında fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla kamu, özel sektör, STK, üniversite ve yerel yönetimlerden oluşan “Kreş Ekosistemi Modeli”ni ve “Erken Çocukluk Bakımı ve Eğitimi Programı”nı hayata geçireceğiz.


İlköğretim


• 5 yıllık ilkokulun 5. sınıfını bir üst öğrenime akademik hazırlık programı şeklinde, 4 yıllık ortaokulun ilk yılını ise yabancı dil ve kodlama hazırlık sınıfı şeklinde düzenleyeceğiz.
• İlköğretimde evrensel etik, insan hakları, adalet, sağlık, çevre ve hayvan hakları, kültür, sanat, bilim, spor konusunda farkındalığın artırılmasını sağlayacak, müfredatı teknoloji ve inovasyona dönük farkındalığı artıracak şekilde güncelleyecek, oyunlaştırma gibi tekniklerle
öğrencilerimize programlama ve girişimcilik felsefesi kazandıracağız.
• İlköğretim kademesinde temel becerilerin geliştirilmesi ve öğrenme yoksulluğunun ortadan kaldırılması için bir eylem planı hazırlayacağız.

• Ders saatleri ve müfredatı yeniden planlayıp pedagojik açıdan çocukların yaşına uygun hale getireceğiz.
• Ortaokullarda sanat, spor ve bilim gibi alanlarda başta olmak üzere seçmeli derslerin sayısını artıracağız.
• Altyapı eksikliklerini gidererek tüm eğitim kademelerinde tam gün eğitime geçeceğiz.
• Kapatılan köy okullarını yeniden açacak, taşımalı eğitim uygulamasına son vereceğiz.
• Okul bazında kaynak, fiziki tesis ve donanım yetersizliklerini tespit edecek, eşit ve adil bir
eğitim öğretim fırsatı için okullar arası nicelik ve nitelik farkını en aza indirmek üzere bir
eylem planı hazırlayacağız.
• Zorunlu haller dışında birleştirilmiş sınıf uygulamasına son vereceğiz.
• Sınıfların çok kalabalık olduğu yerlerde yeni okul yapımına öncelik vereceğiz.
• Tüm engel gruplarına uygun okullar inşa edecek, engelli çocuklarımızın okuldan mahrum
kalmasına izin vermeyeceğiz.
• Kız çocukların okullaşma ve okula devam oranını artıracak her türlü çabayı gösterecek, gerekli destek ve teşvikleri sağlayacağız.
• Hiçbir öğrencinin tercih etmediği bir lise türüne ya da programına gitmek zorunda kalmayacağı; öğrencinin ilgisi, tercihi, yeteneği ve akademik başarısını esas alacak bir rehberlik ve yönlendirme sistemi oluşturacağız.
• Dijital içerik ve ortamlar kullanılarak öğrencilerin en az bir yabancı dil öğrenmesini ve yazılım ile kodlama becerisi kazanmasını sağlayacağız.
• Dijital uçurumu ortadan kaldırmak için EBA altyapısını geliştirerek işlevsel hale getireceğiz.
• Her okula Milli Eğitim Bakanlığınca denetlenecek okul temelli bir bütçe verecek, okullara
öğrenci başına kaynak aktaracağız.
• Okul Aile Birliği adı altında bağış, yardım ve benzeri suistimale açık ödemeleri kaldıracağız.

Ortaöğretim


• Lise eğitiminde salt bilgi veren ve sınav odaklı yaklaşımdan sosyal-duygusal ve bilimsel
düşünme, mesleki eğilim, sosyal farkındalık, kimlik kazanımı gibi konularda rehberlik odaklı
sisteme geçeceğiz.
• Lisede öğrencilerin ilgi, yetenek ve isteklerini karşılayacak esnek müfredat, seçmeli dersler ve MEB çevrimiçi eğitim platformlarında alınacak derslerle bireyselleştirilmiş akademik ve mesleki yönlenmelerini sağlayacağız.
• Ortaöğretim kurumları hakkında yapılan nitelikli veya niteliksiz şeklindeki, eğitim anlayışına
aykırı ayrımları ortadan kaldıracak, bütün kurumların kaliteli bir eğitim yapısına dönüşmesini sağlayacağız.
• Eğitime erişim imkânı olmayan bölgelerde, merkezi Yatılı Bölge Ortaokulları ve pansiyonlu
liseleri yaygınlaştıracak, Yatılı Teknoloji Liseleri açacağız.
• Bütün Organize Sanayi Bölgelerine sektörlerin ihtiyaçları doğrultusunda yatılı Mesleki ve
Teknik Liseler açacak, bu okulları, Milli Eğitim Bakanlığı ve Organize Sanayi Bölgesi yönetimiyle işbirliği içinde yöneteceğiz.
• Üniversitelerin liselere dönük girişimcilik ve teknoloji kuluçka merkezleri açmalarını destekleyeceğiz.
• Eğitim fakülteleri ile okullar arasındaki entegrasyonu sağlayacağız.
• Yurt içi ve uluslararası karşılıklı değişim programlarını üniversitelerle sınırlı tutmayacağız.
• Açık Öğretim Lise’lerine düzenleme getireceğiz.


Yükseköğretim

• YÖK’ü kaldıracak, yüksek öğretim kurumlarının akademik, idari ve mali özerkliğine müdahale etmeksizin yüksek öğretimin planlanması ve yükseköğretim kurumları arasında koordinasyonun sağlanması şeklinde sınırlı görevleri bulunan bir kurul kuracağız.
• Yükseköğretim kurumlarının bilimsel, idari ve mali özerkliğini güvence altına alacağız.
• Yükseköğretim kurumlarının yönetim ve denetiminin kendi öğretim üyeleri arasından seçimle oluşturdukları organlar eliyle gerçekleştirilmesini sağlayacağız.
• Yönetim ve denetim organları ile öğretim elemanlarının ancak bu kurumların yetkili organları tarafından görevden uzaklaştırılabileceğini güvence altına alacağız.

• Üniversitelerin, Senatolarınca önerilen ve akademisyenler tarafından oylanan; akademisyenler, mezunlar, öğrenciler, yerel yönetimler, iş dünyası, meslek örgütleri ve halktan temsilcilerden oluşan bir üst kurul tarafından çoğulcu, katılımcı ve sürdürülebilir bir vizyonla yönetilmesini sağlayacağız.
• Üst kurulların rektör seçim süreçlerini her üniversiteye özgü olacak şekilde yönetmesini düzenleyeceğiz.
• Üst kurulların seçimi, çalışması, görev süresi gibi hususları yönetmelikle belirleyeceğiz.
• Üniversitelerde idari, mali ve bilimsel özerkliği sağlayacak, üniversiteleri özgür düşüncenin,
bilimsel çalışma ve tartışmaların merkezi haline getireceğiz.
• Akademisyenlerin ifade hürriyeti önündeki engelleri kaldıracağız.
• Yükseköğretimde içerik ve süreçleri “profesyonel yeterlilik”, “vizyon geliştirme” ve “üretim”
odaklı olarak düzenleyeceğiz.
• Her şehre her ilçeye üniversite açma anlayışını değiştirecek, ülkemizin hedef ve ihtiyaçlarına göre üniversite, fakülte ve bölümlerin yeniden planlanmasını ve yapılandırılmasını sağlayacağız.
• Üniversitelerin bölgesel ve yapısal olarak farklı alanlarda ihtisaslaşmasını ve markalaşmasını sağlayacağız.
• Yükseköğretim’e bütçeden daha fazla kaynak tahsis edeceğiz.
• Üniversitelerin bilgi üretme ve bilgiyi ticarileştirme süreçlerinde, özel kesim ve kamu kesimi ile işbirliğini güçlendirecek modelleri destekleyeceğiz.
• Üniversitelerimizin başka ülkelerde dijital veya fiziki kampüs açmalarını teşvik edecek, öğrenci değişim programlarını destekleyeceğiz.
• Üniversitelerimizin uluslararası öğrenci almasını güçlendirilmiş standartlar çerçevesinde
teşvik edecek, yabancı ve nitelikli akademik personel ve yönetici istihdam etmelerinin önünü açacağız.
• Yurtdışı denklik süreçlerini yüksek standartlar getirerek hızlı ve güvenli bir sistemle kolaylaştıracağız.
• Öğretim elemanları için şart koşulan yabancı dil başarı puanını yükselteceğiz.
• Yağmacı dergiler aracılığıyla yapılan intihal ile kararlı biçimde mücadele edecek, ülkemizi
intihal listelerinden çıkaracağız.
• Üniversitelerde yüksek lisans ve doktora programlarında burslu öğrenci sayısını artıracağız.

• Yüksek lisans ve doktora tezlerinin kalitesini artıracağız.
• Üniversite diplomalarının akredite olmaları için mekanizmalar kuracak, her diplomanın istihdam yetkinliğini üniversite tercihi yapanların bilgisine sunacağız.
• Eğitim görülecek üniversitelerle ilgili standartları yükselterek yurt dışına gönderilen lisansüstü öğrencilerinin sayısını artıracağız.
• Alanlar arası geçişte derslerin kredi ve içerik gibi kriterleri tek merkez tarafından değerlendirilerek, denklik ve muafiyet koşullarının sadeleştirilmesini sağlayacağız.
• Açık öğretim bölümlerini ihtiyaca göre yeniden düzenleyeceğiz.
• Üniversite arazilerini ranta kurban ettirmeyeceğiz.
• Yeni yurt binaları yaparak ve üniversite kampüsü etrafındaki binaları kiralama yöntemiyle
“genişletilmiş kampüs” uygulamasını başlatarak üniversitelerin yurt sorununu çözeceğiz.
• KYK kredi ve burslarını yeni bir anlayışla ele alacağız, dağıtım süreçlerini şeffaf hale getireceğiz.


Öğretmen

• Öğretmenlerimizin kurumsal ve toplumsal niteliği ile saygınlığını artırmayı temel önceliğimiz yapacağız.
• Öğretmen başına öğrenci sayısında OECD ortalamasına ulaşmayı hedefleyeceğiz.
• Öğretmenlik Meslek Yasasını değiştirecek, öğretmenlerin özlük haklarını iyileştirecek, öğretmenleri öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen şeklinde gruplayan uygulamaya
son vereceğiz.
• Üniversite seçme sınavlarının, “Öğretmenlik Mesleği” ile ilgili tercihlerinde taban puanı sınırlaması getirecek, taban puanı arz ve talebe göre dinamik bir biçimde belirleyecek ve nitelik açısından kontrolü sağlayacağız.
• Ataması yapılmayan öğretmen havuzunu eriteceğiz.
• Öğretmenlik alanlarına uygun fakültelerden mezun olanlara, bitirdikleri bölümün giriş puanının ilgili eğitim fakültesinin giriş puanıyla denk olması ve Eğitim Fakültelerinde yüksek
lisans yapmaları şartıyla öğretmen olma imkanı sağlayacağız.
• Öğretmen atamalarında mülakatı kaldıracağız.

• Öğretmenin kariyer gelişiminde; öğretmenin katıldığı seminerler, hizmet içi eğitimler, aldığı
lisans üstü eğitim, katıldığı kurslar ve yürüttüğü ya da katılımcısı olduğu projeler ile öğrencilerinin başarılarını objektif olarak dikkate alacağız.
• Öğretmenlerin dijital içerik, interaktif ders ve akıllı tahta içeriği hazırlama gibi yeterliliklerini
geliştirecek, bilişim teknolojileri dahil meslek içi eğitimlerine ağırlık vereceğiz.
• Eğitim fakültelerinin sayı ve öğrenci kotalarının uzun vadeli kalkınma planları çerçevesinde
belirlenecek öğretmen ihtiyacıyla uyumlu olmasını sağlayacağız.
• Eğitim fakültelerindeki öğrencilerin kuramsal bilginin yanı sıra uygulamaya dönük eğitim almalarını, kısa-yüzeysel staj şeklinde değil okullarda eğitim içinde uygulamalı yetişmelerini
ve yetkin bir öğretmen adayı olarak mezun olmalarını sağlayacağız.
• Eğitim fakültelerinin hepsinin akredite olmalarını sağlayacağız.
• Öğretmen adaylarının “Yüksek Lisans” ile Eğitim Fakültelerinden mezun olmalarını sağlayacak, doktora yapmalarını teşvik edeceğiz.
• Öğretmenlerin, öğrenci eğitimini aksatmayacak şekilde yurtiçi, yurtdışı eğitim, sempozyum ve benzeri etkinliklere katılmasını sağlayacağız.
• Dezavantajlı bölgelerde staj yapılmasını özendirecek, öğretmelerin bu bölgelerde daha uzun süreli kalmalarını teşvik edecek mali destekler sağlayacağız.

Özel Eğitim, Özel Yetenekli Öğrenciler, Yaşam Boyu Eğitim ve Okullar

• Özel eğitime ihtiyacı olan dezavantajlı çocukların eğitime erişiminin önündeki tüm engelleri
kaldıracağız.
• Özel Eğitim ve Rehberlik Merkezlerinin faaliyetleri için paydaşların etkin katılımıyla öğrenci
merkezli ve insan hakları temelli bir anlayışla hizmet standartları ve ilkeleri oluşturacağız.
• Özel çocuklarımız için her il ve büyük ilçelerimizde çocuklarımızın özel durumuna (Otizm,
Asperger, Down ve diğer YGB tanısı olan evlatlarımız) uygun ve hayat boyu devam edecek
eğitim kampüsleri kuracak, ihtiyacı olan çocukların bu kampüslerdeki yurtlarda barınmalarını sağlayacağız.
• Özel eğitimde yardımcı teknolojileri; özel gereksinimi olan bireylerin öğretimini bireyselleştirmek, bağımsızlıklarını artırmak ve yaşam kalitelerini yükseltmek amacıyla kullanacağız.
• Tüm özel gereksinimli öğrencilerin durumlarına göre gerekli araç, gereç, doküman ve benzeri ihtiyaçlarını karşılayacağız.

• Özel gereksinimli öğrencilerin kaynaştırma sınıflarına alınmalarının önündeki engelleri kaldırmak üzere devlet okullarındaki eğitimcilerin bu konudaki yeterlilik düzeylerini arttıracak, gerekli kaynak ve materyal desteğini sağlayacağız.
• Okul öncesi, ilkokul ve ortaokullarda öğrencilerin yetenek taramalarının yapılması ve özel
yetenek alanlarında ders dışı desteklerin sağlanması amacıyla bir eylem planı hazırlayacağız.
• Üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerimizi, objektif ölçütlerle tespit ederek, bu öğrencilerimiz için özel okullar açacak, özel destek programları hazırlayacak ve okul dışı eğitim olanakları ile burs sağlayacağız.
• Özel yetenekli öğrencilerin yetkinlik ve ilgi alanlarına göre özgün programlar oluşturacak,
üst eğitim seviyelerinden ders almalarının önü açacak, orta öğretim ve üniversite sistemini
bu yaklaşımla gözden geçireceğiz.
• Bilim ve Sanat Merkezleri’ne öğrenci seçme sürecinin ailelere eğitimsel açıdan anlamsız bir yük getiren sınava hazırlık sürecini önleyecek tedbirleri alacak, çağdaş yöntemlerle yetenek
taraması yaparak etkin bir rehberlik ve yönlendirme sistemi oluşturacağız.
• Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlığı’nı (RPD) her an her yerde ulaşılabilir profesyonel bir
hizmet alanı haline getireceğiz.
• Erken çocukluk eğitiminden, liseye kadar olan tüm eğitim kademelerinde, okulun öğrenci
sayısına göre ihtiyacı karşılayacak nitelikte RPD kadrosu oluşturacağız.
• Birer ikişer haftalık kurslarla bireylere, kişisel, mesleki ve akademik rehberlik hizmetleri
sunmanın ciddi sakıncalarının önüne geçmek için RPD hizmetlerinde uzmanlaşmayı şart
koşacağız.
• “Her Yer Okul, Her An Eğitim” anlayışıyla eğitim sistemini 3 yaşından başlayıp hayat boyu
süren bir biçimde yapılandıracağız.
• Hayat Boyu öğrenme anlayışını, bir yaşam biçimine dönüştürerek, tüm vatandaşlarımıza
otomasyon ve iş alanlarındaki hızlı dönüşümün yaratacağı uyum ihtiyacını karşılaşmaya yönelik bilgi, beceri ve donanımı kazandıracağız.
• Esnek, ihtiyaçlara hızlı bir şekilde cevap/tepki verebilen modüler hayat boyu öğrenme programları oluşturacağız.
• Yaygın eğitim kurumlarını yaşam boyu eğitim yaklaşımı çerçevesinde tüm halkın ihtiyaç
duyduğu eğitimi alabileceği şekilde bir yapıya kavuşturacağız.
• Üniversiteleri halka açacak, farklı yaş kitlelerinin farklı sınıflarda farklı programlarda ama
aynı zamanlarda kampüsleri kullanabilmelerini sağlayacağız.

• Halk eğitim merkezlerinin yapısı ve süreçlerini yeniden düzenleyecek, öğrenme ve becerileri ölçme-değerlendirme, sertifikasyon veya belgelendirme alanlarında standartlar oluşturacağız.
• Hayat boyu öğrenmede işletmeler, organize sanayi bölgeleri, halk eğitim merkezleri, kültür
merkezleri, meslek yüksek okulları ve üniversitelerin iş birliğini güçlendireceğiz.
• Mesleklerinde derinleşmek ve meslek değiştirmek için dinamik eğitim yapısını her yaş için
kurgulanmasını teşvik edeceğiz.
• Sanayinin ihtiyacını karşılamak ve gelecek teknolojilere hazırlık yapmak için hayat boyu
eğitim programlarını teşvik edecek, kısa ve orta döngülü teknolojilere hazırlık yapılmasını
sağlayacağız.
• Ebeveyn Eğitimine, eğitim politikalarımızın odağında yer vereceğiz.
• Okulların mimari yapılarını engellilerin ihtiyaçlarını, ortak çalışma alanlarını, spor ve sanat
(resim, müzik, konser) mekanlarını dikkate alarak tasarlayacak ve mevcutları bu çerçevede
iyileştireceğiz.
• Okul kantinlerinin, bahçelerinin ve tuvaletlerinin güvenlik ve temizlik yönünden sürekli
kontrol altında tutulmasını ve yeterli sayıda temizlik görevlileri istihdam edilmesini sağlayacağız.

KAYNAKLAR

https://media.chp.org.tr/yayinlar/files/2023/1/30/51fb98b4-caa9-40a0-8788-f1e5634f2fea.pdf?tick=1675071647951

https://devapartisi.org/guclendirilmis-parlamenter-sistem/mutabakat-metinleri

https://www.dp.org.tr/haber/alti-siyasi-parti-genel-baskaninin-ortak-aciklamasi-05-01-2023

https://gelecekpartisi.org.tr/duyuru/ortak-politikalar-mutabakat-metni-1675245521

https://iyiparti.org.tr/yarinin-turkiyesi-icin-ortak-politikalar-mutakabat-metni

https://saadet.org.tr/tr/dosya-arsivi

SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI

2023 Türkiye seçimleri ve oy pusulası sıralaması: Hangi parti ve ittifaklar kaçıncı sırada?

“Biz birlikte Türkiyeyiz” dersdunyasi.net

Bu sayfada siyasi partilerin eğitim programları yer almaktadır. Kaynak olarak siyasi partilerin kendi internet siteleri kullanılmıştır.

2023 Türkiye seçimleri ve oy pusulası sıralaması: Hangi parti ve ittifaklar kaçıncı sırada?
2023 Türkiye seçimleri ve oy pusulası sıralaması: Hangi parti ve ittifaklar kaçıncı sırada?

DP – Demokrat Parti Eğitim Programı

DP - Demokrat Parti Eğitim Programı

Bu sayfada DP – Demokrat Parti Eğitim Programı yer almaktadır. Kaynak olarak partinin kendi internet sitesi kullanılmıştır.

DP - Demokrat Parti Eğitim Programı
DP – Demokrat Parti Eğitim Programı

DP – Demokrat Parti Eğitim Programı

Herkes, Hiçbir Ayrımcılığa Tâbi
Tutulmadan Eğitim Alabilmelidir


Mevcut milli eğitim sistemimiz, fırsat eşitliği gibi kulağa hoş gelen güzel sözcükler bir yana, eşitsizlikleri derinleştiren, sadece sınırlı sayıda varlıklı kesimlere iyi eğitim imkânı sağlayan bir yapıdadır ve çocuklarımızın özgüvenlerini zedelemektedir.


1- Eğitim Politikalarımız


1–1 İlk ve Orta Öğretim’e Bakışımız


Türk milli eğitim sistemi, okul öncesi (3–5 yaş grubu), sekiz yıllık ilköğretim (6–14 yaş) ve süresi lise türüne göre hazırlık dahil üç-beş yıl arasında değişen üst ortaöğretim kademelerinden oluşmaktadır.

Üst ortaöğretim kademesi, ülkemizde, öğrencileri hem iş hayatına, hem de yükseköğretime hazırlayan genel eğitim ve mesleki ve teknik eğitim gibi iki ana kulvara ayrılmakta olup, ortaöğretim kademesinde ya da yüksek öğretim sayılmayan orta öğretim sonrası düzeyde, öğrencileri doğrudan iş hayatına hazırlayan programlar bulunmamaktadır.

Demokrat Parti, mevcut milli eğitim sistemimizde, okul öncesi eğitim, temel eğitim, özel okulların payı, öğrenci/öğretmen oranı, mesleki ve teknik eğitim kulvarları arasındaki dağılım gibi çok önemli konularda yaşanan yetersizliklerin bilincindedir.

Demokrat Parti’nin yüce milletimize arzı, tüm bu olumsuzlukların, yetersizliklerin, süratle ve bir “alma mater” (kendi evladı gibi yetiştiren anne) inanç ve özeniyle giderilecekleri sözüdür.

Demokrat Parti olarak, yenilenen Türkiye vizyonumuz çerçevesinde ve odağında “fırsat eşitliği” nin yer alacağı bir “eğitim seferberliği” başlatmak ve bu suretle en değerli varlığımız
olan çocuklarımız ve gençlerimizin büyük Atatürk”ün “hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözünün ışığında, akıl ve bilim yolunun yolcuları olmalarını sağlamaya kararlıyız;

Bu cümleden olarak, Demokrat Parti’nin ilk icraatlarından biri, temel düzenlemelere paralel olarak, kişisel gelişim, kavramsal ve analitik düşüncenin başladığı, ilgi alanlarının belirginleştiği “okul öncesi eğitim”i de, “zorunlu temel eğitim”in ayrılmaz bir parçası
olarak düzenlemek ve böylece de, kademeli olarak zorunlu temel eğitimi 5-17 yaşlarını kapsayacak şekilde 12 yıla çıkarmak olacaktır.

Demokrat Parti için eğitim, ideolojik düşünce ve amaçların gerçekleştirilmesine yönelik kullanılabilecek bir araç değil, aksine, küreselleşen dünya gerçeğinde Türkiye’nin varoluş mücadelesinin en etkin, stratejik bir imkânı ve silahıdır.

Demokrat Parti’ye göre eğitim, hiçbir ayırımcı veya kısıtlayıcı uygulama olmaksızın herkesin yetenekleri ölçüsünde bireysel gelişiminin sağlanmasının en etkin ve adil aracıdır ve bu özelliği ile de, toplumsal bütünleşmenin ve dayanışmanın en önemli taşıyıcı sütunlarından biridir..

Demokrat Parti’ye göre, herkesin okul öncesinden yükseköğretime kadar, hiçbir engel ve ayrımcılığa tabi olmadan eğitim alabilmesi, temel bir insan hakkıdır. Bu haktan herkesin eşit olarak yararlanabilmesini teminen devlet, bir taraftan dar gelirli ailelerin çocukları için parasız yatılı okul kapasitesini arttırırken, diğer taraftan kredi ve karşılıksız burs imkânlarını, ihtiyacı olan tüm öğrencileri kapsayacak biçimde genişletecektir.

Özellikle özürlülerle ekonomik gücü yeterli olamayan ailelerin çocuklarına yetenekleriyle doğru orantılı bir eğitim imkânı sağlanmasını da, Anayasamızda belirtilen “sosyal devlet”in görevi olarak görüyoruz. Bu cümleden olarak, tüm eğitim kurumlarının hizmet alanlarını, engellilerin de yararlanabilecekleri şekilde düzenlemeleri yanında, okul, eğitim kadrosu, ders araç ve gereçleriyle ülkenin her köşesinde aynı kalitede eğitim hizmeti sunulmasını da, vazgeçilmez bir hedef olarak değerlendiriyoruz.

Demokrat Parti’nin eğitim modelinde, çocuklarımızın ve gençlerimizin, sadece kendi ülkemizde ve ağırlıklı olarak kamu sektöründe istihdam edilmek üzere yetiştirilmeleri anlayışı terk edilecek, ezberciliğe ve gerçek yaşam ile ilgisi olmayan gereksiz bilgilere son verilecek, çocuklarımızın kişilik, ilgi ve yeteneklerinin farklı olduğu gerçeğinden hareketle onlara kavramsal düşünme ile analiz-sentez yeteneği kazandırmaya yönelik çağdaş bir sistem dâhilinde bilgiye erişme yani “öğrenme” öğretilecektir.

Mevcut milli eğitim sitemimiz, değişime ayak uydurmak bir yana, çocuklarımızın ve gençlerimizin ilgi ve yetenekleriyle yaratıcı kapasitelerini açığa çıkarmak, desteklemek ve geliştirmekten uzaktır. Mevcut milli eğitim düzeninde okul, eğitimin beşiği olmaktan
çıkmak üzeredir.

Mevcut milli eğitim sistemimiz, fırsat eşitliği gibi kulağa hoş gelen, gönülleri ferahlatan güzel sözcükler bir yana, eşitsizlikleri derinleştiren, sadece sınırlı sayıda varlıklı kesimlere iyi eğitim imkânı sağlayan bir yapıdadır ve çocuklarımızın özgüvenlerini zedeleyebilecek uygulamalar içermektedir. Bugün varılan noktada, çoktan seçmeli test usulü sınavın vahim sonuçlar doğurabilecek tahribatının da etkisiyle kendini yazılı ve sözlü ifade edemeyen, genel kültür düzeyi çok düşük, analiz-sentez yeteneğinden yoksun nesiller yetiştirilmektedir. Lise diplomalarının değerinin ise, ”üniversite giriş sınavı belgesi”ne indirgenmiş olduğu gerçeği de unutulmamalıdır.

Mesleki ve teknik eğitim programlarına devam eden öğrencilerin de aynı sistemde yükseköğretime yönlendirilmeleri, ülkemizde ara kademe insan gücü yetiştirilmesine yönelik programların tercih edilebilirliğine olumsuz etki etmiş ve böylece ara kademe
insan gücü ihtiyacımız karşılanamaz hale gelmiştir.

Bu durumun devamı halinde, uygar dünyanın güçlü ve saygın bir üyesi olmak bir yana, büyük Atatürk’ün “çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak hatta onu aşmak” şeklindeki vizyonunu da unutmak zorunda kalarak, dünyanın “ucuz işgücü deposu” olarak kalmaya mahkûm olacağız.

Demokrat Parti, istihdam değeri olmayan mesleki ve teknik eğitim programlarını ayıklayarak, ülkenin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücü ile eğitim programları arasında uyum sağlamayı temel politika olarak benimsemektedir. Bir sonraki adım olarak da mesleki
ve teknik eğitimin, ortaöğretim sonrası düzeyde ve çağdaş bilimsel temellere dayalı olarak yapılmasıdır.

Demokrat Parti’nin eğitim anlayışının temelinde, “herkesin kendi ana dilini, din ve inancını öğrenme hakkının, temel bir insan hakkı olduğu” düşünce ve değerlendirmesi yatar; Ancak, resmi dil yani eğitim dili Türkçe’dir ve Türkçe olarak kalacaktır.

Demokrat Parti iktidarında, eğitim-istihdam arasındaki gerekli uyum da dikkate alınarak, küresel bilgi ekonomisinin yaygınlaşmasına paralel şekilde, ders kitaplarının yenilenmesi yanında, müfredat içeriklerinde yapılması zorunlu değişiklere temel oluşturmak üzere, temel fen ve sosyal bilimler alan bilgileriyle yabancı dil ve bilgi teknolojilerine ilişkin ders ve programların ortaöğretimdeki ağırlığının arttırılması sağlanacaktır.

Demokrat Parti’nin mesleki eğitime ilişkin nihai hedefi, öncelikli olarak piyasaların ihtiyaçları dikkate alınarak, uluslararası standart ve kalitede meslek erbabı yetiştirmek üzere yeniden yapılandırılacak olan mesleki eğitim sürecine, başta işverenler olmak üzere meslek örgütleri ve sendikalar gibi paydaşları da katmak; giderek, ortaöğretimde mesleki-akademik eğitim ayırımını ortadan kaldırarak, mesleki teknik eğitimi, ağırlıklı olarak yükseköğretim düzeyine çıkarmaktır.

Sanayimizin ihtiyaç duyduğu nitelikli ara kademe işgücünün yetiştirilmesine yönelik olarak, meslek okulları, yükseköğretim hakkı vermeyen, piyasaların esnekliğine uygun yapıda, programların belirlenmesi ve uygulanmasına paydaşların da katıldığı, eğitimin, ilke olarak okul-sanayi işbirliği ile işbaşında, uygulamalı olarak yapıldığı, mezunlarına, sadece aynı meslekte ve yetenekleri ölçüsünde olmak kaydıyla yükseköğretim imkânı da sunan
eğitim birimlerinin kurulması, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması da, Demokrat Parti’nin öngördüğü önemli bir yeniliktir.

Özel sektörün, daha etkin olarak eğitim alanında yer alması yanında, işveren örgütlerinin kendi mesleki alanlarında iki ya da dört yıllık meslek yüksekokulu veya yüksekokul kurmalarının özel araçlarla teşvik edilmesi, entegre mesleki ve teknik eğitim kurumlarının, özellikle organize sanayi bölgeleri gibi, mal ve hizmet üretiminin yoğun olduğu bölgelerde kurulması gibi hususlar, Demokrat Parti’nin önceliklerindendir.

Demokrat Parti’nin bir diğer önemli yeniliği, yaşam boyu eğitime yönelik uygulamalarında gözlenecektir. Demokrat Parti olarak, yüce milletimizin sürekli eğitimlerine katkı amacıyla mahalli yönetimlerin imkânları yanında, özellikle yaygın eğitimin çeşitlendirilmesi ve kapsamının genişletilmesi ile açık eğitim uygulamalarının yaygınlaştırılması, bu amaca yönelik olarak gerekirse uygun devlet okullarının fiziki mekânlarının da kullanıma açılması suretiyle bu önemli, çağdaş hizmeti sunmakta kararlıyız.

Demokrat Parti, eğitime ilişkin tüm planlamalarında ve faaliyetlerinde, yurtdışında bulunan vatandaşlarımızın ve çocuklarının, milli birlik ve beraberliklerinin sağlanması ile öz benliklerinin muhafazası ve geliştirilmesine yönelik düzenlemeleri de özenle dikkate alacaktır.

Demokrat Parti, ülkemizin geleceği bakımından hayati önemi haiz uygulamalara, fedakâr öğretmenlerimizin eğitimleri, kişisel ve mesleki gelişimleri için hizmet içi eğitimleri ve yaşam standartlarının yükseltilmesi hususları ile birlikte, Milli Eğitim Bakanlığımızın merkez ve taşra teşkilatların da gerekli düzenlemeler ve yenileştirmeler ile başlayacaktır.

1–2 Yükseköğretime Bakışımız

Ülkelerin sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmelerine kaynaklık, böylece toplumsal değişime de öncülük eden üniversiteler, eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve toplumsal hizmetler gibi işlevleriyle çok önemli bir itici güçtür. Üniversiteler, rekabetin her alana damgasını vurduğu günümüzün küreselleşmiş dünyasında, adeta “bilgi üretim merkezleri, bilgi ekonomisinin beynidir”.

Halen Türkiye’de 45’i vakıf, 94’ü devlet olmak üzere, toplam 139 üniversite bulunmaktadır ve bu sayı sürekli olarak artmak zorundadır. Zira yükseköğretimdeki okullaşma oranımız, gelişmiş ülkelerin çok gerisindedir. Ancak, sadece üniversite açmak yeterli değildir. Bu ilim-irfan yuvalarını, kapılarında “üniversite” yazan “yüksek lise” olmaktan da kurtarmak lazımdır.

Demokrat Parti, yarınlarımızın güvencesi olan gençlerimizin, çağdaş gelişmelere ayak uydurabilecek şekilde organize olmuş, yapılanmış çağdaş üniversitelerde, dünya ölçeğinde oyunun kurallarına hâkim, bu kuralları uygulayarak oyun oynayabilme kapasitesine sahip beyinler olarak eğitilebilmelerini sağlamak amacıyla geliyor.

Küreselleşme sürecinin doğal bir sonucu da, dünyada, yükseköğretimin giderek küresel bir faaliyet haline gelmesidir; Bu süreçte, akademik değerlendirme, diploma denkliği, kalite kontrolü, akreditasyon, yaşam boyu eğitim, yeniden eğitim, tam gerektiği zaman eğitim gibi kavramlar, eğitim dünyasının gündeminde ön sıralarda yer almaktadır.

Demokrat Parti olarak, yükseköğretime ilişkin tüm çalışmalarımızı, Avrupa yükseköğretim sistemleri arasındaki farklı uygulamalara son vererek, olabildiğince birbiriyle uyumlu, yeknesak bir yükseköğretim sistemine geçilmesi yanında, ortak bir Avrupalı bilinci ve kültürünün yaratılması ve üniversiteler arasında işbirliği yoluyla bilim ve teknolojide rekabet gücünün geliştirilmesi gibi amaçlarla, Haziran 1999’da başlatılan ve ana faaliyet alanları, “diploma ve derecelerin tanınması, kalite güvencesi, yükseköğretim yeterlikler çerçevesi, öğrenci katılımı ve sosyal boyut” olarak belirlenen, Bologna Süreci’ne özel bir önem ve dikkat atfederek sürdürüyoruz..

Bu süreçlerde ele alınan veya karara bağlanan “Avrupa kredi transfer sistemi, diploma eki, yükseköğretimde kalite güvencesinin sağlanmasına yönelik işbirliği, öğrencilerin sürece
aktif katılımları, yaşam boyu eğitimin geliştirilmesi ve Avrupa’ da sınırlar ötesi eğitim imkânlarının sağlanması” gibi konuları da özenle değerlendiriyoruz.

Demokrat Parti iktidarında üniversitelerimiz, özgün bilgiyi üreten, işleyen, değerlendirerek sadece ülkemizin değil, tüm insanlığın yararına sunan, bunun için de öncelikle fikirlerin özgürce geliştiği, insan sermayesinin, insan aklının, insanın fark yaratma güdüsünün ön plana çıkarıldığı, insan beyninin düşünce odaklı çalışmasının teşvik edildiği, öğrencisi, öğretmeni ve çalışanıyla mensubu olmaktan onur duyulan yükseköğretim kurumları haline
getirilecektir.

Demokrat Parti, üniversitelerimizi, lider kişilikli, girişimci, evrensel değerlere açık, çağdaş, analitik düşünceye ve kavramsal beceriye sahip, özgüveni yüksek, demokrat, laik ve Türkiye
Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğünü savunan gençlerin rağbet edecekleri bir ilim-irfan yuvalarına dönüştürecektir.

Demokrat Parti, üniversitelerimizi, ülkemizin geleceğinin şekillenmesine yönelik en etken ve belirleyici kurumlardan biri olarak görmektedir ve yükseköğretim sistemimizi, dünyanın sayılı üniversite ve yüksek okulları ile rekabet edebilecek seviyeye getirebilmek amacı ile yeniden yapılandırmaya hazırdır.

Demokrat Parti iktidarında üniversitelerimiz, mezun olan öğrencilerine en az bir yabancı dil öğreten, bilgisayar okuryazarı olmalarını sağlayan, mesleki alanda verilen derinliğe paralel olarak, ihtiyaç halinde yeni mesleklere de adapte olabilmeleri için en az bir başka alanda da genişlik verilmesi yanında, ekip çalışması yapabilme fonksiyonunu da kazandırabilen, çağdaş bilim yuvaları olacaktır.

Demokrat Parti’nin yeniden yapılandıracağı yükseköğretimin önde gelen amacı, “lisan bilen, bilgisayar kullanan, olayları global ölçekte değerlendirebilen, ya da olaylara hem makro, hem de mikro açılardan bakabilen, süratli ve verimli çalışmanın metodolojisine vakıf, bilimsel bilgiyi ekonomik değere dönüştürebilecek donanıma sahip, sistemin, hızını ve bilgisini sürekli artırıp yenileyerek geliştiremeyeni eleyeceğinin bilincinde öğrenciler yetiştirip,
sadece Türkiye’ye değil, dünya piyasalarına sunabilmek olacaktır.

Demokrat Parti’nin amacı, uluslararası düzeyde eğitim-öğretim ve araştırma-geliştirme faaliyetleri sürdürülecek üniversite gençliğinde, kişisel ilgi, istek ve yetenekler de dikkate alınarak “bilgi ve öğrenme açlığı” yaratmak ve böylece kendilerini, okuyan, öğrenen, düşünen, tartışan, sorgulayan, kişisel sorumluluk duygusuyla araştırma, geliştirme ve sorun çözme yeteneği gelişmiş, yeni fikirlere açık, kültürel değerlere önem veren, gerektiğinde
demokratik tavırlar sergileyebilen, beceri düzeyi yüksek insanlar olarak topluma kazandırmaktır.

Demokrat Parti olarak atılım yapma arzusuyla dolu, çıkış arayan, fırsat penceresi kollayan gençleri, kendileriyle çevreleriyle ve tüm dünya ile barışık, olaylara geniş bir açıdan bakabilen, yeni eğilimleri iyi kavramış, inisiyatif alabilen, liderlik ve sorun çözebilme
yetenekleri gelişmiş insanlar olarak yetiştirecektir.

Demokrat Parti, yükseköğretime ilişkin olarak, ilgili ve gerekli paydaşları da katarak, dünyadaki son gelişmeler paralelinde ülkemizin ihtiyaç imkân ve koşullarına uygun, Anayasa’mızın 1. 2. ve 3. maddelerinde yer alan “Cumhuriyetimizin temel ilkeleri” ile Atatürk Devrimleri’nin ateşleyici gücünü oluşturan “aklın ve bilimin üstünlüğü” ışığında, bir “yükseköğretim stratejisi” hazırlamak ve devamında “yükseköğretim reformu” yaparak işe başlayacaktır.

Demokrat Parti, sosyo-ekonomik politikalar bağlamında ele aldığı ve yeniden yapılandıracağı üniversitelerin, yükseköğretimin yarı kamusal özelliği de dikkate alınarak, devlet, öğretim üyeleri, öğrenci birlikleri ve piyasa temsilcileri başta olmak üzere, diğer
paydaşlar arasında kurulacak bir denge çerçevesinde yönetilmelerini teminen, ihtiyaç duyulacak düzenlemelerle 2547 Sayılı Yüksek Öğretim Yasası’nda gerekli değişiklikleri yapacaktır.

YÖK Yasası’nda yapılacak değişiklikler çerçevesinde, Yükseköğretim Kurulu’nun bileşimi ile ÖSS sınavı ve rektör seçimleri başta olmak üzere, yükseköğretimin idari yapısında köklü değişiklikler yapılacak ve YÖK, ağırlıklı olarak bir planlama, koordinasyon ve denetleme kurumu olarak görev yapacak, özellikle akademik işler ve kararlara ilişkin olarak “Üniversitelerarası Kurul” un görev ve yetkileri artırılacaktır.

Demokrat Parti, yükseköğretim politikalarını, üniversitelerin, eğitim- öğretim ve AR-GE faaliyetlerinin doğrudan sonucu olarak, ülkenin rekabet gücünü, yani geleceğini belirleyen, başka bir ifadeyle “ülke geleceğinin yol haritasının çizildiği” en önemli odaklardan biri olmaları nedeniyle de, ağır, toplumsal sorumluluk altında bulunduklarının bilincindedir.
“Üniversite Özerkliği” ve “Akademik Hürriyet” kavramlarına özel önem veren Demokrat Parti, özerkliğe ilişkin olarak, eğitim-öğretim, araştırma- geliştirme faaliyetlerinin olmazsa olmazı olan özgürlük ve hoşgörü ile toplumsal sorumluluk ve mali kaynak sağlamaktan kaynaklanan “Denetim Hakkı” arasındaki hassas dengeyi kuracak; “Akademik Hürriyet” derken de, bilimsellik ve ülke kanunlarının dışında hiçbir kısıtlamaya izin vermeyecektir.

Demokrat Parti’nin hedefi, Türk üniversite sisteminin aşırı merkeziyetçi yapısını değiştirerek, “kendi kriterlerini belirleyebilen üniversite” modeline geçmektir.
Demokrat Parti’nin “demokrat” sıfatına yakışır biçimde, üniversiteler, idari ve mali konularda karar alıp uygulayabilme yetkileri ile donatılacaklardır.

Demokrat Parti’nin, yükseköğretimin finansmanı ve kaynak tahsisine ilişkin nihai hedefi, çıktı bazlı performansa dayalı kamu finansmanı temelinde, havuz bütçe anlayışı içinde, kalemler arasında serbestçe geçişlerin yapılabileceği” tam esnekliktir.

Demokrat Parti’nin gerçekleştireceği yükseköğretim reformunun temel ilkeleri:

• Çağdaş dünyanın benimsediği üniversite kavramı çerçevesine ifadesini ve anlamını bulan, etkinlik, etkililik, katılımcılık, şeffaflık, etkili bir iç ve dış iletişim mekanizmasının kurulması, kalite, kalite güvencesi, sürdürülebilirlik, hesap verebilirlik, gibi çağdaş yönetişim kavramları ön plana çıkarılacaktır.

• Üniversitelerin, birbirinin tıpa tıp aynısı olmalarının yerine, kalite ve verilen hizmet özellikleri bozulmadan, farklı misyonlar üstlenerek, işbölümü anlayışı içinde faaliyet göstermeleri teşvik edilecektir.

•Yükseköğretim, toplumun ihtiyaçlarına göre yönlendirilecek, eğitim-istihdam ilişkisi mutlaka kurulacak ve üniversite mezunlarının, problem çözebilme, takım çalışması, iş disiplini, yaratıcı olma gibi özellikleri eğitim ve insan gücü planlamalarında dikkate
alınacaktır.

• Vakıf üniversiteleri teşvik edilecek, özel sektörün payı artırılacak, kurum dışı kurullar ve üniversite dışı paydaşların da, yönetime katkı ve destek sunmaları sağlanacaktır.

• Üniversitelerin, kaynak yaratarak bu kaynağı bizzat kullanabilmelerinin önündeki tüm engeller kaldırılacak, kendi gider bütçelerini yapabilmeleri temin edilecek, akademik performansa bağlı ek ücret takdir edebilmeleri ve öğrencilerini desteklemek
amacıyla burs fonu oluşturabilmeleri imkânı getirilecektir.

Demokrat Parti, yükseköğretim reformunu, hızlı ve istikrarlı kalkınmanın temelinde aklın doğru kullanılmasının yattığı gerçeğinden hareketle beşeri sermayenin nitelikli insan kaynağına dönüştürülmesi zarureti çerçevesinde, üniversitelerin, rekabetçi bilgi tabanlı güç olabilme hedefinin odak noktasında yer aldıklarını da dikkate alarak, “ciddi bir gelecek tasarımı” olarak ele alıyor, değerlendiriyor ve planlıyor.

Demokrat Parti için eğitim, en önemli milli önceliktir.


KAYNAK

https://www.dp.org.tr/parti-programi


SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI

Bu sayfada siyasi partilerin eğitim programları yer almaktadır. Kaynak olarak siyasi partilerin kendi internet siteleri kullanılmıştır.

2023 Türkiye seçimleri ve oy pusulası sıralaması: Hangi parti ve ittifaklar kaçıncı sırada?
2023 Türkiye seçimleri ve oy pusulası sıralaması: Hangi parti ve ittifaklar kaçıncı sırada?

GP – Gelecek Partisi Eğitim Programı

GP - Gelecek Partisi Eğitim Programı

Bu sayfada GP – Gelecek Partisi Eğitim Programı yer almaktadır. Kaynak olarak partinin kendi internet sitesi kullanılmıştır.

GP - Gelecek Partisi Eğitim Programı
GP – Gelecek Partisi Eğitim Programı

GP – Gelecek Partisi Eğitim Programı

Eğitim: Zihni Varoluş


Partimiz eğitimi en temel insan haklarından biri olarak görür. İyi bir eğitim ile şahsiyetini geliştirememiş bireylerin insan hakları bilincine ulaşması mümkün değildir. Bireysel gelişimin temeli de, toplumun her meselesinin çözümünün anahtarı da eğitimdir.

Dünyada insan kaynağından daha önemli ve kalıcı bir güç yoktur. Ülkemizin insan kaynağını çağdaş dünya ile rekabet edebilir donanıma kavuşturan bir süreç olarak gördüğümüz eğitimi, insani kalkınmamızın odağına yerleştireceğiz.

Eğitimi bir insan devşirme alanı olarak değil, nitelikli insan yetiştirme alanı olarak görüyor ve eğitimi günlük siyasi tartışmaların dışında gören bir anlayışı benimsiyoruz.

21. yüzyıl nesillerinin dar kalıplara sokulamayacağını, şekillendirilemeyeceğini öngörüyoruz. Başta eğitim sistemimizde olmak üzere korkulardan, tabulardan, farklılıklara tahammülsüzlükten, ahlâk ve adalet üretemeyen yaklaşımlardan arındığımız ölçüde gençlerimiz potansiyellerini gerçekleştirme imkânına kavuşacaktır.

Gençlerimizin düşünen, sorgulayan; demokratik ve evrensel ahlâkî değerleri içselleştirmiş, farklılıklara saygılı, ahlâkî bir duruşla her türlü ayrımcılığın karşısında duracak, çağdaş dünyanın bilgisine hâkim ve sorumluluk alabilen bireyler olmasını arzuluyoruz.

Kaliteli eğitim, bireysel ve toplumsal refahı gerçekleştirmenin en önemli aracıdır. Bundan dolayı, eğitime ilişkin en temel ilkemiz, tüm çocuklarımız için kaliteli bir eğitim sunmaktır. Kaliteli bir eğitim için, öğrencilere herhangi bir resmî veya tanımlanmış ideolojinin dayatılmasını reddediyoruz. Çocuklarımız ideolojilerin deli gömleklerine mahkûm edilemeyecek kadar kıymetlidir.

Özgür düşüncenin önündeki tüm korkular ve tabular yıkılacaktır. Okullar, eleştirel fikirlerin rahatlıkla dile getirildiği ve tartışıldığı mekânlar olacaktır. Demokratik, çoğulcu ve farklılıkları zenginlik olarak gören bir eğitim sistemi inşa edilecektir.

Türkiye, tüm OECD ülkeleri içerisinde en merkeziyetçi sisteme sahip ülkedir. Her önemli kararın merkezden alındığı ve sık sık değişen eğitim sistemi miadını doldurmuştur. Eğitimde esas aktörlerin ve karar alıcıların merkezdeki bürokratlar olduğu bir yaklaşımı reddediyoruz. Eğitimde esas aktörlerin öğrenciler, öğretmenler ve veliler olduğuna inanıyoruz.

Yeterince tartışılmadan üretilen eğitim politikalarının bir süre sonra iflas etmesi kaçınılmazdır. Eğitimde istikrar ve sürdürülebilirlik için, politikaların katılımcılıkla ve geniş müzakereler sonucunda belirlenmesi şarttır. Türkiye’de eğitime ilişkin şimdiye kadar izlenen politikaların çoğu, günü kurtarmaya yönelik palyatif ve tutarsız müdahalelerden öteye gidememiştir. Bundan dolayı, Türkiye’de eğitim alanında tam anlamıyla bir ‘sistem’ inşa edilememiştir. İzlenen yanlış eğitim politikaları ile eğitimin tüm kademeleri neredeyse kilitlenmiştir.

Bu çerçevede, eğitim politikaları tüm toplumsal kesimlerin katılımı ile belirlenecektir. Eğitim sisteminde yapılacak değişiklikler belirli bir planlama ve toplumsal mutabakat sonrasında zamanla uygulamaya geçirilecektir. Eğitim sisteminin sürekli değişikliklerle yap-boz tahtası hâline gelmesinin önüne geçilecektir.

Türkiye’de yoksul ailelerden gelen çocukların çoğunluğu, varlıklı ailelerden gelen akranlarına göre daha az kaliteli eğitim almakta ve dolayısıyla daha az gelir elde etmektedirler. Diğer yandan, cinsiyet eşitsizliği de devam etmektedir. Kızlar genelde okullarda erkeklerden daha başarılı oldukları halde, onlardan daha az oranlarda istihdam edilmekte ve/veya daha az gelir elde etmektedir.

Türkiye’nin eğitim sistemi diğer OECD ülkeleriyle rekabet edebilir olmaktan uzaktır. OECD tarafından yapılan PISA ve PIACC çalışmaları ile diğer uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan TIMSS ve PIRLS gibi değerlendirmeler, Türkiye’nin eğitim sisteminin kalitesinin uluslararası ortalamadan düşük olduğunu açıkça göstermektedir. Türkiye’de yapılan lise geçiş sınavı ve üniversite giriş sınavı sonuçları da genel bir kalite sorunu ve okullar arasında kalite uçurumu olduğunu ortaya koymaktadır. Kısacası gerek ulusal gerekse uluslararası değerlendirmeler, Türkiye’de çocukların önemli bir kısmının temel becerileri kazanmadan eğitim sisteminden mezun olduğunu ortaya koymaktadır. Bunun sonucunda, eğitim sisteminde mevcut eşitsizlikler devam etmektedir.

Genç bir nüfusa sahip Türkiye’nin her yönüyle güçlü ve müreffeh olmasında nitelikli eğitimin yeri yadsınamaz. İş imkânlarının oluşturulması, verimliliğin, yeniliğin ve rekabet edebilirliğin artırılmasına katkı sağlaması nedeniyle, eğitim bir ülkedeki ekonomik büyümenin ve istihdamın temel lokomotifidir.

Ayrıca, nitelikli eğitimin kişilerin yoksulluk döngüsünü kırmaları ve dolayısıyla toplumdaki eşitsizliğin azaltılmasında önemli yeri ve işlevi bulunmaktadır. Bundan dolayı her çocuğun kaliteli eğitime erişmesini hedeflemekteyiz. İlköğretim ve ortaöğretimden mezun olan tüm öğrencilerin asgari bilgi ve becerileri kazanmasını sağlamak temel hedefimiz olacaktır.

Milletimizi güçlendiren farklılıklarımızın en önemli zenginliğimiz olduğuna inanıyoruz. Tarihsel birikimimizi oluşturan farklılıklarımız, Cumhuriyetimizi kurarak ülkemizi bugünlere taşımıştır. Bugün de korkulardan ve tabulardan beslenen her türlü hizmet ayrımcılığının önüne geçerek eğitim sistemimiz içerisinde farklılıkları temsil edecek demokratik taleplerin tartışılması ve çağdaş hukuk devletine yakışır çözümlerin bulunması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün dünyanın gelişmiş birçok ülkesi çok dilli ve çok kültürlü eğitim ve öğretimle oldukça ciddi mesafe almışken Türkiye’nin farklılıklarının zenginliğini çok kıymetli bir sermaye olarak görmesi gerektiğine inanıyoruz.

Toplumsal barış için toplumun tüm kesimlerinin en iyi şekilde ve en adil koşullarda eğitim sistemine dâhil olmaları önemlidir. Eğitim sisteminin rehabilite edilmesinde toplumun tüm kesimlerini içerecek katılımcı bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Bu yaklaşımın özünü imtiyazlı ideoloji ve grupların olmadığı, tarafsız devlet anlayışının tam anlamıyla benimsendiği bir
eğitim sistemi oluşturmalıdır.

Eğitimde evrensel değerleri ve insan haklarını merkeze alan, farklılıkları bir zenginlik olarak gören, tek tipçi değil, çoğulcu bir yaklaşımı benimseyerek tüm kesimleri kucaklayan demokratik bir yaklaşım benimsenecektir. Bu çerçevede, tüm öğretim programları ve ders kitapları, evrensel değerler ve insan haklarını esas alan bir yaklaşımla güncellenecektir.

Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde de vurgulandığı gibi, eğitim tüm çocuklar için vazgeçilmez temel bir haktır. Bu doğrultuda, eğitime hak temelli bir bakışı esas almaktayız.

Cinsiyeti, etnik kimliği, inancı ve sosyokültürel arka planı ne olursa olsun her bir bireyin nitelikli eğitime erişimini sağlama hedefiyle yola çıkıyoruz. Hiçbir bireyi dışlamayan ve herkese kaliteli eğitim sunmayı hedefleyen kapsayıcı eğitim anlayışını esas alıyoruz.

Eğitimi resmi ya da tanımlı herhangi bir ideolojinin yuvası olarak gören her anlayışı reddediyoruz. Farklılıkları bir imkân, okulu birlikte yaşamanın merkezi olarak görüyoruz.

Partimiz, fırsat eşitliğini artırmaya ve kamu eğitimini güçlendirmeye özel bir önem vermektedir. Bundan dolayı, eğitim sisteminde paralı özel ders ve kurs merkezlerine olan talebi azaltacak tedbirler alınacaktır. Devlet okullarının standartları, gelir veya yetenek düzeyi ne olursa olsun tüm öğrencilerin eğitimsel ihtiyaçlarının karşılanacağı şekilde modernize edilecektir.

En önemli önceliklerimiz arasında öğretmenlik mesleğinin güçlendirilmesine ağırlık vermek ve okul öncesi eğitimi yaygınlaştırmak gelmektedir. Öğretmen eğitimi, geleceğin nesillerini inşa edecek donanım ve niteliklere sahip örnek öğretmenler yetiştirmek üzere gözden geçirilip yeniden düzenlenecektir. Kaliteli eğitimi yaygınlaştırmanın olmazsa olmaz koşulu, nitelikli öğretmenlerin okul türleri arasında ve tüm yurt sathında dengeli dağılımıdır. Öğretmenlik mesleğini yüksek standartlı, daha saygın ve özerk hale getirecek bir yasal düzenleme yapılacaktır. Tüm atama ve terfiler liyakate dayalı ve nesnel kriterlere göre yapılacaktır.

Okul öncesi eğitim, çocuklarımızı temel eğitime hazırlayan en önemli kademedir ve ülke çapında yaygınlaştırılması gerekir. Bu kapsamda, okul öncesi eğitimin herkes için ulaşılabilir olması sağlanacaktır.

Tüm bireylerin bilgi ve becerilerini geliştirmek hedefiyle Türkiye’de tüm kademelerde eğitimin kalitesinin artırılması için topyekûn bir seferberlik başlatacağız. Bu kapsamda, dezavantajlı il ve okullara sağlanan destekleri artıracak ve tüm düzeylerde kaliteli eğitime erişim sorununu ortadan kaldıracağız. Zorunlu eğitimi bitiren her bireyin modern bir toplumda hayatını sürdürmesi için gerekli temel bilgi ve becerilere sahip olması sağlanacaktır.

Ayrıca, dünyadaki teknolojik ve mesleki gelişmelere paralel olarak okullardaki programların sürekli güncellenmesi ve işlevsel bir meslek eğitim sisteminin kurulması son derece önemlidir. Başta sanayi olmak üzere işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu becerilere sahip nitelikli kişilerin yetiştirilmesi istihdam oranlarını artıracaktır.

Daha kaliteli bir yükseköğretim sistemi tesis etmek için ilk olarak akademik özgürlükler garanti altına alınacaktır. Evrensel hukuk normları esas alınarak, öğrenci ve akademisyenlerin akademik özgürlüğünü kısıtlayan tüm sınırlandırmalar sonlandırılacaktır. 12 Eylül askeri darbesinin bir ürünü olan YÖK (Yükseköğretim Kurulu) kayıtsız şartsız kaldırılacaktır. Daha şeffaf, topluma hesap verebilirliği yüksek yeni bir yükseköğretim sistemi tesis edilecektir. Yükseköğretim kurumlarının özerklikleri artırılacaktır.

Tüm göstergeler, Türkiye’nin eğitimde yeni bir paradigma ihtiyacı olduğunu göstermektedir. Kapsayıcı bir yaklaşımla her bir çocuğun temel becerileri en iyi şekilde öğrenmesini sağlayacak bir eğitim sistemine ihtiyaç vardır. Türkiye’de eğitimin partiler üstü bir yaklaşımla ve çocuğun üstün yararı doğrultusunda ele alınması bir zorunluluktur. Bu çerçevede, eğitim
sistemi ile ilgili konularda farklı toplumsal kesimlerin birlikte müzakere ederek oluşturacağı ve uzlaşı ile kabul edeceği bir yöntem benimseyeceğiz. Bunun için, eğitimi ideolojik ve siyasi çekişmelerin arenası olmaktan çıkartacağız. Yeni eğitim paradigmamız siyasi çekişmelere değil toplumumuzun ortak özlemlerine ve gelecek beklentilerine dayanan, evrensel
insanlık birikimi ile toplumumuzun tarihi tecrübelerini özgün bir senteze kavuşturan çağdaş bir anlayışla oluşturulacaktır.


KAYNAK

https://gelecekpartisi.org.tr/partimiz/program


SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI

Bu sayfada siyasi partilerin eğitim programları yer almaktadır. Kaynak olarak siyasi partilerin kendi internet siteleri kullanılmıştır.

2023 Türkiye seçimleri ve oy pusulası sıralaması: Hangi parti ve ittifaklar kaçıncı sırada?
2023 Türkiye seçimleri ve oy pusulası sıralaması: Hangi parti ve ittifaklar kaçıncı sırada?

DEVA – Demokrasi ve Atılım Partisi Eğitim Programı

DEVA – Demokrasi ve Atılım Partisi Eğitim Programı

Bu sayfada DEVA – Demokrasi ve Atılım Partisi Eğitim Programı yer almaktadır. Kaynak olarak partinin kendi internet sitesi kullanılmıştır.

DEVA – Demokrasi ve Atılım Partisi Eğitim Programı
DEVA – Demokrasi ve Atılım Partisi Eğitim Programı

DEVA – Demokrasi ve Atılım Partisi Eğitim Programı

SOSYAL POLİTİKALAR

– EĞİTİM VE ÖĞRETİM – SAĞLIK – ÇALIŞMA HAYATI – AİLE – ÇOCUK

EĞİTİM

Eğitim, ülkemizin karşı karşıya bulunduğu bir çok yapısal sorunun köklü bir biçimde çözümünde kilit önem taşımaktadır. Bu çerçevede, eğitim en öncelikle ele alacağımız alan olacaktır.

Ülkemizde okullaşma oranlarında, fiziki altyapıda ve öğretmen sayısında bazı iyileşmeler sağlanmış olmasına rağmen, eğitim ve öğretim sistemimizin yapısal sorunları devam etmektedir. Gelir grupları ve bölgeler itibariyle eğitimde fırsat eşitliğindeki dengesizlikler sürmekte, müfredatın günümüz ve geleceğin ihtiyaçlarıyla kopukluğu devam etmekte, eğitimin niteliği ve kalitesindeki sorunlar önemini korumaktadır. Okul öncesi eğitime katılım oranları düşük seviyelerdedir. Türkiye’nin Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) sonuçlarında son sıralarda yer alması ve üniversite mezunlarında giderek artan işsizlik oranları, eğitim öğretimdeki sorunları açık bir biçimde ortaya koymaktadır. Yaşanan sorunların temelinde, eğitim sistemimizin konjonktürel, siyasi ve ideolojik bir çatışma alanı haline gelmesi yatmaktadır.

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak, öncelikle bu yaklaşımı temelden değiştirmeyi ve insanı merkeze alan, dijital çağın ihtiyaçlarına uygun, üstün nitelikli öğretmen ve öğrenci yetiştiren, fırsat eşitliğini ve herkesin nitelikli eğitim hakkını garanti altına alan, kapsayıcı ve hayat boyu devam eden bir eğitim ve öğretim sistemini hayata geçirmeyi hedefliyoruz.

Eğitim ve öğretim politikalarımızı, etnik köken, coğrafya, ekonomik statü, yaş, cinsiyet, öğrenme ihtiyaçları, ana dil, din ve mezhep ayrımı gözetmeksizin herkese fırsat ve olanak eşitliği sağlayan, kimseyi geride bırakmayan, katılımcı, kapsayıcı, adil, demokratik, yenilikçi, sürdürülebilir, şeffaf, hesap verebilir, etkin, tutarlı, sürekli öğrenmeye açık, üretken ve küresel ölçekte öncü ve rekabetçi bir anlayışla oluşturacak ve uygulayacağız.

İnsanımıza günümüzde ve gelecekte ihtiyaç duyulan ve niteliğini yükseltecek aşağıdaki yetkinlikleri kazandırmak temel önceliğimiz olacaktır:

-Sorgulayabilme, analitik ve eleştirel düşünebilme, problem çözebilme

-Yenilikçi ve yaratıcı düşünebilme

-Empati yapabilme, dinleyebilme, iletişim ve ilişki kurabilme, uyum sağlayabilme, farklı bakış açılarını dikkate alabilme, takım çalışması yapabilme,

-Proje temelli çalışabilme

-Kendini tanıyabilme, kendi kendine öğrenebilme, kendine güvenme, liderlik, kendi iradesiyle karar alabilme ve hareket edebilme

-İleri düzeyde dijital yetenek ve beceriye sahip olabilme

-Anadil ve küresel dil becerilerine sahip olma

-Belirsizliklerle baş edebilme

-Doğru bilgiye ulaşabilme ve bilgiyi yapılandırabilme, içinde yaşadığı çağı ve geleceği okuyabilme

-Değer merkezli düşünebilme, evrensel insani ve ahlaki değerlere, sosyal sorumluluğa, toplumsal duyarlılığa sahip olabilme

Bütün eğitim kademelerinde öğrencilere Türkçe’nin doğru kullanılmasını sağlayacak yetkinlikler kazandıracağız.

Erken çocukluktan itibaren ikinci dil eğitimini etkili bir biçimde vereceğiz.

Eğitimde teknolojiyi doğru ve etkin kullanarak eğitimin sınırlarını kaldıracak, kaliteli ve kişiselleştirilmiş eğitimi yaygınlaştırılacağız. Teknolojiyi, öğrenme süreçlerini iyileştirmek ve bireysel öğrenmeyi kolaylaştırmak için kullanacağız.

Hedefimiz, bütün çocuklarımızın 3 yaşından itibaren eğitim almaya başlamasıdır.

Eğitim ve öğretime daha fazla kamu kaynağı ayıracağız.

Özel okulların ve vakıf üniversitelerinin sağlıklı bir düzenleme ve denetleme çerçevesi içinde eğitim ve öğretime katkıda bulunmalarını sağlayacağız.

Derslik başına ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısını sınıf seviyelerine göre gözden geçirerek kaynakları en etkin biçimde kullanacak hale getireceğiz.

Okullar arasındaki başarı farkını azaltarak tüm öğrencilerin temel yeterlilik düzeyine erişmesini hedeflerken, ileri yeterlilik düzeyinde performans gösteren öğrenci sayısını arttıracağız.

Öğretmen

Eğitimde dönüştürme kapasitesinin öznesi öğretmendir. Eğitimde reformu öğretmenlerimizle başlatacak ve öğretmenlerimizi değişim ile dönüşümün ana merkezi yapacağız.

-Öğretmenlik mesleğinin saygınlığını ve cazibesini arttıracağız.

-Öğretmenlerimize öğretim sürecinde kullanacakları içerik, yöntem, materyalleri seçme gibi konularda daha fazla inisiyatif vereceğiz.

-Öğretmenlerimizin öğrencinin gelişim düzeyini de dikkate alarak, öğrenme sürecinde onu destekleyen, bağımsız hareket ederek risk alabilme becerilerini geliştiren bir rol üstlenmelerini sağlayacağız.

-Öğretmenlerimizi, eğitimle ilgili politika oluşturma ve kanun yapma süreçlerine etkin bir biçimde dahil edeceğiz.

-Sadece kamu kurumlarında değil özel okullarda da çalışan öğretmenlerimizin kariyer basamakları ve uzmanlık uygulamalarının adil bir şekilde yürütülmesini sağlayacağız.

-Mesleki eğitim, öğretmenin öğrenci ve veliye karşı sorumlulukları, çocuk ihmal ve istismarı, özel gereksinimli öğrencilere eğitim hakkı ile öğretmene yapılan fiziksel ve sözlü şiddet gibi alanlardaki yasal boşlukları gidereceğiz.

-Öğretmenlerin kariyer gelişimi için, veriye dayalı şeffaf ve adil nesnel bilgileri ve öznel iyi oluşları değerlendirecek, yapıcı geri bildirimler ve kişiye özel eğitim ile kariyer planlaması sistemi kuracak ve bu sistemin işlerliğini sağlayacağız.

-Öğretmenlerimize kişisel hedefleriyle de örtüşen hizmet öncesi ve düzenli hizmet içi eğitimlerle destek sağlayacağız. Bu eğitimlerde çeşitlilik ve uygulama ağırlığı gözetilerek kurs, seminer, konferansların yanı sıra öz-gözlem, akran gözlemi ve koçluğun da kullanılmasını sağlayacağız.

-Öğretmen kadınların yönetimde daha fazla yer almasını sağlayacağız.

-Bilişsel yetkinlikler, algoritmik düşünme ve eğitim teknolojileri üzerine öğretmenler yetiştireceğiz. Her okula eğitim teknolojileri uzmanı atayarak öğretmenlerin eğitim teknolojileri alanında okul ortamında bilgi ve beceri kazanmalarını sağlayacağız.

-Pedagojik formasyonu içerecek şekilde öğretmenlik eğitimini 5 senelik bir program olarak yeniden düzenleyeceğiz. Eğitim fakültelerinde; bütüncül, kapsamlı ve yetkin düşünen, yarışabilen, kendinden emin, hür iradeye sahip, ahlaki ve etik değerleri, prensipleri içselleştirmiş, donanımlı eğitimciler yetiştireceğiz. Öğretmenlerin daha fazla öğrenci merkezli pedagoji benimsemeleri ve öğrenme çıktılarını daha kapsamlı değerlendirebilmeleri için özel program geliştireceğiz.

Müfredat

Eğitim ve öğretim müfredatını, dijital çağın, ekonominin ve toplumun ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirecek şekilde tüm paydaşların katılımıyla tasarlayacağız.

Bu bağlamda;

-Bilginin ve verinin toplanması, sorgulanması, analizi ve uygulanması yönünde içerik geliştireceğiz.

-Bilgiye ve bilginin kullanılmasına ve beceri kazandırılmasına dayalı müfredatı ön plana çıkartacağız.

-Ders konularının yanı sıra öğrencilerin bireysel kabiliyetlerini ve ilgi alanlarını geliştirebilecekleri müfredat hazırlayacağız.

-Okuyan, öğrenen, yaratıcı ve yapıcı bireyler yetiştirmek için ikinci planda olan sanat ve spor eğitimini önceliklendireceğiz.  

-Örgün ve yaygın eğitimde, öğrenme ve öğretmenin kalite standartlarını koruyarak, öğrenmenin her ortamda ve her teknolojik platformda devamını sağlayacağız.

-İnsan hakları, demokrasi kültürü, birlikte yaşama, ahlak, adalet, insan onuru, toplumsal cinsiyet eşitliği, çevre, iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınma bilincinin geliştirilmesi ve yerleşmesini tüm müfredatta gözeteceğiz.

-Demokratik okul kültürü çalışmalarının öğrenci merkezli olmasını sağlayacağız.

-Öğrenmeyi öğrenme becerisini müfredatta uygulanabilir hale getireceğiz.

-Teknolojiden de yararlanarak öğrencilerin derslere önceden hazırlanıp sınıfa sunuş yapma yöntemine dayanan “Ters Yüz Edilmiş Öğrenim” uygulamalarını destekleyecek ve öğretmenlerin bu konudaki bilgi ve becerisini arttıracağız.

-Öğrenmeyi eğlenceli kılan, düşünmeyi ve anlamayı öğreten disiplinler arası içeriğe de sahip ve oyunlaştırma kullanılan müfredat oluşturacağız.

-Müfredatın yenilenmesi ve sürekli bir biçimde geliştirilmesinde ilgili tüm paydaşların katıldığı eğitim şuralarından etkin bir biçimde yararlanacağız.

Erken Çocukluk Bakımı ve Okul Öncesi Eğitimi (EÇBE)

Erken Çocukluk Bakımı ve Okul Öncesi Eğitimi’ne (EÇBE) yatırım yapılması sosyal adalet, ekonomik refah ile fırsat ve olanak eşitliği tesisinde büyük önem taşımaktadır.

Okul öncesi eğitimi kademeli olarak 3 yaşına indirecek ve ücretsiz hale getireceğiz.

EÇBE’yi dezavantajlı bölgelerden başlayarak yaygınlaştıracak, kamu, özel sektör ve yerel yönetimlerce desteklenerek yüzde 100 okullaşma oranına ulaşılmasını hedefleyeceğiz.

EÇBE’de dil ve okuryazarlık becerilerini kapsayan bilişsel gelişim, diğer bireylerle ilişki kurma yeteneğini kapsayan sosyo-duygusal gelişim ve fiziksel gelişimi önceliklendireceğiz.

Özel yetenekli öğrencilerin tespiti ve izlenmesini okul öncesi eğitim döneminde başlatacağız.

İlköğretim

Merkezinde öğrencinin olduğu ve bireysel yetkinlikleri erken çocukluktan itibaren takip eden, geliştiren bir ilköğretim sistemi kuracağız.

İlkokulda okuma yazma becerileri, günlük ve temel beceriler, Türkçe ve matematik becerileri, sosyal-kültürel davranışlar, oyun, el becerileri, resim, spor, müzik gibi sanatsal etkinlikler ile teknoloji kullanım becerileri ve çevre bilinci oluşturulması üzerine odaklanacağız. Bilişsel ve algoritmik düşünme ve kodlama derslerini 1’inci sınıftan itibaren mecburi hale getireceğiz.

İlkokulda, sınıf öğretmenlerinin yanında okuma uzmanı, dil terapisti, psikolog, rehber öğretmen gibi uzmanlar istihdam edilmesini sağlayacak ve öğrencilere sınav kaygısı yaşatmayacağız. Çocuğun iyi olma hali ana felsefeyi oluşturacaktır.

Ortaokulda her öğrenciye psikolojik danışmanlık ve rehberlik birimlerinin de desteğiyle kişisel gelişim süreci ve takvimi oluşturacağız. Ders saati dağılımlarını tüm paydaşların katılımıyla gözden geçireceğiz. Öğrencileri sadece liseye geçiş sınavına değil, liseye ve hayata da hazırlayacağız.

Liselere geçişte öğrencinin yetkinlik alanlarını, kişisel tercihlerini, zümre öğretmenlerinin görüşlerini, dört yıllık okul başarı ortalaması ile geçiş sınavı yüzdeliklerini dikkate alacağız. Öğrencileri ilgi ve yeteneklerine göre lise programlarına yönlendireceğiz.

Ortaöğretim

Ortaöğretim kademesinde eğitimi, öğrencilerin iyileştirilmiş ortamlarda esnek ve modüler programlara yoğunlaşmalarını ve bilgiyi beceriye dönüştürmelerini sağlayacak şekilde tasarlayacağız.

Liselerde zorunlu ders saatleri ve ders çeşitliliğini azaltarak proje ve uygulama çalışmalarına imkan sağlayacağız.

Liselerde öğrencilerin; sosyal düşünme, sorunlara analitik yaklaşabilme, tasarım, yaratıcılık ve liderlik kabiliyetlerinin geliştirilmesine odaklanacağız. Öğrencilerin yurttaşlık ve sürdürülebilir kalkınma bilincini güçlendireceğiz.

Liselerin üniversitelerle ve özel sektör ile işbirlikleri yaparak araştırma ve proje bazlı çalışmalar yürütmelerini özendireceğiz.

Ölçme ve Değerlendirme

Eğitimin niteliğini artırmak için bütüncül ve bilimsel ölçme ve değerlendirme yöntemlerini etkinleştireceğiz.

Teknolojinin sunduğu imkanlardan yararlanarak hayata geçirilecek ölçme ve değerlendirme süreci sonucunda elde edilen bulguları etkin olarak kullanarak, öğretmen, öğrenci, veli ve yöneticiye gerçek zamanlı geri bildirim vererek, eğitim ve öğretimde verimliği arttıracağız. Bireysel seviyelere göre performans görevleri ve projeler ile eğitim ve öğretimi destekleyeceğiz.

Öğrencilerin akademik başarılarıyla birlikte sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif becerilerini de ölçme ve değerlendirme sistemine dahil edeceğiz. Sosyal ve duygusal gelişimi okul öncesinden takip etmeye başlayarak özel gereksinimli öğrencileri ve özel yetenekli öğrencileri tespit edeceğiz.

Merkezi sınavlara yeni teknolojilerin desteği ile kademeli olarak açık uçlu sorular ekleyerek farklı yetkinlikleri de ölçeceğiz.

Tüm eğitim hayatının yılda bir defa birkaç saatlik sınavlarla ölçülmesi, bu sınavın temel geçer referans kabul edilip bireyin tüm hayatını etkileyecek kararlara kaynaklık teşkil etmesi, üniversiteye yerleştirilmenin tek geçerli aracı haline getirilmesi eğitimin doğruları ve pedagojik teamüllerle örtüşmeyen bir gerçektir. Bu nedenle, yılda bir defa yapılan sınav yerine çoklu sınav imkanı sunacağız.

Yüksek Öğretim

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) misyonunu tamamlamış bir kurum olarak yüksek öğretimin gelişmesinin önünde bir engel haline gelmiştir. Bu aşırı merkeziyetçi yapı, üniversitelerin özerkliğini tamamen ortadan kaldırmış, liyakat ve şeffaflık kalmamıştır.

Üniversitelerin adeta yüksek lise benzeri kurumlara dönüştüğü mevcut yükseköğretim sistemini, kurumsal özerklik, akademik özgürlük ve performansa dayalılılk ilkeleri çerçevesinde yeniden düzenleyeceğiz.

Yükseköğretim Kurulu’nu kaldıracağız. Üniversitelerin idari özerkliğinden beklenen faydanın elde edilebilmesi ve kaynakların etkin kullanımının sağlanması açısından, yüksek öğrenim kurumlarını veriye dayalı, şeffaf ve hesap verebilir bir sistemle denetleyecek, üniversiteler için performans hedefleri belirleyecek ve verdikleri eğitimin kalitesini ölçecek ve akredite edecek kurumsal yapıları ve mekanizmaları oluşturacağız.

Akademik özgürlüğü en üst seviyeye çıkaracak, akademik personel rejimini performansa dayalı hale getireceğiz.

Eğitimin her kademesinde yerleşmesini hedeflediğimiz “Tersyüz Edilmiş Öğrenim” uygulamalarında üniversitelerimizin öncü olmasını ve böylece “öğretme” odaklı yapıdan “öğrenme” odaklı bir ekosisteme geçilmesini sağlayacağız. Bu yeni sistemde eğitmenler ve öğrencilerin rolleri değişecek, eğitmenler daha fazla gözetmen ve denetleyici rolünü üstlenirken, öğrenciler daha fazla birinci derecede sorumluluk alarak, proje tabanlı ve aktif bir şekilde eğitim ve araştırma süreçlerinin içinde yer alacaklardır.

Üniversitelerdeki tüm lisans ve lisansüstü programlarının 21.yüzyıl yetkinlikleri ve dijitalleşen dünyanın ihtiyaçlarının göz önüne alınarak revize edilmesini sağlayacağız. Ayrıca üniversiteler arasındaki işbirliği modellerinin geliştirilmesini, ortak kaynak kullanımına gidilmesini, ortak eğitim programları düzenlenmesini, ortak diplomalar verilebilmesini, disiplinler arası araştırma merkezleri kurulmasını ve ortak projeler yürütülmesini özendireceğiz. Böylece üniversitelerin birlikte daha üretken hale gelmelerini sağlarken, aralarındaki farkı da sistematik bir şekilde azaltacağız. Öğrencilerin üniversiteler arasındaki dolaşımı ve geçişini de daha kolay hale getireceğiz.

Eğitimde fiziki altyapı yerine insana yatırıma öncelik verecek, kaynakların daha büyük bölümünü beşeri sermayeye ayıracağız. Mali imkanlar da dahil akademik hayatı cazip hale getirecek politikalarla tersine beyin göçünü başlatacak, binlerce gencimizi tekrar ülkemize kazandıracağız.

Çağımızda her alanda baş döndürücü hızla yaşanan değişimin bireylerin kariyeri boyunca üniversitelere, ihtiyaç duyduğu zaman dilimleri içerinde kendilerini yenilemek ve yeni beceriler kazanmak üzere yaklaşık 8-10 kez gitmelerini zorunlu kılacağı öngörülmektedir. Bu kapsamda Yüksek öğretim kurumlarında dijitalleşme alt yapısını güçlendirerek başta uzaktan eğitim olmak üzere sürekli eğitime gerekli önemin verilmesini ve kariyer geliştirme, yeni beceri kazandırma ve benzeri eğitimler sonrasında verilen sertifika, mikro diploma gibi programların yaygınlaşmasını sağlayacağız.

Dijital teknolojiler ve dijitalleşme süreçleri geliştikçe eğitim hizmetlerinin coğrafi kısıtlamalar olmadan gerçekleştirilebileceği gerçeğini de göz önüne alarak ülkemizdeki yükseköğretim sisteminin bütün boyutlarıyla uluslararası rekabete hazır hale getirilmesini sağlayacağız.

Yüksek öğretim kurumlarının küresel ölçekte rekabet edebilir hale gelmesi ve sürdürülebilirliklerini sağlayabilmeleri için eğitim ve araştırma süreçlerinde alanlarında uzman profesyonelleri istihdam edebilmesi önem taşımakladır. Teknoloji transfer ofisleri, mükemmeliyet merkezleri, öğrenci hizmetleri ofisi, kariyer ofisi, mezunlarla ilişkiler, uluslararasılaşma, kurumsal iletişim gibi alanlarda istihdam şartlarını esnek hale getireceğiz.

Dijital çağda ağ oluşturma, hazır bilgiden daha önemli bir değer olarak kabul edilmektedir. Üniversitelerimizin mevcut ağlarını aktif olarak kullanmalarının yanı sıra, yeni bölgesel ağlar da kurarak yaratacakları sinerjiyle dünyaya daha güçlü bir şekilde açılmalarını sağlayacağız. Ülkemizin üniversitelerini dünyanın en iyi üniversiteleri sıralamasında yer almasına yönelik çalışmalar yapacağız.

Özellikle son dönemlerdeki üniversitelerimizin bir çoğu vizyon, planlama ve nitelikli insan kaynağı ihtiyacına ilişkin kapsamlı bir çalışma yapılmadan kurulmuştur. Üniversitelerimizin büyük bir çoğunluğunda ciddi yeterlilik problemi ve kendi aralarında çok büyük kalite farkları bulunmaktadır. Bu sorunların bir yansımasını, üniversite mezunları arasındaki yüksek işsizlik oranlarında görmek mümkündür. İş bulanların çok önemli bir kısmı ise diplomalarını aldıkları mesleklerini icra etmemektedirler. Bu tespitler ışığında, devlet ve vakıf üniversitelerini öğrenci kalitesi, akademik personel yeterliliği, laboratuvar imkanları, açtıkları lisans ve lisansüstü programlar ve benzeri parametrelere göre kapsamlı bir gözden geçirmeye tabii tutarak öncelikle her birinin sıradan bir üniversite olmaktan çıkarak daha nitelikli kurumlar haline gelmesini sağlayacağız. Bu çalışmalar sonrasında yeterlilik sorunu yaşayan üniversiteleri örnek üniversitelerle eşleştirecek veya gerekirse üniversiteler arasında konsolidasyona gideceğiz.

Üniversiteler, sivil toplum ve özel sektörün düşünce kuruluşları kurmasını teşvik edecek, ürettikleri fikirlerin karar alma mekanizmalarında etkin bir biçimde kullanılması için gerekli düzenlemeleri yapacağız.

Ebeveyn Eğitimi         

Bilinçli birey ve eğitimli toplum için etkili ebeveyn eğitimi şarttır. Çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitim ve öğretiminde en önemli paydaş olan ebeveynlerimizi hayat boyu öğrenme anlayışı içerisinde geliştirmek önemli hedeflerimiz arasındadır.

Ebeveyn eğitimi programlarımızda da 21. yüzyıl yetkinliklerine odaklanarak ebeveynlerimizin sorunları kendi başına çözebilme becerisi, kriz yönetimi, ihtiyaç ve duygularını doğru ifade edebilme yetkinliği kazanmaları için kişisel gelişim programları geliştirecek ve uygulayacağız.

Ebeveynlerimizin çocuklarıyla sağlıklı iletişim kurmayı öğrenmelerini sağlayacak ve öz güveni yüksek bireyler yetiştirmelerine destek olacağız.

Teknolojinin toplumsal ve ekonomik etkisinin giderek ivme kazanmasıyla birlikte bilginin hızı ve hacmi de gün geçtikçe artmaktadır ve dijital yaş uçurumu oluşmaktadır. Dijital teknolojiler hakkında ebeveynlere özel eğitim programı hazırlayarak çocukların bu teknolojileri güvenli ve sorumlu biçimde kullanmalarına katkıda bulunmalarını sağlayacağız.

Özel Gereksinimli Öğrenciler

Hedefimiz, özel gereksinimli öğrencileri bağımsız, kendine güvenen, üretken, okul ve toplumla bütünleşmiş bireyler olarak yetiştirmektir.

Bu öğrencileri ilgili tüm kurumların koordinasyonu ile mümkün olan en erken dönemde tespit edecek, zaten mecburi olan okul öncesi eğitime, gereksinimlerine uygun kapsayıcı eğitim ortamlarında, uygun yöntemler ve araç ve gereçler kullanarak başlamalarını destekleyeceğiz. Bu çalışmalarda Milli Eğitim Bakanlığı’nın program ve öğretmen desteğiyle yerel yönetimlerle işbirliğine gideceğiz.

Özel gereksinimli bireylere yönelik eğitim ortamlarının iyileştirilmesini ve geliştirilmesini sağlayacağız. Erişimin yanı sıra eğitimin dışında kalmalarını engelleyici adımları atacağız. Özel eğitim hizmetlerini, özel eğitim gerektiren bireyleri sosyal ve fiziksel çevrelerinden mümkün olduğu kadar ayırmadan planlayacak ve yürüteceğiz.

Özel eğitimde yardımcı teknolojileri; özel gereksinimi olan bireylerin öğretimini bireyselleştirmek, bağımsızlıklarını artırmak ve yaşam kalitelerini yükseltmek amacıyla kullanacağız.

Özel Yetenekli Öğrenciler

Ülke genelinde yüksek düzeyde performans gösteren öğrenci sayısının arttırılması için çalışmalar yapacağız.

Özel yetenekli öğrencilere yönelik öğrenme ortamları, ders yapıları, materyal, öğretmen ve ebeveyn eğitimleri ile mevzuat hazırlayacağız. Bu öğrencilerin yetkinlik ve ilgi alanlarına göre üst eğitim seviyelerinden ders almalarının önü açacak, orta öğretim ve üniversite sistemini bu yaklaşımla gözden geçireceğiz.

Kurumsal ve İdari Yapı

Okullara idari işler için özel yetişmiş kadroların atanmasını mümkün kılacak, idari eğitim kadrosunun asli görevi olan eğitim öğretime odaklanmasını sağlayacağız.

Binaların mimari yapılarını ortak çalışma alanlarını geliştirmek amacıyla gözden geçireceğiz.  Spor ve sanat eğitimi mekanlarını iyileştireceğiz.

Okul kantini ve yemekhanelerinde öğrencilerin sağlıklı beslenmesi ve gelişimini destekleyici şekilde önlemler alacağız.

Okul aile birliği sistemini gözden geçirecek ve hiçbir şekilde zorunlu bağışa izin vermeyeceğiz.


KAYNAK:

https://devapartisi.org/temel-metinler/parti-programi


SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI

2023 Türkiye seçimleri ve oy pusulası sıralaması: Hangi parti ve ittifaklar kaçıncı sırada?
2023 Türkiye seçimleri ve oy pusulası sıralaması: Hangi parti ve ittifaklar kaçıncı sırada?

BBP – Büyük Birlik Partisi Eğitim Programı

BBP - Büyük Birlik Partisi Eğitim Programı

Bu sayfada BBP – Büyük Birlik Partisi Eğitim Programı yer almaktadır. Kaynak olarak partinin kendi internet sayfası kullanılmıştır.

BBP - Büyük Birlik Partisi Eğitim Programı
BBP – Büyük Birlik Partisi Eğitim Programı

BBP – Büyük Birlik Partisi Eğitim Programı

EĞİTİM


1-Eğitim Politikamız Eğitim anlayışımız, milli ve manevi değerlere sahip, çağın ilim ve
teknolojisiyle mücehhez, hür düşünceli, üretken, ahlaklı ve yenilikçi nesiller yetiştirmektir.
Parti olarak eğitim ve öğretim sistemimizin arz ettiği problemleri, aşılması gereken en
hayati ve acil mesele olarak görmekteyiz. Eğitim sistemi, fertlere milli kültürün
aktarılması yanında, fertlerin kabiliyetlerinin ortaya çıkmasını sağlayacak bir
uygulamanın içinde olacaktır. Eğitim meselesinin çözümünde temel etken unsur olan
öğretmenlerimizin yetiştirilmesi için gerekli müesseseler oluşturulacaktır. Öğretmenlere
eğitim ve öğretimde azami verimli olabilmeleri için gerekli bütün imkânlar sağlanacaktır.
Eğitimin her kademesinde çağın şartlarına ve teknolojisine uygun okullaşma temin
edilecektir. Eğitimde fırsat eşitliği sağlanacaktır. Bölgelerarası dengesizlikler ortadan
kaldırılacak, sivil toplum kuruluşlarıyla gerekli koordinasyon sağlanarak, eğitime katkıları
azami düzeye çıkarılacaktır. Eğitimde hür düşünce esas alınacaktır. Eğitim sürecini
tamamlayamamış ve bunu toplumun tamamına yayamamış ülkelerin kalkınması,
demokratikleşmesi ve diğer problemlerini çözmesi mümkün değildir.


2-Eğitim ve Öğretim Reformu Öncelikle insan yetiştirme teknolojimizi kesinlikle gözden
geçirmemiz gerekmektedir. Eğitim ve öğretim hayatı ile sektörler arasındaki
koordinasyon sağlanmalı, kişisel özellikler ve çeşitli iş ve meslek kollarının ihtiyaç
duyduğu sayı ve kaliteli eleman arzı ve istihdamı piramidal şekilde yeniden tanzim
edilmelidir. Beşeri sermayemiz olan insan kaynağımız, cinsiyet, zeka, beceri, kabiliyet,
yaratıcı başarı, ilgi, yöneliş farklılıklarına göre pedagojik esaslara uygun tespit, seçim ve
tercihlerle eğitim ve öğretim kademeleri çeşitlenecek ve yönlendirmeler yapılmalıdır.
Öğretmen yetiştiren kurumlar ve mantığı yenilenmeli ve öğretmenlik mesleğine saygınlık
ve itibar kazandırılmalıdır. Günümüzün aksine, özel kişilik, vasıf ve yetenek sınavları ile
seçim de dahil olmak üzere, okul öncesi ve sınıf öğretmenliğinden başlayarak bütün
öğretmenlik alanları, sadece gelir getiren bir iş olmaktan çıkarılarak, saygın ve itibarlı
meslek alanları haline getirilmelidir. Örneğin, özellikle okul öncesi ve sınıf öğretmenleri,
en iyi şekilde yetiştirilerek, eğitim öğretim piramidini şekillendirecek temel öğretmenlik
alanı olacaktır. Bu alanlar günümüzdeki gibi, sadece bir tek sınavla ve düşük puanla
tercih edilen öğretmenlik alanı olmaktan çıkarılacaktır. Bir genel değerlendirme yapılacak ve başarı puanı sonuçlarına göre; Fen, Sosyal ve Anadolu liselerine ayrılan akademik
eğitim ya da meslek liselerine yönlendirilecekler. Daha sonra yapılacak değerlendirme ve
yönlendirmeler ile öğrencilerin üçte birinin üniversitelere, diğerlerinin ise meslek
liselerine kaydı sağlanacaktır. Liseler Fen, Sağlık, Sosyal, Beşeri Bilimler ve İmam Hatip
liseleri ve Teknik, Sanat, Spor vs. gibi Meslek Liseleri olarak çeşitlendirilecektir. Her
eğitim düzeyindeki çeşitli yönlendirme ve eliminasyon sistemine göre seçilen bireyler,
sektörel farklılıklarının gerektirdiği eğitim ve öğretim süresini tamamlayarak, topluma
mesleği ve işi olan kalifiye insan olarak katılacaklardır. Devlete ve ailesine yıllarca yük
olan okumuş ama iş sahibi olamamış insanlar, meslek erbabı insanlar olacaklardır.
Böylece, “Mesleklerin getirdiği gelir düzeyine göre seçilmesi” önlenecek, her birey
yapabileceği ve yapmaktan hoşnut olacağı iş ve meslek alanına yönlendirilecektir. Her
meslek alanı saygın hale gelecektir. Her alandaki eğitim kurumlarının dünya
standartlarında başarısı ve verimliliği ispat edilmiş düzeye yükseltilmesi amaçlanacaktır.
Çalışkan, yaratıcı, üretici, sosyal sermayesi yüksek, mutlu bireyler toplum yapısını
oluşturacaklardır.


3-Okul Öncesi Eğitim Eğitim ve öğretim beşikten mezara devam eden bir süreçtir. Okul
öncesi eğitimi, çocukların zihinsel, fiziksel ve duygusal yönleriyle daha sağlıklı
gelişmesinin koşuludur. Hedefimiz, ülkemizde oldukça yetersiz düzeyde olan okul
öncesi eğitimin kamu ve özel sektör eliyle ve gerekli fiziki alt yapı ve insan gücü
kapasitesinin oluşturulmasıyla, ülke genelinde yaygınlaştırılması ve okul öncesi eğitimin
zorunlu eğitim kapsamına alınarak temel eğitim süresinin artırılmasıdır.


4-Engellilerin Rehabilitasyonu ve Eğitimi Toplumumuzda, engelliler rahat bir yaşantı
sürememekte. İlkönce sosyal çevre ve fiziki çevrenin engellerinden kurtulmaları
gerekiyor. Gerekli eğitim altyapısı ve teknolojik imkânların artırılması esas alınarak, imar
mevzuatının engelliler ile ilgili hükümleri etkin biçimde uygulanacaktır. Engelli bakım
hizmetleri; sosyal güvenlik sistemi içinde değerlendirilerek, tıbbî ve mesleki
rehabilitasyonu geliştirilecektir. Birleşmiş Milletler Engelliler Hakkı Sözleşmesi’nin
Devlet’e yüklediği tüm sorumlulukların gereği yerine getirilecek, engellilere gerekli eğitimi
bedelsiz sağlamak devletin öncelikli görevi olacaktır. Engellilerin yeterli eğitimi
alabilmeleri için gerekli koşullar devletçe geliştirilecek ve desteklenecektir. Konularında özel eğitilmiş uzman ve personelin istihdamına özen gösterilecek, Rehberlik ve
Araştırma Merkezi hizmetleri ile engellilerin eğitimi desteklenip, etkinleştirmesi
sağlanacaktır. Meslek edindirme kursları devreye sokulacak ve okul çağını aşmış
engellilerin sürekli eğitimi belediyelerle işbirliği içinde, kişiye özel uygulamalar çerçeve
sinde yürütülecektir.


5-Halk Eğitimi Örgün öğretim kurumlarının dışında, hayatın her hangi bir aşamasında
halkın ihtiyaç duyduğu bilgi ve meslek edinme, beceri kazanma, hobi, çeşitli zanaat ve
sanat alanlarında yetkinleşme, değerler eğitimi gibi her insanı yetkinleştirmeyi
amaçlayan gönüllü katılımı gerektiren faaliyetler bu alana girer. Yaygın eğitimi esas alan
halk eğitimi faaliyetleri, hem insanların yetkinleşmesi, hem de toplumsal gelişmeye katkı
sağlaması açısından önemlidir. Bizim iktidarımızda, gerek merkezi yönetim ve yerel
yönetimler, gerekse sivil toplum kuruluşları, kamu yararına olacak halk eğitimi
faaliyetinin ulaşılır olmasını sağlayacaktır.


6-Kültür ve Sanat Faaliyetleri Türkiye, İmparatorluk devrinde başlayan ve hala devam
eden uzun ve sıkıntılı bir “Zorunlu kültür değişmesi” yaşamaktadır. Bugün hayatımızı
şekillendiren bir özgün Türk kültürü oluşmuş değildir. Çünkü modernleşme sürecine
bağlı olarak ortaya çıkan farklı anlayışlara göre, farklı kültür anlayışları mevcuttur. Kısaca
kültürü, bir toplumun sorunlarını çözme formu olarak tanımlarsak, yaşadığımız dünyada
hala çözüm bekleyen, hatta ölümcül sorunları olan bir toplum görünümü taşımaktayız.
Halk nezdinde yaşayan geleneksel kültür örnekleri ve kodlarını dışarıda tutarsak,
özellikle sözlü-yazılı ve işitsel-görsel kültür sahasına çıktığımız zaman ülkemizin kültür
birikimi bir yamalı bohça hüviyeti arz etmektedir. Sanat, edebiyat ve din konularında
birbirinden çok farklı, birbirine rakip pek çok temayüller vardır. Milli kültür taraftarı
olanların, kültür meselelerinde daha çok duygusal yönün ağır bastığı, ama kültürün
kendisine dair her hangi bir katkısının olmadığı muhakkaktır. Yine İslam kültürü
vurgusuna sahip olanlarda ise, istekleri yönünde bir zihni kıpırdanma ve yaratıcılığa şahit
olunmamaktadır. Bu bağlamda, devletin ve toplumun karşısında bir milli kültür politikası
ihtiyacı çok ciddi ve acil bir problem olarak durmaktadır. Acaba, bu konuda neler
yapılabilir? Milli kimliğin esası dildir. Bu yönde Türkçemizin uygun kullanımına ve Türk
dili üzerinde çalışmalara ihtimam gösterilecektir. Türkçe, bilim, edebiyat, sanat, din ve düşünce/felsefe dili olarak işlenmiş bir dil haline getirilecektir. Yeni nesillerin Batı
kültürüyle temasından ötürü yaşadığı kültür şoku ve kimlik bunalımına düşmeleri
engellenmesi için milli kültür eserlerinin yeniden çağdaş formlarda üretilmesi için
gençlerimiz teşvik edilecek, gençlere kültür sanat ve estetik zevki kazandırılacaktır.
Kültür Bakanlığı öncülük etmelidir. Geleneksel sanatlar ve folklor ürünleri korunacak,
geliştirilecek ve kentsel bir kültür halinde kitlelerle buluşturulacaktır. Eserlerimizin
korunması ve bakımı önceliğimiz olacak, Türk mimarisi, musikisi ve edebiyatı, yüksek
değerlerimiz olarak devlet tarafından sahiplenilecektir. Sinema, medya ve basında
kültürel değerlerimizin işlenerek yaşaması ve yaşatılmasına dair yayınlar ve eserler
desteklenecek ve teşvik edilecek, kültürümüze ve genel ahlaka mugayir yapım ve
eserlere müsaade edilmeyecektir. Kültür ve sanat alanında yetenekli ve ilgili gençlerimiz
desteklenecek ve ilgili kadrolarla beraber gelecek kaygısı taşımadan sanatlarını icra
etmeleri sağlanacaktır.


7-Spor ve Sporcu Eğitimi Eğitim felsefemiz açısından spor ve sportif etkinlikler ruh ve
beden dengesi yerinde, sağlıklı nesiller yetiştirme programımızın bir parçası olup,
ilköğretimden yüksek öğrenime her düzeyde eğitim ve öğretim hayatında yer alacaktır.
Sportif faaliyetler için gerekli eğitim ve alt yapı yatırımları yapılacaktır. Çünkü spor
kültürü bireysel ve toplumsal hayatta işlevlere sahiptir. Örneğin, bireysel sporlar,
insanların sağlıklı, mutlu ve fiziki anlamda güçlü olmasını; kötü alışkanlıklardan uzak
durmayı; kişide arkadaşlık, liderlik, hoşgörülü olma, iç disiplin ve iradeyi kuvvetlendirme,
yapıcı, yaratıcı olmayı teşvik ettiği bilinmektedir. Özellikle, engelli insanların topluma
katılmasında sportif etkinlikler bir hayli etkili olmaktadır. Toplumsal olarak ise, özellikle
takım sporlarında, spor, barış, kardeşlik, birlik ve beraberlik, çalışma, rekabet gibi insani
özellikleri geliştirirken; uluslar arası düzeyde ise ülkenin tanıtılması için bir reklam ve
propaganda aracı olmaktadır.

KAYNAK


SİYASİ PARTİLERİN EĞİTİM PROGRAMLARI

2023 Türkiye seçimleri ve oy pusulası sıralaması: Hangi parti ve ittifaklar kaçıncı sırada?
2023 Türkiye seçimleri ve oy pusulası sıralaması: Hangi parti ve ittifaklar kaçıncı sırada?