LET’S GO ON A JOURNEY IN THE UNIVERSE

LET’S GO ON A JOURNEY IN THE UNIVERSE

LET’S GO ON A JOURNEY IN THE UNIVERSE

Hello, friends; let’s go on an exceptional thought journey.

We live in a boring universe with our superficial and ordinary views.

But if we manage to get rid of our monotonous mindsets, we realize how unique and wondrous our surroundings actually are.

Will you join me in this part of our journey that scientists, as a principle, don’t delve into.

Naturally, in our exciting and extraordinary journey, we will use scientific findings and discoveries to shine a unique and meaningful light on our universe.

For the continuation of the videos, please subscribe to our channel.

JOURNEY IN THE UNIVERSE

https://www.youtube.com/watch?v=OOZ5P…


ÖĞRENCİ MERKEZLİ EĞİTİMDE İYİ BİR ETKİNLİK VE DERS İŞLENİŞİ NASIL OLMALIDIR?

ÖĞRENCİ MERKEZLİ EĞİTİMDE İYİ BİR ETKİNLİK VE DERS İŞLENİŞİ NASIL OLMALIDIR?

PDF olarak indir

 

ÖĞRENCİ MERKEZLİ EĞİTİMDE İYİ BİR ETKİNLİK VE DERS İŞLENİŞİ NASIL OLMALIDIR?

İrfan KURTUL

Eğitim ve öğretimde son yılların en önemli kavramlarından olan öğrenci merkezli eğitim, aktif öğrenme, çoklu zekâ teorisi, proje temelli eğitim gibi modern eğitim öğretim yöntemleri hakkında bundan on yıl öncesi ile karşılaştırıldığında daha fazla duyum ve bilgilere sahip bulunmaktayız. Özellikle son yıllarda bu kavramların konuşulmadığı okulun kalmadığını tahmin ediyoruz.

Ülkemizin farklı okullarında gerçekleşen eğitimde iyi örnekler gerçekten ülkemiz adına umut verici gelişmelerdendir. Bilinmelidir ki geleceğin dünyasına yön verecek bireylerin sahip olması gereken bu beceriler, çoğunlukla öğretmenin kürsüden dakikalarca konuştuğu ve öğrencilerden tekrarlamalarını istediği veya kulaktan dolma bir biçimde sınıfında sistemsizce uygulamaya çalıştığı bazı öğretim yöntemleri ile geliştirilemez.

Okullarda yıllardır uygulanan kuralları ve bol miktarda veriyi ezberlemeye dayalı eğitim sistemine teknoloji toplumunda daha az ihtiyaç duyulacaktır. Teknoloji ve bilim toplumunda zekânın değişik biçimleri “problem çözme yeteneği, derinlemesine düşünme, etkili kişiler arası ilişkiler ve yaşam boyu aktif öğrenme” giderek daha önemli hale gelecektir.[1]

Öğretimde uygulanacak metot ve teknikler, muhteva ve araç-gereçlerle bütünlük içinde bulunmaktadır. Zira metotla ilişkili olarak belirli oranda muhteva ve araç-gereçlere de temas etme mecburiyeti, aslında öğretim sürecinin girift yapısından kaynaklanmaktadır. Bu yapı içerisinde öğretim metodunun sahip olduğu özellikler, bilhassa sürecin verimliliğini ve etkinliğini sağlaması açısından önem arz etmektedir.

Buradan hareketle, sorulabilecek “İyi bir metot nasıl olmalıdır?” sorusunu cevaplandırmadan önce dersin öğretimi esnasında çocuğa ne verileceğinin, çocuğun hangi yönlerine hitap edileceğinin tespit edilmesi şartı vardır. Öncelikle konuyla ilgili olarak çocuğa, zihin haritası oluşturma imkânı verebilmelidir.

Bunun temini için ise öğretim süreci;

  1. Çocuğa bilgi sunabilmelidir,
  2. Çocuğu düşünmeye sevk edebilmelidir,
  3. Çocukta his-heyecan uyandırabilmelidir,
  4. Çocuğun hayal etmesini sağlamalıdır,
  5. Çocuğun hafızasını güçlendirebilmelidir,
  6. Çocuğa bir hedef verebilmelidir,
  7. Çocuğu harekete sevk ettirebilmelidir.

Bir metodun yukarıda sayılanları tek başına gerçekleştirmesi mümkün olmayabilir. O takdirde metot seçiminde bir çeşitliliğe gitmek gerekir. Fakat bu noktada birbirine geçişin kolay olduğu ve en fazla faydayı temin eden metotların birlikte uygulanmak üzere seçilmesi, öğretimde karmaşıklığın önlemesi açısından fayda sağlayacaktır.

Örneğin; bir derste içerisinde anlatım-drama-grup çalışması veya anlatım-soru-cevap-belge incelemesi veya edebi metin-okuma-tartışma-yazılı çalışma veya alan gezisi-sözlü tarih çalışması gibi 2–3 metot ve etkinlik uygulanabilir.2

Öğretim etkinliklerinin hazırlanması

Öğrenci merkezli eğitimde öncelikle öğretim yöntemlerinin belirlenmesi gerekir. Sonraki aşamada ise öğretmenler öğretim etkinliklerini hazırlayarak derslerine hazırlanırlar. Öğretmenler öğretimin verimliliğini artırma amacı ile hazırladıkları ve seçtikleri öğretim yöntemlerini, sınıf ortamlarında farklı etkinlikler içinde kullanabilirler. Öğretim süreci boyunca kullanılacak olan her bir öğretim yöntemi titizlikle planlama evresinde yapılandırılmalıdır. Öğretim etkinlikleri öğretmenlere sınıf uygulamalarında her adımda ne yapacaklarını söyleyen bir tür talimatlar listesidir ve bir günlük plan olarak kullanılabilir.

Seçilen öğretim yöntemi bazen bir drama etkinliği bazen bir gazete veya broşür hazırlama etkinliği olabilir. Hangi öğretim yöntemi seçilirse seçilsin önemli olan hazırlanacak olan etkinliklerin belli adımlar dikkate alınarak hazırlanması ve uygulanmasıdır.

Bu durumu bir örnekle açıklayalım; öğretmen planlama esnasında dersinin öğrenme hedefine en uygun olan öğretim yöntemi olarak drama yöntemini seçti. Bu seçim sonrasında öğretmen, drama yönteminin alt detaylarını hazırlamalı ve bu yöntemi konusu boyunca kullanabileceği bir etkinliğe dönüştürmelidir. Konunun hangi aşamasında drama etkinliği uygulanacak, kimler rol alacak, hangi yönergeler kullanılacak, hangi kostümlerden faydalanılacak, konunun hangi bölümleri vurgulanacak ve sonuç nasıl yapılacak gibi pek çok önemli detay doğru bir etkinliğin yapılandırılması aşamasında gözden geçirilmelidir.

Öğretim etkinliklerinin doğru bir biçimde hazırlanmasında ve uygulanmasında aşağıdaki sorular öğretmenlerin yardımcıları olacaktır.

A. Etkinliğin amacı nedir?

  • Etkinlik hangi yeterlilikleri, istendik davranışları (kazanımları) kazandırmaya yöneliktir?
  • Bu etkinlik için ön yeterlikler (bilgiler) nelerdir?
  • Bu etkinliğe amacını (amaçlarını) çağrıştıracak biçimde, nasıl bir ad verebiliriz?

B. Etkinlik hangi hazırlıkları gerektiriyor?

  • Etkinlik grupla mı, bireysel mi gerçekleşmeli? Grupla ise kaç kişilik gruplar?
  • Süre en az ne kadar olmalıdır? (Gerekirse etkinlik önceden öğretmen tarafından yapılmalı ve sadece süre alt limiti belirlenmelidir).
  • Gerekli araç gereçler nelerdir, nasıl elde edilebilir?

C. Etkinlik nasıl gerçekleşecek?

  • Etkinlik nasıl sunulacak? (Sunuş, güdüleme, istekli kılma vb.)
  • Etkinlik sürecinde öğrenciler neleri, hangi sırada yapacaklar?
  • Öğrencilerin çalışma süresi içinde öğretmen neleri yapacak? (Denetim, yol gösterme, izlettirme, ilginç sonuçları not etme vb.)

D. Etkinlik nasıl değerlendirilecek?

  • Kişi veya grupların görüşleri nasıl alınacak (Sözlü, yazılı, gösterimli vb.)
  • Neler tartışılacak, eleştirilecek? (Özellikle gelebilecek ilginç sorular)
  • Kazanımlar neler oldu? Etkinlik amacına ulaştı mı? Tekrarlanmalı mı, benzerlerini yapmak gerekli mi?

E. Geliştirme (Zenginleştirme) ve güçlendirme yapmalı mıyız?

  • Bu etkinlik geliştirilmeli mi? Niçin? Nasıl? (Ek çıkarımlar vb.)
  • Etkinlik problem çalışması ile desteklenebilir mi? (Uygulama, transfer vb)
  • Örnek çalışmalar sergilenecek mi?
  • Ödev etkinlik verilebilir mi?

Yukarıdaki sorular demetine bir “Etkinlik Yönergesi” de diyebiliriz. Öğretmenler bu yönergeyi izleyerek planladıkları öğretim yöntemlerini verimli ders içi uygulamalara dönüştürebilirler.3

Etkinlik Geliştirilirken Temelde Bazı Konular Dikkate Alınmalıdır.

Bunlar;

  1. Konuya uygun etkinlik,
  2. Hangi kazanımı sağladığı,
  3. Öğrenci seviyesi,
  4. Velilerin ekonomik durumu,
  5. Etkinliğin zamanlaması,
  6. Etkinlik sırası,
  7. Tekrar edilen etkinlik çeşitleri

olarak sıralanabilir.

İyi Bir Etkinlik İçin Olması Gerekler;

  1. Konuya en uygun etkinlik seçilmeli özellikle daha önce denenmiş ve olumlu sonuçlar alınmış etkinlikler tercih edilmeli. Daha önce yapılan etkinliklerin aksayan yönleri tespit edilerek o etkinlik ya düzeltilmeli ya da tercih edilmemeli.
  2. Hangi kazanımı sağladığı belli olmalı. Bir etkinliği hazırlarken hangi kazanımların alınması isteniyorsa o kazanımlar tercih edilmeli, daha öncede belirtildiği gibi az ve öz bilgi esasına göre seçilmeli.
  3. Sınıf içi eğitim disiplin seviye gibi durumlar dikkat edilerek etkinliğin çok katılımcı olması sağlanmalı.
  4. İyi bir etkinliğin en önemli özelliği konu, kazanım, etkinlik ile sonuç ilişkisi sağlayan etkinliktir.4

Etkinlik (Öğrenci) Merkezli Bir Ders İşlenişinde: (*)

  1. Öğretmen tarafından öğrenme alanı, tema ve ünite mantığının, içeriğinin genel olarak kavranmasına,
  2. Araç ve gereçlerin mutlaka önceden kullanıma hazır hâle getirilmesine,
  3. Ünitede geçen kavramlara özen gösterilmesine: Bu kavramların öğretiminde; giriş, geliştirme ve pekiştirme düzeylerine dikkat edilmesine,
  4. Hazırlık: İlgi ve dikkatleri konuya çekmek ve ön bilgilerini ortaya çıkarmak için resim, foto ve ilginç sorularla giriş yapılmasına,
  5. İşleniş: Ders Kitabı ve Çalışma Kitabı birlikte kullanılmasına, Öğretmen Kitabındaki yönergelere dikkat edilmesi, görsellere vurgu yapılmasına,
  6. Ünite özetinin mutlaka yapılmasına,
  7. Değerlendirme: Geleneksel ve alternatif yöntemlerin kullanılmasına (Özellikle yazılı sınavlarda ezbersiz etkinlik merkezli modeller uygulanmasına, 5
  8. Gelecek Derse Hazırlık: İlgili araç gereçleri isteme ve hazırlık soruları verilmesine,

dikkat edilmelidir.

6 N+1 K’ya Göre Ders Planı Düzenleme6

Planın ÖğeleriEtkinlik Açıklanması
1. Ne öğreteceğiz? (Konular)Eğitim yaşantıları, düzenlenecek konuyu belirtir. Bu konunun, öğrencilerin ilgisini çekebilecek niteliklere kavuşması, oldukça önemlidir.
2. Niçin Öğreteceğiz? (Amaçlar/Hedefler/Kazanımlar)Niçin, amaçlara işaret eder. Eğer amaçlar, öğrenen için bir anlam ifade etmiyorsa öğrenme isteği uyandırmayacaktır.
3. Nelerle Öğreteceğiz? (Araç, Gereç ve Kaynaklar)Amacın gerçekleşmesi için, konuyla ilgili olarak kullanılacak araç gereçler de belirlenmiş olmalıdır. Derse girdikten sonra metre, harita, küre, balon vb. aramak plansızlığın ve zaman kaybının önemli bir göstergesidir.
4. Ne zaman ve ne kadar zaman? (Süre-İş Günü)Öğretim yaşantıları düzenlenirken konunun zaman ayarlaması da oldukça önemlidir. Amacın niteliği, konunun kapsamı, uy­gulamaya verilecek zaman yeterli olmalıdır. Diğer yandan, “Ders hangi saatte verilirse verim açısından daha uygun olur?”
5. Kimlerle? (Sınıf, Grup Düzeyi)Amaca ulaşacak kişilerin, kimler olduğunu belirler. Ancak her sınıftaki öğrencilerin niteliği, güdülenmişliği, hazır bulunuşluk düzeyi ve öğrenme biçimleri farklıdır. O halde sınıftaki öğrencilerin düzeyleri, öğrenme biçimleri dikkate alınmalıdır. Herkesin öğrenmesini eşit kabul eden bir yaklaşım, baştan başarısızlığa mahkûm demektir.
6. Nasıl Öğreteceğiz? (Yöntem ve Teknikler)Nasıl sorusu amacın niteliğini de belirler. Eğer amacınız uygulama düzeyinde ise yönteminiz de bunu karşılayacak özellikte olmalıdır. Amaca uygun yöntem alınamazsa, amacın gerçekleşme düzeyi yetersiz olur. Nasılın karşılığında öğrencinin dikkatinin çekilmesi, derse karşı isteklendirilmesi, merak uyandırılması önemlidir. O nedenle günümüz çocuklarının dilinden de anlamak gereklidir. Öğrencilerin farklı öğrenme yaklaşımlarıyla öğrenmesi, kullanılacak yöntem, tekniklere de etki eder. Diğer yandan, her öğrencinin etkin olduğu zekâ alanları dersin hazırlanmasını ve sunumunu da biçimlendirir. Sunum, sınıf gerçeğine göre birden çok zekâ değişkenini harekete geçirmelidir. Sözel-dilsel ağırlıklı bir sunumda, müziksel-ritmik, doğasal zekâ, görsel uzamsal ya da matematiksel-mantıksal zekâyla desteklenebilir.
7. Ne kadar öğrendik? (Sonuç)Her başlangıcın belli aralıklarla ulaşıldığı noktanın değerlendiril­mesi olmalıdır. Değerlendirmede sadece bilgiyi yoklayan anlatım, çoktan seçmeli geleneksel testler değil, öğrenciye deneme fırsatı veren “konuşma, çizme, anlatma, taklit, örneğini yapma vb gibi fırsatlar veren çalışmalar yapılmalıdır. Elde edilen sonuçlarla amaçlar karşılaştırılmalıdır. Amaçlara ulaşıldı mı ya da onlar aşıldı mı? Amaçların gerisinde mi kalındı? Gizli öğrenmeler oldu mu? Yaratıcılıkta ilerleme var mı? Velilerle çalışmalar paylaşıldı mı? Sınıfa katkı alınabildi mi? gibi çalışmalara yer verilmelidir.

(*) Bu ders işlenişi özellikle yeni öğretim programları doğrultusunda ve kapsamında hazırlanmıştır.

Yararlanılan Kaynaklar

  • Kudret Eren Yavuz, Aktif Öğrenme Yöntemleri, Ceceli Yayınları Eğitim Dizisi-9, Ankara,2005, s. 1-7
  • Gülmisal Emiroğlu İlköğretim Düzeyinde İnkılap Tarihi Ders Konularının Öğretimi: Metot ve Etkinlikler, Türk Eğitim Sisteminde Atatürkçülük Ve Cumhuriyet Tarihi Öğretimi, Hacettepe Üniv. Yay.,2006
  • Bu konuda detaylı bilgi için bkz.: Cynthia MacGregor, Okul Sonrası 365 Aktivite, Rota Yay., İstanbul, 2004, (Çev.: Ayşe Ceren Atmaca)
  • Ahmet Boyacı, İlköğretimlerde Fen ve Teknoloji Derslerinde Etkinlik Geliştirme, Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Eğitimi Bilim Dalı, Yayımlanmamış Ödev
  • Bu konuda bkz.:İrfan Purtul, Yapılandırmacı Yaklaşıma Göre Hazırlanmış Yazılı Sınav Soru Örnekleri,MEB,Aklın ve Bilimin Aydınlığında Eğitim Dergisi, Yıl: 8, Sayı: 94 s. 53-59
  • İnci San, H. Güleryüz, Yaratıcı Eğitim ve Çoklu Zeka Uygulamaları, Artım Yayınları, Ankara, 2004.s. 2249.  

YAZAN

İrfan KURTUL

Tarih Öğretmeni/2008-Bolu-Gerede


MAKALELER









Eğitim ve Öğretime Manayı Harfi Nazarıyla Bakmak – Görsel Sanatlar Dersi Örneği –

PDF olarak indir

Eğitim ve Öğretime Manayı Harfi Nazarıyla Bakmak – Görsel Sanatlar Dersi Örneği –

Hali hazırdaki eğitim ve öğretim sistemimiz batı tarzı ve materyalist bir anlayışla devam etmektedir. Elbette ki batıdan gelen her şey kötü değildir. Ancak insanın ve varlıkların mahiyetlerinin anlaşılması ve hakikate ulaşmada bazen çok çarpık düşüncelerle ve bakış açılarıyla karşılaşılmaktadır. Örneğin henüz teori olan bir düşünce sanki gerecekte öyleymiş gibi sunulabilmektedir (evrim teorisi, sebeplerin veya tabiatın varlıkları ortaya çıkardığı ya da kendi kendine veya tesadüfen olduğu gibi düşünceler).

Burada önemli olan bakış açısının doğru ayarlanmasıdır. Varlıklara kendi kendilerine oluyor diye mi bakacağız, yoksa onların arkasında bir güç, irade ve ilimin olduğu yönünde bir nazarla mı bakacağız. İşte bu iki tarz bakış açısında manayı ismi ve manayı harfi denilmektedir. Yani varlıklara kendileri hesabına baktığımızda, yani onların arkasında hükmeden ilim, irade ve güçten hiç bahsetmeden sadece varlığın kendisinin ne olduğunu anlamaya çalışan bir bakış açısıyla baktığımızda buna manayı ismi ile bakma denilmektedir. Varlıkların kendisine değil onu ortaya koyan ilim, irade ve güç sahibi yaratıcı hesabına bakıldığında ise buna manayı harfi ile bakma denilmektedir.   

            Nursi, bu hakikati Mesnevî-i Nuriye isimli eserinde çok veciz bir şekilde dile getirmektedir:

Mukaddeme

Kırk sene ömrümde, otuz sene tahsilimde yalnız dört kelime ile dört kelâm öğrendim; tafsilen beyan edilecektir. Burada, yalnız icmalen işaret edilecektir.

Kelimelerden maksat, mânâ-yı harfî, mânâ-yı ismî, niyet, nazar’dır. Şöyle ki:

Cenâb-ı Hakkın mâsivâsına, yani kâinata mânâ-yı harfi ile ve Onun hesabına bakmak lâzımdır. Mânâ-yı ismi ile ve esbab hesabına bakmak hatâdır.

Evet, herşeyin iki ciheti vardır. Bir ciheti Hakka bakar, diğer ciheti de halka bakar.

Halka bakan cihet, Hakka bakan cihete tenteneli bir perde veya şeffaf bir cam parçası gibi, altında Hakka bakan cihet-i isnadı gösterecek bir perde gibi olmalıdır.

Binaenaleyh, nimete bakıldığı zaman Mün’im, san’ata bakıldığı zaman Sâni, esbaba nazar edildiği vakit Müessir-i Hakikî zihne ve fikre gelmelidir.

Ve keza, nazar ile niyet mahiyet-i eşyayı tağyir eder. Günahı sevaba, sevabı günaha kalb eder. Evet, niyet âdi bir hareketi ibadete çevirir. Ve gösteriş için yapılan bir ibadeti günaha kalb eder.

Maddiyata esbab hesabıyla bakılırsa cehalettir. Allah hesabıyla olursa mârifet-i İlâhiyedir.”

(Mesnevî-i Nuriye, Katre, Mukaddeme, s.72),   http://www.erisale.com/#content.tr.5.72

Bundan yola çıkarak; Görsel Sanatlar Dersi Örneğinden Eğitim ve Öğretime Manayı Harfi Nazarıyla Bakmak başlığı altında eğitim sistemimizin yerli ve kendi kültürümüze ait bakış açısı kazandırmaya ve sistemin bu çerçevede gözden geçirilmesine katkıda bulunulmaya çalışılacaktır.

Varlıkların ve biz insanların tesadüfen, kendi kendimize, sebeplerin bir araya gelmesiyle ya da cansız ve şuursuz, ilim, irade ve gücü olmayan ve bizi duymayan ve bizi görmeyen kör, sağır tabiatın eliyle ortaya çıkarıldığımızı iddia etmek insan aklıyla alay etmek anlamına gelecektir. Dolayısıyla bu meselelere girmeden varlıkların ve biz insanların şuur sahibi, ilim, irade ve kudret-güç sahibi (ister buna bazı bilim adamları gibi gizli güç, üst akıl, bilinçli tasarımcı vs. deyin, isterseniz dinlerde olduğu gibi Buda, Tanrı, God, Allah deyin) bir yaratıcı tarafından yaratılmış olduğumuz hakikatinden yola çıkarak okuldaki derslerin işlenişi yeniden ele alınmalıdır.

Örneğin derslerde ve öğretim materyallerinde;

Kimya dersinde atomlardan bahsederken sadece atomun kendi özelliklerinden değil, atomu bu şekilde tasarlayan ilim, irade ve güç sahibi yaratıcı sanatkardan da bahsetmek gerekmektedir.

Biyoloji dersinde canlı varlıkların çeşit ve türlerinden bahsederken aynı zamanda onları bu kadar çok çeşide ve sayıya ayıran ve her birisini ayrı ayrı tasarlayan sanatkarından da bahsetmek gerekmektedir.

Fizik dersinde kainata konulan kanunlardan bahsederken onları bu şekilde takdir eden irade sahibi ve her şeye gücü yeten Kadir olan yani her şeyi takdir eden yaratıcıdan da bahsetmek gerekmektedir.

            Matematik dersinde her şeyde hükmeden matematiksel hesaplamaları ve varlıkların geometrik şekillerini kimin takdir ettiğinden ve kimin hesap ettiğinden de bahsetmek gerekmektedir.

            Coğrafya dersinde dünyayı canlıların yaşayabileceği bir gezegen haline kimin getirdiğinden de bahsetmek gerekmektedir.

            Felsefe dersinde insana diğer varlıklardan farklı olarak düşünme kabiliyeti ve akıl nimetini kimin verdiğinden de bahsetmek gerekmektedir.

            Edebiyat dersinde insana beyan etme, düşünce ve duygularını ifade etme kabiliyetini kimin verdiğinden de bahsetmek gerekmektedir.

            Örnekleri çoğaltabiliriz.

            Herhalde bütün bunların tesadüfen, kendi kendine, sebeplerin bir araya gelmesiyle ya da kör, sağır tabiat dediğimiz aslında ne olduğunu kendimizin bile ifade edemediğimiz meçhul bir kavramın yaptığını iddia edemeyiz. Eğer bu şekilde iddia edersek aklımızın varlığından şüphe duymamız gerekmez mi?

            Şimdi burada konumuzun başlığında da yer aldığı şekilde Görsel Sanatlar Dersi örneğinden işlenen konular, kavramlar, görsel sanatların eleman ve ilkeleri bağlamında manayı harfi nazarıyla nasıl bakabileceğimizi bulmaya çalışalım:

Görsel Sanatlar Dersi Eleman ve İlkeleri

NOKTA

Temel sanat elemanlarından birisi noktadır. Varlıkların biçimlendirilmesinde değişik büyüklüklerde ve şekillerde noktalardan faydalanılarak estetik bir görünüm sağlanmaya çalışılır. Aslında bu tarz çalışmalar doğada da karşımıza çıkmaktadır. Yani doğayı ve varlıkları yaratan yaratıcı sanat eserlerinden bazılarını tasarlarken noktayı ön plana çıkarmıştır. İşte o örneklerden birisi noktalarla tasarlanmış leopar.

Noktalarla tasarlanmış bir leopar

ÇİZGİ

Temel sanat elemanlarından birisi de çizgidir. Çizgi görsel sanatlar eğitiminin olmazsa olmazlarındandır. Bu nedenle çok önemlidir. Özellikle desen çalışmalarında çizginin gücünden faydalanılır. Peki kainatı tasarlayan Yaratıcı Sanatkar bize nasıl örnekler sunmaktadır. İşte binlerce örnekten en bariz bir örnek zebralar. Adeta O Büyük Sanatkar çizgi tasarımını gözümüzün içine sokarcasına bize göstermekte ve kendisinin varlığını bize ispatlamaktadır. Tıpkı parmak izi çizgiler gibi zebraların çizgileri de hiçbir birbirinin aynı değildir, aşağıdaki zebraların yüzlerinde olduğu gibi.

Çizgilerle tasarlanmış zebralar

LEKE

Bir başka temel sanat elemanı lekedir. Özellikle lavi tekniğinde leke çalışmaları önemli bir yer tutar. Doğada da leke ile yapılmış tasarımlarla karşılaşmaktayız. İşte bu örneklerden bir tanesi hemen yanı başımızda durmaktadır. Her gün ineklerin vasıtasıyla bizlere süt içiren Büyük Sanatkar sütün yanında bu varlıkların tasarımını da lekesel yöntem kullanarak yapmıştır. Siyah ve beyaz lekelerle tasarlanan ineklerde bazen siyah leke, bazen de beyaz leke ağır başmaktadır. Aşağıda ortada ve sağdaki ineklerin yüzlerinde olduğu gibi.

Siyah-beyaz lekelerle tasarlanmış inekler

DOKU

Doku estetik açıdan dikkate değer bir ilkedir. Özellikle ressamlar resimlerine fırça darbeleriyle doku etkisi yapan bazı özellikler katmaya çalışır. Etrafımıza baktığımızda da çok değişik doku örnekleriyle karşılaşmaktayız. Ormanda ağaç dokusu, bahçede çiçek dokusu, evlerin çatılarındaki kiremit dokusu, şehir dokusu, kazak dokusu, kumaş dokusu, ağaç kabuğu dokusu, kozalak dokusu gibi örnekleri çoğaltabiliriz. Kainatı yaratan büyük Sanatkar sanatçıların ve sanatseverlerin ya da estetikten anlayan veya güzelliğe aşık olanların nazarlarına göstermek için dokuyu çok değişik şekilde örnekleriyle ortaya koymaktadır. İşte bunlardan birisi denizin içinde yaşayan balıklara ait pul dokusu ve diğeri 40 kat büyütülmüş kızıl renkli deniz yosunu:

Doku özelliği ile tasarlanmış Aynalı Sazan Balığı

Gözümüzle göremediğimiz dünyalarda bile doku gibi estetik kuralların kullanıldığı bir örnek. 40 kat büyütülmüş kızıl renkli deniz yosunu.

RENK

Görsel sanat elemanlarından birisidir. Renk hayatımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Her ne kadar renklerin yaratılmasında güneşin ışığı içinde yer alan renk yelpazesi vesile olsa da varlıklara renklerini takdir eden O Büyük Sanatkardır. Çünkü güneş şuursuz olduğu gibi bizi görecek gözü de yoktur, bizi duyacak kulağı da yoktur. Her ne kadar bazı insanlar güneşe tapınsa da güneşin bundan haberi bile yoktur. Büyük Sanatkar renklerle olağanüstü güzellikte manzaralar ve çok güzel estetik varlıklar yaratmıştır. İşte onlardan bir tanesi de papağandır. Rengarenk görüntüleriyle papağanlar aslında bize rengi kimin yarattığını haber vermektedir. Papağanı kim yarattıysa rengi de yaratan O’dur. Fırça, tuval ve boyalar yan yana gelmekle harika renkli bir resim yapamayacağına göre; atomlar, elementler ve güneş ışığı da bir araya gelerek rengi yaratamazlar hele canlı ve renkli bir papağanı tasarlayamazlar.

Çok değişik renklerle tasarlanmış bir papağan

ÜÇ BOYUT

Görsel sanat ilkelerinden birisidir. Varlıkların derinliğinin, büyüklüğünün, yüksekliğinin gösterilmesi, biçimlendirilmesi ve üç boyutlu tasarlanması son derece önemlidir. Üç boyut özellikle heykel sanatında daha çok karşımıza çıkar. Doğada heykel ve üç boyutlu tasarımlara en bariz örnek olarak karaların en büyük hayvanı fili, okyanusların en büyük yaratığı balinayı verebiliriz.

Fil doğada bir heykel olarak karşımıza çıkmakta ve ben öyle büyük bir Heykeltıraşın eseriyim diye haykırmaktadır.

Su üzerinde heykel yapılabilir mi? İşte size bir örnek balina, adeta bize benim Sanatkarım beni suyun üzerinde bir heykel olarak sizin gözlerinize göstermektedir diyor.

ÖLÇÜ

Görsel sanat ilkelerinden birisidir. Bütün varlıklar bir ölçü ve oranla yaratılmıştır. Hatta bir varlığın kendi içinde bile tasarlanırken en ince detayına kadar ölçülendirilmiş ve orantılanmıştır. İşte bunlardan bir tanesi, bir papatya çiçeğinin sarı bölgesindeki dizilişlere baktığımızda bir hesaplama, ölçümleme ve orantı ile yapıldığı göze çarpmaktadır. Sanatçıların başarılı eserlerinde de böyle düşünülmüş ve üzerinde çalışılmış ölçü ve orantılar olduğu görülecektir.

Bir papatya çiçeği hem ölçü hem de altın oranla tasarlanma bakımından güzel bir örnektir.

AHENK/UYUM

Ahenk diğer bir adıyla uyum görsel sanat ilkelerinden birisidir. Gece yıldızlara ve uzaya baktığımızda harika bir uyum olduğunu görürüz. Eğer zerre miktarı bir uyumsuzluk olsaydı kainat mahvolurdu. Demek ki kainatı bir ahenk ve uyum içerisinde idare eden birisi vardır. Eğer idare eden iki ve daha fazla güç olsaydı yine kargaşa çıkardı.

Harika bir ahenk ve uyum ile idare edilen Samanyolu Galaksisi

Yine kendi gezegenimize baktığımızda da mükemmel bir ahengin ve uyumun olduğunu görürüz. Etrafımızdaki varlıklarda mükemmel bir denge vardır. Her şeye özelliğine göre dünyada bir yer verilmiştir. Sadece etrafımızdaki insan eli değmemiş manzaralara bakmak bile dünyadaki ahengi görmemiz için yeter.

Mükemmel bir ahenkle tasarlanmış Manzara.

Rengarenk ağaçlar yan yana getirilerek mükemmel bir uyum sergilenmekte ve bizlere de gösterilmektedir.

ŞEKİL/BİÇİM

Bir şeklin oluşturulabilmesi için o şeklin insanda ve diğer varlıklarda uyandırdığı duyguyu ve algıyı da bilmek gerekir. Yoksa varlıkların nasıl şekillendirileceği bilinmezse ortaya istenilen düzeyde estetik bir eser çıkmayacaktır. Örneğin Aslanın aslan olarak şekillendirilmesi, tasarlanması için ondan beklenen imajın, görüntünün ve algının da çok iyi bilinmesi ve ona bakıldığında her bir varlık için ne ifade ettiği ve neler hissedildiği çok iyi hesap edilmelidir. Buna göre varlıkları tasarlayan Yaratıcı her bir varlığa böyle kendi özelliğine göre çok değişik şekiller biçmiş ve imajlar çizmiştir.

Bir şekil ve imaj eseri olarak tasarlanan Arslan.

Sonuç:

Görsel Sanatlar Dersi örneğinde kapı aralamaya çalıştığımız bu sunumda çok genel konulara değinilmiştir. Dolayısıyla asıl çalışmanın her bir alanda, her bir branşta, her bir ünitede, her bir konuda, her bir kazanımda, her bir etkinlik veya diğer eğitim-öğretim faaliyetlerinde ve ders işlenişlerinde tek tek ele alınması gerekmektedir.

Manayı harfi bakış açısıyla derslerin işlenişleri gerçekleştirildiğinde öğrencilerimiz ve yeni yetişen neslimiz gerçek insan olma ve insani değerleri yaşama adına çok önemli mesafeler alacaktır. Öğrencilerimizi bu şekilde yetiştirecek öğretmenlerimize, idarecilerimize, bürokratlarımıza ve akademisyenlerimize büyük görevler düşmektedir.

                                                                                                                           Sait BAL

                                                                                                                      Eğitimci – Yazar

Sait BAL








  • Eğitim ve Öğretime Manayı Harfi Nazarıyla Bakmak – Görsel Sanatlar Dersi Örneği –
  • Gösteriş ve Riyanın Ortaya Çıkmasında Heykel ve Suret (Görsel Sanatlar-Resim, Sinema, Video, Fotoğraf vb.) Sanatları ve İhlas

İlk Yazı

İlk Yazı

Yayın hayatına başladığımız şu günlerde herkese sağlık, sıhhat, afiyetler diliyoruz.

Ders dünyası ailesi olarak insanlarımızın gelişmesinde her türlü katkı, emek, fikir, paylaşım, yardımlaşma vs. ile milletimizin hizmetinde olmaya çalışacağız.

Hedef Kitlemiz: Okulöncesi, ilkokul, ortaokul, lise, üniversite, hayat boyu öğrenme eğitim kademelerindeki öğretmen, öğrenci, veli, idareci, akademisyen, yayınevi, yazar ve eğitimle ilgili herkes hedef kitlemizi oluşturmaktadır.

Ders dünyasında öne çıkan başlıklar şunlardır:

            1. Eğitim Araçları

            2. Haberler

            3. Duyurular

            4. Özel Dersler

            5. Daha Fazlası

Eğitim aracı nedir? Örgün ve yaygın eğitim kurumlarında kullanılacak ders kitabı, öğrenci çalışma kitabı, öğretmen kılavuz kitabı, bilgi iş ve işlem yaprakları ile öğretmen ve öğrencilere kaynak ve yardımcı olacak basılı eğitim malzemesi, yaprak testler, soru bankaları, konu anlatımları, videolar, Milli Eğitimin genel amaçlarının gerçekleşmesine yararlı olacak diğer eserlerdir.

Sitemizin bu bölümünde özellikle öğretmenlerimizden kendi çalışmaları olan ve ellerinde bulunan, ders işlerken kullandıkları eğitim araçlarını bizlerle de paylaşmalarını istiyoruz. Bu çalışmaları sitede yayınlayarak ilgili herkese ulaştırmayı hedefliyoruz. Bu konuda öğretmenlerimizin değerli katılılarını bekliyoruz.

Özel ders, dersin birebir olduğu, öğrencinin yaşının, seviyesinin, eğitim durumunun, derse karşı ilgisinin hatta meslek ve cinsiyetinin bile göz önünde bulundurulduğu bir durumdur.

Sitenin bu bölümünde öğretmen ve öğrencilerin kayıt oldukları bir sosyal paylaşım kısmı yer almaktadır. İlgili kişiler aradıkları dersleri ve öğretmenleri bu bölümde bulabileceklerdir.

Sitenin Haberler/Duyurular bölümünde eğitim ile ilgili haber, duyuru vs. paylaşılması sağlanmaktadır. Haberler, Duyurular şeklinde iki başlık bulunmaktadır. Bu başlıkların altında en son ve en güncel haber ve duyurular yer alacaktır.

Bu başlıkların dışında Daha Fazlası başlığı altında sitemizde; Köşe Yazarları, Sunular, Posterler, Makaleler, Videolar ve Diğer Çalışmalar yer alacak olup, paylaşımlarda bulunulacaktır.

Herhangi bir haber, duyuru, yaprak test, konu özeti, köşe yazarı, poster, sunu, makale vb. sosyal medyada herkes tarafından paylaşılabilmesi için sosyal medya ve eposta ikonları ana sayfalarda ve ilgili sayfalarda yer almaktadır. Bu ikonları kullanarak çevrelerinizi de haberdar edebilir ve bilgilendirebilirsiniz.

Hakkımızda bölümünde bulunan iletişim bilgilerini kullanarak veya bize ulaşın kısmını kullanarak mesaj, dilek, öneri ve eleştirinizi bizlere gönderebilirsiniz.

Herkese faydalı olması dileğiyle sağlıcakla kalın.

Editör                                                                                                                                

Said Bal